1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Narin Güran cinayeti davasının ikinci duruşmasında avukatlar mütalaaya ilişkin savunma yaptı
Narin Güran cinayeti davasının ikinci duruşmasında avukatlar mütalaaya ilişkin savunma yaptı

Narin Güran cinayeti davasının ikinci duruşmasında avukatlar mütalaaya ilişkin savunma yaptı

Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davanın ikinci duruşmasında, avukatlar mütalaaya ilişkin savunma yaptı.

A+A-
Diyarbakır

Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, Cumhuriyet Savcısı'nın mütalaayı okumasının ardından baba Arif Güran'ın avukatı Berat Kocakaya savunma yaptı.

Kocakaya, savunmasında, Arif Güran'ın kızını öldürenlerin en ağır şekilde cezalandırılmasını istediğini belirterek, "Bugün burada hukukun gereklerini yapmazsak Narin'in katledilmesini aydınlatmamış olacağız. Adalet tecelli edecekse bu 4 sanığın ne işlediğini açıkça bilmemiz gerekiyor." dedi.

Diyarbakır Barosu Başkanı Abdulkadir Güleç de sanıkların cezalandırılması yönündeki mütalaaya iştirak ettiklerini belirterek şu beyanda bulundu:

"Bu dava vesilesiyle basın da üzerine düşeni, gerekeni yaptı. Birçok sivil toplum kuruluşu, dernek, aktivist, siyasi parti temsilcisi katıldı duruşmaya. Hepinize teşekkür ederim. Olay günü Enes, Yüksel ve Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar'ın Arif Güran'ın evinde bulundukları HTS kayıtlarıyla anlaşılmaktadır. Rapora göre Narin Güran'ın tepeyi aştığı tespiti söz konusu. Narin'in katillerinin bulunması için mücadele ederken Arif Güran ile aynı noktada duruyoruz. Arif bey konuşurken hepimizin gözü doldu. Babalık duygusuyla yaşadığı o acıyı çok iyi biliyorum. Gerçek, hakikat ortaya çıktığında Arif Güran'ın da kamuoyunun da vicdanı kısmen rahatlayacaktır."

Diyarbakır Barosu adına söz alan avukat Aydın Özdemir de Narin'in öldürüldüğü güne ilişkin tutuklu sanık ağabey Enes Güran'ın saatle ilgili bilgilerde çelişkili beyanlarda bulunduğunu ileri sürdü.

Özdemir, şunları ifade etti:

"Enes ilk beyanında Narin'in kaybolduğu saate ilişkin cinayete yakın saatlerden bahsediyor. Dolayısıyla öldürme olayını bilen birisi ancak bu denli yakın ifadede bulunabilirdi. Enes, vücudundaki izler hakkında da çelişkili beyanlar verdi. Verdiği farklı beyanlar hayatın olağan akışına aykırıdır. Mısır koçanlarıyla bu denli ciddi yaralanma olsaydı kimse tarım işiyle uğraşmazdı. Aile bireyleri aile meclisi toplantısının olmadığını söyledi. Saklayacak bir şeyleri olan insanlar bunu söyler. O toplantıda en çok ismi konuşulan kişi Enes'tir. Enes'in adı ısrarla geçiyor ve onun adına araştırma yapılıyor. Dolayısıyla ciddi olarak müşterek faildir. Sanık Nevzat Bahtiyar, fikir ve eylem birliği içinde olmasaydı böyle bir şey yapmazdı. Soğukkanlılıkla eylemine devam ediyor ve geri dönüyor. Sanki Nevzat bu olayın mağduruymuş gibi bir algı var ama cesedi dereye götürüp gömen Nevzat'tır. Nevzat doğrudan bu olayın içindedir, mağduru değildir. Nevzat ne itirafçı olmuştur ne de pişmandır. Nevzat artık kaçış noktası bulamadığı için olayı anlatmıştır. Nevzat olayı tamamıyla anlatmamıştır. Çünkü kendisi de ifadelerinde beyan değiştirmiştir ve çelişkili ifadeler vermiştir. Nevzat hala bu olayın tüm gerçeklerini anlatmamıştır. Narin'in cansız bedeni bulunmamış olsaydı ve Nevzat'ın aracı kameralara yansımasaydı bu yargılamayı belki de yapmayacaktık. Bütün sanıklar bu eylemi iştirak halinde birlikte gerçekleştirmişler. Dolayısıyla cezalandırılmalarını talep ediyorum."

