Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, son günlerde ülkede yaşanan iç huzursuzluğun bir yansımasının da Edirne'de yaşandığını söyledi. Marjinal bir grubun, parti binasına girerek zarar vermesi nedeniyle teşkilat mensuplarına "Geçmiş olsun" dileğinde bulunan Müezzinoğlu, Edirne'ye yakışmayan bu fotoğrafın bir daha yaşanmaması temennisinde bulundu.

"O gün buraya gelen, sağı solu kıran, döken, bayrakları ayaklar altına alan, Atatürk posterinin çerçevesini kıranları kınıyorum. Onları lanetliyorum." diyen Bakan Müezzinoğlu, onların bir Edirneli olduklarına asla inanmadığını kaydetti.

Edirnelilerin genlerinde kırmanın, dökmenin, yıkmanın ve hele hele değerlere saygısızlığın asla olmadığını vurgulayan Bakan Müezzinoğlu, "Ama Edirnelinin de önündeki birkaç yanlış yapanın arkasında gelişigüzel gitmemesi, sağduyu ile analiz etmesi, sağduyusunu kaybetmemesi gerekir. Hiç kimse duygusal bir akıntının malzemesi olmamalı. Bu anlamda Edirneli sağduyulu, kendi medeniyet değerlerine sahip çıkan bir duruşta olmalı." dedi.

Birilerinin, ülkenin geleceğini karartmak adına kapalı kapılar ardındaki senaryoyu, milletin duygularını tahrik ederek millete bedel ödetmeye kalktığını dile getiren Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kimsenin dört tane ağacın sökümü ile ilgili bir derdi yok. İdeolojik bir cepheleşmeye bu ülkeyi sürükleyip 1970-80 döneminde yaşanan üniversite, Kahramanmaraş, Sivas ve Çorum olayları gibi olayları yaşatmak istiyorlar. Bu oyuna bu milletin sağ duyulu kitlesi gelmemeli. Ve biz de hiç kimseyi dışlamamalıyız. Bütün Edirneliler ve ülke insanının tamamı benim için değerli ve saygındır. Ama kırmaya yıkmaya kamuya zarar vermeye gelince devreye hukuk girmektedir. Daha önce söyledim, aramızda hırsızlara, ahlaksızlara, vatan hainlerine yer yok. Aynı cümleleri tekrar ediyorum. Bu ülkede vatan hainlerine, ülkenin huzur ve güvenini bozanlara, hukuksuzluğa taşıyanlara prim vermemeliyiz."

Ambulanslarda görevli sağlık personelinin, "Sizin arkadaşlarınızdan birisini taşıyorum. Ne olur yolu açın" anonslarına rağmen İstanbul ve Ankara'da 27 ambulansın tahrip edildiğini ifade eden Müezzinğlu, "Peki burada demokrasi mi var? Burada hukuk mu var? Burada hak araması mı var? Dolayısıyla itiraz etmek, düşüncesini ifade etmek, bunu protesto etmek farklı bir şey. Ben Sağlık Bakanlığı'nı işgal ederim, ben Başbakanlığı işgal ederim. Millet sana öyle bir hak verdi mi?" diye sordu.

"Önüne sandık geldiğinde, Sağlık Bakanlığı da Başbakanlık da senin olacak." diye kaydeden Mehmet Müezzinoğlu, "Bu milletin iradesi varsa. Ama bu milletin iradesine ikide bir darbe vurmaya hiç kimsenin hakkı yok. Milletin sağ duyusu hangi siyasi görüşte olursa olsun buna prim vermemeli. Çünkü büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün söylediği gibi 'Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir.' Onun tecelli ettiği yer sandıktır. Vatandaşa daha iyi proje ve vizyon sunarsın, sandıkta bangır bangır daha önce vatandaşın süpürdüğü gibi sen de gelir AK Parti'yi süpürürsün. Ama bunu yapamıyorsan, 10 yıldır yapamadıysan hala da yapma umudun yok dolayısıyla ben milleti tahrik etmeliyim ben milletin duygularını sömürmeliyim, ben gencecik çocukları, lise öğrencilerini sokağa iten anlayış çağdaş, modern, özgürlükçü anlayış değildir. Onların duygularını istismar eden bir anlayışla 16, 17, 18 yaşındaki gençleri tahrik ederek onları yanlışa sürükleyerek, onların geleceği oynamaya hiç kimsenin hakkı yok. Oynanan gelecek onların geleceğidir. Türkiye'nin ekonomisinin bir basamak daha yukarı çıkması, bölgesinde bir basamak daha güçlü bir ülke olmasının ödülünü gençlerimiz yaşacak. Onun zenginliklerini onlar yaşayacak. Dolayısıyla onun önünü çalışanlara gençlerimizi ve çocuklarımızı alet edilmesine asla fırsat vermemeliyiz." açıklamasını yaptı.



CİHAN