9 ARALIK 2018’DE GÜRBULAK İÇİN NE DEMİŞTİM?
PEKİ 17 ARALIK 2019’DA NE OLDU?
Gürbulak Gümrüğü’nde yaşananları aktardığım 9 Aralık 2018 günlü “GÜLDEN BACI İLE MARMARALI GÜMRÜKÇÜ” başlıklı köşe yazımı tekrar siz değerli okurlarımla paylaşmadan önce 17 Aralık 2019 günlü Bakan Pekcan’ın talimatları doğrultusunda Gürbulak Gümrüğü’nde geçmişe dönük usulsüz işlemlerle ilgili olarak Doğubayazıt Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 37’si gümrük görevlisi 5’i firma yetkilileri hakkında gözaltı işlemi başlatılmıştı.. Gözaltına alınanlarla ilgili adli işlemde gelinen son durumu aşağıda aktarıyorum:
Tutuklanan Gümrük Görevlileri
- S.S. - E.D. -A.A. -A.H.D - E.U.
Adli Kontrol Şartıyla Serbest Bırakılan Gümrük Görevlileri
- K.T. -M.Ş. -E.K. -H.H. -V.A. -H.B. -S.G. -A.Ü. -D.K. -İ.T.A.
Serbest Bırakılan Gümrük Görevlileri
- M.M.K. -S.H. -Z.H. -S.A. -K.A. -Ş.O. -Ö.Ş. -R.D. -S.D.
Firari Gümrük Görevlileri
- K.D. -M.H.A. -R.G. -Ü.K. -V.C.
Ayrıca beş gümrük görevlisiyle ilgili olarak adli işlemler ise halen devam etmektedir.
Firardaki Firma Yetkilileri:
- A.Z. -A.Ç. -N.Y. -F.P. -İ.Ü.
İŞTE O YAZIM:
'GÜLDEN BACI İLE MARMARALI GÜMRÜKÇÜ'
TURPUN BÜYÜĞÜ GERÇEKTEN DE HEYBEDE!..
GÜMRÜKTEN ÇAY, MUZ VE SİGARA HİKÂYELERİ
Nasıl yazacağım sizlere süregeleni ya da nasıl anlatacağım o düzenin hala devam ettiğini... Kafam bulanık, duygularım aynı sevgili Zerrin Özer'in o müthiş tonlamasıyla söylediği gibi 'Karmakarışık' 'Gerçekten de duygularım Karmakarışık'.. Hani bazen keşke diyorum, keşke bulaşmasaydım şu yazarlık, gazetecilik işine. Hiç önüme gelmeseydi soygunlar, hırsızlıklar, adam kayırmalar, haramdan servet kazananlar.. Sonra da Nazım'ın o müthiş mısraları dolaşıyor beynimde; 'Sen susarsan ben susarsam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa' diye. Sonra geçiyorum klavyenin başına biraz üzgün, biraz karamsar ama dünden daha güçlü ve yazmak zorunda olduğumu iliklerime kadar hissederek..
KİM DUR DİYECEK BU DÜZENE?
Memleket insanı iki ayrı portreden söz edeceğim sizlere. Biri işçi Gülden diğeri adı, bende saklı bir devlet görevlisi, bir gümrük memurundan. Gülden Görmez.. Vasfı... İşçi... Gülden Hanım Yalova Üniversitesi'nde güvenlik görevlisi olarak çalışıyor. Allah cümlemizinkini bağışlasın iki de evladı var ellerinizden öper. Şöyle diyor Gülden bacı katıldığı asgari ücret tespit komisyonunda verdiği beyanında; 'Çocuklarımın birini üniversitede okutuyorum. Diğeri maalesef lise ikinci sınıfta bırakmak zorunda kaldı. Bu maaşla olmuyor. Hani geçiniyorsak, ölmüyorsak kredi kartlarının sayesinde. Ha onlarda limiti doldurursa ne yaparım bilmiyorum' Devam ediyor yüreği yanık ana; 'Hiç olmasa asgari ücreti 2 bin lira yapsanız'.. İçimi acıtıyor Gülden hanımın sözleri.. Önce sofradan kalkıyorum sonra balkonda biraz kendimi toparlamaya çalışıyorum gözümden akan yaşı silerek..
GÜLDEN KARDEŞİM VE O MEMURLAR
Sonra.. o dosya ve içeriği geliyor aklıma.. Tüylerimi diken, diken eden Gürbulak dosyası. O dosyadaki kişilerle karşılaştırıyorum Gülden kardeşimin yaşantısını bu sefer daha çok ah ediyorum. Bakın Gülden bacım asgari ücret komisyonunda kendi yaşantısından nasıl kesit veriyor, bir de o dosya içerisindeki muhteremler. Bilen bilir gümrük çalışanları devletin ödediği maaşın dışında yolluk ve mesai alırlar. Bu ödemeler bölgelerin çalışma durumlarına göre değişiklik gösterir. Bu rakam genelde Gülden kardeşimin aldığı asgari ücretin dört katı olabilir.
Bir de şöyle bir durum vardır. Bu durumu da anlatmak için size bir hatırlatma yapayım. 26 Kasım 2018 günlü 'Gümrüklerde bul papazı al parayı' başlıklı yazımın yazar notunda önemli bir bilgiyi sizlerle paylaşmıştım. Demiştim ki 'Hangi gümrükte 8 tır ay çekirdeği olarak beyan edilen eşya ne çıktı? Söz konusu 8 tırı mahrece iade etmek istediler mi?' Biliyorum kimse den cevap gelmeyecekti. Ama ben hazırlığımı yaptım. O soruların cevaplarına ulaştım.