Diyarbakır Barosu avukatlarından Erdem Kaya da Salim Güran ile eşinin ifadeleri arasında çelişki bulunduğunu öne sürerek şunları söyledi:

"Sanığın cinayetin işlendiği saatlerde olay yerinde bulunduğu sabittir. Salim Güran'ın işçileri olan Mehmet Selim Atasoy ve oğlu R.A. ile yaptığı telefon görüşmeleri şüphelidir. Bu kişiler Narin'in cansız bedeni gizlenirken belki de gözcülük yaptılar ya da Salim'e bilgi veriyorlardı. Salim'in telefonlarındaki verileri silmesi de zaten şüphelidir. Salim'in öldürme eylemi sırasında cinayet mahallinde olduğu sabittir. Salim Güran'ın cesedin yerini bildiği ve cesedin yerinin değiştirilmesi veya bulunmaması için gizlenmesi için dere kenarına gittiği de belirlendi. Bu kadar yakın olan Salim ve Nevzat'ın birbirini olaydan sonra aramaması iştirak halinde olduklarını gösteriyor. Yüksel Güran, Enes'i korumak için de beyanlarda bulunmuştur. Kayıp kızı için baba Arif Güran'ı aramayarak cinayeti gizlemeye yönelik harekette bulunmuştur. Yüksel Güran'ın diğer sanıklarla iştirak halinde cinayeti işlediğini düşünüyorum. Bu nedenle sanıkların cezalandırılmasını talep ediyorum."

Cumhuriyet savcısının okuduğu mütalaanın ardından savunma yapan eski Diyarbakır Barosu Başkanı avukat Nahit Eren, Narin'in Tavşantepe Mahallesi'nde öldürüldüğünü, bu olayın çözülmesi gerektiğini söyledi.

Eren, "Sosyal medyadan bir fatura sunuldu. Bir fatura, çizelge yayınladılar. O çizelgede Salim Güran'ın cinayet mahallindeyken iki ödeme yaptığını paylaştılar. MASAK raporu ekrana yansıtılıyor, doğrudur, 580 liralık 2 işlem gerçekleştirilmiş. Havale işlemi olabilir, online ödeme olabilir. Gerçekleşen havale işlemi sistemsel bir havale işlemidir. Telefona girmenizi gerektirmeyen, sistemsel bir ödeme. Aynı telefonun faturası 15.19'da bir defa ödeniyorsa 15.28'de neden bir daha ödeniyor. Salim Güran'ın hesabı sıfır bakiye olduğu için eksi 580 lira hesaptan düşülüyor, bir borçlanma rakamı veriliyor ve ona göre kesinti yapılıyor." diye konuştu.

Salim Güran'ın HTS ile olay günü saat 15.19'dan önceki GPRS kaydına da değinmek istediğini belirten Eren, "O saatte telefonunda herhangi bir veri yok. Yani Salim Güran herhangi bir havale işlemi gerçekleştirmemiş. 15.28'de ikinci havale işleminin gerçekleştiği saniyelerde Salim Güran 71 saniyelik GPRS bağlantısı gerçekleştirmiş. Birden fazla işlem için bağlanmış. Salim Güran'ın telefonunun ödeme günü 21'i. Salim Güran o an resmi bir işlem yapma ihtiyacı mı hissetti?" dedi.

"Narin gibi cinayetlerin işlenmesine cüret edilmemesi için bizim gibi kurumlar davaya müdahil oluyor. Neredeyse uydu görüntülerini Elon Musk'tan isteyecek kadar dosyaya müdahil olduk." diyen Eren, Narin Güran cinayetiyle ilgili bugüne kadar basında ve sosyal medyada yer alan görüntüleri mahkeme salonunda izletti.

Eren, "Ulusal Kriminal'e dosyayı gönderdik. Ulusal Kriminal, Uzunbahçe istikametinden gelen 2 aracı gösteriyor. 15.34 itibarıyla bir kırmızı, arkasından bir beyaz aracın köyden geçtiğini söylüyor. Ancak 6 dakika ileri alınca durum değişiyor. Bunu neden anlatıyorum? Nevzat'ın aracının yukarıdan aşağıya indiğini göremiyoruz ama iddiası doğruysa Salim'in aracının geldiğini görebiliriz. Ancak göremeyeceğimiz bir yol da var."

