1. YAZARLAR

  2. Baki ŞİMŞEK

  3. Nardugan: Kış Solstisinin Kutlanması ve Çam Ağacı Süslemesinin Kökenlerine Bir Bakış
Baki ŞİMŞEK

Baki ŞİMŞEK

ETKİHABER
Yazarın Tüm Yazıları >

Nardugan: Kış Solstisinin Kutlanması ve Çam Ağacı Süslemesinin Kökenlerine Bir Bakış

A+A-

Nardugan: Kış Solstisinin Kutlanması ve Çam Ağacı Süslemesinin Kökenlerine Bir Bakış

Nardugan, Türk Kültüründe kış solstisine (21-22 Aralık) yani “gündönümü”ne denk gelen ve yeni yılın başlangıcını simgeleyen, eski ve köklü bir kutlama geleneğidir.  Bu gelenek, güneşin yeniden doğuşunu ve doğanın uyanışını simgeleyen ritüeller, şenlikler ve sembolik objeler etrafında şekillenmiştir.  Nardugan ile günümüzde yaygın olarak bilinen Noel ağacı süsleme geleneği arasında, özellikle sembolizm ve kutlama amacı bağlamında, belirgin benzerlikler bulunmaktadır.  Bu makale, Nardugan geleneğini, özellikle çam ağacı ile ilişkisini ve kadim medeniyetlerden günümüze uzanan folklorik bağlamını akademik bir bakış açısıyla ele alacaktır.

Nardugan geleneği, Türk kültürünün diğer unsurlarıyla derin ve anlamlı bir ilişkiye sahiptir. Bu ilişki, özellikle doğaya, kozmolojiye ve Türklerin eski inanç sistemlerine dayanan semboller ve ritüeller üzerinden gözlemlenir:

Nardugan: Kadim Türk İnancı ve Toplumlar Üzerindeki Etkisi Üzerine Bir Makale

Giriş:

İnsanlık tarihinin her döneminde güneş, kültürlerin ve toplulukların inanışları, yaşam biçimleri ve ritüelleri üzerinde büyük bir etkiye sahip olmuştur. Güneşi bir yaşam kaynağı, hayatın devamını sağlayan kutsal bir güç olarak gören eski medeniyetler, dönencelerle ilgili astronomik olayları kutlamalar ve ritüellerle taçlandırmışlardır. Bu bağlamda, kadim Türk kültüründe yer alan Nardugan, yılın en uzun gecesi olan 21 Aralık'tan sonra yeniden gündüzlerin uzamaya başlaması ile güneşin “yeniden doğuşunun” kutlanmasıdır. Bu kadim gelenek, sadece güneşe bağlı bir doğa olayı olmaktan öte toplumsal dayanışmayı, yaşamın sürekliliğini ve baharın müjdesini temsil eden önemli bir kutlama biçimidir.

Bu makalede Nardugan’ın tanımına, Türk mitolojisindeki yerine, başlangıcından itibaren gelişimine ve özellikle çam ağacı süsleme geleneği ile arasındaki bağ açıklanmaya çalışılacaktır. Bunun yanı sıra, diğer kültürlerle etkileşimler sonucu benzer kutlama ritüellerinin bugünkü karşılıklarına değinilecektir.

Nardugan’ın Kökeni ve Anlamı

Nardugan, etimolojik olarak incelendiğinde iki temel kelimenin birleşiminden oluşmaktadır: Türkçe kökenli “nar” (ışık, aydınlık, güneş) ve “dugan” (doğan). Bu bağlamda Nardugan, “yeniden doğan güneş” anlamına gelir. Kadim Türk inancında doğanın ve yaşamın döngüsü içinde güneşin mevsim döngülerindeki rolü büyük bir yer tutar. Özellikle 21 Aralık’ta kuzey yarımkürede yılın en uzun gecesi yaşanır ve ardından gündüzler uzamaya başlar. Bu, Türkler için yaşamın yeniden canlandığını, karanlıktan aydınlığa geçişin başladığını ve güneşin zafer kazandığını simgeler.

Türk mitolojisinde Gök Tanrı inanışı çerçevesinde güneş bir kutsallık barındırır. Güneşin enerjisi, yaşamın devamını sağlar; dolayısıyla güneşin “yeniden doğuşu” doğanın, toplumun ve doğurganlığın yeniden dirilişi olarak görülür. Bu kutlamalar sırasında insanlar birlik içerisinde bir araya gelir, büyük şölenler düzenler, şarkılar söyler, dualar eder ve yılın geri kalanı için bereket dileklerini iletirler.

