Rapordan Çarpıcı Bölümler – 2

'Rapordan Çarpıcı Bölümler - 1' başlıklı köşe yazımı, ilk olarak 26 Ağustos tarihinde sizlerle paylaşmıştım. 2. Bölümünü ise, bugün siz değerli okurlarıma aktarmaya başlıyorum. Tabii bu raporun çarpıcı diğer bölümlerini aktardıktan sonra konuyla ilgili olarak bir takım bilgi ve belgelere de ulaştım.

Bunları da yakın zamanda siz okurlarımla paylaşacağım. Şimdi çarpıcı raporun 2. bölümünü birebir olarak noktasına virgülüne dokunmadan aşağıda paylaşıyorum:

“17.04.2012 günü saat 13:49 sıralarında (tape no: 1460564153) Ahmet PAMPU ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’ndan bir bayan arasında yapılan görüşmede; Ahmet’in ‘İyi günler ben Bursadan Ahmet Pampu’ dediği, bayanın ‘Buyrun Ahmet bey’ dediği, Ahmet’in ‘Remzi bey buralarda mı acaba’ demesi üzerine bayanın ‘buralarda’ dediği, Ahmet’in ‘müsait olacak mı Ziya beyle randevum var da bi ikiyi on geçe falan bi gelebilir miyim acaba’ dediği ve bayanın ‘randevusu var o saatte ama Ahmet bey siz müsteşar beyle bi randevunuzu tamamlayın ondan sonra bi uğrarsınız olmazsa aynı kattayız zaten uygunsa görüştürelim’ dediğinin görüldüğü; konuşmadan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya ALTUNYALDIZ ile olan randevusu için Ahmet Pampu’nun Ankara’ya gittiğinin ve Müsteşarla görüşmeden önce Gümrükler Genel Müdürü Remzi AKÇİN’le de görüşmek istediğinin anlaşıldığı,

17.04.2012 günü saat 15:08 sıralarında (tape no: 1460698774) Ahmet PAMPU ile Şenol İKİZ arasında yapılan görüşmede, Ahmet’in yanındaki kişiyle ‘evet evet ithalatına izin versin en kötü ihtimalle ithalatına izin versinler’ şeklinde konuşarak  Şenol’la ‘alo Şenol bey Şenol bey Ramazan IŞIK beyin odasındayım……Ramazan bey(Ramazan Beye soruyor)’dediği ve Şenol’un ‘hemen geliyorum ben, geliyorum hemen’ dediğinin görüldüğü; Müsteşar Danışmanı ve Daire Başkanı Ramazan IŞIK’ın odasında bulunan Ahmet PAMPU’nun bu konuşmasından, gerçekte Ankara Gümrük Müdürlüğü’nün eşyaları teslim etmek istemediğin açıkça ortaya çıktığı, Ahmet PAMPU’nun Bi-fa firmasının ithalatına izin verilerek kumaşların kendilerine teslim edilmesini istediği ve Şenol İKİZ’i yanlarına çağırdığının anlaşıldığı;

18.04.2012 saat: 15.19 sıralarında (tape no: 1462154455) Ahmet PAMPU ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya ALTUNYALDIZ’ın danışmanı ve Daire Başkanı Ramazan IŞIK arasında yapılan görüşmede; Ahmet’in ‘Ramazan bey hürmetler Bursa Ahmet PAMPU nasılsınız, şimdi acaba yazı geldi mi arayım demiştim de onun için rahatsız ettim size yazı geldi mi demiştim’ dediği, Ramazan’ın ‘valla Ahmet bey bilmiyorum ben bi sordurayım Erkan beye’ dediği, Ahmet’in ‘bir de şey bu Almanya’ya gönderilen menşe yazısını bulamıyorlar acaba nereye gitti nasıl gitti onu da öğrenme şansımız varmı efendim o yazıyı hızlandırmak istiyoruz Almanyada çünkü bu adam yüzde yüz kendi malları olduğuna şeyi de verecek artık fabrika sahibi yüzde yüz… şeyi de verecek’ dediği, Ramazan’ın ‘şimdi AB Dış İlişkiler Genel Müdürlüğümüzde Sevim KARACA daire başkanımız’ dediği, Ahmet’in acaba telefon melefon alma şansımız olurmu efendim, sevil KARACA AB Dış İşlerinde mi efendim’  dediği, Ramazan’ın ‘evet onun dairesinde ondan şey yapabilirsiniz, bi saniye 3068083’ten isteyebilirsiniz’ dediği, Ahmet’in ‘peki çok teşekkür ederim ben ne zaman rahatsız edeyim sizi Ramazan bey şey için bu yazı için Erkan beye gelen yazı için gelip gelmediğini’ dediği, Ramazan’ın ‘geldi mi bilmiyorum yani onu bölge müdürlüğünden öğrendiniz mi gönderilmiş mi?’ dediği, Ahmet’in ‘siz dün demiştiniz ya yazı çıkmış falan bugün gelir diye onun için rahatsız’ dediği ve Ramazan’ın ‘hayır yani daha çıkmamıştı dün gümrük müdürümüzün verdiği bilgiye göre bölgedeydi daha gelecekti ama ben sordururum şimdi birazdan’ dediğinin görüldüğü;