Önce şunu belirtelim 8 tırın geldiği gümrük Gürbulak ya olay nedir? Olay devletin bazı kurumlarının haberdar olmasıyla ortaya çıkar. 8 tır ayçiçeği yerine ne hikmetse tırlardan kaçak çay ve sigara çıkmıştır. Hal böyle olunca tırların acele yurtdışı mahreç işlemi yapılmaya başlanmış ama bazı helal süt emmiş yöneticiler bunu yememişlerdir. Olay sonrası, kızılca kıyamette kopar tabii ki. Başta Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü ve 18 personel açığa alınır. Rezalet ayçiçeği, çay, sigara ile de bitmez. Bir de muz vardır işin içinde. Ekvator'dan Mersin Serbest Bölge'ye muzlar gönderilir. Oradan da muzlar transit olarak Gürbulak üzerinden İran'a gönderilir. Ekvatordan gelen muzlara referans kıymeti uygulanıyor mu?
Durun onu da açıklayayım. 09.08.2016 tarih ve 17860866 sayılı yazıda CFR teslim şekli ile gerçekleştirilen muz ithalatlarında referans kıymeti FOB cinsinden yayınlanmakta olduğu belirtilerek, sigorta ve navlun giderlerine ilişkin şüphe hâsıl olması durumlarında 2012/29 sayılı genelge hükümleri uyarınca söz konusu kıymetlerin araştırılmasına gidilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Yani kısacası Ekvator'dan gelen muzlardan ton başına FOB 420 Dolar uygulanması yazıda belirtiliyor. Tabii işin içerisine navlun da girince tonda alınması gereken miktar 470 dolar oluyor. Şimdi bu anlattıklarım çerçevesinde, her şey normal seyrinde gidiyor. Ancak sevgili okurlarım, kazın ayağı hiç de öyle değil! Ya nasıl derseniz? Bu muz yüklü tırlar, kısa bir süre sonra İran'dan Gürbulak Gümrüğü'ne geri gelir. Sahi neden hep Gürbulak'a gelir? Neyse devam edelim. Oradan iç gümrükten tonuna (buraya dikkat lütfen) 70 dolar ödenerek ithal işlemi gerçekleştirilir. Ah Gülden bacım ah işte böyle... Yekûn ver Aykut Bey yekûn derseniz onu da yazayım. İddiaya göre, bu şekilde işlem yapılan tır sayısı 1000'in üzerindedir.
TURPUN BÜYÜĞÜ HEYBEDE HİKAYESİ..
Yazımın sonuna Sevgili Süleyman Demirel'den bir anlatımla girmek istiyorum. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in renkli kişiliğini ve hazır cevap mizacını bilmeyenimiz yoktur. Rahmetle andığım Sayın Demirel'den Aydın'da çok kullanılan bir deyimi anlatırmış sık sık etrafına.. Köylü Aydın pazarında turp satıyormuş. Müşteri gelince, önce ufak turpları çıkarıyormuş. Müşterinin biri 'bu turp büyük' diye yüzünü buruşturup yürüyünce köylü arkasından seslenmiş: 'HELE DUR BEY TURPUN BÜYÜĞÜ HEYBEDE'
Elbette alnının teriyle işini yapıp, evine helal lokma götüren gümrükçü kardeşlerimi ayrı tutuyorum bu hikâyeden. Yukarıda dedik ya, bu yazımızda Gülden bacımızla bazı memurların hayatlarından kesit vereceğiz diye. Bakın şimdi hani muz tırlarının uçtuğu dönemde görev yapan bir görevli, şimdilerde Marmara'ya demirlemiş! Bir eli yağda, bir eli muzda, aman baldaymış bu haramzadenin. Bak burasını iyi oku Gülden bacım. Bu haramzadenin mal varlığı aynen şöyleymiş:
1-) İSTANBUL AVRUPA KONUTLARINDA DAİRE (KAYINPEDER - KAYINVALİDE ÜZERİNDE)
2-) SAKARYA'DA 55 DÖNÜM ÇİFTLİK
3-) EŞİNİN KULLANDIĞI AUDİ MARKA LÜKS OTOMOBİL
4-) HALKALI'DA BİR SİTEDE 550.000 TL. DEĞERİNDE DAİRE
5-) İSTANBUL KARTAL'DA 600.000 TL. DEĞERİNDE DAİRE
6-) ANKARA İKİ DÜKKÂN
Ha bir de yakınlarının üzerine YILDIZLI BİR OTEL. Dedik ya 'TURPUN BÜYÜĞÜ HEYBEDE' diye. Okudun herhalde Gülden bacım. Ne diyeyim.. Allah yardımcın olsun.. Allah doğrunun yanında olsun..
-YAZARDAN SON DAKİKA FLAŞŞŞŞ MERSİN NOTUDUR-
Mersin Emniyet Müdürlüğü KOM Müdürlüğü, Orta Akdeniz Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü bağlantısı Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğü’nden çıkan kumaş yüklü konteynıra yaptıkları operasyonla büyük bir kaçakçılığı daha ortaya çıkardılar. Olaya adı karışanların gözaltına alındığı bu operasyonla, Gümrükte ZORLU bir sürecin başlayacağı Mersin’de dillendiriliyor.
Ayrıntılar için yeni yazımı bekleyin!
- YAZARIN SON DAKİKA NOTU -
İstanbul’un bazı firmalarının Doğu Marmara Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü bağlantılarını tercih etmesinin nedeni acaba ne ola ki?
YAZARDAN DİP NOT: 18 Aralık 2019 tarihi itibariyle soruyorum: Bu Marmaralı Gümrükçü Nerede Görevli Acaba?