'Merdiven altı dershaneye son'
Başbakan Erdoğan, dershaneler tartışmasına son noktayı koydu: "Gelin bu dershaneleri okula çevirelim. Merdiven altı dershanecilik sürecini bitireceğiz!"
Başbakan Tayyip Erdoğan, atv-aHaber ortak yayınında dershanelerin dönüştürülmesine ilişkin tartışmalara son noktayı koydu. "Biz belli bir grubun değil, tüm milletin iktidarıyız" diyen Erdoğan, hükümeti hakkında yapılan kara kampanyanın sona ermesini istedi. Erdoğan'ın gündemi sarsan açıklamaları şöyle:
YENİLİR YUTULUR DEĞİL: Bu polemiği de doğrusu çok çirkin buldum. Arkadaşlarımız belli bir çalışma yaptılar. Hazırlanan taslak bizlere sunulmadan, atılan gazete başlıkları çok çok çirkindi. "Bir gece baskını" başlığı hakikaten yenilir yutulur bir başlık değildi. Kim nereye gece baskını yapmış, ortada ne var.
MERDİVEN ALTI DÖNEME SON: Gelin bu dershaneleri okula dönüştürelim. Biz sizden hizmet alalım. Öğrenci verelim. Veremiyorsak, yıllık maliyeti nedir, 2 bin 2 bin 500 TL. Bunu verelim. Ama merdiven altı dershanecilik sürecini bitireceğiz? Bu apartman altı dershanecilik dönemi bitecek... Sizde öğretmen fazlası varsa, siz de bu fazla öğretmenleri bize devredin, biz bunları yazılı imtihana tabi tutmadan, devletin okullarında istihdam edelim.. Bakın biz size arsa verdik. Bunlara teşvik kapsamında arsa verebiliriz, ucuz kredi verebiliriz, gelin yapın. Tüm bunların yanında vergide sizlere muafiyet, indirim sağlarız, enerjide aynı şekilde. Yeter ki gelin bunu bu şekilde yapın. Peki niye acaba okula yanaşılmıyor da, illa dershane deniliyor?
FAKİRLER DERSHANEYE GİDEMİYOR : Fen ve sosyal bilimler liselerindeki öğrencilerin yüzde 95'i dershanelere gidiyor... Buralar biliyorsunuz en üst düzey kalite olan liseler. Anadolu lisesi öğrencilerinin yüzde 91'i gidiyor. Burası çok manidar. Mesleki ve teknik liselerde ise yüzde 18'i gidiyor... Fakir öğrenci de burada... Yüzde 18... Fen ve sosyal bilimler ile Anadolu liselerinin üniversitelere girme ihtimali zaten yüzde 100'e yakındır. Siz oradaki öğrencileri alıyorsunuz, olsa olsa test teknikleri öğretiyorsunuz. Altyapıyı bunlar nerede almış. Devletin okulunda... Sonra bu çocuklar başarılı yerlere girince üstüne tişört giydirip "bakın biz bunları bu hale getirdik" diyorsun. Onların zaten kazanması neredeyse zaten yüzde 100.. İnsaf edin. Bu çocuklar bunca zamandır devletin fen lisesinde okudu. Bu devletin bu çocuklar üzerinde hiçbir emeği, hakkı yok mu? Bizim 800 bin öğretmenlerimize haksızlıktır bu.
AİLELER ÖDEYEMİYOR: Peki, bunlar (dershaneye gidip üniversite kazananlar) hangi illerde diye bakınca. İstanbul'da bölgelere göre lise öğrencileri arasında yüzde 9. Ankara'da yüzde 14.5, Antalya'da yüzde 16.5.. Doğu ve Güneydoğu'ya geçiyorum Van'da yüzde 5.5.. Hakkari'de yüzde 6.5.. Diyarbakır'da yüzde 6.5... Şimdi eğer biz TV ekranlarında oradaki o fakir fukara çocukları çıkartarak onların üzerinden prim yapma gayreti üzerinden bunu yapıyorsak, acaba bu fakir fukara çocuklar niye bu kurslara gelemiyor? Halk Anadolu'da önümü kesiyor, "ben bu çocuğumu buraya gönderdim, paralarını ödemekte zorlanıyorum" diyor.
ÇÖZÜM SÜRECİNDE KRİTİK EŞİK AŞILDI
Hakikaten bir kritik eşik vardı, biz bu eşiği aşmış bulunuyoruz. 26 maddelik anayasa paketiyle başladı. Demokratikleşme Paketiyle attığımız adımlar var. Bir de şimdi yasal düzenleme var. Zannediyorum önümüzdeki günlerde parlamentoya sevk edilecek. Bizim geri dönme gibi bir niyetimiz yok. Her zaman söylüyoruz, durmak yok, yola devam. PKK'nın geri çıkışı yüzde 20 dolayındaydı ama sonra onlar bir nokta koydular. Temenni ederim devam ettirirler.
PERVER'E VATANDAŞLIK: Vatandaşlık noktasında 'Böyle bir talebiniz, arzunuz varsa biz bunu da çözüme hazırız' dedik. Şivan bize cevap verecek. Bir süreci şu an başlatmış bulunuyoruz. Bazı programları ileride ayrıca yapacağız..
