1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Sağlık Bakanı Koca: Koronavirüs konusunda risk ciddi
Sağlık Bakanı Koca: Koronavirüs konusunda risk ciddi

Sağlık Bakanı Koca: Koronavirüs konusunda risk ciddi

Sağlık Bakanı Koca, koronavirüs salgınına ilişkin, "Salgının Avrupa'daki durumu bizi dün akşamki tabloyla karşı karşıya bırakmakla büyük ihtimalle yetinmeyecektir, risk ciddidir." dedi.

A+A-

Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın katılımıyla yapıldı.

Sağlık Bakanlığı Bilkent Yerleşkesi'nde saat 13.30'da başlayan toplantıda, Türkiye'de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakasının görülmesinin ardından sağlık, turizm ve ticaret alanındaki önlemler ele alındı.

Bakan Koca: Risk ciddi

Sağlık Bakanı Koca, Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy ile Ticaret Bakanı Pekcan, Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Dün yapılan basın toplantısının gece yarısı yapıldığını anımsatan Koca, bunun örneği az bir durum olduğuna dikkati çekti.

Koca, küresel bir nitelik kazanan koronavirüs olayında 90-91 günlük süreç boyunca tereddütsüz sergilenen şeffaflığın, güvenilir bilginin kaynağı olma sorumluluğunun kendilerine yüklediği bir ödev olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Koca, şöyle konuştu:

"Devlet yönetimimiz, dün pozitif bir tanı konduğu bilgisini kamuoyuna hemen vermekte tereddüt etmemiştir. Hayatın insan dışında kalan maddi tarafları anında ikinci plana konmuştur. Süreç içinde sizlerle bu şekilde başka buluşmalarımızın olması kuvvetle muhtemeldir. Bundan sonraki her buluşma, bilgi paylaşımı, dün gece ve öncesindeki süreçten farklı olmayacaktır."

Yeni koronavirüs ve diğer virüslere karşı antibiyotiklerin etkili olmadığının altını çizen Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim karış karşıya olduğumuz olayda başka bulaşıcı hastalıklarda antibiyotik diyebileceğim ilaç, hastalığın yaygınlaşmasını önleyecek, şeffaf, temiz, doğru, güvenilir bilgidir. Tahminlerin, yorumların, kendince çıkarımların bilgiyle karıştırıldığı bir ortamdayız. Toplumun diğer bireylerine kıyasla kabul edersiniz ki sizlere bir sorumluluklar düşüyor. Doğru bilgiyi verme sorumluluğumuz gibi sizin de doğru bilgiye yaygınlık kazandırma sorumluluğunuz olduğuna inanıyorum. Yanlış, maksatlı, kötü niyetli enformasyon bu tip salgınlarda en aktif bulaşıcı unsurlardır."

"Sorunu siyasal dille siyasal bir içerikle ele almadık"

Sorunun küresel, mücadelenin ise ulusal olduğunu vurgulayan Koca, bu ulusal mücadelenin güçlü bir aktörünün de medya olacağına inandığını vurguladı.

Koca, şöyle devam etti:

"Bildiğiniz üzere çarşamba olduğu gibi geçen hafta benzer şekilde ve daha sonraki günlerde olduğu gibi bugün de Bilim Kurulu toplantımızı yaptık. Toplantılarımızın ve Bilim Kurulu ile aldığımız kararların sürecin yönetimine katkısı iyi bilinmektedir. Biz sorunu siyasal dille, siyasal bir içerikle ele almadık. Bilimsel bir yöntemle ilerledik. Bilimsel veriler doğrultusunda karar verdik. Etik olarak tek kriterimiz insan sağlığı oldu. 