Nardugan'ın kökenleri, Türklerin Tengrici inanç sistemine ve doğa döngüsüne olan derin saygısına dayanmaktadır.  Kış solstisinin, güneşin gücünün en düşük olduğu ve karanlığın en uzun olduğu dönem olması, atalarımız için önemli bir dönüm noktasıydı. Bu dönemde, güneşin yeniden güçlenmesi ve doğanın canlanması için ritüeller gerçekleştirilir, dua edilir ve çeşitli sembolik objeler kullanılarak bereket ve bolluk temennilerinde bulunulurdu.  Bu ritüellerin merkezinde, genellikle evlerin içine veya dışına dikilen çam ağaçları yer alırdı.  Çam ağacı, kışın sert koşullarına rağmen yeşil kalması ve her dem yeşil olması sebebiyle, yaşamın sürekliliğini, dayanıklılığı ve yeniden doğuşu simgeliyordu.  Bu nedenle, çam ağacı, Nardugan kutlamalarının vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir.

Çam Ağacı Süsleme Geleneğinin Nardugan’la İlişkisi

Türk Mitolojisindeki Hayat Ağacı

Nardugan kutlamalarının merkezinde ağaçların özel bir yeri vardır. Bu merkezde Hayat Ağacı (Beylik Ağacı, “Ağaç Ana”) mitolojisi yer alır. Türk topluluklarının kutsal kabul ettiği Hayat Ağacı, gök ile yer arasında bir bağlantı aracı olarak yorumlanır. Gökyüzüne uzanan dalları kutsal âlemleri, kökleri ise yeraltını temsil eder. Güneşin yeniden doğuşu, bu kutsal ağacın yenilenme ve doğurganlık gücünü simgeler.

Türklerin kadim geleneklerinde, Nardugan sırasında genellikle süslenen bir ağaç figürü karşımıza çıkar. Bu ağaç, Hayat Ağacı’nın sembolik bir yansıması olarak toplumsal ritüellerde kullanılır. Türklerin ağaç ritüellerinden yola çıkarak günümüzdeki çam ağacı süslemek gibi yılbaşı geleneklerinin temellerinin bu eski kutlamalarda yattığını söyleyebiliriz.

Çam Ağacının Kullanımı

Nardugan kutlamalarında süslenen ağaçların çoğunlukla çam ağacı seçilmesinin birkaç nedeni olduğu düşünülür. Öncelikle, çam ağacı her daim yeşil kalan ve kış aylarında da “ölümsüzlük” gücünü yitirmediği düşünülen bir ağaçtır. Bu özellik, tekrar doğuş ve bereket kavramlarıyla doğrudan bağlantılıdır. Ağaç üzerine renkli kumaş parçaları, kurdeleler, altın ve gümüş parlak objeler asarak süslemek, zenginlik ve refah getireceğine inanılan bir ritüeldi. Ayrıca güneşi simgeleyen parlak süslemeler, yılın bu zamanında güneşin yeniden kazanılan zaferini kutlamanın bir parçasıydı.

Nardugan’daki bu gelenek, zamanla farklı kültürel unsurlarla harmanlanmış ve Hristiyanlık etkisiyle Batı coğrafyasındaki Noel kutlamalarındaki çam ağacı süsleme geleneğine benzerlik göstermiştir.

Çam ağacının süslenmesi, Nardugan'ın önemli bir unsuru olup, süslemelerde kullanılan objelerin her birinin özel bir anlamının bulunduğunu yukarıda belirtmiştim.  Bu objeler yeni yılın umutlarını simgelerken; fındık, ceviz ve diğer yiyecekler, bolluk ve bereketi temsil ederdi.  Bu süslemeler, sadece estetik bir amaç taşımaz, aynı zamanda ritüelin manevi boyutunu da güçlendirirdi.  Ağaç, evlerin içine konularak, evin ve ailenin kutsallığını ve korunmasını temsil ederdi.

Nardugan geleneği, Türk kültürünün farklı bölgelerinde ve topluluklarında farklı şekillerde kutlanmaktadır.  Bazı bölgelerde, Nardugan kutlamaları birkaç gün sürerken, bazı bölgelerde daha kısa sürelidir.  Kutlamalar genellikle, özel yemeklerin hazırlanması, şarkıların söylenmesi, oyunların oynanması ve çeşitli ritüellerin gerçekleştirilmesiyle geçer.  Bu çeşitlilik, geleneğin canlılığının ve uyum sağlama yeteneğinin bir göstergesidir.

