Kayseri'de Alperen Ocakları Eğitim Kültür Dayanışma Merkezi'nde partililerle bir araya gelen Destici, Başbakan Binali Yıldırım'ın OHAL ile ilgili açıklamalarını değerlendirdi.

Türkiye'de artık OHAL'e ihtiyaç duyulmadığını, bunun kaldırılması gerektiğini savunan Destici, şöyle konuştu:

"Referandum sürecini biz OHAL ile geçirirsek olası bir 'evet'in yüksek çıktığı sonuçta bu tartışmalı bir hale gelecektir. Batı'nın tavrını şu anda net bir şekilde görüyoruz. Hem dış dünya hem içimizdeki belli çevreler bunun OHAL anayasası olduğunu iddia edeceklerdir ve meşruiyetini tartışmaya açacaklardır. Birincisi bunun için. İkincisi ise herkesin tercihini özgürce yapabilmesi, hiçbir baskı hissetmeden yapabilmesinin yolunun da yine OHAL'in kaldırılmasından geçtiğine inanıyoruz. Ben BBP Genel Başkanı olarak nisan ayı başı itibarıyla OHAL'in kaldırılmasını hükümete teklif ediyorum. OHAL'siz bir referandum süreci yaşayalım, herkes özgürce tercihini kullansın."

- Halk oylaması

Destici, 16 Nisan'da yapılacak halk oylaması için sadece kendi teşkilatıyla değil toplumun tüm kesimlerle görüştüğünü, Türkiye'nin dışında Kosovalı, Kırımlı, Bosnalı, Azerbaycanlı vatandaşlarla da zaman zaman istişare ettiğini dile getirdi.

Kararlarını kısa süre içinde açıklayacaklarını belirten Destici, "İnşallah önce devletimizin varlığını, milletimizin birliğini, hareketimizin düşüncelerini harmanlayarak doğru bir karar vermeye çalışıyoruz. Çok kısa sürede açıklayacağız. Daha fazla kamuoyunu, tabanımızı, milletimizi bekletmeyeceğiz. Bu referandumdan ne çıkarsa çıksın Türkiye batmayacak da Türkiye uçmayacak da. Türkiye, 1980 darbesiyle yapılmış anayasanın bir idari sistemiyle yönetiliyor. Biz bu sistemin değişmesini hep arzu etmişiz, istemişiz, dile getirmişiz. Maalesef bu olmamış. Adı ne olursa olsun biz adına takılmış değiliz. Biz, içeriğine bakıyoruz. Tereddütlerimizi daha önce ifade ettik. Vereceğimiz karar pek çok kesim tarafından ilgiyle bekleniyor. Çünkü hala önemli bir kararsız seçmen var. Bu kararsız seçmenin oyu, tercihi üzerinde etkili olacağımızın farkındayız." ifadelerini kullandı.

- "Şiddete şiddetle karşıyız"

Destici, 'evet' diyenin de 'hayır' diyenin de tercihine sonuna kadar saygılı olduklarını, herkesin de bu saygıyı göstermesi gerektiğini vurguladı.

Devleti yönetenlerin, 'evet' ya da 'hayır' propagandası yapanlara eşit imkanlar sağlaması gerektiğini, bunun demokrasinin bir gereği olduğunu belirten Destici, "Propaganda imkanları sadece tek tarafa verilirse diğer taraf haksızlığa uğradığını yüksek bir sesle dillendirecektir. Bu da seçim sonuçlarının meşruiyeti açısından sakıncalar doğurabilir. Bu vatan, bölücüler hariç hepimizin. 'Evet' diyenin de 'hayır' diyenin de serbestçe söylemesini sağlamalıyız, yardımcı olmalıyız. Hele ki burada birtakım şiddet unsurlarının devreye girmesi kabul edilemez. Asla bu konuda kime uygulanırsa uygulansın, kimden gelirse gelsin şiddete şiddetle karşıyız. Devletimizi yönetenlerin de buna asla müsaade etmemesi gerektiğini bir kere daha ifade etmek istiyorum." şeklinde konuştu.

Bazı Avrupa ülkelerinin Türk bakanlara karşı son günlerdeki tutumlarını da eleştiren Destici, bu ülkelerin terör unsurlarını barındırdıklarını, ele başlarına en büyük salonlarını tahsis ettiklerini, hatta bu etkinliklere Alman milletvekillerinin, yerel siyasetçilerin de katılıp konuşma yaptıklarını, bunun büyük bir çifte standart olduğunu kaydetti.

AA