Ülkemizde pozitif vaka çıkmasından sonra bu tutum daha üst düzeye çıkacaktır. Avrupa ile ilgili kaygılarımız doğrulandı, bunu bekliyorduk. Tanı ve izolasyon sürecini bu öngörüyle zaman kaybetmeden yaptık. Salgının Avrupa'daki durumu bizi dün akşamki tabloyla karşı karşıya bırakmakla büyük ihtimalle yetinmeyecektir. Risk ciddidir. Bugünkü toplantımızın 2 ana gündeminden biri bu oldu."

Dünyanın ve Avrupa'nın geri kalanıyla ilişkileri tümden kesmenin imkan dahilinde olmadığına işaret eden Koca, ilişkilerin en bariz olduğunu, bunlardan birinin turizm diğerinin ise ticaret olduğunu bildirdi. 

Sağlık Bakanı Koca, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Turizm ve ticaretten sorumlu saygıdeğer bakanlarımız, bugün Bilim Kurulu toplatımızda bizlerle birliktelerdi. Bugün konunun yurt dışı ile ilgili tarafları bilim insanları ve Bakanlığımız, bilimsel tedbirlerin her alana hakim olmasının imkanlarını tartıştılar ve kararlar aldılar. 

Ticaret Bakanlığımız özellikle bu süreçte maske ve tulum gibi ekipmanların giderek fiyatlarının yükselişi ve bu süreçte Sağlık Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığının bir ön iznine tabi olması kararı alınmıştı. Sayın Bakanım birazdan bu konuyu detaylı anlatmış olacak. Ben sadece bir cümle ile söylemek istiyorum. Özellikle vatandaşımızın ihtiyacının son derece önemli olduğunu ve üreticilerimizin piyasada vatandaşamızın kolay alabilir olduğu, doygunluğa ulaşmadan ihracat izninin verilmeyeceğini tüm üreticilere hatırlatmak istiyoruz. Öncelikle vatandaşımızın kolay erişebilir olmasını sağlamak gerekiyor." 

Bunun dışında fuar, toplantı ve organizasyonlarla ilgili birtakım yaklaşımlar olduğunu belirten Koca, "Turizm Bakanlığımızla kültür ve sanat organizasyonlarının bundan sonraki durumuyla ilgili bir yaklaşım oldu. Ayrıca sezon açılışı yapılmamış otellerin durumuyla ilgili yine bir yaklaşım sergilendi." diye konuştu.

"Koronavirüs, tedbirlerimizden daha güçlü değildir"

Bakan Koca, dün bir pozitif vaka ile karşılaşıldığını anımsatarak, "Bir ya da birkaç vaka salgın değildir. Bu durum sadece virüsün ülkemiz sınırlarına girdiği anlamına gelir. Bu yüksek bir ihtimaldi ve gerçekleşti. Şimdi yapmamız gereken hayatımızı tedbirler doğrultusunda yeni bir düzene sokmaktır." uyarısında bulundu.

Bu küresel soruna karşı ulusal bir mücadele verileceğini dile getiren Koca, riskin somut, tedbirlerin ise basit olduğunu belirterek, "Şunu net olarak bilmeliyiz; Koronavirüs tedbirlerimizden daha güçlü değildir." dedi. 

"Yaz döneminde virüsün etkisini yitireceği iddiası var. Bu konuda ne diyeceksiniz?" sorusuna Bakan Koca, "Yaz döneminde bu virüsün etkisinin azalacağı genel olarak Bilim Kurulu'nun da öngörüsü. Kışına bu enfeksiyonun yoğun olmasının sebebi, kapalı ortamlarda yakın birlikteliklerin olması." yanıtını verdi.

Virüsün Çin'den sonra İran, İtalya ve Avrupa'da görüldüğünü anımsatan Koca, "Bu enfeksiyonun önümüzdeki 1-1,5, bilemediniz en fazla 2 aylık süreci bizim için son derece önemli. Bu dönemde asla panik oluşturmamalıyız. Bu dönemin geçici olması için salgının yaygınlığını önlemek gerekiyor. Onun için kuralları mutlaka uygulayarak, bu süreci vatandaşımızla yöneterek götürmek istiyoruz." diye konuştu.