Nardugan ile günümüzdeki Noel ağacı süsleme geleneği arasındaki benzerlik, tesadüfi değildir.  Her iki gelenek de kış solstisini kutlar ve çam ağacını merkez alır.  Bununla birlikte, Nardugan'ın kökenleri ve sembolizmi, Hristiyanlık öncesi Türk kültürüne dayanırken, Noel ağacı süsleme geleneği, Hristiyanlığın etkisiyle şekillenmiştir.  Ancak, her iki geleneğin de ortak noktası, kışın karanlığının ardından gelen güneşin yeniden doğuşunu ve doğanın canlanmasını kutlamak ve yeni yıla umutla girmektir. Çam ağacının, farklı kültürlerde ve dinlerde kutsal bir ağaç olarak kabul edilmesi, Nardugan ve Noel ağacı süsleme geleneği arasındaki benzerliğin daha da vurgulanmasını sağlar.  Çam ağacı, her dem yeşil yapısıyla, ölümsüzlüğü, sonsuzluğu ve yeniden doğuşu simgelemektedir.  Bu nedenle, farklı kültürlerde ve dinlerde, çam ağacı, kutsal ritüellerde ve kutlamalarda kullanılmıştır.

Nardugan, Türk kültürünün zengin ve köklü bir parçası olup, kış solstisinin kutlanması ve doğanın yeniden doğuşunun sembolik bir ifadesidir.  Çam ağacının Nardugan kutlamalarında merkezi bir rol oynaması, bu geleneğin, günümüzdeki Noel ağacı süsleme geleneğiyle belirgin benzerlikler taşıdığını göstermektedir.  Her iki gelenek de kışın karanlığının ardından gelen ışığın ve doğanın yeniden canlanmasının kutlanması etrafında şekillenmiştir.  Ancak, Nardugan'ın kökenleri ve sembolizmi, Hristiyanlık öncesi Türk kültürüne özgü olup, bu geleneğin, Türk kültürünün zengin tarihini ve maneviyatını yansıtan önemli bir unsur olduğunu göstermektedir.

Nardugan, Türklerin doğa ile olan ilişkilerinin, yaşamın döngüsel yapısına yaklaşımının ve ritüellerin toplumsal öneminin somut bir dışavurumudur. Yeniden doğan güneşi, aydınlık ve karanlık arasındaki dengeyi ve hayatın sürekliliğini anlamlandıran bu kutlama, kadim Türk inancından evrensel kültürel bir mirasa uzanan geniş bir anlam taşır. Çam ağacı süsleme geleneği ile bağını incelediğimizde, Nardugan’ın diğer kültürlerle etkileşim sonucu nasıl bir folklorik unsura dönüştüğünü ve hala modern geleneklerimizin temelini nasıl oluşturduğunu görürüz.

Nardugan hem Türk kültürünün kadim inançlarının hem de modern dünyada yeniden yorumlanan ritüel pratiklerinin derinlikli bir yansıması olarak tarihteki yerini korumaktadır.

NARDUGAN KUTLAMALARININ İSLAM İNANCIYLA BAĞLANTISI

Nardugan kutlamalarının İslam inancıyla doğrudan bir bağlantısı yoktur.  Nardugan, Türk kültürünün Tengrici inanç sistemine dayanan, pre-İslami (İslam öncesi) bir gelenektir.  İslam'ın kabulünden sonra, bazı pre-İslami gelenekler, İslam inancıyla uyumlu şekilde dönüştürülmüş veya devam ettirilmiş olsa da Nardugan'ın özünde yer alan bazı unsurlar İslam'ın temel prensipleriyle çelişebilir.

