-  O BAYRAK HEPİMİZİN -

ÖNCE FIKRA SONRA YAZI

KAÇAK SİGARAYI MANDALA TUTTURMUŞLAR!

GEMLİK’TE NELER OLUYOR?

POLONYA’DAN KUMAŞ İTHALATI HIZ KESMİYOR!..

Yazıya başlayacağım ama ellerim adeta buz kalıbı gibi. Dişlerimi sıkmış, soğuk terler döküyorum. Gördüğüm manzara karşısında kızgınca masamdan kalkıyor sonra sakinleşip tekrar oturuyorum.  Beni bu hale getiren televizyondaki o kahreden görüntü.

‘ŞEREFSİZCE VE ALÇAKÇA’

Yüzü poşulu, insan kimliğine bürünmüş, nerede yaşadığını, nasıl yaşadığını bilmeyen, belli ki ipleri başkasının elinde olan bir kukla uğruna Türk’ün, Kürdün, Lazın, Çerkezin kanını döktüğü al bayrağımızı gönderden indiriyor; şerefsizce ve alçakça. İsyan etmemek, öfkelenmemek elde değil!

BAYRAĞIMIZI HEP BİRLİKTE GÖKLERE ÇEKECEĞİZ!

Biliyorum sizlerde kızgın ve öfke dolusunuz. Ancak, devletin kalıcı barış için her türlü fedakârlığa göğüs gerdiği bu ortamda lütfen dikkat sevgili okurlarım. O al bayrağı gönderden indirmek isteyen ya da o al bayrağı gönderden indirmek için o kuklayı kiralayanların isteği de bu. Öfkelenelim, kızalım, kin dolalım ve kardeş kardeşi  yaralayıp, öldürelim.

Eyy provokatör, biz bu oyuna düşmeyeceğiz. O kiraladığın kukla bayrağı yere indirirken bizler yani Türkler, Kürtler, Çerkezler, Lazlar kısacası bu topraklarda aklıselim kim varsa o yere indirilen bayrağı hep birlikte yerden alıp tekrar göklere çekeceğiz.

Yeni yazıya fıkra ile başlayalım;

Anlatacaklarım acı ama ben yine de bir fıkra ile başlayacağım yeni yazıma…

Yolcu elinde koca bavulu ile gümrükçünün karşısına gelir. Görevli gümrükçü yolcuya sorar; ‘Ne var bavulun içinde?’ Yolcu gayet sakin ve kendinden emin ‘kuşyemi var’ der.  Gümrük görevlisi, gözleri yerinde fırıldak gibi dönen yolcudan bavulunu açmasını ister. Yolcu pişkindir gayet sakin bavulunu ağzına kadar açar. Bavul açılır açılmaz bizim gümrükçünün kaşları çatılır. Çünkü bavulun içerisinde kuşyemi değil, birbirinden orijinal saatler vardır. Gümrükçü şaşkın birazda kızgın bir şekilde yolcuya söylenir: ‘Bunlar yem değil’ diye. Dedik ya yolcu cin gibidir hemen yapıştırıverir lafı ‘Ben saatleri kuşların önüne koyarım yerler mi, yemezler mi onların bileceği şey’

İşte bu fıkraya benzer bir olay bu haftaki yazımın girişi sevgili okurlar.. Fıkranın cereyan ettiği yer ise, bizim kaçakçıların arenası olan Ambarlı Gümrüğü.

2 Haziran günü gerçekleşen kaçakçılık olayının kahramanı ise, Ambarlı Gümrüğü’nde görev yapan bir muayene memuru. Olay ise aynen şöyle gerçekleşir:

KAÇAK SİGARAYI MANDALA TUTTURMUŞLAR!

İstanbul’da yerleşik C. M. adlı kişinin sahibi olduğu A..d İÇ VE DIŞ TİCARET firmasının adına Çin’den MSKU 008201-0 sayılı konteynırla çamaşır mandalı gelir. Konteynır sistem tarafından kırmızı hata yönlendirilir. Orada biri vardır ki, en az kırmızı hat kadar tehlikelidir. Bu kişi o gün orada görevli gümrük muayene memurudur.  Muayene memuru konteynırın içindeki mandallardan şüphelenir. Memur eşyayı incelemek için X-ray taramasına yönlendirir. Ama mandalcılarda boş duracak değil ya! Atarlar gümrüğe yemi.

YEMİ ATARLAR AMA…

İşi tezgâhlayanlar hemen 007265 X-ray tarama formu düzenlerler. Ancak karşılarındaki kaya çok serttir. Bu belgenin de sahte olduğu gümrük muayene memuru tarafından ortaya çıkarılır. Bütün bu gelişmelerden sonra konteynır X-raya sevk edilir. Konuyla ilgili birde heyet oluşturulur. Konteynırın içi açıldığında da, bizim gümrük muayene memurunun ne derece haklı olduğu gün ışığı gibi ortaya çıkar. Az sayıda mandalın yanında üzerinde Marlboro yazan filtreli kısmında  ise TURKEY DUTY FREE ibaresi bulunan 413 BOX beyan edilmeyen 1,5 MİLYON LİRALIK sigaralar ortaya çıkar.

