KIŞ YÜZÜNÜ GÖSTERDİ AMA!..
KIŞ YÜZÜNÜ GÖSTERDİ AMA!.
Artık soğuklar kendini yavaş yavaş hissettirmeye ve kış sert yüzünü bizlere göstermeye başladı. Uzun zamandır yağmur ve bilhassa karın yağmasını bekliyorduk. Ve sonunda ülkemizin özellikle doğu kesimleri beyazlara bürünmeye başladı. Ancak hala üç büyük şehrimizde tam anlamıyla bu yağışların başladığı söylenemez. Hava bir açıp, bir kapanıyor. Dolayısıyla da nezle ve gribal enfeksiyonlar etrafta kol geziyor. Her üç kişiden biri mutlaka bu virüsler sebebiyle hastanede gözlem altında.. Tabii domuz gribi vakaları da cabası..
Kasım ayı için durum halen kötü. Küresel ısınma nedeniyle mevsimler birbirine girmiş durumda. Ne tam yaz yaşanıyor, ne de tam kış. Küresel ısınma ve iklim değişikliği bunun başlıca sebebi... Marshall’ın 2004’te Başkan’a sunduğu ve basına da yansıyan raporuna bakarsak eğer; önümüzdeki 20 yıl içinde Avrupa’nın kuzeyi aniden çok soğuyacak. İngiltere’nin büyük bir kısmı tamamen buzlar altında kalacak. Hollanda sulara gömülecek. Dolayısıyla Avrupa’nın iklimi tamamen değişecek ve bu yeni “buz devri” insanları göçe, dolayısıyla savaşa zorlayacak. Bu iklim değişiminden Türkiye gibi Güneydoğu Avrupa ülkeleri ve Ortadoğu etkilenmeyecek yahut en az zararla etkilenecek.. Artık gelecek nesiller belki de küresel bu faciadan dolayı, kışı sadece bizim anlattığımız; “Kış mevsiminde hava sıcaklığı eksilere doğru düşer; Türkiye'de kış ilk olarak Kuzey Doğu Anadolu Bölgesi'nde başlayarak batıya doğru ilerler. Türkiye’de karlı gün en çok Doğu Anadolu Bölgesi'ndedir. Kış mevsiminde hava sıcaklığı çoğu bölgelerde sıfırın altına iner ve don olayı gerçekleşir.” benzeri cümlelerden ibaret olarak bilecek. Çok yazık ama dünyanın dengesini bozmamızda hepimizin payı var. Demek ki; doğanın bizim ona yaptıklarımıza bu şekilde cevap vermesinde sorun yok! Sorun; bütün bunları bilmemize rağmen, hala bu kötüye gidişi durdurmada hiçbirimizin üzerine düşeni layığıyla yerine getiremiyor oluşumuz. Bahanelerde çok, çareler üretip durumun vahim olmadığını savunanlarda..
Artık “Yaşasın kış geldi!” demenin; etrafı beyaz bir örtünün kaplamasına hasret kalmamanın; doğanın dengesini koruyarak ona sahip çıkmanın zamanı geldi de geçiyor bile.. 21.yüzyılda dünyamız için elbirliğiyle gerçekten bir şeyler yapmalıyız. O güzelim kış manzaraları, karlı ağaçlar, yollar, dağlar, vadiler, evler, kış mevsiminin gelmesiyle oluşan eşsiz manzaralar ve daha nice yaşayacağımız güzellikler uzaklarda kalmasın! Eğer Kuzey Avrupa 20 yıl içinde buz iklimine girerse, gelişebilecek siyasi karışıklıktan Türkiye’nin çok daha az etkilenmesi için küresel ısınmanın savaş sebebi olduğunu her birimizin bilmesi gerekmektedir. Çünkü dünya bir iklim felaketi yaşarsa; Türkiye gibi iç denizler arasında kalmış ülkeler yaşanılabilecek tek yer olacaktır. Kötü tablolar çizmek istemiyorum ancak yaprak yaprak, sarı sarı savrulmamak için; az zamanda dar vakitte kaybolup gitmemek için; rengi değişmiş bir hayatı yaşamamak için inanın bu şart!!
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.