REFERANDUM SONRASI

Uzun bir aradan sonra sizlerle yeniden buluşmak ne güzel.. Özlemişim.. Bu süreçte de boş durmadım aslında, referanduma giden bir Türkiye’de kutuplaşmalara üzülerek şahit oldum. Siyasi partilerin rant kavgaları arasında kalan halkın kararsızlıklarını ve sadece bağlı oldukları partilerin verdiği karara uyarak kendi gelecekleri için nasıl büyük bir yanlışa sürüklendiklerini de gördüm.

Ama 12 Eylül Sabahı her şeye rağmen tüm baskılara rağmen kazasız belasız atlatıldı. Sonuç DARBE ANAYASASI’nın artık istenmediğini gösterdi. ‘Hocanın dediğini yap yaptığını yapma sözü’ bir ironiyle gerçek oldu.  Referandum günü “Bir oy bir oydur! HAYIR, Türkiye için en hayırlı olanıdır (!)” diyen bir başkan oy kullanamadı. Düşünün bir şeyi savunacaksınız ve önderlik yapacaksınız ama siz savunduğunuz inandığınız şeyi kendi hatanızdan dolayı uygulayamayacaksınız ve çıkan sonuç CHP adına Kılıçdaroğlu adına hüsran olacak ki, Kılıçdaroğlu her ne kadar bunu kabul etmiyor olsa da... Bizimkilerin twit geyikleri bir yana Avrupa ve Amerika medyasında da “ti” ye alınmak incitti beni.. Kemal beyin sadece CHP’yi değil tüm vatandaşları üzdüğü bir gerçek..  Aslında sadece CHP değil MHP, BDP  hatta AKP bile kendi tabanlarıyla çatışmalar yaşadı bu süreçte..

Ne yalan söyleyeyim hiç aklıma gelmezdi Sayın Baykal’ı özleyeceğim. O en azından liderdi (!)

Geçtiğimiz günlerde Sayın Baykal bir röportajında;  “Bu süreçte neler yanlış yapıldı; nerelerde çelişkili ve tutarsız konuşuldu; hangi hatalar yapıldı; bunları çok iyi değerlendirmek lazım. Yenilgiye bahane aramamak lazım.. CHP parti bütünlüğünü yeniden sağlamalıdır. CHP’ye gönül vermiş tüm insanlar kucaklanmalıdır. Yeni bir yol haritası çizilmelidir ve yeni bir başlangıç yapılmalıdır. Dışlanmış olduğunu düşünen partililerimiz yeniden parti ana gövdesine kazandırılmalıdır diye düşünüyorum”... diyerek kısaca ‘2011 seçimlerine partiden dışlanan isimlerle yeni bir tüzükle gidilmeli’ dedi.

Kendi yeniden başkan olmayı istemediğini söyledi ama bence en kısa zamanda yeniden başa geçmeli.. Bu süreç herkese ders verdi. Sayın Baykal da sade bir vatandaş olarak yapılan hataları gördü, yılların tecrübesiyle harmanladı ve samimi bir dille en açık şekilde eleştirebildi.

CHP muhalefet olmayı her defasında muhalif olmakta gören “Ak görünene kara demeyi” ilke edinmiş halkın içinde olmayı pahalı gömlek giyerken yırtık ayakkabısını göstererek yapmayı doğru buldukça daha çok kan kaybedecek..

Değişim kaçınılmaz... CHP değişmeli... Yenilenmeli... Baykal’ın da aslında söylediği, söylemek istediği bu..

Bu ülkenin muhalefet yapacak bir partiye ihtiyacı var. Çözüm yollarını masaya yatırarak, yeri geldiğinde aynı masada oturarak, alınacak kararlara müdahil olabilecek bir muhalefete ihtiyacı var.

Türkiye yepyeni bir sayfayı açtı.. Aslında bu referandum sonuçlarıyla ve uygulamalarıyla ilerisi için atılacak adımlarda bize ışık tutacak çünkü sorguladık, tartıştık, çünkü eleştirdik eleştirebildik.

Bundan sonraki yol haritası iyi belirlenmeli!! Anayasada değişecek maddelerin uzman kişilerle bir araya gelinerek, sağlam temellere dayandırılarak hazırlanması ve bu süreçte mecliste yer alan tüm partilerle masaya oturularak, uzlaşılarak adım adım kamuoyuyla paylaşılarak el birliği ile TÜRKİYE için yepyeni bir dönemi başlatmış olması gerekiyor.

Referandum bitti. Evet de dendi, Hayır da… ya da denmedi. Ama katılım yüksek oldu ve demokrasi adına artı hanesine yazıldı Türkiye’nin. Darbe Anayasası yok artık bu da bir kazanç. Zaten demokrasi yolunda atılan bu adım dünya liderleri tarafından da takdir gördü.

Referandum sürecinde  kutuplaşmalar olmuş olsa da.. Üzmüş olsa da zaman zaman taraflar birbirini.. Bu ülke bizim. Evet’i de Hayır’ı da verenler kardeş. Kimse bu geminin kutuplara gitmesini beklemesin.. O soğuğa ne gemimiz dayanır; ne de gemideki halk. Üşürüz Donarız hatta Bölünür Batarız!!

Ama ben bu ülkeye ve insanına inanıyorum. Neler atlattı bu toplum.. rotası kutuplara çevrilse de.. Bunun için elini oğuşturarak bekleyenler dümen kırmayı bilen akli selim çoğunluğu hesaba katmıyorlar bu ülkede.. Bu toplum kutuplarda yaşamaz.. Göreceksiniz yine herkes sarılacak birbirine.. Türkiye’nin aydınlık yarınları için hep birlikte çalışacağız. Bu ülkeyi sevmeyenleri sevindirmeyeceğiz.

Altaylı’nın sözü özetliyor aslında her şeyi;  “NE ZAMAN ADAM OLURUZ? Bu milletin bir referandumla bölünmeyecek kadar birbirine yapışık olduğunu anladığımız zaman”

GÜNÜN SÖZÜ:

“Çoban, kurdun işine razı olursa; köpek yabancıya havlamaz!”