SAHTE BELGELİ KONTEYNIRLAR

Operasyonu Ambarlı Gümrüğü yapar. Ancak burada kaçakçılığın önlenmesinde, ortaya çıkarılmasındaki en büyük başarı o muayene memurudur.Bu memur sahte X-ray formuna itibar edip kanmış olsaydı, yazımıza konu olan Marlborolar piyasada yerlerini çoktan almış olacaklardı. Bu olay ister istemez bende birçok kuşkunun, acabanın ortaya çıkmasına da neden oldu. Kendimce düşündüm acaba dedim başta İstanbul Gümrükleri olmak üzere diğer gümrüklerinde sahte X-ray belgesi düzenlenerek gönderilen ne kadar konteynır vardır? Haksız mıyım böyle düşünmekte?

X - RAY’IN GÜCÜ

Şu X-Ray cihazı mucize bir alet! Ama hakkınca kullanılırsa tabi. Son zamanlarda bu cihazın hakkını verenler milyonlarca liralık kaçakçılık olaylarının ortaya çıkmasına neden oluyor. Peki! Eskiden böyle miydi derseniz zannetmiyorum. Örneğin, son yıllarda parasının üzerine milyonları ekleyen bazı gümrük müşavirlik firmalarının itici gücü X-ray olduğunu düşünüyorum. 

Yine yazılarımdan da, bir hayli rahatsız olduklarını duyduğum çakma telefon aksam işi yapanlarında böyle bir yol izlediğine inanıyorum.

KAN DEĞİŞİMİ İŞE YARADI

Son dönemlerde özellikle de İstanbul Gümrükleri’nde yapılan operasyonlar takdirle karşılanıyor. Operasyonlar yalnız gümrük camiası içerisinde değil,  emniyet teşkilatı gibi başka kamu kurum kuruluşları içerisinde de beğeni topluyor. Ben bu başarının nedenini son dönemde yapılan bölge müdürleri değişimine, Ambarlı ve AHL Kargo Gümrüğü gibi işlevsel gümrüklerde yapılan rotasyonlara yoruyorum.

-ARD ARDA OPERASYONLAR-

Gümrüklerde yapılan bu kan değişimi sayesinde başta Ambarlı Gümrüğü’nde tepsi diye beyan edilen 4 konteynırda yabancı menşeli 10 MİLYONLUK sigara, bavul seti diye beyan edilen konteynırda 23 MİLYONLUK çeşitli marka saatler, kargo gümrüğünde 3 MİLYONLUK cep telefonu ele geçirildi. Bu örneklere daha onlarca operasyonu eklemek mümkün.

Ya Geçmiş Dönem

Diyeceksiniz ki, bundan önceki dönemde niye böyle operasyonlar olmadı? Oldu sevgili okurlar oldu da, neredeyse tamamına yakını gümrüklü sahanın dışında oldu!

Seccade diye gümrüğe beyan edilen sigaraları polis İstanbul Esenyurt’ta  bir depoya boşaltılırken yakaladı. Ambarlı Gümrüğü’nde matbaa malzemesi diye beyan edilen ancak gerçekte akaryakıt olan büyük kaçakçılık yine polisin katkısıyla önlendi. Sayısını unuttuğum, yazmaktan parmaklarımın nasır tuttuğu milyonlarca liralık kaçak akaryakıt olayları o dönemde patladı. Hatta bu hayali ihracat olaylarına  dönemin bölge müdürü ve halen İstanbul’da gümrük müdürü olarak görev yapan kişinin de adı karıştı. Bu kişiler İstanbul Büyükçekmece Kaçakçılık Savcısı Mustafa Kemal GÜL’e ifade verdi.

Bu Kişilerin Dokunulmazlığı Mı Var?

Ancak gelin görün ki, o zamanlarda kaçak mallarını sünnet çocuğunun korteji gibi davulla zurnayla gümrüklü sahadan çıkmalarına izin verenlerden önemli bir bölümü hala o gümrüklerde görev yapıyorlar.  Özellikle İstanbul’da eski genel müdür döneminde görev yapanlar bunun en açık örneği. Bu insanların neden görev yerlerinin değiştirilmediği ya da şöyle söyleyeyim neden değiştirilemediği benim gibi birçok insanda kuşku ve beraberinde soru işaretleri getirmektedir.

POLONYA’DAN KUMAŞ İTHALATI HIZ KESMİYOR!