Bakan Koca, "Tanı laboratuvarlarında günde kaç test yapılabiliyor? Stokta ilaçlarımız yeterli mi?" sorusu üzerine şu bilgileri verdi:

"Stokta ilaçlarımız var. Hatta biz 3 hafta önce birtakım ilaçları sipariş ettiğimizde 'Vaka mı var?' denmişti. O, hazırlık dönemiydi. Dolayısıyla bu anlamda sorun yok. İkincisi, biz şu dönemde ihtiyaç olan yere hızla laboratuvar açıyoruz. İstanbul'a açmadan önce Erzurum'da başladık. Niye? İran salgınından dolayı orada ihtiyaç fazlaydı, hemen Erzurum'da başladık. Sonra İstanbul'da bu talep olunca İstanbul'da açtık. Önümüzdeki günlerde Adana, Samsun ve İzmir de devreye girmiş olacak. İhtiyacın olduğu her yerde hızla devreye girer. Bu anlamda sorunumuz yok. Kit sorunumuz da yok, rahat olabilirsiniz."

"Her gün yeni kararlar devreye girebilir"

"Limanlara yanaşamayan gemilerin bulunup bulunmadığının" sorulduğu Koca, son dönemde yanaşamayan gemilerin bulunduğunu, dinamik bir sürecin yaşandığını, her gün yeni kararların devreye girebileceğini dile getirdi.

İtalya'da yaşanan vakalara dikkati çeken Koca, Kuşadası'na gelen bir gemiyi limana yanaştırmadıklarını, bu noktada yakın takip içinde olduklarını, anlık müdahalelerde bulunduklarını vurguladı.

Bakan Koca, bu 1-2 aylık sürecin, herhangi bir panik havası oluşturulmadan, vatandaş iyi bilgilendirilerek yürütülmesi gerektiğine işaret ederek, "Kaygıları gideren yaklaşım içinde olalım." dedi.

Bir soru üzerine Koca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu süreci ilk günden itibaren yakından takip ettiğini, "Bilim Kurulu'nun önerilerinin hayata geçirilmesi" talimatlarının olduğunu aktardı.

"Cumhurbaşkanımızın kararlılığı etkili oldu"

Bakan Koca, neredeyse her gün 2-3 kez Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bilgi verdiklerini belirterek, şunları ifade etti:

"Bu süreçte 90 gün sonra vakanın görülmesi, Çin'le ilgili herhangi bir sorun yaşamamamız... Komşumuz İran'da ne kadar salgının olduğunu ve ilişkimizin ne kadar olduğunu biliyoruz. Günde 8 bin, haftada 50-55 bin kişinin giriş-çıkış yaptığı bir ülkeyle 16 gün zaman geçti enfeksiyonu görmedik. Burada özellikle kararları hızlı almak gerekiyordu. Bunda, Sayın Cumhurbaşkanımızın kararlılığı ve hassasiyeti etkili oldu. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin bu süreçte özellikle kararların hızlı alınmasında oluşturduğu sonuç ve başarının bu olduğuna inanıyorum."

"Türkiye'nin ekonomik olarak etkilenmemesi için herhangi bir hazırlık var mı?" sorusuna Koca, Bilim Kurulu'nun, Türkiye'nin bu süreçten en az nasıl etkilenerek çıkabileceğini tartıştığını, çabalarının bu yönde olduğunu aktardı.

Koca, ekonomik olarak etkilenmeme, vatandaşların talebini karşılayabilir olma, enfeksiyonun Türkiye'ye girişini ve giriş olduğunda bunun yaygınlaşmasını önleme, toplumda panik havasının oluşmasına engel olma yönünde çalışmalar yaptıklarını anlattı.

"Geliştirilmiş bir ilaç, aşı yok"

"Koronavirüs için bir ilaç var mı?" sorusu üzerine Bakan Koca, "Şu an geliştirilmiş somut herhangi bir ilaç, aşı durumu söz konusu değil." cevabını verdi.

