Sağlık Bakanı Memişoğlu: CİMER başvurusuyla çeteyi çökerttik
Sağlık Bakanı Memişoğlu, ''Yenidoğan çetesi''ne ilişkin, "Şimdi çok net söylüyorum, bir tane CİMER başvurusuyla bir çeteyi çökerttik. Biz Sağlık Bakanlığı olarak insanlarımızın hayatı için her türlü denetimi, her türlü tetkiki yapıyoruz." dedi.
İstanbul
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, CNN Türk canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
"Yenidoğan Çetesi"nin faaliyetlerinin ortaya çıkarılmasına değinen Memişoğlu, bebeklere bakmamış, bakamamış veya kötü bakmış, onların ölümüne sebebiyet vermiş insanlık dışı canice bir çeteden bahsettiklerini söyledi.
Bakan Memişoğlu, çeteye karşı inanılmaz bir işbirliğiyle çok gizli operasyonlar yürütüldüğünü belirterek, "Maalesef bebeklerin canlarını hiçe sayan, canice ve kötü bir çeteden bahsediyoruz ve bu çeteye maalesef sağlıkçı demiyorum ben onlara, insanlıktan ders almamış, nimet almamış insanlar olarak görüyoruz." dedi.
Sadece İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünün özel hastanelere son bir senede 4 bin denetim gerçekleştirdiğine vurgu yapan Memişoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Ancak bu yenidoğanla ilgili bize 2023 Mart sonu itibariyle bir ihbar geliyor bu hastanelerle ilgili önce CİMER'e, CİMER'den bakanlığa, bakanlıktan bize İl Sağlık Müdürlüğüne gidiyor ve bizim sağlık hizmetlerimizi denetleme elemanları ilgili hastanelere giderek denetliyorlar. Denetliyorlar ama ele geçer delil anlamında bir şey bulamıyorlar. Birkaç küçük eksiklik buluyorlar ama şunu fark ediyorlar, -onlara da çok teşekkür ediyorum- 'Ya burada bir sıkıntı var ama çok da hani biz delil bulamadık ama burada bir sıkıntı var.' diye bana geliyorlar denetim ekibi. Biz de bu sefer oturuyoruz çünkü gidiyorsunuz, bir şey bulamıyorsunuz ama yani şüphelenmişler ama bununla ilgili bir delil bulacak bir mahkemeye veya bunları cezalandıracak bir şey elde edemiyorlar Mart'taki ilk şikayete istinaden. Tabii biz burada ne yaptık? Daha önce denetlemelerde de çok fazla bir şey bulunamadığı için biz burada ne yaptık? Sağ olsun İstanbul Emniyeti Mali Büro ekiplerinden bir amir arkadaşımız -daha önce de çalışmıştık bunları kaçakçılık şubesine, vesaireden- bunu çağırdık, ben bizzat kendim çağırdım. Kendi avukatım, hukuk müşavirimiz vardı İl Sağlık Müdürlüğünde, o ve ben, bir de bu mali şubeden amir arkadaşımız Mustafa Bey ve rahmetli oldu benim yardımcım dört kişi oturduk dedik ki 'Bununla ilgili bir şüphemiz var.' Bu şüpheyle ilgili -denetleme ekibinden de arkadaşımız vardı- 'Biz bunu çok gizli bir teknik takiple anca bulabiliriz.' dedik. Bu 5 Mayıs 2023'te."
Bakan Memişoğlu, ilk şüphelerin SGK'nın dolandırıldığına yönelik başladığını aktararak, "5 Mayıs'ta gizli olarak, kimsenin bilgisi olmadan, kayıttan geçirerek İstanbul Mali Şubeye yazı yazıyoruz biz İl Sağlık Müdürlüğü olarak. Ama bu yazıyı sadece 4 kişi biliyor İl Sağlık Müdürlüğünde. Neden? Çünkü bizim içimizde de kimin ne olduğunu bilmediğimiz için bunu çok gizli ve operasyonel yaptık. İçişleri Bakanlığı, biz ve Adalet Bakanlığı bu konuda gerçekten büyük bir uyum içinde çalıştı." diye konuştu.