Burada iki yazıdan bahsedildiği, bahsedilen ilkyazının Orta Anadolu Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü kanalıyla Gümrükler Genel Müdürlüğüne intikal ettirilecek Ankara Gümrük Müdürlüğü’nün yazısı olduğu, diğerinin ise AB Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü kanalıyla Almanya’dan yine AB Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne gelecek yazı olduğu ve nitekim Sevil KARACA’nın AB Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünde çalıştığı; ilkyazı ile ilgili olarak yapılan incelemede; Ankara Gümrük Müdürlüğü’nün Orta Anadolu Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü’ne yönelik 13.04.2012 tarihli 1777-3313 sayılı yazısı ekinde yer alan 11.04.2012 tarihli tutanaktan Ankara Gümrük Müdürü başkanlığında toplanan bir heyetin – ‘Firmaya ait İstanbul Halkalı Gümrük Müdürlüğü’nde eşyaların menşei konusunda ihbar (Çin’den getirilerek Almanya’da basit bir işlem yapılarak duyumumuza göre boyama yapıldığı ve sevk edildiğine ilişkin yapılmış) sonucu Halkalı Gümrük Müdürlüğü tarafından menşei araştırmasına gidildiği, Bi-fa firmasına ait ticaret sicil gazetesine göre 2009 yılında kurulan firma üretici olmadığı daha çok ithalatçı olduğu firmanın durumunun sağlıklı yapısının basında gözlemlenmediği, gönderici firmanın web sayfasında daha çok ev tekstili(perde) üzerine ticaret yaptığı, bu kadar büyük çapta ithalat işleminin bu firma tarafından yapılmasının tereddüt doğurduğu, ilgili firmaya ait menşe şahadetnameleri incelendiğinde 3 no.lu sütunda Avrupa Birliği menşeli olduğunun yazdığı, gümrüklerinde daha önce yapılan ithalat beyannamesi eki menşe şahadetnamelerinde 3 no.lu sütunda Avrupa Birliği-İlgili Ülke ismi yazmakta olduğu, taraflarına sunulan menşe şahadetnamelerinde sadece Avrupa Birliği yazdığı, üretildiği ülkenin yazmadığı anlaşıldığı’ vb. gerekçelerle ‘IM008787 kırmızı hatta yer alan eşyası şuanda ambarımızda mevcut olan beyannamede ve bundan sonra yapılan beyannameler içinde gümrük yönetmeliğinin 41/3.maddesine istinaden işlem yapılması gerektiği sonucuna varıldığı”

YAZININ DEVAMI, YİNE BU SÜTUNLARDA OLACAK! BEKLEYİN!..

YAZARIN NOTLARI

1-) TÜZMEN döneminde AK PARTİ tarafından gümrüklere atanan bürokratların neler yasadıklarını bir yazı dizisi şeklinde köşemde işleyeceğim. Yakın zamanda da, başlayacağım yeni tv. programımda da ele alacağım. Bilginize..

2-) İzmir’den tarafıma daha önce gönderilen bir takım bilgi ve belgelerden dolayı okurlarım bu konuları niçin gündeme taşımadığımı sormuşlardı... Merak etmesinler, araştırmalarımın sonlarına doğru geldim. Bitince köşeme ayrıntılarıyla taşıyacağım. Duyurulur..

3-) Son yazımda bahsettiğim İstanbul antrepoları oldukça merak edilmiş; bu antrepolardan iki tanesinin ismini kodlayarak vereyim: Biri S….. diğeri G…….. bunlardan bir tanesi kapanmış daha sonra ne olduysa tekrar açılmış!!