Orman Genel Müdürlüğü, 2012 yılında 3 milyon 442 bin TL tarife bedeli karşılığında 159 bin ton odun dışı orman ürünü üretimi gerçekleştirdi. Toplatılan ürünün orman köylüsüne 112 milyon, ülke ekonomisine ise 335 milyon TL katkı sağladığı tahmin ediliyor. Üretim miktarlarındaki büyümeye paralel ihracat gelirleri de arttı. Genel Müdürlük verilerine göre, odun dışı orman ürünleri ihracatından 2003’te 47,5 milyon dolar, 2011’de 280 milyon dolar, 2012’de ise 300 milyon dolar gelir elde edildi. Ormancılık faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi kapsamında Türkiye’de kovan başına 16 kg. civarında üretilen bal miktarını dünya ortalaması olan 20 kilogramın üzerine çıkartmak amacıyla 2010’dan buyana 135 bal ormanı kuruldu. Ayrıca 125 şehir ormanı ve bin 438 mesire yeri faaliyete geçirildi.

    FAO’YA GÖRE TÜRKİYE ORMAN VARLIĞINI ARTIRAN ÜLKE

    Orman Genel Müdür Yardımcısı Recep Kaşan, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) verilerine göre Türkiye’nin dünyada orman varlığını artıran ilk üç ülke içinde yer aldığını söyledi. 2011’deki teşkilat yapılanmasından sonra kurumdaki reorganizasyonla hizmet ve iş verimliliğinin arttığına işaret eden Kaşan, köy kredilerinin çeşitlendiğini ve vatandaşların bundan yararlanması için bir kapasite artışına gidildiğini kaydetti. Kaşan, Adana’daki programı sırasında Cihan Haber Ajansı’nın sorularını cevapladı. 2008’de yayınlanan genelge doğrultusunda ülke genelinde başlatılan ağaçlandırma seferberliğiyle 2.4 milyon hektarlık bir alan elden geçirildiğini hatırlatan Kaşan, ‘yeniden ekim ve dikim, ağaçların rehabilete’ kapsamlı çalışmanın bir çok ülkenin yüzölçümü büyüklüğündeki bir alanda gerçekleştiğini belirtti. Yeni dönemde ormancılık faaliyetlerinin çeşitlendirildiğinin altını çizen Kaşan, oluşturulan bal ormanlarıyla ülkenin dünyada bal üretimi sıralamasında ilk üçe girdiğini bildirdi.
    
    CEVİZ VE BADEM EYLEM PLANI

    Ülkede ceviz ve bademi ithal edildiğini ifade eden Recep Kaşan, hazırladıkları ‘ceviz ve badem eylem planı’ ile bunun önüne geçmeyi hedeflediklerine dikkat çekti. Kaşan, şöyle devam etti: “Bunun için özel sektörde ceviz bahçesi kurmak isteyenlere fidan veriyoruz. Müsait hazine arazilerini bu amaca tahsis ediyoruz. Ayrıca ormanlık alanlarda ceviz fidanı dikip, köylüye teslim ediyoruz. Köylü burayı kendi arasında paylaşıyor. Ceviz ve badem eylem planı birlikte yürüyor.”

    BARAJ HAVZALARI AĞAÇLANDIRILIYOR

    Türkiye topraklarının yüzde 60’ına yakınının erozyona maruz özellikte olduğunu anlatan Kaşan, bu etkinin önüne geçmek için bu yıl 3 yeni eylem planını devreye aldıklarını aktardı. ‘Yukarı havza ağaçlandırma planı’ ile barajların kısa zamanda toprakla dolmasını engellemek istedikleri bilgisini veren Kaşan, “Baraj havzalarında yaptığımız ağaçlandırmalarla toprak erozyonu azalacak. Bu manada derelerimiz de artık çamur akmayacak. Ayrıca toprak muhafaza ve erozyonla mücadele eylem planımız sürüyor. 2011’deki mevzuat değişikliğiyle orman sahaları dışındaki yerlerin ağaçlandırılmasını da üstlendik. ‘Okullar hayat olsun’ projesi ile okul bahçeleri, ibadet yerleri, mezarlıklar ve yol kenarları gibi mekanların ağaçlandırılması ile düzenlemesini yapıyoruz. Ülkenin coğrafi konumu gereği ormanlık bölgelerde yüzde 70’den yukarı çıkılmaz. Dolayısı ile elimizden geldiği kadar müsait olan her yeri ağaçlandırmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
    
    YANGINLAR İNSAN KAYNAKLI

    Türkiye’de son 10 yılda ortalama 8 bin 500 hektar ormanın yangınlardan zarar gördüğünü söyleyen Recep Kaşan, şunları söyledi: “Yangın bir felaket, olağan üstü bir hal. Bir tahmin yapmak mümkün değil. Yangınların sıcaklık, rüzgar, yanıcı madde, yıldırım düşmesi; küçük de olsa sabotaj gibi pek çok nedeni var. Ama temel realite; ihmal, kasıt, kusur olsun, bütün faktörler insan kaynaklı. Vatandaş ormanları kullansın. Bu hususta ciddi alan düzenlemelerimiz var. Fakat insanımız ormana ateş atmasın, sigarasını, piknikte kullandığı ızgaranın ateşini söndürsün. Basit tedbirleri almıyoruz, daha sonra büyük sıkıntılar çekiyoruz.”
    
    YANGINLARA KARŞI RİSK ANALİZLERİ YAPIYORUZ

    50 yıllık istatistiklerle orman yangınlarına karşı risk analizlerini hazırladıklarını kaydeden Kaşan, hava ve kara araçlarını buna göre planladıklarını ifade etti. Şu anda 3 saat havada kalabilen, 6 ton köpük kapasiteli 6 su atar uçak ile 26 helikopterin risk bölgelerine göre illerde konuşlandırıldığını açıklayan Kaşan, “Karada ise motorize ekiplerimiz var. 250 litre, 4,5, 6,12 tonluk arazözlerimiz mevcut. Yangınlarla mücadeleyi vatan savunması anlayışı ile fedakarane bir anlayışla yürütüyoruz. Kimse zorunlu hallerin dışında izin kullanmayı aklına getirmiyor.”şeklinde konuştu. CİHAN