"Türkiye'de koronavirüs görülen kişinin yaşının" sorulması üzerine Koca, "Yaşını söylemiş olmam ne katkı sağlayacak? 1-2 hafta sonra hastamız normale dönerse, normale döndüğünü söyleyeceğim." ifadesini kullandı.

Koca, "koronavirüs testlerine" yönelik bir soruyu, "Yüzde 99,6 oranında duyarlı olan PCR yöntemi... Dünyanın bildiği, bu anlamda en gelişmiş test." diye yanıtladı.

"Sorun küresel, çözüm ulusal"

Vatandaşlardan tedirgin olmamalarını isteyen Koca, mücadeleyi vatandaşla vereceklerini söyledi.

Bakan Koca, "Sorun küresel, çözüm ulusal." ifadelerini kullandı.

Dengeli beslenme, düzenli uyku, egzersiz ve bol sıvı tüketmenin önemine işaret eden Koca, Bilim Kurulu'nun bu önerilerde bulunduğunu sözlerine ekledi.

Okulların tatili konusunun toplantının gündeminde yer almadığını ifade eden Koca, "Önümüzdeki günler gündeme gelebilir. Bunu, salgının seyri de belirler." değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Ersoy: 15 Nisan hassas tarih

Bakan Ersoy ise Ersoy, "15 Nisan virüs açısından hassas bir tarih. Bu sebeple mümkünse yurt dışından Türkiye'ye turizm talebinin nisan sonuna ertelenmesi mantıklı geliyor." diye konuştu.

Bu bağlamda geçen seneyle kıyaslandığında turizm hareketlerini cezbettirmek yerine, daha az turistin gelmesini sağlamanın çok daha sağlıklı bir çözüm olacağını ifade eden Ersoy, dün sektör temsilcileriyle, bugün de Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile toplantı gerçekleştirdiğini aktardı. 

En geç bir hafta içinde sektörel desteklerle ilgili açıklama yapacaklarını bildiren Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kültürel etkinlikler ve organizasyonlarla ilgili Bakanlığımıza bağlı genel müdürlüklerin etkinlik ve organizasyonlarını nisan sonrasına ötelemek de gündemde. Bununla ilgili açıklamayı da yarın netleştirilmiş olacağız. Ama yani bugünden Nisan'ın 15'i ve sonrasına ilgili kısmı en fazla hassasiyetle, en fazla dikkatle geçirirsek sonrası için hem sektör hem Türk açısından çok daha faydalı olacağını düşünüyoruz."

Basın mensuplarının detay vermesini istemesi üzerine Ersoy, yaz sezonun mart sonunda başladığını anımsattı.

Bu konuyu otelciler birlikleri ile görüştüklerini belirten Ersoy, "Açılmamış otellerin sezon başlangıcını bu sene mart sonu değil nisan sonu olarak planlamalarını ilk etapta öneriyoruz. Görüşmelerimizi yaptık, onlar diğerlerine söyleyecekler. Önemli olan martta, nisanda bir sayı yakalamak değil sonrasında virüsün riskinin azaldığı dönemlerde gerçek sayıları yakalamak Türkiye açısından çok çok daha önemli." şeklinde konuştu. 

Ersoy, aynı bölgede 2, 3 ya da 4 oteli olan zincir otellerin, bir veya ikisini açacağını dile getirdi.

Kruvaziyer gemilerinin karaya yanaşamamasına ilişkin soru üzerine Ersoy, bu durumun yolcu profiliyle ilgili olduğunu söyledi.

Bazı ülkelerle yolcu trafiğinin kapalı olduğuna işaret eden Ersoy, "O ülkelerden yolcu taşıyorsa bu kapsama giriyor." ifadesini kullandı.

