Alevilik üzerine akademik çalışmalar yürüten Hitit Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Osman Eğri, üçüncü köprüye verilen isimin medyada tansiyonu yükseltecek şekilde işlenmeye başlandığını söyledi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün samimiyetine inandığını ifade eden Eğri, “Eğer anket yapılmış olsaydı sadece Aleviler değil, Sünni vatandaşlarımız da ülkeyi huzursuz etme ihtimali bulunan Yavuz Sultan Selim ismini önermezdi. Eğer anketler yapılmaya başlansa böyle bir sonuç çıkmayacak. Yunus Emre çıkabilir, başka isimler çıkabilir.” dedi.

Hitit Üniversitesi Rektör Yardımcısı Osman Eğri, son yaşanan olayları ve atılması gereken adımları Cihan Haber Ajansı’na (Cihan) değerlendirdi. İnsanların tek bir noktada birleşebileceğini ifade eden Eğri, “Hepimiz Adem’in çocuklarıyız; Adem ise topraktan. Ne olur memleketimizi ateşe atmayalım. Memleketimizi ateşe atacak, yangınlar çıkartacak adımlardan, söylemlerden, eylemlerden geri duralım. Çünkü zaten bizi birbirimize düşürüp, bu toprakları kendi istedikleri ortamlar neticesinde yakın tarihte bölüşmüş olanlar bölüşmeyi tekrar istiyorlar.” şeklinde konuştu.

‘SADECE DIŞ MİHRAKLARI KONUŞMAK PROBLEMİ ÇÖZMEZ’

Türkiye’de oynanan oyunların arkasında dış mihrakların olduğunu belirten Eğri, “Türkiye’de oynanan birçok oyunun arkasında da dış mihrakların olduğunu insanlarımız biliyor da söylüyor da. Sadece dış mihrakların olduğu söylemek problemlerin çözümü için yeterli değil. Birbirimize inanmalıyız, güvenmeliyiz. Tanışmalıyız. Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım. Sevelim, sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz.” diye konuştu.

Üçüncü köprüye verilen ismin Aleviler üzerinde rahatsızlığa yol açtığını anlatan Eğri şöyle devam etti: “Sosyal psikolojide eğer bir kitle geçmişte birtakım olaylar yaşamışsa bunun o toplum üzerinde tramvatik etkileri vardır. Alevi toplumu geçmiş zamanlarda Sivas olaylarına benzer olaylar yaşadı ne yazık ki. Birileri de oyunlarını kurgularken, Alevi, Bektaşi üzerine kurguladı. İster istemez ufacık hadiselerde geçmişte yaşanmış olaylar çağrışım yapıyor. Burada çok üzerinde durulmadan, aceleye getirilen bir açıklama yapıldı. Üçüncü köprüye verilen isim. Yavuz Sultan Selim isminin köprüye verilmesi. Sayın Cumhurbaşkanı’mız çok duyarlı bir insan. Böyle bir Cumhurbaşkanı’na sahip olmaktan dolayı çok mutluyum. Üçüncü köprünün ismi açıklandıktan sonra medyada konu tansiyonu yükseltecek şekilde işlenmeye başlandı. Eğer anket yapılmış olsaydı Aleviler değil sadece Sünni vatandaşlarımız da ülkeyi huzursuz etme ihtimali bulunan Yavuz Sultan Selim ismini önermezdi. Eğer anketler yapılmaya başlansın böyle bir sonuç çıkmayacak. Yunus Emre çıkabilir, başka isimler çıkabilir. Bu da çözüm noktasında bize çok katkı sağlayacaktır.”

‘MEMLEKETTEKİ TANSİYONUN BEKLETİLMEYE TAHAMMÜLÜ YOK’

Hükümetin Aleviler’e yönelik yeni paketini değerlendiren Eğri, “Alevi toplumunun ihtiyaçları ve beklentileri var. Halihazırda şuan ki durumda çok da iktidarın değişeceği görünmüyor. Bu insanlarda karamsarlık ve umutsuzluk duygularını açığa çıkardı. Halkı olarak hükümet de tekrar ikinci paketi açıkladı. Henüz somutlaşmış değil. İnsanlar tekrar beklenti içine girdi. Beklentiye gerek olmadığını söyleyenler de var. Burada artık memleketimizdeki tansiyonun beklemeye bekletilmeye çok tahammülü yok. Yarın Sivas olaylarının yıldönümü, sonraki gün Çorum olaylarının yıldönümü. Bu yıl dönümleri bizi üzecek gibi, yoracak gibi. Çünkü adımların atılması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

‘HİÇ KİMSE BU ÜLKENİN EKONOMİK KRİZE GİRMESİNİ İSTEMEZ’

Son yaşanan sokak olaylarından bütün kesimlerin zarar gördüğünü aktaran Eğri, “Esnaflarımız, turizmimiz ne kadar etkilendi. Borsa aşağı düştü, faizler yükseldi. Evimize götüreceğimiz ekmek küçüldü. İster Alevi ister Sünni olsun hiç kimse ülkenin ekonomik bir krize doğru gitmesini istemez. Herkes bu ülkede birlik ve beraberlik içinde rahat bir şekilde yaşamayı ister.” dedi.

‘HOCAEFENDİ’NİN AÇIKLADIĞI PROJE ÇOK İYİ DÜŞÜNÜLMÜŞ BİR PROJE’

Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Alevi-Sünni kardeşliğine vurgu yapan açıklamalarını da yorumlayan Eğri sözlerini şöyle tamamladı: “Hocaefendi’nin açıklamaları çok olumlu. Fethullah Gülen Hocaefendi Türkiye’de çok önemli ve önde gelen bir kanaat önderi. İslam ilimlerini de bilen alim olduğundan dolayı Sünni camiada saygınlıkla karşılanıyor fikirleri ve düşünceleri. Sünni camiadan böyle bir açıklamanın gelmesi tansiyonu düşürmek adına oldukça önemli. Cami ve cemevinin bir arada olmasına yönelik proje çok iyi düşünülmüş Türkiye’de yaşanması muhtemel problemleri çözme adına iyi formüle edilmiş bir proje.”
CİHAN