BABACAN'IN SÖZLERİ VE BENDEKİ ETKİLERİ
ÇÖPLÜKTEN SİGARA KAÇAKÇILIĞI SORUŞTURMASINA..
-İŞTE O KAÇAKÇILIK DOSYASI-
ABHAZYA-KARADENİZ KAÇAK SİGARA HATTI
Hürriyet Gazetesi’nin ekonomi müdürü ve yazarı Vahap Munyar, 10 Ekim 2011 günlü yazısında ‘Kaçak sigaranın büyüklüğü çöpteki paketten çıkıyor’ başlıklı yazısında aynen şunları belirtiyor:
“Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile Kiel’e (Almanya) giderken, GAP uçağının indiği Hamburg’da birkaç saat geçirdik. Babacan’a ilkokuldan sınıf arkadaşı olan Hamburg’daki başkonsolosumuz Devrim Öztürk de eşlik etti. Babacan’ın Özel Kalem Müdürü Barbaros Dicle, Basın Danışmanı Halit Ertuğrul ve Devrim Öztürk ile sohbet ederken söz kaçak sigara olayından açıldı. Babacan’a kısa süre önce gerçekleşen ve bazı tutuklamalarında olduğu kaçak sigara operasyonunu anımsattım, anlattı:
“Çöpe atılan sigara paketlerini inceliyoruz”
‘Kaçak sigara ile mücadele konusunda bir süredir toplantılar yapıyoruz. Sözünü ettiğiniz operasyon da, o toplantılardan çıkan sonuçlar üzerine başlatıldı’ Babacan kaçak sigaraların izinin nasıl sürüldüğüne değindi.
‘Kaçak sigaranın büyüklüğünü çöpten anlıyoruz’
Çöpten nasıl anlaşılıyor?
‘Çıkıp anket yapmaya kalkın kimse kaçak sigara içtiğini söylemez. Oysa çöpe atılan sigara paketleri her şeyi gün gibi ortaya koyuyor!!’
Kaçak sigara paketleri çöpten tek, tek toplanıyor mu?
‘İlgili ekipler, çöpe atılan sigara paketlerini inceliyor. O paketlerden bir bölümünün Türkiye’de üretim yapan son operasyonda da bir yönetim kurulu üyesi gözaltına alınan şirketin ürünleri olduğu dikkati çekiyor’
İçerde üretilen sigara sonra nasıl kaçağa dönüşebiliyor?
‘İhraç edilmiş gibi gösterilip, daha küçük fiyatla kaçak sigara piyasasına sürülüyor’
Babacan, hükümetinin bu işin peşini asla bırakmayacağını vurguladı:
‘Yüzde yüz bitmese de çok küçük düzeylere çekebiliriz. Kaçak sigaranın yol açtığı vergi kaybı, 2–4 milyar lira düzeyinde hesaplanıyor. Bu rakam, kaçak sigaraya karşı mücadelenin titizlikle yürütülmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
İÇİMİ HUZUR KAPLADI!
Munyar’ın, Almanya’ya iş gezisi sırasında Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile yaptığı bu konuşma, beni eskilere alıp götürüyor. Ne çok yazdığımı anımsıyorum kaçak sigara olayını.. Tek bir yazıyla yetinmeyip dosyalar halinde neler yazdığım geliyor aklıma.. Kaçak sigaranın ülkemiz ekonomisine nasıl zarar verdiği, yetkilileri nasıl uyardığımı anımsıyorum birden. Sonrasın da içimi huzur kaplıyor. Görevini yapmış bir Türkiye vatandaşı, bir gazeteci mutluluğu çöküyor üzerime..
YA ÖNCEKİ HÜKÜMETLER?
Sonra yine dalıyorum düşüncelere.. Bir yanda kaçak sigara olayının defalarca yazılı ve görsel medyada işlenmesine karşın elini kolunu kıpırdatmayan hükümetler, bir yandan da işin ciddiyetini kavramış çöpü dahi takibe almış bir hükümet arasındaki farkı düşünüyorum. Sonra da diyorum ki kendi kendime; “Eğer bu kadar ciddiyseler helal olsun! Ne diyelim yolları açık olsun”
AK Parti hükümetinin kaçak sigara olayları ile özellikle gümrüklerdeki mücadelesini yakından takip edeceğim. Mücadelenin boyutlarını sizlere her fırsatta duyurmaya çalışacağım. Devletin kasasına ciddi zararlar veren kaçak sigara olayında, alınan mesafeyi ve AK Parti hükümetinin başarılı olup olmayacağını hep birlikte bekleyip göreceğiz.
