
Leonardo-Baykar anlaşması: Türkiye'nin Avrupa savunma sanayisindeki rolü güçleniyor
Leonardo-Baykar işbirliği yalnızca ticari bir anlaşma değil, aynı zamanda Avrupa'nın İHA yeteneklerini yeniden şekillendirebilecek ve Türk-Avrupa savunma işbirliğinin doğasını yeniden tanımlayabilecek stratejik bir ortaklık.
İstanbul
Avrupa Politika Analizi Merkezi (CEPA) Daimi Araştırmacısı ve NATO2030 bursiyeri Federico Borsari, Leonardo-Baykar anlaşmasını ve anlaşmanın Avrupa savunma ekosistemine katkılarını AA Analiz için kaleme aldı.
***
İtalya’nın Leonardo şirketi ile Türkiye’nin Baykar firması arasında imzalanan son anlaşma, Avrupa savunma sanayisinde insansız hava araçlarının (İHA) geliştirilmesi ve kullanımı açısından önemli bir dönüm noktası niteliğinde. Yeni nesil İHA’ların ortak üretimine odaklanan bu işbirliği, modern savaşlarda insansız sistemlerin artan rolünü vurgularken, Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasındaki savunma işbirliğinin nasıl evrildiğini de gözler önüne seriyor. Avrupa, uzun yıllardır yerli bir İHA sanayisi oluşturmakta zorlanıyor ve bu anlaşma, kıtanın savunma alanındaki kritik boşlukları doldurma yolunda bir dönüm noktası olabilir.
Leonardo-Baykar işbirliğinin stratejik önemi
Leonardo-Baykar ortaklığı çok yönlü stratejik öneme sahip. Öncelikle, bu işbirliği Avrupa’nın savunma sanayisini tarihsel olarak bağımlı olduğu ABD teknolojisinden daha bağımsız hale getirme yolunda önemli bir adım olarak görülüyor. İtalya da dahil olmak üzere birçok Avrupa ülkesi, uzun yıllardır operasyonel gereksinimlerini karşılamak için MQ-9 Reaper gibi Amerikan İHA’larına bağımlı. Ancak bu bağımlılık, ABD’nin Uluslararası Silah Trafik Düzenlemeleri (ITAR) kapsamındaki sıkı ihracat kontrolleri ve teknoloji transferinde yaşanan gecikmeler gibi ciddi kısıtlamalar doğuruyor.
Leonardo Üst Yöneticisi (CEO) Roberto Cingolani, Trump yönetimi ile Avrupa arasındaki artan gerilimlerin kıtanın savunma konusundaki yapısal kırılganlıklarını daha da kötüleştirebileceğini ve Avrupa liderlerinin Brüksel’de Avrupa savunmasını güçlendirme konusunda acil adımlar atması gerektiğini vurguluyor. Baykar ile yapılan ortaklık, Avrupa’nın bu bağımlılığı azaltmasına yardımcı olacak alternatif çözümler sunarken, aynı zamanda İtalya’nın İHA alanındaki hedeflerini de ileriye taşıyor.
Bu anlaşma, Türkiye’nin küresel İHA sektöründeki liderliğinin giderek daha fazla kabul gördüğünü de gösteriyor. Baykar’ın Bayraktar TB2 ve Akıncı gibi savaş alanında kendini kanıtlamış sistemleri, Libya, Suriye, Karabağ ve Ukrayna’daki savaşlarda kritik roller oynadı. Avrupa ülkeleri, geleneksel olarak İHA geliştirme konusunda geride kaldığından, Türkiye’nin bu alandaki deneyiminden büyük ölçüde faydalanabilir.
İtalya için katma değer
İtalya açısından bakıldığında, Leonardo-Baykar anlaşması, ülkenin savunma sanayisini güçlendirmek ve Avrupa İHA pazarında daha etkili bir oyuncu haline gelmek için büyük bir fırsat sunuyor. Avrupa’nın önde gelen savunma firmalarından biri olan Leonardo, aviyonik, radar ve elektronik harp sistemlerinde güçlü bir uzmanlığa sahip olsa da, rekabetçi bir İHA platformu üretme konusunda eksiklikleri bulunuyor. Bu ortaklık, Leonardo’nun gelişmiş sensörlerini ve haberleşme sistemlerini Baykar’ın sahada kendini kanıtlamış İHA tasarımlarına entegre etmesine olanak tanıyor. Böylece her iki şirketin de kazançlı çıkacağı daha gelişmiş sistemler üretilmesini sağlıyor. Bu aynı zamanda İtalya'nın tedarik zincirini çeşitlendirmesine ve ekipman sıkıntısı riskini azaltmasına da olanak tanıyacaktır.
Bunun yanı sıra, anlaşma, İtalya’nın savunma sanayisini geliştirme hedefleriyle örtüşüyor. İtalya yönetimi, özellikle savunma alanında Avrupa’nın dışa bağımlılığını azaltmayı ve kritik askeri teknolojilerde Avrupa merkezli çözümler üretmeyi savunuyor. Türkiye ile ortak bir İHA programına yatırım yaparak, İtalya Avrupa’nın gelecekteki hava gücü yeteneklerini şekillendiren aktörlerden biri haline gelebilir. Bu sayede Avrupa orduları, ileri teknolojiye sahip insansız sistemlere erişirken ABD’ye bağımlılıklarını da azaltabilirler.
Ekonomik açıdan bakıldığında, bu işbirliği İtalya için büyük fırsatlar sunmaktadır. İHA üretim kapasitesinin güçlendirilmesi, ülkenin savunma sektöründe istihdam yaratırken, Leonardo’yu gelişmiş drone sistemlerinin önemli bir ihracatçısı haline getirebilir. Leonardo ve Baykar yöneticileri askeri İHA’lara yönelik talebin önümüzdeki on yıl içinde 100 milyar dolara ulaşmasını beklerken, bu işbirliğiyle birlikte İtalya Avrupa ve NATO müttefiklerine, hatta Amerikan ve Çin sistemlerine alternatif arayan ülkeler için önemli bir tedarikçi konumuna gelebilir.