Operasyonun detaylarına vurgu yapan Memişoğlu, "Çünkü bir çeteyle uğraşıyorsunuz. Kimin olduğunu bilmiyorsunuz. İçeride de adam olabilir, dışarıda da adam olabilir. Başka yerlerde de olabilir. Bilmiyorsunuz. Bu operasyonu bu dört kişiyle başlatıyoruz. Başlatırken de bu gizli dinlemeler, teknik artık onu iddianamede görür arkadaşlarımız ama aynı zamanda biz denetlemeye devam ediyoruz bu hastaneleri. Yani tarihlere baktığın zaman biz bu hastaneleri devamlı yine denetlemeye ve oraya mümkün olduğu kadar bebek naklini yaptırtmamaya çalışıyoruz. Çünkü o sırada bebeklere kötü muamele edildiğini düşünüyoruz ama bebeklere bu şekilde teknik takibe takılacak kadar maalesef cani olabileceklerini hesaba katmıyoruz. Ama yine de biz ne yapıyoruz? Bütün ekiplerimizle bunları denetliyoruz. O savcılık ve mali şube bu işin takibine ve delilleri elde edinceye kadar." dedi.
Memişoğlu, bakanlıklar olarak birlikte çalıştıklarına dikkati çekerek, "Bu gereği yapılacak şekilde de organize edildi. İddianameyi gördüğünüz zaman bunun çok ayrıntılı çalışıldığını görecek herkes. Ve ne oldu? Gizlilik kararı vardı çünkü savcılıkta gizlilik kararı vermek zorundaydı ki bu çeteyi her türlü unsur ile yakalayabilelim. 26 Nisan 2024'te emniyet tarafından operasyon yapıldı bu çeteye ve şöyle bir şey oldu, 24 Kasım 2023 itibariyle de savcılık, bakanlık teftiş kurulumuza bununla ilgili bilgileri ve böyle bir soruşturma olduğunu bildirerek yani 23-24 Kasım'a kadar, 2023'ün Kasım'ına kadar bakanlığa savcılık gizlilik olduğu için hiçbir şey söylemedi. Bize de söylemedi. Bize dedi ki 'Ben teknik bir destek istiyorum.' yazdı. Biz de ona teknik destek verdik. Ne sorulacak yoğun bakımlarda? Ne sorulması gerekir? Bunu ama resmi vermedik çünkü Mali Büro Yenidoğan Yoğun Bakıma neler sorulması gerektiğini, onu nasıl araştırması gerektiğini, ne yapması gerektiğini hep bize sordu arkadan, sessizce. Biz de onlara hekimleri gönderdik ve hekimlerle bilgi verdik. Onlara ne soracaklarının, neyi takip edeceklerinin ayrıntılı dökümanını verdik." ifadelerini kullandı.
Süreci anlatan Memişoğlu, "2023 Eylül'ünde, Ekim'inde, Kasım'ında, 16 Kasım'da, 29 Kasım'da, 18 Ocak'ta bunları devamlı denetleyen haldeydik zaten. Artı bunlara 2024 yılında da 112 sevki yapmadık. Başka bir şey söyleyeceğim, 1,5 yıl değil esasında mayısta başlıyor. Mayısta biz takibe alıyoruz bunları ama gizli takibe aynı zamanda denetleme yapıyoruz. Denetleme sonucunda da 5 Aralık 2023'te bize geldiği anda teftişten, bu işle ilgili müfettiş görevlendirmesi yapılıyor." dedi.
Memişoğlu müfettişlerin takibiyle ilgili olarak, "Müfettişlerin o hastanelere girmesiyle zaten esasında yerel olarak da kontrol altına alındı her şey.'' dedi.
Çetenin başka faaliyetleri olup olmadığıyla ilgili konuşan Memişoğlu, "Şimdi çok net söylüyorum, bir tane CİMER başvurusuyla bir çeteyi çökerttik, bakın bir CİMER başvurusuyla. İnsanlarımız şunu bilsinler, biz Sağlık Bakanlığı olarak insanlarımızın hayatı için her türlü denetimi, her türlü tetkiki yapıyoruz. Her türlü şikayeti de değerlendiriyoruz. Bunu özellikle söylemek istiyorum. Özel hastaneler bu konuda bizim her zaman denetimimize tabilerdir. Çok iyi çalışanları da var. Ama maalesef şikayet edildiği zaman da her türlü gidip onları denetliyoruz." dedi.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, ''Yenidoğan çetesi'' soruşturması kapsamında ruhsatları iptal edilen hastanelere ilişkin, "10 hastanenin şu anda hastane kimlikleri ellerinden alınmış durumda, artık hastane değiller. İçinde çalışanlara da tabii ki devlet olarak elimizden gelen, iyi niyetli olanlara destek vereceğiz. Hasta kabulü yapmayacağız, içindeki hastaları diğer hastanelerimize nakledip hastane fonksiyonlarını durduracağız." dedi.
CNN Türk canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak soruları yanıtlayan Memişoğlu, son 3 ayda İstanbul'da 5 binin üzerinde denetim yapıldığını kaydetti.