İŞTE O SORUŞTURMA
Peki! Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan’ın ‘çöpten çıkardık’ dediği o önemli sigara kaçakçılığı neydi? Nasıl bir operasyon yapılmıştı? Teşekkül oluşturarak kaçakçılık yaptıkları iddia edilen şüpheliler ifadelerinde neler demişti?
İşte etki haber farkıyla sizler için ele geçirdiğim soruşturma evraklarından bazı önemli bilgiler..
-Abhazya-Karadeniz hattı sigara kaçakçılığı-
Soruşturma evraklarından edindiğim bilgilere göre; şüpheli zanlılardan bazılarının ifadeleri sigara kaçakçılığının rotasını ortaya çıkarıyor. İfadelere göre, ülkemize yapılan sigara kaçakçılığında Karadeniz önemli bir geçiş yolu olarak kullanılıyor. Soruşturmada ifadesi alınan Y.I. adlı şüpheli bu olayı şöyle anlatıyor:
“ Ben deniz nakliyatı yapmaktayım. Yurt içinden ve yurt dışından her türlü ürünün ithalatı ve ihracatı ile uğraşıyorum. Ben BALIKÇI TEKNELERİYLE ülkemize gelen sigaralara ilişkin suçlanıyorum. SİGARAYA VE İÇKİYE İHTİYAÇ OLDUĞU ZAMAN, YURT DIŞINA GİDİP GÜRCİSTAN’A BAĞLI ABHAZYA BÖLGESİNDEN SÖZ KONUSU KAÇAK SİGARALARI BALIKÇI TEKNELERİNE YÜKLEYEREK KARADENİZ’E GETİRİYORUM. Ben bu işi üç defa yaptım. Ancak ülke içinde satamadan yakalandım”
Suçlamaları kabul etmemiş!..
Soruşturma çerçevesinde, bazı şüpheliler kendilerine yöneltilen suçlamaları kabul ederken bazılarının da kabul etmediği görülüyor. Suçlamaları kabul etmeyen bir şüpheli ise, bir sigara firmasının ortaklarından ve yönetim kurulu üyesi olan M.H.K.
M.H.K ifadesinde aynen şöyle diyor:
“ Üzerime atılı suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Yurt içine normal bandrollü olarak dağıtım yapıyoruz. Dünyanın herhangi bir ülkesinden, herhangi bir talep geldiği zaman, yasal sınırlar içerisinde ihracat yapıyoruz. Bütün işlemlerimiz yasal olarak yapılmıştır. Dış Ticaret Rejimi çerçevesinde ihracat yapılmıştır. Suçsuzum.”
Sevgili okurlarım; ilgili savcılık ve polisin yürüttüğü bu soruşturmayla ilgili sizlere önümüzdeki günlerde de bilgiler aktaracağım. Polis sorgusundan ve soruşturmanın geldiği nokta hakkında geniş bilgiler vereceğim. Şimdilik esen kalın.
YAZARIN NOTU:
Bakmayın siz benim ona minik dediğime.. Kendisi minik olabilir ama getirdiği haberler kendinden çok büyük. İşte şimdi girdi pencereden attı dosyayı önüme.. Minik Kuş’un getirdiği dosyada, çok önemli resimler ve bilgiler var!! Biliyorum merak ettiniz. O zaman kısaca bir bilgi vereyim sizlere.. Resimlerde bir gümrük görevlisinin iddiaya göre; rüşvet alırken kayda alınmış görüntüleri var. Bilgi ya da adına iddia diyelim oldukça vahim. İddiaya göre; bu tosun pardon memur polise teslim olmadan önce amirleri-müdürleri tarafından bir odaya çekilir. Amir ve müdürleri ona poliste nasıl ifade vereceğini sıkı sıkıya anlatır. Devamı mı? Devamı bir sonraki yazımda.. BEKLEYİN!