GENEL AF TARTIŞMASI : Sözlerimin başını kesip atmışlar. Bugüne kadar genel af ifadesini kullanmadım. Böyle bir şey olamaz. Böyle bir taahhüdümüz kimseye yoktur. Yanlış anlaşılma var. "Biz şu anda bir duadayız, temennideyiz. Öyle bir gün gelecek ki dağlardan inecekler ve cezaevleri de boşalacak..." Hemen alıyorlar "genel af." Ben bir başbakan olarak katili affetme yetkisini kendimde göremem. Hatta hatta devletin de bunu affetme yetkisi olamaz. Ancak devlete karşı suçlarda böyle olabilir. Ben kalkıp katili nasıl affedebilirim? O katillerin maktüllerine, şehitlere, şehitlerin ailelerine bunun hesabını nasıl vereceğim? Temennimiz cezaevlerinin boşalmasıdır.
BARZANİ'NİN "ÖCALAN'A AF" İMASI: Sayın Barzani, Öcalan'a af gibi bir ifade kullanmışsa yanlış etmiştir. Bununla ilgili yargı hükmünü vermiştir ve şu anda da bu hüküm devam etmektedir. Bu onun da bizim de alanımız değildir.
CEMAATLE KAVGAMIZ YOK
Olayın bir defa cemaatle, hizmetle karşı karşıya gelmek gibi bunu o yöne çekmek çok yanlış çirkin bir şey. Tam aksine biz cemaat mensubu kardeşlerimizin ellerinde olan yayın organlarıyla bu şekilde bize saldırmalarını adil olmayan şekilde saldırmalarını anlamakta zorlanıyoruz. Şimdi cemaat mensubu olan kardeşlerim bu mücadelede yediğimiz tokadı darbeyi acaba unutuyorlar mı. Biz belli bir grubun değil, tüm milletin iktidarıyız? Kendileri de bizi anlayışla karşılamalı, bu kara kampanyaları bitirmeleri lazım? Bizden geri adım bekliyorlarsa bizden bu mantıkla bir geri adım beklemeleri söz konusu değil.
KARA KAMPANYA BİZİ ÜZMÜŞTÜR
Önemli olan insanımıza bu hizmeti vermek. Bu fakir garip öğrenciler gelsin, bu hizmeti alsın diye. Biz bu gayretin içerisindeyken, böyle bir kara kampanyanın gece baskını şeklinde çirkin yaklaşımın olması bizi ciddi manada üzmüştür. Yalan yanlış bazı haberler bunlar daha da üzüyor? Kampanya öyle bir durum getiriyor ki, bütün etüt salonları kapatılıyor, okuma salonları kapatılıyor.. Yaa böyle bir şey yok? Okuma salonlarının kapatılmasına yönelik hiçbir şey yok? Rakamlar koydular 500 bin TL ceza... Böyle açıklanmış bir ceza falan yok.
GERİ DÖNMEMİZ SÖZ KONUSU DEĞİL
Bu konuda bir defa adımımızı attık. Pazartesi günü bize yapılan sunumda bazı tespit ettiğimiz eksiklikler var. Bunlar üzerinden bakanımıza bir çalışma yapın dedik. Bir sonraki bakanlar kuruluna gelecek. Biz arayışımızı yaptık, bitirdik. Nihai model bu anlattıklarım. Onların varsa farklı şeyleri bizim geri dönmemiz diye bir şey asla söz konusu değil...
KUSURA BAKMASINLAR BİZ DARBECİ DEĞİLİZ
Bize eğer isteniyorsa dershaneleri veririz devlete" diyorlar. Kusura bakmasınlar da biz darbe hükümeti değiliz. Bunu darbe hükümeti istediği zaman veririz yaklaşımında bulunmuş olabilirsin. Biz samimi olarak ortaya bir şeyi koyuyoruz. Siz eğer bu hizmeti vermek istiyorsanız kurun okulları, okulları yaygınlaştırın, biz sizden hizmet alımı yapalım. Böyle bir kavga içine girmeye gerek yok.
22 BÜYÜKŞEHİR ADAYI BELİRLENDİ
Başbakan Erdoğan, dün yaptıkları değerlendirmelerle 22 büyükşehir ve 11 il belediyesi için adayları belirlediklerini söyledi. İsim vermekten kaçınan Erdoğan, Kadir Topbaş, Melih Gökçek ve Binali Yıldırım'ın üç büyükşehirden adaylığı konusunda "Olabilir de, olmayabilir de" demekle yetindi. CHP'li Mustafa Sarıgül'le ilgili soruları da yanıtlayan Erdoğan, "Şu anda CHP'nin adayı kimdir bilmiyorum" dedi.
10 BİN ÖĞRETMEN MÜJDESİ
Öğretmen atamaları konusunda da Başbakan'dan dikkat çekici açıklamalar geldi. 8 bin 500 öğretmenin emekliye ayrılacağını kaydeden Erdoğan, bütçeye de bakarak Şubat ayında 10 bin öğretmen atanacağını söyledi. Halen 126 bin açık olduğunu kaydeden Erdoğan, "Önümüzdeki 4-5 yıl içinde öğretmen açığımızı sıfırlamış olacağız" dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.