- PARİS SALDIRILARI ÜZERİNE KOMPLO TEORİLERİ -

Uluslararası güçlerin klasik yöntemidir bu. Eğer uluslararası bir güçseniz, bir coğrafya ya da ülkede ulusal çıkarlarınız varsa ve bundan nemalanmak istiyorsanız yapacağınız ilk iş orada ivedilikle bir terör örgütü kurmaktır. İşte, İstanbul Dolmabahçe’den, Avrupa’nın göbeği Paris’e kadar eylemlerini uluslararası boyuta taşıyan IŞİD’de aynen bu amaç doğrultusunda kurulmuştur. Üzerine ‘Radikal İslami Örgüt’ yorganı örtülüp, yaftalanan örgüt, Ortadoğu’da nemaları olan, yeni Ortadoğu haritası üzerinde çalışan, ulusal güçlerin sahaya sürdüğü, adeta bir hizmet ordusu haline büründürülmüştür.

- CEVAPLANMASI GEREKEN SORULAR -

Lawrence’tan buyana Ortadoğu’da hep aynı senaryoyu oynayan ulusal güçler son teknoloji silahlarla oluşturdukları sözde terör örgütleri IŞİD ile Kuzey Irak ve Suriye’deki petrol bölgelerinde çıkarları doğrultusunda hedeflerine ulaşmışlardır. Bu güçler, IŞİD ile hem oluk gibi akan petrolde söz sahibi olmuş hem de tüm dünyada örgütün kanlı eylemleri üzerinden İslamafobi algısı yaratmayı başarmışlardır. Ancak, IŞİD’in Paris saldırılarıyla birlikte ortaya çıkan tablo soru işaretleriyle doludur. Sorulardan birincisi ve en önemlisi, IŞİD’in, Avrupa’nın göbeğindeki Paris’te hangi amaçla doğrultusunda kullanıldığıdır. İkinci soru ise Paris saldırılarıyla birlikte ortaya çıkartılmaya çalışılan İslamofobi algısının kime, hangi coğrafya da ne gibi yarar sağladığıdır.

TALİBAN’DAN IŞİD’E...

Soruların cevabını en iyi verecek olan eylemi gerçekleştiren teröristlerin Fransız güvenlik birimlerine verecekleri ifadelerdir. Ancak hali hazırda bu söz konusu olamadığından o iki sorunun cevabını şimdilik komplo teorileri ile verebiliriz. Öyleyse başlıyorum. IŞİD’in ilk versiyonu Taliban’dır. Daha sonraki süreçte El Kaide adını alan Taliban’ı, Sovyetlere karşı, Afganistan’da, ABD yani CIA kurmuştur. Önce Taliban sonra El Kaide adını alan örgütün yeni adı malumunuz IŞİD’dir. Sonuç olarak Taliban uzantısı IŞİD halen ABD’nin kurduğu illegal terör örgütü kimliğindedir.  Buraya kadar hemfikir miyiz?

HEMEN İNANMAYIN!

O zaman komplo teorimizi tamamlayalım. Tarih 28 Kasım 2014. Fransız Meclisi tarihi bir karara imza atmak istiyor. 2 Aralık’ta görüşülecek konu Filistin’in devlet olarak tanınması. Tasarıyla ilgili mecliste yapılan oturumda konuşan Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, Fransa'nın sorumluluklarını yerine getirerek Filistin'in devlet olarak tanıyacağını söylüyor. Tarih 30 Kasım. İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarından çekilmesini ve başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin Devleti’nin kurulmasını öneren tasarı BM Güvenlik Konseyi’nde ABD’nin oyuyla reddedildi. Günlerden 2 Aralık 2015Fransa Meclisi, iktidardaki Sosyalist Parti (PS) milletvekillerinin sunduğu, Filistin’in devlet olarak tanınmasını hükümetten talep eden karar tasarısı 339 ‘’evet’’, 151 ‘’hayır’’ ile kabul etti. Ve tarih 7 Aralık 2015. Yani Fransız Senatosu’nun Filistin’i tanıma kararı almasından 5 gün sonra. Ortadoğu’yu kana bulayan IŞİD ya da El Kaide’nin görevlendirildiği yer bu sefer Avrupa. Filistin Devleti’ni tanıma kararı alan Fransa’nın başkenti Paris’te mizah dergisini basan örgüt 12 kişiyi hunharca öldürdü.

Dedim ya yazdıklarım komplo teorileri. İnanmamak lazım. Ne zamana kadar?  Paris saldırılarıyla tüm Hıristiyan âleminde, İslamofobi yaratılmışken; Ortadoğu’da önümüzdeki süreçte olası katliamlara ve harita değiştirme operasyonlarına kadar!