“F.Bahçe, Denizli maçı ile başlayan süreçte iki şampiyonluğu son maçta kaybetti. Yıkamadılar. UEFA’ya yaptıkları sahte ihbarlarla ülkeye zarar verdiler. Bari bizi küme düşürsünler de herkes rahatlasın!”

Alaattin METİN/AKŞAM

‘OH OLSUN’ DİYENLER BİLE ŞU ANDA ‘BU İŞTE BAŞKA BİR İŞ VAR’ DİYOR!

Futbolcularla sohbet ediyorum. Yöneticilerle konuşuyorum. Taraftarlar yolumu çeviriyor. Kongre üyeleri arıyor. Hepsi aynı şeyi söylüyor: 
“F.Bahçe ne büyük kulüpmüş. Denizli maçı ile başlayan süreçte iki şampiyonluğu son maçta kaybetti. Yıkamadılar. UEFA’ya yaptıkları sahte ihbarlarla hem ülkeye hem de Türk futboluna zarar verdiler. Küme düşürsünler de herkes rahatlasın.” 
3 Temmuz sürecinde “Oh olsun” diyenler bile bugün şikeye inanmıyorlar, “Bu işin içinde bir başka iş var” diyorlar.

ŞAKA GİBİ GELİYOR..

Mesela o dönemde federasyonda görevli olan Lutfi Arıboğan ile Ebru Köksal’ın bugün ödül gibi G.Saray yönetiminde olmasına anlam veremiyorlar. Polis fezlekesi ile karar verilmesine şaşıran hukukçular, Kartal Asliye Hukuk Mahkemesi’nden 8 sayfalık gerekçeli karar ile Aziz Yıldırım’ın bir günde başkanlığına tedbir konulmasına anlam veremiyorlar. Ama daha da önemlisi S.Bükreş’in belgelerle şike yaptığı ispatlanmasına rağmen 5 yıllık cezasının ertelenmesine karşılık F.Bahçe’nin 2+1 yıllık cezasından sadece birin kaldırılmasını şaka gibi görüyorlar.

NE KONUŞTULAR?

Ve Avrupa futbolunun önde gelen isimlerinden Şenes Erzik’in neden sustuğunu soruyorlar. Türk futbolu darbe alırken, Erzik’in ortada görünmemesi, F.Bahçe ve Beşiktaş’ın haklarını savunmamasına anlam veremiyorlar. Ve akil insanlar ile yöneticiler, “Michel Platini, Şenes Erzik ve Yıldırım Demirören’in kafa kafaya ne konuştuklarını” merak ediyorlar. CAS’tan davayı niye çektirdiklerini anlatmalarını istiyorlar. “Hani kulüplerle şahıslar ayrılacaktı” diyorlar. Buna benzer cevap arayan bir sürü sorular soruyorlar.

KONGREDE NE OLUR?

Başkan Aziz Yıldırım, “UEFA süreci bitsin kongre yapacağım” demişti. Bunda kararlı. Af olayını da yönetim kongre gündemine alacak. Ancak Yıldırım, “İçerden Fenerbahçelilerin, dışardan rakiplerinin kulübü yıpratmalarından rahatsız. Bu süreci içine sindiremiyor. Ve Yargıtay’dan kararın bir an önce çıkmasını istiyor.”

Aday olur mu sorusuna gelince.. 
Recep Özcan’ın Asliye Hukuk Mahkemesi’nden aldırdığı “Başkanlık yapamaz” kararına itiraz edildi. Kabul edilirse, kongreye başkan olarak girer ve o günkü durum ne gösterir bilinmez. Ancak gönlünde başkanlık yatan herkesin ortaya çıkmasını istiyor. Kongreye giremezse o vakit aday da olamaz. O vakit delegeler ne yapar şimdiden bilinmez. Ama benim bildiğim, konuştuğum birçok kongre üyesi Başkan’ın yanında. Gerekçeleri de “Ömrünü F.Bahçe’ye verdi. Kulübü çok büyüttüğü için başına bunlar geldi. Biz başkanımızı zor gününde yalnız bırakmayız” diyorlar. Bugünkü hava böyle. Yarın ne olur bilinmez. Bildiğim tek şey, mahkeme kararı ile başkanlığı elinden alınsa bile kongre üyelerinin, taraftarların gönlünde Aziz Yıldırım F.Bahçe başkanı.

İDMAN BİTTİ BEYLER HAYIR BİTMESİN!!

Neyse, biz dönelim Topuk Yaylası’ndaki takımın durumuna. 
Şunu çok rahat söyleyebilirim. Teknik Direktör Ersun Yanal bu kriz dönemini çok iyi yönetti. Takım iyi değil, çok iyi çalışıyor. Örnek vereyim. Fizik güç, dayanıklılık, topu kaybedince pres yapma ve çabuk karar vermeyi ön plana alan Yanal’ın idmanını Gökhan Gönül ile birlikte izledik. 19.00’da başladı. 20.30’da  bitecekti. Gökhan “İmkan yok, Ersun hocanın antrenmanları uzun sürer” dedi. Öyle de oldu. İdmanın sonunda, 5 dakikalık 3 grupta yüksek şiddette nabız atımı ile 3 periyotluk çalışmanın bitiminde futbolcular yorgunluktan ayakta duramıyordu. Ersun Yanal düdüğünü çalarak “İdman bitti beyler” dedi. Futbolcular itiraz ederek, “Hayır hocam biz devam etmek istiyoruz” cevabını verdiler. Ve 1.5 saatlik idman 2 saatte bitti.

BBC’YE CNN’E ÇIKACAKLAR

Yemekten sonra futbolcular kendi aralarında toplantı yaptılar. Ersun Yanal’a giderek, “Hocam, basın toplantısında son kez konuştuk. Bundan sonra işimize bakacağız” dediler. Yani Yanal’ın daha önce söylediği gibi bundan sonra “Saha dışında değil, saha içinde olacaklar..”

PEKİ NE YAPACAKLAR?

Avrupa’ya gitmeseler de şampiyonluğu kafalarına koymuşlar. İlk maçı ligin son maçı gibi görüp hızlı ve kararlı tempoda oynayacaklar. İki sene önce “Biz şampiyonluğu sahada alın terimiz ile kazandık” demişlerdi. Şimdi de “Şampiyon olmak için işi baştan sıkı tutacaklar..”

BAŞKA NE YAPACAKLAR?
 
Takım içindeki birlik ve beraberliği herkese göstermek için saç şekillerini aynı yapmayı tartıştılar. Ve şuna karar verdiler: “F.Bahçe’nin yenen hakkı karşısında susmayacağız. Sahada maç kazanarak bunu herkese göstereceğiz..” 
Yabancılar da kendi ülkelerindeki televizyonlara demeçler vererek F.Bahçe’nin uğradığı haksızlıkları anlatacak. BBC’den CNN’e kadar her kanala, her gazeteye konuşarak nasıl haksız yere emeklerinin alındığını söyleyecekler.