Uzakdoğu’dan ithal edilen kumaşların yarattığı haksız rekabetin önüne geçmek için konan anti-damping vergisini ödemek istemeyen uyanıklar,  AB üyesi ve serbest ticaret anlaşması (STA) yapılan ülkelerden kumaşları başta İstanbul ve Bursa gümrüklerine getirip ellerini kollarını sallayarak çekiyorlar. İşte alın size bir örnek; hiçbir şekilde kumaş üretimi olmayan POLONYA’ya Uzakdoğu’dan indirilen kumaşlar menşei değişikliğiyle oluyor size Polonya malı ve bunun yanı sıra Mısır - Makedonya – Bulgaristan - İspanya - İsrail – Romanya’dan yapılan kumaş ithalatları da son hızla devam ediyor. Bu ithalatları gerçekleştirdikleri iddia edilen gümrük müşavirlik firmalarını 14 Mayıs 2014 günlü ‘Gümrükte bir İstanbul Masalı’ başlıklı yazımda belirtmiştim. Yetkililer yukarıda belirttiğim ülkelerden ne kadar kumaş ithal edildiğini inşallah biran önce mercek altına alırlar.

GEMLİK’TEKİ TÜFEKLER

Bursa Gemlik Gümrüğü’nde 23.05.2014 günü hareketli saatler yaşandı. Bir konteynırda beyan harici av tüfeği olduğu bilgisine ulaşan başta Gemlik Müdürü olmak üzere müdür yardımcısı ve görevli tüm muayene memurları operasyona başlarlar. Olay doğrudur. Yapılan çalışmalar sonucunda,  konteynırda 2.000 adet av tüfeğini bulunur. İhracatçı firmanın ‘Libya’ya ayakkabı ve ayakkabı aksamı gönderiyorum’ dediği konteynırdan adeta bir cephanelik çıkar.

SİLAHÇILARIN YENİ ROTASI GEMLİK Mİ?

Soruşturma derinleştirildikçe işin detaylarına da ulaşılır. Konşimentoda S. B., M…u Tekstil Petrol firması adı yazsa da gerçekte malın sahibi İstanbul İstoç’ta çıkar. Size de garip gelmiştir sevgili okurlarım. Bu firma hemen yanı başındaki Ambarlı ve Halkalı Gümrüğü varken Bursa Gemlik Gümrüğü’nü tercih etmiştir. Sevgili okurlar bunun tek nedeni geçtiğimiz bir kaç ay içerisinde, Ambarlı Gümrüğü’ndeki ardı ardına yapılan silah yakalamalarıdır...!

Bu Doğru Mu?

Bu soruşturma ve operasyonla ilgili şaşılası bir iddia geldi kulağıma... Sizlere bu iddiayı yazmadan edemeyeceğim. İddiaya göre; Gemlik’te üst düzey bir görevli yakalama sonrası personeli tebrik edeceği yerde azarlamış. Vallahi bizim minik kuş öyle diyor. Bilirsiniz yalan da söylemez kerata.  O yetkilinin iddiasına göre, aslında her şey düzgünmüş. Sadece konşimentolar karışmış! Minik Kuş gülmekten patlayacak inanın. Hem gülüyor, hem de iddiasının arkasında duruyor. Diyor ki, ‘Neredeyse Firmadan Özür Diletecek Herkese O Yetkili’

Dilerim ki Ankara, amirlerinden fırça yiyip ‘Keşke Yapmasaydık Bu Operasyonu’ diyecek hale gelen bu personele acilen sahip çıkar!..

-YAZARIN SON DAKİKA İSTANBUL NOTLARI-

1-) İstanbul Halkalı Gümrüğü’nde 06.06.2014 tarih onaylı 14341300IM125149 nolu beyanname ile V. K. firmasının S….i Antreposu’ndaki dokuma şal ve örme şal eşyalarıyla ilgili 06.06.2014 günü Sarı Hatta görevli muayene memuru tarafından detaylı bakılması için saat 18.00’de Kırmızı Hata çevrilmesi için müzekkere yazılır. Aynı gün nöbetçi müdür yardımcısı tarafından 18.05’de Kırmızı Hata çevrilir. Aynı gün saat 18.16’da tam 11 dakika sonra yangından mal kaçırır gibi kırmızı hatta görevli muayene memuru M. T. tarafından kapatılır.

Konuyu kısaca özetledikten sonra benimde birkaç sorum olacak elbette bu konuyla ilgili yetkililere…

a-) Beyannamenin gümrükten antrepoya gitmesi bile en az 15-20 dakika gerisini siz hesap edin!

b-) Beyanname iki kalemden oluşuyor: 1. Kalem 6214 Gtipinde 10.687 kg beyan edilen dokuma şal vergisi % 8  2. Kalem 6117 Gtipinde 1.218 kg beyan edilen örme şal vergisi % 12

c-) Malın tamamında kilo kaydırması var mı?

d-) Malın büyük bölümü düşük vergili yerden mi beyan edildi?

e-) Sadece malın kalemlerini farklı beyan edilmesiyle 30.000 TL vergi kaybı var mı?

f-) Ayrıca düşük kilo beyanı var mı, varsa eşya çok daha fazla ise vergi farkı ortaya çıkmıyor mu?

g-) Beyannameyi Kırmızı Hat’tan kapatan gümrük muayene memurunun nöbetçi gümrük müdür yardımcısının havalesine rağmen beyannameyi kapatması nasıl izah edilebilir?