New York, Tahran ve Pekin... Bu üçlü 2014'te hem Türkiye hem de dünya ekonomisinin seyrini belirleyecek. ABD Merkez Bankası'nın (Fed) tahvil alımını azatma kararı başta gelişmekte olan ülkeleri olmak üzere tüm dünyada ucuz sermayeyi azaltıp finansmanı etkileyecek. Çin'in ne kadar yavaşlayacağı ise dünya büyüme rakamını değiştirirken, İran'ın nükleer ambargoya uyup uymama konusundaki tutumu da dünyadaki siyasi ve ekonomik istikrarı etkileyecek. Dün bu üç merkezde yeni gelişmeler yaşandı.
550 MİLYON $ İRAN'DA ...
İran, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi ve Almanya'nın nükleer müzakerelerde anlaşmaya varması sonrası gevşetilen ambargo sayesinde ilk nakit parasına dün kavuştu. Petrol gelirlerinden elde edilen 550 milyon dolar İsviçre'deki banka hesabından İran Merkez Bankası'na gönderildi. İran'ın bloke bir şekilde bekletilen parasının toplamı 4.2 milyar dolar. 20 Ocak'ta yürürlüğe giren anlaşmaya göre İran, 2014'ün ilk 6 ayında Batı ülkelerindeki bankalarda dondurulan parasını kademeli olarak alabilecek.
ÇİN YAVAŞLAMASI KORKUTUYOR!
2014 için ekonomik büyümede ise dünyanın en büyük iki ekonomisi Çin ve ABD'nin son açıklanan üretim dataları endişeyi körükledi. Çin'de üretim sektörü altı ayın en düşük seviyesinde gerçekleşti. Ayrıca hizmet sektöründe son beş yılın en düşük büyüme rakamı açıklandı. ABD'de ise geçtiğimiz ayki üretim verisi son 33 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşmişti. Uzmanlar, bu düşüşte geçtiğimiz ay yaşanan sert soğukların olduğunu söylese de beklentiler de çok hızlı bir toparlanmaya işaret etmiyor. Unicredit ve ING ekonomistleri Paul Zemsky ve Harm Bandholz yılın başında ABD ekonomisinin momentum kaybettiğini belirtti.
AVRUPA'DAN OLUMLU HABERLER GELİYOR..
Ekonomideki yavaşlamanın Fed'in kararlarını da doğrudan etkileyeceği belirtilirken Okyanus'un diğer tarafında olumlu gelişmeler var. ABD ve Asya'da ileriye dönük kötü rakamlar açıklanırken Avrupa'da son gelen satın alma PMI endeksi verileri olumlu sinyaller verdi. 2011'den bu yana ilk kez 50'nin üzerine çıkan endeks aralıkta 52.7 iken ocakta 54 oldu. Büyümede de ilk kez geçtiğimiz çeyrekte pozitife geçen Avrupa'nın bu büyüme trendine yılın kalanında devam edeceği bekleniyor..