Bakan Memişoğlu, "Biz Sağlık Bakanlığı olarak her türlü ihbarı, her türlü CİMER başvurusunu denetliyoruz. İnsanlar şundan tedirgin olmasınlar. Biz sağlık çalışanları, 1 milyona yakın insan gerçekten çok üzgün. Bizler gerçekten insanın hayatını yaşatmak için uğraşıyoruz. Ben çok net söylüyorum, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı, hiç kimsenin gözünün yaşına bakmıyoruz, bakmayacağız." diye konuştu.
Bugün 10 hastanenin kapatıldığını aktaran Memişoğlu, içlerindeki çürük elmaları ayırmaya güçlerinin yeteceğini ve böyle bir sistemlerinin de olduğunu söyledi.
"Biz bu denetimleri en ufak bir hatayı dahi affetmeyecek şekilde yapıyoruz"
Çeteyi çökertmenin inanılmaz bir başarı olduğunu dile getiren Memişoğlu, "Bu, 6 ay evvel yapılmış bir operasyon. İddianamesi bitmiş, diğer soruşturmaları tekamül etmiş, artık adli ve idari süreci olan bir soruşturma ve bunun sonucunda da bu insanlar her türlü cezayı göreceksiniz çekecekler." ifadesini kullandı.
Konunun, savcının tehdit edilmesine ilişkin videonun ortaya çıkmasıyla yeniden gündeme geldiğini kaydeden Memişoğlu, konunun esasında 5,5 ay evvel gündem olması gerektiğine dikkati çekti.
Sağlık müdürlüklerinin denetimleriyle ilgili soruları da yanıtlayan Memişoğlu, "Den-İz diye bir sistemimiz var. Biz bu denetimleri en ufak bir hatayı dahi affetmeyecek şekilde yapıyoruz. Bu olay örnek bir olay. Bizim insanımızın canı her şeyden değerli. Bebeğimizin canı her şeyden değerli. Bizim bu çürük elmaları ayıklayabilecek altyapımız da var, irademiz de var. İnsanlar tedirgin olmasınlar." dedi.
Bakan Memişoğlu, olaydaki şüphelilerin sağlık çalışanlarının hakkını yemesinden duyduğu üzüntüyü de dile getirdi.
''Sayın Cumhurbaşkanı'nın talimatı, 'Ne gerekiyorsa yapacaksınız' dedi''
Memişoğlu, 1 milyona yakın sağlık çalışanı olduğunu hatırlatarak, sağlık çalışanlarına da morallerini bozmamaları gerektiği çağrısında bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la bugünkü görüşmesine ilişkin Memişoğlu, "Sayın Cumhurbaşkanımız şunu söyledi; 'Ben sonuna kadar arkanızdayım, benim insanlarımın en küçük canına, malına, herhangi bir şeyine zarar veren herkese gereğini yapın.' diye bizi talimatlandırmış durumdadır. Biz kötülerle mücadele eden iyileriz. Sayın Cumhurbaşkanı'nın talimatı, 'Ne gerekiyorsa yapacaksınız dedi." şeklinde konuştu.
İnsanların panik olmaması gerektiğini, kendilerinin bütün insanların sağlığı için garanti olduklarını söyleyen Memişoğlu, sağlıkta Türkiye'nin gerçekten iyi bir yerde olduğunu ifade etti.
Dünyanın Türkiye'ye sağlık hizmeti almaya geldiğini vurgulayan Memişoğlu, vatandaşlardan sağlık çalışanlarına güvenmelerini istedi.
Olaya adı karışan hastanelerde çalışan ancak bu işin içinde olmayan arkadaşlarının değerlendirileceğini söyleyen Memişoğlu, "İlgili hastaneler, 10 hastanenin şu anda hastane kimlikleri ellerinden alınmış durumda, artık hastane değiller. İçinde çalışanlara da tabii ki devlet olarak elimizden gelen, iyi niyetli olanlara destek vereceğiz. Hasta kabulü yapmayacağız, içindeki hastaları diğer hastanelerimize nakledip hastane fonksiyonlarını durduracağız." diye konuştu.
"Biz bu gizli soruşturmayı yapmasaydık, şu anda hastaneler çalışıyor olacaktı"
Sürecin gizlilikle yürütüldüğünü anımsatan Bakan Memişoğlu, "Sağlık gibi çok hassas bir alanda denetim mekanizmalarını iyi kurmazsanız sıkıntı olur, biz denetim mekanizmaları olduğu için çeteyi yakaladık. CİMER olmasaydı, bu bilgiler gelmeseydi, biz bu gizli soruşturmayı yapmasaydık, şu anda hastaneler çalışıyor olacaktı." açıklamasını yaptı.
