MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, Diyarbakır’da Kürdistan’ın ilan edildiğini öne sürerek, “Doğuda bazı yerlerde PKK vergi topluyor. Söz konusu bölgede belediye meclislerini yerel parlamentolara dönüştürdüklerini biliyoruz. İktidar partisi bunun hesabını verecektir." dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Celal Adan, MHP Iğdır Milletvekili Sinan Oğan, MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık, MHP Elazığ Milletvekili Enver Erdem, MHP Adana Milletvekili Ali Halaman ve MHP Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Oktay Demir’den oluşan heyet, yerel seçim çalışmaları kapsamında MHP Samsun İl Teşkilatı’nı ziyaret etti. Burada düzenlenen basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulunan MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, Diyarbakır’da Kürdistan’ın ilan edildiğini öne sürdü.

Adan, şöyle konuştu: "Gazetelerde doğuda PKK’nın polis birimi kurduğuna dair görüntüler yer aldı. Bunlar bilinçli yapılan şeylerdir. Gazetede yer alan güçleri himaye eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dır. Doğuda bazı yerlerde PKK vergi topluyor dedik. Belediye meclislerini yerel parlamentolara dönüştürdüklerini biliyoruz. Bugün AK Parti iktidarında Diyarbakır’da Kürdistan ilan edilmiştir. Orada devlet yoktur. İktidar partisi bunun hesabını verecektir. İki gazetecinin terörist başı Karayılan'la görüştüğü bu süreçte ona ulaşamayan devlet adına utanç duyuyorum."

Başbakan’ın topluma yalan söylediğini öne süren MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Celal Adan, “Başbakan Taksim’de 'Türk bayrağı ile paçavra aynı yerde olmaz' dedi. 21 Mart tarihinde Nevruz Bayramı adı altında Diyarbakır’da Abdullah Öcalan’a miting hazırlayan Başbakan'ın kendisidir. O gün hiçbir yerinde Türk bayrağı yoktu. O gün sesini çıkarmayan Başbakan ‘evlere Türk bayrağı asın’ söylemeni şimdilerde kullanıyor. Başbakan Diyarbakır’da yaşananlara sessiz kalmış, eşkıya başını bu devlete ortak etmiştir. 21 Mart tarihi eşkıya başının devlete ortak edildiği tarihtir. Marmara gemisinde 9 vatandaşımızın kafasına kurşun sıkılırken, kendisi Erzurum’da gençlik toplantısında Mehmet Akfi’in şiirlerini söylüyordu. İsrail özür diledi dediler, ölen vatandaşlarımızın hakkı ve hukuku belli değil. Akdeniz’de kuş uçmayacak dediler, Yahudiler, Rumlarla birlikte petrol aramalarına devam ediyorlar. Suriye’nin düşürdüğü uçakla ilgili olarak hesap sorulacak denildi, o da unutuldu. Reyhanlı’da 52 vatandaşımızı şehit ettiler, unutuldu. İç ve dış politikada Türk milletine layık olmayan ve bu kadar yalan söyleyen iktidara rastlanmamıştır." diye konuştu.

AK Parti iktidarı ile geçen yaklaşık 11 yıldan sonra ne değiştiğini soran MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan şunları kaydetti: “Son 11 yıldır böl parçala, yönet tuzağıyla düşman kardeşler yaratmaya çalışan, her türlü tahriklerle ve etnik farklılıklar yoluyla vatanımızı, dilimizi ve yüreğimizi 36 parçaya ayırmaya çalışan AKP zihniyeti, son günlerde buna bir de Sunni-Alevi ayrımcılığını eklemiştir. Cadde ve sokaklar, köy ve kentler işsiz kaynıyor. Türkiye İş Kurumu’nun önündekiler iş bekliyor. Trabzon, Rize, Giresun, Ordu, Samsun, Sinop, Artvin, Sivas, Diyarbakır, Bayburt, Gümüşhane, Çankırı, Edirne, Kars, Iğdır, ve tüm Türkiye yatırıma hasret, hasret sevince muhtaç. Hepimiz görüyoruz ve şahitsiniz; devlet dairelerini liyakatsiz ve maksatlı kişilerle doldurdular. Vasıfsız ve omurgasız kadrolarla partizancılık yaptılar. Sürgünlerle evlatlarımızı başka illere sürdüler. Evladı anasından ayırdılar. Çiftçilerimiz beceriksiz AK Parti iktidarı sayesinde toprağını kaybetti. Hayvanını kaybetti. Tarlasını ekemez oldu. Verilen taban fiyatlar maliyeti karşılayamaz oldu. İnsanımız işini kaybetti. Vergiler boynunu büktü. Esnaf işyerini kapattı, kepenkleri indirdi. İşadamı borç batağında icralık oldu, mahkemelerde süründü. Senetler protesto oldu, kredi kartı mağdurları çoğaldı. Göç arttı açlık arttı, sıkıntılar çoğaldı. Bütün bunların sorumlusu olarak başta Başbakan Erdoğan olmak üzere siyasi ahlaktan ve milli şuurdan mahrum tüm AK Parti taifesi unutmamalıdır ki; kendilerine teslim edilen milli iradeye ihanet edenler, milletin vicdanında mahkum olmaktan, yüce adalete, millete ve tarihe hesap vermekten asla kurtulamayacaklardır." CİHAN