Değerli okurlarım; daha önce çalışmış olduğum bir gazetede yazmış olduğum “Tıraşa Gelen Bakan” başlıklı köşe yazım üzerine, o dönemde Esenboğa Gümrük Müdürü olan Ömer Çokparlamış, Başmüdürü Ahmet Aslantaş’ın telkinleriyle benim hakkımda Çubuk Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak benden şikayetçi olmuştu. Hakkımda ise kamu davası açılmıştı.
Davayla ilgili olarak, mahkemenin aldığı kararı noktasına virgülüne dokunmadan siz değerli okurlarımla aşağıda aynen paylaşıyorum.
Çubuk Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada; iddia makamı esas hakkında mütalaasında sanığın 2004 yılında meydana gelen cep telefonu kaçakçılığı ile ilgili ‘Başkent Post’ isimli gazetede yazdığı ve suç tarihi 10.03.2008 olan köşe yazısında S…..S isimli firmaya yönelik operasyonu ve yapılan işlemleri eleştiren yazısı nedeniyle göreve ilişkin sırrın açıklanması suçunun işlendiği iddiasıyla kamu davası açılmış ise de, aynı konuda başka gazetelerde de haber yapıldığı, sanığın yazdığı köşe yazısında gizli olarak kabul edilecek bilgilerin bulunmadığı, zira yapılan operasyon ve soruşturma sonrası Çubuk Asliye Mahkemesi’ne kamu davasının açılmış olduğu, yazılan köşe yazısının eleştiri kapsamında değerlendirilebileceği, sanığın üzerine atılı görevi nedeniyle vakıf olduğu bilgileri köşesinde yazmak suretiyle göreve ilişkin sırrı açıkladığına dair cezalandırılmasına yeter şüpheden uzak somut delil bulunmadığından beraatına karar verilmesini talep etmiştir.
Sanığın 10.03.2008 tarihli köşe yazısına konu ettiği soruşturmaya dair davanın, 19.11.2007 tarihinde Çubuk Asliye Ceza Mahkemesi’ne sanığın yazısının yayınlandığı tarihten önce açıldığı, sanığa atılı eyleminin maddi konusunu ifa edilen kamu görevi ile ilgili olan ve gizli tutulması yani sır olarak saklanması gereken bilgilerin oluşturduğu mahkemede davası açılan eylemler için böyle bir gizlilikten bahsedilemeyeceğinden ve sanığın eylemi kamuyu bilgilendirme mahiyetli kabul edilip atılı suçtan beraatine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Sanık Aykut Onur Kalaycı’nın atılı göreve ilişkin sırrın açıklanması suçundan açılan kamu davasında, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine 03.02.2009 tarihinde karar verilmiştir.
Esenboğa Gümrüğü’nde çalışan o dönemdeki üst düzey yöneticiler, 4 Milyon Euro’nun üzerinde olan 16400 adet cep telefonunun Türkiye’ye nasıl girdiğini araştıracakları yerde bu olumsuzluğu gündeme taşıyan gazeteciyi mahkemeye veriyorlar. Bu sizce de büyük bir çelişki değil mi!?
Soruşturmayı yapan Gümrük Kontrolörleriyle ilgili olarak, Gümrük Müsteşarlığı herhangi bir yaptırım yapmayı düşünüyor mu; düşünmüyor mu? Çünkü, kaçakçılığın rakamsal boyutu oldukça yüksek!.. Kontrolörler, raporlarında gümrük çalışanlarının bir sorumlulukları olmadığından bahsediyorlar. Sizce de bu çok manidar değil mi?..