Memişoğlu, "Şu anda tutuklu sayısı artmış durumda, 47 kişiyle ilgili soruşturma ve iddianame oluşmuş durumda. İlk başta 41 kişiydiler, şimdi 47 kişi çünkü bu tehdit eden arkadaşlar da tutuklanmış durumda." bilgisini paylaştı.
22 kişinin tutukluluk halinin kalkması için savcının tehdit edildiğini hatırlatan Memişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu insanların 22'si cezaevinde, her türlü cezayı da alacak. Görecek kamuoyu. Bu kişileri delilli ispatlı olarak yakalayıp hapse attık. Bunların hapisten çıkması için savcıyı 5,5 ay sonra tehdit eden arkadaşın görüntüsü bugünkü görüntü. O ilgili kişi de tutuklanmış durumda."
Eylül ayında bir komisyon da oluşturduklarını, İstanbul'daki tüm yenidoğanları hocalara denetlemeye çıkarttıklarını söyleyen Memişoğlu, "Bu konuda Adalet Bakanlığımız, İçişleri Bakanlığımız, Sağlık Bakanlığımız inanılmaz bir operasyon yaptı. 5,5 ay önce televizyonlara çıkan, iddianamesiyle şu anda tekamüle varmış ve mahkeme süreci yakında başlayacak büyük bir çeteyi çökertme operasyonu bu." dedi.
Memişoğlu, sıkı denetimlerin yanı sıra rutin denetimlerin de yapıldığını, süreçte hastaneleri kapatma aşamasına geldiklerini ve bu dönemde video çıkınca konunun kamuoyunun gündemine girdiğini söyledi.
"Çürük elmalar sistemimizde duramaz"
Bakan Memişoğlu, geriye dönük şikayetlerin sorulması üzerine şunları kaydetti:
"Tabii ki bu yürütüldü zaten, her türlü soruşturmayı geriye doğru yürüttük. Şüphelenenler şikayet ederlerse veya CİMER'den başvurursa biz bunlara da bakarız. Ama şunu söyleyeceğim bakın, komisyon (Yenidoğan Yoğun Bakım Komisyonu) var, bu komisyon hala devam ediyor. Biz gerektiği zaman zaten branş bazlı komisyonlar oluşturup işte kalp damar cerrahisinde, kadın doğumda, dahiliyede, cerrahide bilimsel komisyonlar oluşturup, bu komisyonlarla bütün hastaneleri dolaşıyoruz. Yani gidip gerektiği zaman sağlıkla ilgili bilgi alıyoruz, 'Ne yapıyorsunuz?' diye sorguluyoruz. Biz gerçekten denetleme konusunda emin olun çok büyük bir organizasyon kapasitesine sahibiz."
Çetenin her türlü cezayı göreceğini dile getiren Memişoğlu, kendilerinin bu tür insanları yakalamak ve cezalandırmak için bu koltuklarda oturduklarını söyledi.
Memişoğlu, böyle bir çeteyi çökertmenin kendileri için en büyük teselli olduğunu belirterek, "Yapabileceğimiz her şeyi yapmaya da hazırız ama bir daha olmasın, bu tür çeteler ortaya çıkmasın diye uğraşan ve bir CİMER şikayeti ile bu çeteleri çökertmek için gece gündüz çalışan bir Bakanlığımızın, İçişleri Bakanlığımızın, bir emniyet teşkilatının, bir Adalet Bakanlığının olduğunu bütün toplumun bilmesini istiyorum." dedi.
Sağlık Bakanlığının devamlı gelişen bir kurum olduğuna vurgu yapan Memişoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bu konuda teftişimizi, denetleme mekanizmalarımızı kontrol ederiz bir daha. Şunu söyleyeyim, insanoğlu olduğu sürece kötülük olacak, bunu herkes bilsin. Biz kötülükle mücadele etmek için sistemimizi daha çok geliştireceğiz. Sistemimizi daha sağlamlaştırırız ama şöyle bir şey var, bir zafiyet yoktur. Şu anda bir daha söylüyorum, sağlık sistemi denetlememizde bir zafiyetimiz yoktur. Sadece bu adamlar ceza yesin diye, bu adamlar delilleri yok etmesinler diye özellikle gizli takip yapılarak çete çökertilmiştir. Biz yine çete şüphesi bulursak bir yerde çok net söylüyorum yine gizli takip yaparız, bunları çökertiriz. Çürük elmalar sistemimizde duramaz."
AA
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.