Gemilerin bu tür durumlarda sağlık protokolü uyguladıklarına dikkati çeken Ersoy, "Bizim için öncelikli olan geminin protokolü ve kendisi değil. Biz hangi ülkeye ne tür sınırlamalar uyguluyoruz. Yani bizim için önemli olan yolcu profili. Gemi bizim açımızdan ikinci planda." şeklinde konuştu.  

Bakan Pekcan: Fırsatçılara göz açtırmayacağız

Ticaret Bakanı Pekcan da süreç içerisinde Sağlık Bakanı Koca ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile koordineli olarak bilim kurulunun aldığı kararlar çerçevesinde çalışmalarını yürüttüklerini ifade etti.

Önceliklerinin halk sağlığı olduğunun altını çizen Pekcan, "Ticaretimizin aksamaması ve ticaretin akışının sağlanması yönünde bütün tedbirlerimizi aldık. Bugün de bilim kurulumuzla bu tedbirleri paylaştık. Bu yönde başarılı çalışmalar yürütüyoruz." diye konuştu.

Pekcan, Ticaret Bakanlığı olarak son dönemde maske, eldiven ve tulum gibi sıhhi malzemelerde piyasalarda aşırı fiyat artışı olduğunu dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:

"İhracatlarında da gözle görülür bir artış oldu. Bizim amacımız ihracatı engellemek değil. Geçen sene 10 marta kadar 4 milyon dolar olan ihracat, bu sene aynı sürede 40 milyon dolar oldu sadece maskede. Bu doğrultuda piyasada maske bulunmadığı için önceliğimiz halkın sağlığı. Amacımız halkın ulaşılabilir, makul ve mantıklı fiyat seviyesinden alışverişlerini yapabilmesi. Dolayısıyla biz ihracat ön izinlerini Sağlık Bakanlığının ön izinine verdik."

Önceliklerinin halkın maske eldiven gibi sıhhi malzemelere normal piyasa fiyatlarından ulaşabilmesini sağlamak olduğuna işaret eden Pekcan, "Sağlık Bakanlığımızla ortak görüşümüz önce piyasanın doyuma ulaşması. Firmalarımıza da tavsiyemiz bir an önce piyasanın talebini yerine getirmesi. Bakanlık olarak, Tüketicinin Korunması Genel Müdürlüğünün görev alanında 2 bin 193 firmanın 2 bin 641 ürününü denetledik, 2 bin 180'ini soruşturma kapsamına aldık." ifadesini kullandı.

"Dezenfektanlarda denetim kapsamına alındı"

Pekcan, geçen hafta 13 maske ticareti yapan firmayla ilgili soruşturma başlattıklarını ve 9'una ceza uygulandığını hatırlatarak, bunun tekrarlanması durumunda 104 bin lira olan cezanın 10 katına kadar çıkabildiğini ifade etti.

Dezenfektanların da denetim kapsamına alındığına işaret eden Pekcan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugün hiçbir gereksinim olmamasına rağmen gıda ürünlerinde de fahiş fiyatlar görüyoruz. Onlar için de gereğini yapacağız. Fırsatçılara göz açtırmayacağız. Vatandaşlarımızı sakin olmaya, dedikodulara kulakları kapamaya ve resmi duyurulara kulak vermeye davet ediyoruz. Gerçekten panik yapacak bir durum yok. Zaten gıda perakendecileri derneği de bu sabah toplantı yaptılar ve kendileri 'bizim yeterli stokumuz da var, ürün stokumuz da var, personelimiz de var, hiçbir paniğe gerek yok' diye duyuru yaptılar."

Pekcan, fuarların önemli ihracat desteklerinden biri olduğuna işaret ederek, "Özellikle yurt içindeki uluslararası fuarlar ama 16 Mart'tan itibaren nisan sonuna kadar yurt içindeki fuarları ertelemeyi kararlaştırdık, resmi duyuruları yapacağız." diye konuştu. 

AA

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.