"28 Şubat davasında en ağır cezayı alacaklar"

Başbakan Yıldırım, "28 Şubat davasında sona geldik. İntikamla değil, adaletle davranarak hukuk içinde hak ettikleri en ağır cezayı alacaklar. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın." dedi.

AK Parti Genel Başkanvekili ve Başbakan Binali Yıldırım, parti genel merkezinde, AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı tarafından düzenlenen "28 Şubat Darbesi: İnsan Haklarına Balans Ayarı" etkinliğinde yaptığı konuşmada, bugün karanlık darbenin, hüzünlü bir günün yıl dönümünde bulunduklarını söyledi.

28 Şubat'ın demokrasi tarihinin darbe aldığı önemli günlerden biri olduğunu ifade eden Yıldırım, "Kaderin garip tecellisi, maruz kaldığı darbenin yıl dönümünde ebedi aleme göçen, dönemin başbakanı Muhterem Hocamız Necmettin Erbakan'ı da bu vesileyle rahmetle anıyoruz. Mekanı cennet olsun. Türkiye, Erbakan Hoca'yı daima sevgiyle, hayırla, dualarla yad edecektir." diye konuştu.

"Siyaset kurumu zayıflatılmıştı"

O dönemde devlet ile millet arasındaki mesafenin çok açıldığını, egemen güçlerin Türkiye üzerinde ağır bir vesayetinin olduğunu aktaran Yıldırım, "O dönemde çoğu okumuş aydınlar yerli ve milli değerlerimize yabancılaşmıştı. Siyaset kurumu zayıflatılmış, itibar suikastine uğramıştı. Erbakan Hoca, milletin değerlerini esas alan farklı bir siyasi anlayışla yola çıktığında çok ağır eleştirilere maruz kaldı. Erbakan Hoca, sabırla, metanetle, vakarla, yürüyüşünü, duruşunu bozmadan derdini, davasını ömrü boyunca anlattı. Derdi, davası maddi, manevi kalkınmış büyük Türkiye idi. Onun hayalini bugün Türkiye ve AK Parti gerçekleştirdi." ifadelerini kullandı.

"Siyasette nefret dilini reddetti"

Sultan Alparslan, Sultan Fatih ve Sultan Abdülhamit Han'ın izinden yürüyen Erbakan'ın herkese tarih şuuru verdiğini, Cumhuriyetin kazanımlarıyla Osmanlı ve Selçuklu'nun hattını birleştirdiğini kaydeden Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

"Daima milletten yana oldu, daime milletin hukukunu savundu. Bunu yaparken devleti de örseletmedi, itibarsızlaştırmadı. Hiç kimseyi ötekileştirmedi. İncindi ama kimseyi incitmedi. Daima büyük düşündü, vatandaşı da büyük düşünmeye çağırdı. Darbeciler yaptıkları 'darbenin bin yıl süreceğini' söylediklerinde, büyük bir bilgelikle '28 Şubat günlerden bir gün.' dedi. 'Kimsenin canı yanmasın, burnu kanamasın' diye kendine haksızlık yapanların dahi hukukuna sahip çıktı. Sadece kendisi gibi düşünenlerin haklarını değil, herkesin inandığı gibi yaşama hakkını savundu. Hak ve özgürlükleri baskı altına almaya çalışanlara demokrasiyi savunarak cevap verdi. Siyasette nefret dilini reddetti, daima güler yüzlü, tatlı bir dil kullandı. Siyasete uzlaşma diyalog ve güven duygusu getirdi. Bin yıllık değerlerimizi siyasetle yeniden devlet hayatına taşıdı. Daha adaletli bir dünyanın mümkün olduğunu hep söyledi. Bunda ısrar etti, çalışarak kazanacağımızı anlattı. Bilimin yolunu açtı, gelişmiş ülkelerle aramızdaki mesafeyi ancak bilimin ışığında çok çalışarak kapatacağımızı söyledi."

"Darbeleri milletten güç alarak tarihin çöplüğüne attık"

28 Şubat sürecinde çıkan ağır faturaların millete ödettirildiğini vurgulayan Yıldırım, darbeciler eliyle baskı altına alınan sermaye gruplarının piyasa varlıklarını gasbettiğini söyledi.

Büfecinin, çorbacının yeşil sermaye ilan edildiği bir dönemin yaşandığını, firmaların tek tek fişlendiğini, bu firmaların teşviklerden ihalelerden yasaklandığını anlatan Yıldırım, gayrisafi milli hasılanın üçte birinin buharlaşıp gittiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Darbeciler, bu ülkenin geleceğini çaldılar. Başarılı yahut başarısız her türlü darbe girişimi bu ülkeye ihanettir. Bugün 28 Şubat'ın yaralarını sardık ama acılarını unutmadık. 28 Şubat'ı unutmayacağız, unutturmayacağız. Milletin oylarıyla Meclise gelen kardeşimize yapılan zorbalık halen kalbimizi incitir. Bin yıl süreceği söylenen darbeleri, milletten güç alarak tarihin çöplüğüne attık. Siyaset yapmaları engellenmek istenen kadrolar, şimdi iktidarda ve darbecilerden hesap soruyor. 28 Şubat döneminde yaşanan hak ihlalleri AK Parti iktidarı ile gündemden çıktı. 28 Şubat davasında sona geldik. Yargılamalar devam ediyor. İntikamla değil, adaletle davranarak hukuk içinde hak ettikleri en ağır cezayı alacaklar. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. O günler, 'Alçak dağları ben yarattım' diyenlerin bugün süklüm püklüm 'Biz darbe filan yapmadık, tanklar eğitime çıktı' demelerini hiç ama hiçbir şekilde adalet affetmeyecek, hukuk içinde gereğini yapacak. Bundan kimsenin tereddüdü olmasın, biz de bunun takipçisi olacağız."

"Namusumuzu hainlere asla çiğnetmeyeceğiz"

"Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi dahili ve harici bedhahlara karşı da bir ve beraber olacağız. Hukukumuzu, namusumuzu emperyalist emelleri olanlara ve onların kiraladığı hainlere asla çiğnetmeyeceğiz." ifadelerini kullanan Yıldırım, 16 yıl boyunca demokrasi ve hukuk adına dik durduklarını, meydanı vesayetçilere dar ettiklerini söyledi.

Vatandaşın hukukunu terör örgütlerine, karanlık güç odaklarına ve cuntacılara çiğnetmediklerini, çiğnetmeyeceklerini vurgulayan Yıldırım, "Aynı şekilde FETÖ, PKK/PYD/YPG ve DEAŞ adlı örgütler, adı ne olursa olsun bütün örgütlerin de kökünü bu topraklardan kazıyacağız." dedi.

Demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçen günlerin geride kaldığını, milletin gönlünü inciten karanlık günlerin tarih olduğunu söyleyen Yıldırım, "Bir daha hiçbir güç milletimizin hakkına, hukukuna, değerlerine saygısızlık edemeyecek. Buna asla izin vermeyeceğiz. Kazanımlarımıza, birlikte sahip çıkacağız. Sizlerden aldığımız güçle ülkemize hizmet etmeye devam edeceğiz. Gelecek Türkiye'nindir. Allah bu milletin yolunu açık etsin ve bizlere bir daha böyle karanlık günler yaşatmasın." diye konuştu.

AA