Kuran-ı Kerim’den Örnekler:

  1. Şirkten Sakınma:

Kuran’da Allah’a ortak koşmaktan (şirk) sakınılması gerektiği vurgulanır. Bu bağlamda, doğa güçlerine (güneş, ay, ağaç gibi) özel anlam yükleyerek ibadet etmek veya bunları kutsallaştırmak şirk olarak değerlendirilir:

    • "Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Bundan başkasını, dilediği kimse için bağışlar. Allah'a ortak koşan ise, gerçekten büyük bir günah işleyerek iftira etmiş olur." (Nisa Suresi, 4:48)
  1. Halkların Eski Geleneklerinin Terk Edilmesi:

Allah, geçmiş milletlerin yanlış ibadet ve geleneklerinden dönülmesini buyurmuştur:

    • "Ona (Allah’a) ortak koşmaktan sakınarak kendini O’na teslim eden kimseler olun. Allah’ın fıtratına uygun davranın. Ki insanları bunun üzerine yaratmıştır." (Rum Suresi, 30:30) (Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dine çevir. Allah’ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata sımsıkı tutun. Allah’ın yaratmasında hiçbir değiştirme yoktur. İşte bu dosdoğru dindir. Fakat insanların çoğu bilmezler.)

Hadislerden Örnekler:

  1. Başka Kültür ve İnançlara Özgü Davranışları Taklit Etmek:

Peygamber Efendimiz, başka dinlerin veya kültürlerin ritüellerini ve adetlerini taklit etmenin sakıncalı olduğunu ifade etmiştir:

    • "Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o da onlardandır." (Ebu Davud, Libas, 4)

Bu hadis, İslam'ın başka dinlere veya onların ritüellerine özgü davranışları benimsemesini uygun görmediğini göstermektedir. Nardugan’ın İslam öncesi Türk kültürüne ait bir bayram olması ve içerisinde İslam inancına mesafeli unsurlar barındırması bu nedenle İslam’la çelişebilir.

Nardugan geleneği, Türk kültürünün diğer unsurlarıyla derin ve anlamlı bir ilişkiye sahiptir. Bu ilişki, özellikle doğaya, kozmolojiye ve Türklerin eski inanç sistemlerine dayanan semboller ve ritüeller üzerinden gözlemlenir:

Nardugan geleneğinin, Türk kültürünün diğer unsurlarıyla olan ilişkisi

1. Hayat Ağacı (Tree of Life): Nardugan’da merkezî bir sembol olan Hayat Ağacı, Türk mitolojisinde ve kültüründe evrenin yapısını, yaşamın sürekliliğini ve yeniden doğuşu temsil eder. Bu sembol, sadece Nardugan’da değil, halı motiflerinden destanlardaki anlatılara kadar Türk kültürünün birçok unsurunda yer alır.

2. Tengrizm ve Şamanizm: Nardugan'ın güneşin yeniden doğuşunu kutlama teması, Tengrizm'deki Gök Tengri inancı ve doğa-kutsal döngüsüne duyulan derin saygıyla yakından ilişkilidir. Ateş yakma, ışıklarla karanlığı sonlandırma gibi ritüeller, Türk şamanlarının ritüellerinde de görülen bir arınma, yenilenme ve dilek dileme geleneğinin yansımasıdır.

3. Doğa ve Kozmik Döngüler: Nardugan güneşin dönüşünü, yani karanlığın sona erip aydınlığın gelişini kutladığı için, Türk kültürünün doğa olaylarına ve kozmik düzenin işleyişine verdiği önemi göstermektedir. Bu döngüsel anlayış, tarım toplumlarının da yaşam biçiminin bir parçası olmuştur.

4. Renkler ve Süsleme Gelenekleri: Nardugan’da ağaca bağlanan renkli kurdeleler ve altın-gümüş objeler, sadece dilek dilemenin değil, aynı zamanda Türk kadim sanatına ve süsleme kültürüne de işaret eder. Türk kültüründe renklerin ve sembollerin anlamları (örneğin kırmızının yaşamı, beyazın saflığı temsil etmesi) geniş bir yere sahiptir.

5. Toplumsal Dayanışma ve Kutlamalar: Nardugan, toplumsal bir birliktelik ve kutlama geleneğini de yansıtır. Bu, Türk kültüründeki toy ya da şölen geleneğiyle benzerlik gösterir ve sosyal bağların güçlendirilmesi açısından önemlidir.

6. Türk Dünyasındaki Bölgesel Farklılıklar: Kazak, Kırgız, Tatar gibi çeşitli Türk halklarının Nardugan’a benzeyen veya onu andıran kutlama ritüelleri, Türk kültürünün çeşitliliğini ama özde birliğini de sergiler. Bu tür bayramlar, Türklerin farklı kültürel havzalarda geliştirdiği adapte olma becerisini temsil eder.

Sonuç olarak, Nardugan, Türk kültürünün doğa, kozmoloji, estetik ve toplumsal değerler gibi pek çok unsurunu bir araya getiren, zengin anlamlar taşıyan bir gelenektir.