Avrupa perspektifinden değerlendirme
Leonardo-Baykar anlaşması özellikle İtalya için büyük avantajlar sağlasa da, etkileri tüm Avrupa savunma sanayisine de uzanıyor. Avrupa, uzun süredir bürokratik verimsizlikler, zarar görmüş savunma politikaları ve insanlı hava araçlarına odaklanma gibi faktörler nedeniyle yerli İHA yeteneklerini geliştirmekte zorluk çekiyor. İHA teknolojisinin hızla ilerlemesiyle birlikte, Avrupa ülkeleri bu alanda geri kaldıklarını fark etti. Fransa, Almanya, İtalya ve İspanya’nın dahil olduğu Avrupa Orta İrtifa-Uzun Dayanım (EuroMALE) İHA projesi, süregelen gecikmeler ve maliyet aşımları nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşıyor. Bu yavaş ilerleme, Avrupa ordularını yerli alternatiflerden yoksun bırakarak Amerikan İHA’larına bağımlılığı artırdı. Bir bakıma, bu yeni ortak girişim, İtalya’nın EuroMALE projesinin ötesine geçerek daha güçlü İHA yetenekleri geliştirme arzusunu ortaya koyuyor ve yüksek yoğunluklu muharebeler için sınırlı operasyonel değer taşıyan mevcut girişimlere karşı alternatif oluşturuyor.
Türkiye’nin, hızla büyüyen savunma sanayisi kapsamında daha çevik ve inovasyon odaklı bir yaklaşımla birlikte İHA geliştirme alanında kaydettiği hızlı ilerleme, Avrupa için değerli bir ilham kaynağı teşkil ediyor. Avrupa savunma firmaları Baykar ile işbirliği yaparak, Türkiye’nin esnek üretim süreçlerinden, hızlı prototipleme yeteneklerinden ve özel sektör yatırımlarından faydalanarak kendi İHA programlarını hızlandırabilirler. Bu ortaklık, yapay zeka, elektronik harp, otonom sistemler ve uzay teknolojileri gibi birçok kritik alanda Avrupa-Türkiye savunma işbirliğinin genişlemesine de zemin hazırlayabilir.
Türkiye’nin savunma sanayisi için çıkarımlar
Türkiye için Leonardo-Baykar ortaklığı, Avrupa ülkeleriyle savunma sanayii işbirliğini genişletme açısından kritik bir adım. Türkiye, geçmişte savunma teknolojilerine erişimde, politik problemler, jeopolitik gerginlikler ve ihracar kontrol mekanizmaları gibi çeşitli nedenler sebebiyle kısıtlamalarla karşı karşıya kalmıştı. Özellikle önemli bir diğer nokta ise, Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasındaki farklı stratejik önceliklerin uzun vadeli işbirliğinin önünde engel teşkil etmesiydi. Ancak İtalya ile yapılan bu anlaşma, algılarda bir değişim olduğunun da bir göstergesi ve en azından bazı Avrupa ülkelerinin Türk savunma şirketleriyle işbirliğinin stratejik değerini kabul ettiğini gösteriyor.
Teknolojik açıdan bakıldığında, Leonardo ile çalışmak Baykar’a gelişmiş Avrupa menşeli aviyonik, sensör sistemleri ve elektronik harp (EW) yeteneklerine erişim sağlıyor ve bu da İHA platformlarının performansını önemli ölçüde artırabilir. Örneğin, Leonardo’nun son teknoloji ürünü Gabbiano ve Osprey radar aileleri, Baykar İHA’larının keşif ve gözetleme yeteneklerini geliştirirken, Leonardo’nun ileri düzey elektronik harp ve güvenli haberleşme yükleri, platformların vurucu gücünü artırarak operasyonel dayanıklılığını güçlendirebilir. Buna ek olarak, bu işbirliği, Türk İHA’larının NATO ve AB pazarlarına daha fazla entegre olmasının da önünü açabilir, böylece Türkiye’nin Avrupa savunma ekosistemine daha derin bir şekilde dahil olmasına katkı sağlayabilir.
Politik olarak da bu anlaşma, Türkiye’nin Avrupa güvenlik mimarisindeki yerini de güçlendiriyor. NATO’nun Rusya’nın Ukrayna’daki saldırganlığı ve Orta Doğu’daki istikrarsızlık gibi yeni güvenlik tehditleriyle karşı karşıya olduğu bir dönemde, Türkiye’nin kritik bir savunma aktörü olarak rolü giderek artıyor. Bu durum, Ankara’yı Avrupa’nın sınırlarında ortaya çıkan güvenlik krizlerini çözmede vazgeçilmez bir ortak haline getirmektedir.
Sonuç olarak, Leonardo-Baykar işbirliği yalnızca ticari bir anlaşma değil, aynı zamanda Avrupa’nın İHA yeteneklerini yeniden şekillendirebilecek ve Türk-Avrupa savunma işbirliğinin doğasını yeniden tanımlayabilecek stratejik bir ortaklık. İtalya için bu, savunma sanayisini güçlendirme ve ABD’ye bağımlılığı azaltma fırsatı sunarken, Türkiye için ise Avrupa ile savunma bağlarını derinleştirme ve küresel İHA pazarındaki liderliğini pekiştirme yolunda önemli bir adım.
[Federico Borsari Avrupa Politika Analizi Merkezi (CEPA) Daimi Araştırmacısı ve NATO2030 bursiyeridir.] AA
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.