Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın muhtarlarla 26'inci buluşması, dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki iftar yemeğinde oldu. Erdoğan, Afyonkarahisar, Ağrı, Ardahan, Aydın, Bayburt, Çankırı, Düzce, Iğdır, İstanbul, Kahramanmaraş, Karaman, Kilis, Manisa, Muğla, Tunceli, Uşak, Yalova ve Trabzon'dan gelen muhtarlarla bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftar yemeği öncesi yaptığı konuşmada çarpıcı mesajlar verdi:

YÜREĞİMİZ YANDI: İstanbul Vezneciler'de ve Mardin Midyat'ta patlayan bombalar yine yüreğimizi yaktı, ciğerlerimizi dağladı. Her saldırıda şehitlerimiz ve yaralılarımız var. Bir kez daha bu menfur saldırılarda şehit düşen polislerimize ve vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. Yaralılarımıza Rabbimden şifalar temenni ediyorum.

MİLLETİM EN İDEAL CEVABI VERECEKTİR: Ama bakıyorsunuz geçen akşam, bir televizyon kanalında bir siyasi partinin başındaki şahıs, ki bu siyasi parti ana muhalefet partisidir. Ben bu ana muhalefet partisine gönül veren vatandaşlarıma sesleniyorum. Söylediği nedir? 'Biz yeri geliyor hastanelerdeki PKK'lıları, DHKPC'lileri ziyaret ettik' diyor. Şu ifadeye bak. Ne kadar da rahatlıkla bunu söylüyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bu ülkede ana muhalefetin başı olacaksın, bölücü terör örgütünün mensuplarını hastanede ziyarete edeceksin. Neymiş, hastaymış, yaralıymış. DHKP-C'liyi ziyaret edeceksin. Ben milletimin iradesine bunları havale ediyorum. Artık bunlara inanıyorum ki gereken dersi milletim en ideal şekilde, en güzel şekilde verecektir. Benim Mehmed'imi şehit edenleri, benim polisimi, benim köy korucusu kardeşimi şehit edenleri, kalkıp da onlarla hastanede ziyaret ederek hasbihal etmek, DHKPC mensuplarını hastanelerde ziyaret ederek, onlarla hasbihal etmek, kusura bakmasınlar, bu milletin değerleriyle bir defa uyuşmaz. Bunu görmemiz lazım. Siz böyle yaparsanız işte Almanya'da kendi ülkesini soykırımla itham eden, böyle bir karar öncülük eden adam, soruyorum, kanı bozuk değil de nedir?

MİLLETİMİZİ LEKELEYEMEZLER: Toplumumuz içinden çıkan veya çıkacak olan kazına bozukların hiçbiri bu milletin asaletini, azizliğini, şanlı tarihini, İslam'a yaptığı hizmetleri asla gölgeleyemez, lekeleyemez. Bir yerde üç, beş terörist çıkıp milletin huzurunu kaçırabilir. Malına, canına, namusuna tasallut edebilir. Buna karşılık binlerce, on binlerce, yüz binlerce kahraman oraya gelir, hayatı pahasına milletini ve vatanını korur.

ÇARPAN SON KALBE KADAR: Bugün GATA'da yaralılarımızı ziyaret ettim, Genelkurmay Başkanımla beraber. Onları ziyaret esnasında kimisinin gözlerinde sıkıntı var, kimisi vücudunun birçok yeri kırıklarla dolu. Genelkurmay Başkanımız, kendilerine, 'Hazır mısınız?' dediğinde 'Hazırım komutanım' diyor. O halde bile tablo bu, durum bu. Bu iman meselesidir. 'İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür / İmansız olan paslı yürek sinede yüktür'. Mesele bu. Bu işe farklı bakanlar istedikleri kadar alçalsınlar, biz vakarımızı, dirayetimizi, kararlılığımızı kaybetmeden mücadelemize, evvelallah, devam edeceğiz. Çünkü bizim başka vatanımız, ülkemiz, devletimiz yok. Tüten son ocağa, çarpan son kalbe, savrulan son yumruğa kadar bu topraklar vatanımız olarak kalmaya devam edecek.

O ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISIYDI...

Cumhurbaşkanı Erdoğan, efsane boksör Muhammed Ali'nin cenaze törenine katılmak için ABD'ye gitti. Erdoğan, yolculuk öncesi Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, Muhammed Ali'nin sadece efsane bir boksör olmadığının altını çizerek, "O aynı zamanda yumruklarını dünyadaki tüm ezilenler, mazlum halklar için sallayan bir özgürlük savaşçısıydı. Ringlerin olduğu kadar gönüllerin de şampiyonudur. Kendisi ülkemizi de ziyaret etmişti. Birlikte Cuma namazı kılmıştık. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak cenazesine katılarak son görevimizi yapacağız. Onun duruşu, bizim için ilham kaynağı olmaya devam edecek" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, dokunulmazlıklarla ilgili yasayı, yasal sürenin son günün imzalamasına dönük eleştirilere yanıt vererek, "Boş da durmuyoruz, işlerimiz var. Olayın HSYK'daki atamalarla uzaktan yakından alakası yok. Önemli olan zamanında imzalanmasıdır" diye konuştu. Cumhurbaşkanı, Almanya'da kabul edilen çirkin tasarıyla ilgili olarak da "Eğer, bu yanlış adımdan Almanya dönmeyecek olursa tabii ki bizlerin de buna göre durum değerlendirmesi, atmamız gereken adımlar da farklı olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

IRK DEĞİL KARAKTER İÇİN SÖYLEDİM

Bu milletin ekmeğini yiyen, suyunu içen, bu ülkenin havasını soluyan her vatan evladı gerektiğinde hiç gözünü kırpmadan ölümün üzerine gidebilecek cesarete sahiptir. Arada bazı kanı bozuklar çıkmıyor mu? Çıkıyor elbette. Milletimiz onlara da hak ettiği dersi veriyor. Bunun adı kimi zaman devletine ve milletine kurşun sıkan terörist oluyor. Bunun adı kimi zaman onlara destek bildirisi yayınlayan sözde aydın, akademisyen oluyor. Bunun adı kimi zaman da kendi ülkesini soykırımla itham eden, Almanya'da milletvekili oluyor. Ben kanı bozuk derken, ırkçılıktan asla söz etmiyorum. Bizim kültürümüzde bu ifade karakterle ilgili bir göndermedir.

YENİ TÜRKİYE'YE ADIM ADIM

Türkiye'yi üzerinde diledikleri gibi operasyon yapabilecekleri, ameliyat yapabilecekleri bir ülke sananlar, bir asırdır defalarca yanıldıklarını gördüler. Çanakkale'de, Kut'ül Amare'de, Dumlupınar'da gördüler. Şimdi Güneydoğu'daki ilçelerde, mahallerde görüyorlar. Onlar vazgeçmediler, vazgeçmeyecekler. Biz de vazgeçemedik, vazgeçmeyeceğiz. Yeni Türkiye'nin inşası yolunda adım adım ilerliyoruz. 2023 hedeflerimizi birer birer hayata geçiriyoruz. Dünyadaki tüm mağdurların, mazlumların her geçen gün daha güçlü sesi haline geliyoruz. Şunu bilin dünyada mazlumlar, mağdurlar Türkiye'nin sesini bekliyor, sizi bekliyor, bizi bekliyor.