Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan ve Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 28 Şubat iddianamesi, post-modern darbeyi aydınlatmaya devam ediyor..
28 Şubat 1997 tarihinde toplanan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında alınan tarihi kararların uygulanması için hükümete yönelik muhtıra verilmesinin planlandığı ortaya çıktı. Çevik Bir başkanlığında yapılan toplantıda, hükümetin düşürülmesi için atılması gereken adımlar geniş bir şekilde masaya yatırılıyor.
7 Nisan 1997 tarihli 'irtica konusunda alınacak tedbirler' başlıklı 'gizli' ibareli 6 sayfadan oluşan belgeyi, Genelkurmay Başkanlığı 30 Ocak 2013 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Belgede, Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir'in, 7 Nisan 1997 Pazartesi günü saat 15.00'de general, amiral toplantısına katıldığı belirtiliyor.
10 EMEKLİ GENERAL MUHTIRA VERSE ORGENERAL GÜREŞ'İN TUTUMU DEĞİŞİR!
İnönü Salonu'nda yapılan toplantıda Çevik Bir, irticanın iç güvenlikle birlikte birinci önceliğe haiz olduğunu söylüyor. Tümgeneral Şükrü Sarışık ise üst komutanlardan zaman geldikçe açık ve net mesajların verilmesinin beklendiğini ifade ediyor. Çevik Bir, 10 emekli general bir araya gelse muhtıra verseler emekli Orgeneral Güreş'in tutumunun değişeceğini vurguluyor.
İrticaya bulaşmış subay ve astsubaylar için daha etkin tedbirler alınmasını isteyen Tümgeneral Şükrü Sarışık, emekli subayların irtica yanlısı medyaya çıkıp demeç vermesinin de önlenmesi gerektiğini belirtiyor. Bu konunun bir yazı ile emekli subaylara duyurulması gerektiğini anlatan Sarışık, Genelkurmay Başkanlığı'nın da son durumu açıklayan bir direktif yayınlanmasını talep ediyor.
Tümamiral Altaç Atılan ise muhtemel bir sıkıyönetim uygulamasında hassas, kritik tesislerin nereler olması gerektiğinin tespit edilmesini istiyor. Kolordu seviyesine kadar teşkilatlanma ve görevlendirme yapılması gerektiğini ifade ediyor.
Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanı Tümgeneral Yücel Özsır, "28 Şubat kararlarının uygulanması için yazılı muhtıra verelim." teklifinde bulunuyor.
BULUT PROJESİYLE 160 KİŞİ ORDUDAN ATILDI!!
1989-1992 yılları arasında Etimesgut'ta kurulan bir merkezde Bulut adı verilen bir proje yürütüldüğünü ve 160 kişinin ilişiğinin kesildiğini dile getiren Özsır, Bulut projesine benzer bir sistem oluşturulması gerektiğini kaydediyor.
Senede iki kez yapılan YAŞ'ın personelin atılması için yeterli olmadığını söyleyen Özsır, "Ağustos şurasından önce olağanüstü şura toplanmalıdır. İrticai faaliyete karışanları öncelikle birlik kıtaları takip etmelidir. Cami, mescit konuları Genelkurmay Başkanlığı'nın bir emri ile düzenlenmelidir." görüşlerini dile getiriyor.
YARGI VE KAMU YÖNETİCİLERİNE TEHDİT
Tümgeneral Orhan Yöney, şunları söylüyor: "Karşı tarafın zayıf ve kuvvetli taraflarını tespit edelim. (din+para) Savunmayalım, taarruz edelim. Halkı yanımıza değil önümüze almalıyız. Yarı ve kamu yöneticilerine destek/tehdit. Polis kaybolma noktasına gelmiştir. Havuç ve sopayı gösterelim. Üniversitelerde sendikalarla bütünleşelim, cesaret verelim. Siyasilerden istifade edilmelidir."
Tümgeneral Şevket Turan, hükümetin istifasının öncelikli şart olduğunu vurguluyor. Arapça eğitimin terk edilmesi ve gelecek hükümette kendilerine müzakir bakanlar olması gerektiğini belirtiyor.
HÜKÜMETİN DEVAMINI ÖNLEYECEK TEDBİRLER
Bu konuşmaların ardından tekrar söz alan Çevik Bir, "Bu tarihi bir toplantıdır. Aynı frekanstayız, mutluyum. Strateji: Ülke Cezayir ve İran olmayacak. Öncelikle hükümetin devamını önleyecek demokratik müesseseleri devreye sokacak çalışmalar yapılmalıdır." diye konuşuyor.
Balyoz davasından mahkûm olan Çetin Doğan ise Batı Çalışma Grubu'nun kurulduğunu belirterek görev tanımı ortaya konup çalışmalara başlanacağını ifade ediyor.