Kamuoyunda "Kozmik Oda" olarak bilinen soruşturma kapsamında, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personeline Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensuplarınca kumpas kurulduğu gerekçesiyle çoğunluğu eski polis 121 kişi hakkında açılan davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 2. Ceza Mahkemesinde duruşmaya, tutuklu ve bazı tutuksuz sanıklarla sanık avukatları katıldı.

Tutuklu bulunduğu Amasya'daki cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşmada hazır edilen sanıklardan İsmail Yılmaz, üzerine atılı devletin gizli bilgilerini askeri veya siyasi casusluk amacıyla temin etme suçlamasının, altında imzası bulunan 2 rapora dayandırıldığını savundu.

Söz konusu raporların tutulduğu tarihte Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde (TEM) emniyet amiri olarak görevli olduğunu belirten Yılmaz,  raporların, eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast düzenlemeyi planladığı öne sürülen asker şahısların evlerinde yapılan aramada el konulan hard diskte kayıtlı verilerle ilgili tutulduğunu, hard diskteki verileri tutanak haline getirdikten sonra şube müdürüne sunduklarını öne sürdü.

Üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini belirten Yılmaz, şube müdürü tarafından yazılı talimatla görevlendirildiğini, casusluk amacıyla değil, devletin resmi görevlisi olarak, devletin üst düzey yöneticisine suikastı önleme maksadıyla hareket ettiğini öne sürdü.

Yılmaz, casusluk amacıyla hareket eden kişinin herhangi bir raporun altına imza atmayacağını, bu durumun casusluğun tanımına uymayacağını ifade etti.

Hakkında FETÖ üyeliği ve ByLock kullandığı iddiasının da bulunduğunu anlatan Yılmaz, FETÖ üyesi olmadığını, ByLock kullanmadığını, neden bu programı kullananlara ait listede bulunduğunu bilmediğini öne sürdü.

Sanıklardan Hüseyin Taşyapan da görevi boyunca hiçbir evrakı okumadan imzalamadığını, hard disk içeriklerine ilişkin söz konusu tutanakları da okuyup, içeriğini, yasa dışı bir husus bulunmadığını gördükten sonra imzaladığını ifade etti. Taşyapan, FETÖ üyeliği iddiasını da kabul etmedi.

- "Kozmik Oda'daki aramaya katılmadık"

Afyonkarahisar'da tutuklu bulunan sanıklardan Rüstem Özbek de savunmasında, FETÖ/PYD üyeliği iddiasını kesinlikle kabul etmediğini, hakkındaki bu iddianın afaki ve hiçbir somut veriye dayanmadığını öne sürdü.

ByLock kullanmadığını savunan Özbek, FETÖ'nün emniyet imamı olduğu öne sürülen Osman Hilmi Özdil'i tanımadığını, böyle bir kişiyle görüşmediğini iddia etti.

Kozmik Oda soruşturmasının yürütüldüğü dönemde TEM Şube Müdür Yardımcısı olarak görev yaptığını anlatan Özbek, eski Başbakan Yardımcısı Arınç ile ilgili bir ihbar üzerine çalışma yapıldığını ve Ankara'nın Balgat semtinde bir araçtaki sivil giyimli iki kişinin durdurulduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Ben de bölgeye gittim. Sivil giyimli iki kişi enterne edilmişti. İhbar üzerine takip edilen araçta iki şahsın yakalandığı, şahısların asker olduğu söylendi. Suç unsuru bulunmadığına ilişkin tutanak tutulacağı sırada bir kargaşa yaşandı. Şahıslardan birinin bir kağıdı yutmaya çalıştığını öğrendim. Bununla ilgili tutanak tutulurken de olay yerinden ayrıldım. Olayla ilgili bilgim bu kadar. Bu hususla ilgili Serdar Mercan ve Yaşar Çor'dan bilgi alınabilir.

Bir süre sonra amirim Ayhan Koç, Savcı Mustafa Bilgili'nin talimatıyla Kozmik Oda diye bilinen Seferberlik Tetkik Kurulunda arama yapacağını belirterek, bana bağlı bürodaki görevlilerle çevre emniyeti için hazır bulunmamı istedi. Oraya geçtim. Nizamiyedeki bir rütbeli bize arama yapılamayacağını, savcıların ısrar etmesi halinde çatışma çıkacağını söyledi. Bunun üzerine savcılar geri çekildi. Durum, hakim Kadir Kayan'a bildirildi. Cumhurbaşkanı ve Başbakana bilgi verildi. Kadir Kayan, Genelkurmay yetkilileriyle görüştü. Döndükten sonra aramayı sadece kendisinin yapacağını bildirdi. Bize de dışarıda güvenlik tedbiri almamız talimatını verdi. Şube müdürünün talimatıyla görevlilerimizi dışarıda konumlandırdık. Süreç 2-3 hafta sürdü. Biz sadece çevre emniyeti aldık. Aramaya kesinlikle katılmadık. Oradan hangi materyaller çıktı kesinlikle bilgim yok."

Askeri ve siyasi casusluk iddiasını kabul etmeyen Özbek, iddianamede bu suçu nasıl işlediğine dair hiçbir delil bulunmadığını öne sürdü. Özbek, Kozmik Oda'da el konulan materyalden bazılarının incelenmek üzere kendilerine gönderildiğini, bu materyaller üzerinde yasalar doğrultusunda inceleme yapıldığını söyledi.

"İncelediğimiz materyallere ilişkin bilgiyi savcı ve hakimliğe sunduk. Bu casusluk olarak değerlendirilemez. Bu kişiler başka ülkenin hakim ve savcıları değil. Suçlamalar objektiflikten uzak, aleyhimdeki dayanaktan yoksun ve kabul edilemez." diyen Özbek, tahliye ve beraatini istedi.

- "Dinleme ve takip talepleri savcıdan geldi"

Sanıklardan Abdurrahman Yılmaz da hayatının hiçbir döneminde terör örgütleriyle ilgisinin bulunmadığını, meslek hayatının terörle mücadeleyle geçtiğini söyledi.

İddianamede üzerine atılı özel hayatının gizliliğini ihlal suçlamasını reddeden Yılmaz, söz konusu tarihte TEM Şube Müdürlüğünde görevli olduğunu, büro amirinin izinli olduğu dönemde Haluk Özer isimli kişinin fiziki takibiyle ilgili evraka imza attığını söyledi.

Fiziki takip ve telefon dinlemesinin hangi şartlarda yapıldığına ilişkin bilgi veren Yılmaz, Özer'in, soruşturma savcısının talebi, mahkeme kararıyla takip edildiğini belirtti. Altında imzası bulunan Bülent Özyurt ile ilgili evraka ilişkin de bilgi veren Yılmaz, Özyurt hakkında Arınç'a suikasti azmettirdiğine ilişkin ihbar geldiğini, bunun üzerine savcılığın Özyurt'un telefonlarının dinlenmesi talimatı verildiğini, hukuki prosedürler içinde gerçekleşen işlemlerle ilgili evrakta kendisinin de imzasının bulunduğunu belirtti.

Sanıklardan Ayhan Koç da kalp ve tansiyon hastası olduğunu, bundan dolayı savunma hazırlayamadığını belirtti.

Diğer sanıklar da haklarındaki suçlamaları reddedip tahliye ve beraatlerini istedi.

Savunmaların ardından mahkeme heyeti, yarın devam etmek üzere duruşmayı erteledi.

AA