Salim Güran'ın cep telefonundaki "adım sayar" uygulaması

"Android telefonlarda 'adım sayar'ın sağlıklı bir sonuç vermesini istiyorsanız GPS'in açık olması gerekiyor. GPS kaydınız açık değilse konum bilgisi de tespit edilemiyor. Salim Güran'ın o günkü tarlaya gitme, camiye gitme gibi açıklamalarını düşündüğümde o adımlar bana dosyaya ilişkin sağlıklı bir veri vermiyor. Bu Salim'in o günkü hareketliliğiyle örtüşmeyen bir uygulama." diyen Eren, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Salim Güran 16.10'da evden ayrılıp tarlaya gitti, baz raporuna göre. 16.35'te söz konusu sondajın bulunduğu yerden ayrılıyor. Salim 18.35'te bazın olduğu yerden ayrılıyor ve köyün içine geliyor. 18.35'ten sonra Salim bir daha tarlaya gidiyor. Onu okul kamerasından görüyoruz. 18.59'da okulun kamerasında görünüyor. Devamında Salim'in arabası köyün alt yolunda ilerliyor."

"Bu dosyada maalesef hiç kimse bize gerçeği anlatmıyor"

Eren, "Mehmet Selim Atasoy, 16.23'te motosikletiyle geliyor. Salim'in girdiği yerden tarlaya giriyor. Mehmet Selim Atasoy geçerken paralelinde elektrikçilerin görüntüleri var. Mehmet Selim Atasoy'a 'Orada gün içinde Salim dışında herhangi kimseyi gördün mü?' diye sorduk. 'Hayır.' dedi. Bu dosyada maalesef hiç kimse bize gerçeği anlatmıyor." dedi.

Her tanığın ve her sanığın bu dosya açısından önemsenmesi gerektiğini belirten Eren, şunları kaydetti:

"Salim Güran'ın WhatsApp ve telefon verileri silinmiş. Narin'in kaybolmasıyla ilgili bir bağın veya kaydın yoksa neden siliyorsun? Enes Güran'ın telefonu kapanıyor ve sabah açılıyor. Telefonun kapalı olma sebebi olarak şarjının bittiğini söyledi. 'Telefonum kapanacak diye annemin telefonundan babamı aradım.' dedi. Yüksel Güran'ın telefonundan o saatte Arif Güran aranmamış. Enes'in telefonundan aranmış. Yüksel Güran'ın telefonundan Arif Güran'a yapılmış bir görüşme, iddia edildiği gibi yok. Enes'in telefonunun kapanma gerekçesini oluşturmamız lazım."

"Bana göre cinayetin yaşandığı o bölgede başka kişiler de var"

"Bana göre cinayetin yaşandığı o bölgede başka kişiler de var. HTS bize bunu gösteriyor. Tavşantepe Mahallesi cep telefonunun en iyi çektiği mahalle. Hiç kimsenin telefonunun baz verisinden dolayı kapanma ihtimali yok." diyen Eren, bu cinayete dair fail arayışlarının olmadığını belirtti.

Eren, "Bana göre eğer Narin'i Nevzat öldürmüşse bunu açıklarsınız ama Nevzat öldürmemişse Nevzat da öldürmüş kadar suçludur. O bedeni o kadar gün orada saklamış." diye konuştu.

"Bu dosyadaki en kritik olay kadınların kavgasıdır"

Nahit Eren, savunmasında şu beyanlarda bulundu:

"Bu dosyadaki en kritik olay da kadınların kavgasıdır. Aile bireyleri Narin bulununca yas tutacaklarına kavga ediyorlar. Sanıkların bu delillere göre cezalandırılmasını istiyoruz. Bu delillere göre 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını talep ediyoruz. Bu çocuğun ölümüne kim sebep olmuşsa öldürdüğünden dolayı hüküm giysin diye buradayız. Diyarbakır Barosu, katılan taraf olarak bu cinayette 4 sanığın da cezalandırılmasını talep ediyor."