Sonuç:
Nardugan kutlamaları, İslam öncesi dönemin doğa ve Güneş merkezli inanışlarından izler taşır. İslam’a göre yalnızca Allah’a ibadet edilmesi gerektiğinden, bu tür kutlamaların İslam inancına aykırı unsurlar taşıdığı söylenebilir. Kuran ayetleri ve hadisler de bu tür uygulamalardan uzak durulması gerektiğini ifade etmektedir. Bunlardan en belirgin olanlardan bazıları da türbelere gidip bez-çaput bağlama, türbelerde yatandan yardım isteme, Hıdırellez de bahçelerdeki gül ağaçlarına renkli bezler bağlayıp dilek dileme, toprağa para bırakıp umulmadık yerden çok paranın gelmesini umut etme, toprak üzerine çer-çöpten sembolik evler yapıp ev sahibi olacaklarını dilemek İslam’a aykırı olan şirklerden sadece bir kaçıdır.

İslam’ın, Allah'tan başka hiçbir ilahı veya aracı kabul etmediğini yukarıda izah ettik (Şirk).  Nardugan'ın kökenlerindeki Tengrici inanç sistemi, doğa güçlerine ve ruhlara tapınmayı içerirdi. Bu durum, İslam'ın tevhid (Allah'ın birliği) inancına aykırıdır.  Bu nedenle, Nardugan'ın orijinal biçiminde yer alan herhangi bir şirk unsuru, İslam açısından kabul edilemez.

Ayrıca, İslam, Allah'ın dışında herhangi bir şeye dua etmeyi veya tapınmayı yasaklar.  Eğer Nardugan kutlamaları sırasında doğa güçlerine veya diğer varlıklara yönelik dualar veya ritüeller yapılıyorsa, bu da İslam'a aykırıdır.  Bu konuda yukarıda verdiğimiz genel olarak şirkle ilgili ayetler bu durumu açıklar.  Yukarıda verdiğimiz ayetlere ilaveten Bakara Suresi'nin 163. Ayeti, [(Ey insanlar!) Sizin ilahınız tek bir ilahtır; O'ndan başka hiçbir ilah yoktur, O, Rahmandır (merhameti sınırsız olandır), merhamet edendir.] Allah'tan başka ilah olmadığını ve O'na kulluk edilmesi gerektiğini vurgular.  Bu ayetler, doğrudan Nardugan'ı hedef almasa da kutlamanın şirk unsurları içeriyorsa, bu ayetler doğrultusunda İslam'a aykırı olur.

Hadislerde de şirk ve Allah'tan başka varlıklara tapınmanın yasaklandığına dair birçok örnek bulunur.  Özel bir hadis Nardugan'ı doğrudan ele almaz, ancak yukarıda örneğini verdiğimiz şirkle ilgili genel hadisler, Nardugan'ın doğa güçlerine veya ruhlara tapınmayı içeriyorsa İslam'a aykırı olabileceğini kesinlikle söyleyebiliriz.

Sonuç olarak, Nardugan'ın İslam'la uyumlu bir şekilde kutlanması için, geleneğin şirk unsurlarından arındırılması ve tamamen Allah'a ibadet ve şükür temeline dayandırılması gerekir.

Nardugan’ın, kış mevsiminin başlangıcını kutlama ve aile ve topluluk birliğini güçlendirme gibi geleneğin olumlu yönleri, İslam'ın prensiplerine uygun bir şekilde yeniden yorumlanarak devam ettirildiği görülmektedir.  Önemli olan, İslam'ın tevhid inancına ve Allah'a olan tek ve mutlak bağlılığa riayet etmektir.

Ancak, Türk Milliyetçiliğinin ayaklar altına alındığı içinde bulunduğumuz zaman diliminde Nardugan’ın “ırkçılık” olarak değerlendirilebileceğini; şair Nedim’in şiirlerini Türkçe yazmaktan vazgeçmediği için derisi yüzülerek öldürüldüğünü unutmayın(!)

SON SÖZ

Nardugan, Türk kültürünün doğa, kozmoloji, estetik ve toplumsal değerler gibi pek çok unsurunu bir araya getiren, zengin anlamlar taşıyan bir gelenektir.

Bu vesileyle Nardugan Bayramınızı Kutlar, Yeni Yılın Türk Ulusuna Sağlık, Mutluluk, Bolluk, Bereket Ve Huzur Getirmesini dilerim.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.