Daha sonra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nı temsilen duruşmaya katılan avukatların mütalaaya ilişkin savunmalarına geçildi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nı temsilen 3 avukat yaptıkları savunmada, dosyada yer alan delillere göre Narin'in boğularak öldürüldüğünü, cesedinin Eğertutmaz Deresi'ne bırakıldığını, öldürme eylemine ilişkin olayın saat 15.19 ile 16.00 arasında olduğunu belirtti.

"Bu saat aralığında sanıkların olay yerinde bir arada olduklarının sabit, bunun aksinin hiçbir aşamada ispat edilememiş olması ile o anda ahır önünde kameralar tarafından tespit edilen ışık parlaması ve canlı yoğunluğu eylemin o anda orada bulunan kişiler tarafından gerçekleştirildiğini göstermektedir. Birbirini destekleyen somut delillerin yanında olay anından bugüne kadar sanıkların içinde bulunduğu tutum ve davranışlar incelendiğinde, sanıkların fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek fiil üzerinden ortak hakimiyet kurdukları ve birbirlerinin eylemlerini tamamladıkları sabittir." ifadesini kullanan avukatlar, bu nedenle savcılığın sunduğu mütalaaya katıldıklarını bildirdi.

Avukatlar, şunları ifade etti:

"Dosyadaki delillerin değerlendirmesi ele alındığında, dar alan baz verileri yönünden şu hususları belirtmek gerekir ki Türkiye'de, cep telefonu sinyallerinin konum tespiti için dünyadan farklı bir teknoloji kullanılmamaktadır. Temel teknolojiler ve prensipler aynıdır. Bu teknolojilerin hepsi aslında operatörlerin hizmet kalitesini artırma amacıyla ilerliyor olsa da aynı zamanda ceza davalarında yaygın olarak kullanılmaktadır. HTS sinyal bilgileri ile konum tespiti anlık olarak yapılabildiği gibi bu dosyada bilirkişinin yaptığı şekilde olay yeri ve zamanındaki HTS kayıtlarından faydalanılarak bugün yapılan bir analiz ile de geçmişe dönük veriler elde edilebilmektedir. HTS kayıtlarında yer alan baz istasyonu bilgileri, mobil telefon dolayısıyla kişilerin fiziksel konumuna dair önemli verileri içerir. Hatta baz istasyonunun hücresel yapısı nedeniyle kişinin hareketi ve hareket hızının da hesaplanabildiği görülmektedir."

Bu doğrultuda dünya genelinde cep telefonu sinyallerinin konum tespiti için kullanılan temel teknolojilerden biri olduğunu, birden fazla baz istasyonu verilerinin birleştirilerek, buralardan gelen sinyal gücünün ölçülerek, bireyin konumunun daraltılabildiğini söyleyen avukatlar, bunun telefon konumunu daha hassas bir şekilde belirlemeyi sağlayan bir yöntem olduğunu anlattı.

Bugünün cep telefonu teknolojisinin hizmet kalitesini artırmayı ve abonelere bulundukları her noktada kesintisiz hizmet vermeyi hedeflemekle birlikte coğrafi konum tespitini de mümkün kıldığını vurgulayan avukatlar, tüm dünyada ve ülkede azımsanmayacak kadar uzun bir süredir birçok ceza dosyasında destekleyici delil olarak kullanıldığını bildirdi.

Tavşantepe Mahallesi'nde 20'den fazla baz istasyonu bulunduğunu belirten avukatlar, şöyle dedi:

"Bu istasyonlarla BTK'den gelen HTS kayıtları yanında açıkça belirlenmiştir. Dolayısıyla kimi sanık vekillerinin köye hizmet veren tek bir baz istasyonu olduğu yönündeki iddiası gerçek değildir. Aksine Tavşantepe Mahallesi gibi çok sayıda baz istasyonunun bulunduğu bölgelerde, daha doğru coğrafi konum tespiti mümkündür. Tüm bu faktörlerle birlikte geniş bir arazide ve insan sayısının az olduğu böyle bir yerde bu kadar fazla baz istasyonunun bulunması, konum tespitini kolaylaştıran faktörlerden olup böyle bir ortamda hazırlanan rapor ile ortaya konulan tespitlerin güvenilirliği şüphesizdir. Bu analiz, tek başına sanıklar HTS kayıtlarının incelenmesi değildir, sanıkların olay tarihi ve muhtemel olay saatindeki HTS kayıtlarından yola çıkarak analizin yapıldığı gün, binlerce örneklem ile aynı baz sinyal gücüne ulaşmaya çalışarak sanıkların olay gün ve saatindeki coğrafi konumunun tespit edilmesidir. Bu açıklamalar ışığında söz konusu rapora göre, Narin'in ölümüne sebep olan muhtemel olay saati aralığının 15.18-16.00 olduğunu, Narin'in son görülme anı olan 15.18'den hemen sonra ölümüne sebep olan eylemin gerçekleştiğini, tüm sanıkların bu olay saatinde bir arada olduğunu, Nevzat'ın, Narin'in cansız bedenini, bulunduğu yere, Eğertutmaz Deresi'ne aracıyla götürdüğünü, aynı yere Salim'in de olay gecesi gittiğini tespit etmesi bakımından son derece önemlidir. Diğer bölümlerde izahına çalıştığımız gibi özellikle kamera görüntüleri, dosya içeriğindeki tutarlı beyanlar ile tamamen örtüşen bu bilirkişi raporu, hükme esas almaya değer doğruluktadır."

Avukatlar, "Narin'in dışardan gelen bir müdahaleyle boğularak öldürüldüğü, Salim'in aracından DNA sonucu çıkması yönünden ise öldürüldükten sonra Narin'in bizzat kendisinin ya da Narin'in cansız bedenine temas etmiş bir nesnenin Salim'in aracı ile taşındığı açıkça ortadır." ifadesini kullanarak, sanık Salim Güran'ın, telefonundaki ses kayıtlarında olayın en başından itibaren Narin'in kaybolduğu saatle ilgili olarak çelişkili beyanlarda bulunduğunu savundu.

Avukatlar, savunmalarında şunları kaydetti:

"Sanık Salim Güran'ın öncelikli amacının Narin'in bulunmasını ve ölümünün net bir biçimde ortaya çıkmasını engellemek olduğu, sanığın telefonunda yapılan teknik incelemede cihazda yer alan kayıt programındaki olay gününe ilişkin kendince önemli gördüğü kayıtları silmesi, WhatsApp kayıtlarını silmesi ve bu hususu izah edemediği, Nevzat Bahtiyar ile olay günü 15.08 dışında hiç görüşmediğini beyan etmesine karşın HTS analizi ve dar alan baz çalışması yapılan bilirkişi raporunda yaklaşık olay saatinde bir arada oldukları ve birlikte hareket ettiklerinin açıkça ortaya konulduğu, fiilen kullandığı araçta tüm DNA profillerine dair çalışma yapıldığı, araçta elde edilen DNA profilinin Narin'e ait olduğu, Salim Güran'ın olay günü ve saatinde Narin'in ailesinin evinde diğer sanıklarla birlikte bulunduğu, sanığın olay gecesi cesedin bulunduğu yere gittiği kamera kayıtları, HTS analizi ve dar alan baz kayıtlarıyla tespit edilmiştir. Tüm bu nedenlerle sanıklar ile tanıklara ait soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki tüm çelişkili beyanlar, dosya kapsamında yer alan ATK ve kolluk tutanakları, HTS kayıtları ve daraltılmış baz analiz raporları, kamera görüntüleri, cezaevi görüşmeleri, ses kayıtları, Ulusal Kriminal raporlarında özetle sanıkların üzerine atılı eylemleri işlediğini gösteren tüm bu somut suç delilleri birlikte değerlendirildiğinde, sanıkların suça iştirak ederek müşterek fail olduğu şüphesizdir. Sanıkların tüm süreçte adeta bir zincirin halkaları gibi fikir ve eylem birliği içinde iştirak halinde çocuğun kasten öldürülmesi suçunu işledikleri sabittir.

Tüm bu sebeplerden ötürü mütalaada belirtilen sevk maddeleri uyarınca sanıkların her birinin ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmalarına, sanıkların her birinin gerçekleştirdikleri eylemin niteliği, olayın oluş biçimi, eylemden sonraki ve yargılama sürecindeki tutum ve davranışlar dikkate alınarak haklarında TCK 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına, hükümle birlikte sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep ederiz."

Duruşmaya, saat 09.00'da devam edilecek! / AA

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.