İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) medya yapılanmasının "darbe çağrışımı" davasında, Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığa yerel mahkemece "anayasayı ihlal" suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını onadığı davaya ilişkin gerekçeli kararını açıkladı.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'nin yazdığı 42 sayfalık gerekçeli kararda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın sanıklar hakkında hazırladığı iddianame, sanıkların eylemleri, yerel mahkemenin hükmü, İstinaf Mahkemesinde yapılan yargılama sırasında savcılık tarafından verilen mütalaa, Türk Ceza Hukuku'nda terör kavramı ile FETÖ /PDY'nin kuruluş tarihi ve darbe teşebbüsünün FETÖ/PDY tarafından gerçekleştirildiğine dair delillere yer verildi.
Örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in, Pensilvanya'daki malikanesinde düzenlediği ve örgüte ait "herkul.org" sitesi üzerinden "Bamteli" başlığıyla yayımlanan sözde dini sohbet görüntüsü altındaki konuşmalarında siyasal konulara değindiği belirtilen gerekçeli kararda, Gülen'in ileride talimatını vereceği silahlı darbe girişimine örgüt tabanını konsolide etmek amacıyla sübliminal mesaj içeren çok sayıda konuşma yaptığı anlatıldı.
Gerekçeli kararda, 2013 yılından itibaren yine örgüte ait yayın organları üzerinden silahlı darbeye ilişkin sübliminal mesaj içeren birçok yayın yapıldığı, örgütün ilk darbe mesajını örgüt tabanına 2013 yılı Kasım ayında Zaman gazetesinin "Zaman kardeşlik zamanı" başlıklı slogan adı altında hazırlanan reklam filmi ve afişleriyle verildiği kaydedildi.
Bu televizyon reklam filminde ve bilboardlara büyük boy halinde asılan reklam afişlerinde asker üniformalı bir kişi ve vatandaşın Zaman gazetesi temsili sayfayı ortaklaşa tuttukları aktarılan gerekçeli kararda, vatandaşın tuttuğu sayfada "ne gerek var kavgaya" manşeti yer alırken, askerin elinde tuttuğu sayfada ise "bir ihtimal daha var" manşetinin yer aldığı bilgisi verildi.
Gerekçeli kararda, söz konusu reklamla bir taraftan siyasal iktidara karşı aba altından sopa gösterilirken, diğer taraftan da örgüt üyelerine "en son ihtimalin darbe olduğu" yönünde sübliminal mesaj verildiği vurgulandı.
Darbe girişimine hazır olunması yönünde "sübliminal" mesaj
Gerekçeli kararda, FETÖ/PDY elebaşı Gülen'in Pensilvanya'daki malikanesinde yaptığı "Kılıçların gölgesinde-498 Nağme" başlığıyla yayınlanan sözde vaazında ise kılıç kuşanan TSK içindeki örgüt üyelerine "düşmanla karşılaşıldığında kılıcın hakkını vermek gerektiği" mesajı ile birlikte "Öyleyse şimdiden tavrınızı ona göre ayarlamalısınız." şeklindeki sözleriyle, ileride gerçekleştirilecek bir darbe girişimine hazır olmaları yönünde subliminal mesaj verdiği kaydedildi.
Örgütün Sızıntı dergisi ve Zaman gazetesi üzerinden de çok sayıda darbeye yönelik sübliminal mesaj verdiği anlatılan gerekçeli kararda, şüpheliler Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan ve Mehmet Altan'ın 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirilen darbe girişiminden bir gün önce Can Erzincan Tv'de canlı olarak yayınlanan "Özgür Düşünce" adlı programa katıldıkları, burada "darbenin artık kaçınılmaz olduğu" yönünde konuşmalar yaptıkları ve mesaj verdikleri ifade edildi.
Gerekçeli kararda, program sırasında verilen aralarda, ekranı tamamen kaplayan koyu yeşil bir fon üzerinde büyük harflerle "Bu şarkı can Erzincan Tv'yi karartıp özgür medyayı susturmak isteyenlere gelsin" yazısının ardından "Yine yeşillendi fındık dalları" şarkısı çalındığı, klibin yine koyu yeşil bir fon üzerine yine büyük harflerle "Anlayana sivri sinek saz, anlamayana..." yazısı ile sona erdiği, parça çalındıktan sonra katılımcıların kahkahalarla güldükleri, bu klibin programa verilen her arada yayınlandığı kaydedildi.
Programda verilen reklam aralarında "Bir ümidimiz var" başlığı altında VTR gösterildiği kaydedilen gerekçeli kararda, programda baştan sona darbeye ilişkin birden fazla kez sübliminal mesaj verildiğinin görüldüğü, bu şekilde TSK içindeki örgüt üyeleri başta olmak üzere örgüt tabanının motivasyonunun sağlanmaya çalışıldığı aktarıldı.
Gerekçeli kararda, sanıklar hakkında hazırlanan iddianamede ise bu programda hep birlikte darbe çağrışımıyla sübliminal mesaj içeren söylemlerde bulundukları, bu söylemler kapsamında Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve Cumhurbaşkanını tehdit ettikleri, darbenin gerçekleşeceğini beyan ettikleri, darbe girişimini terör örgütünce fikir ve eylem birliği içerisinde olmadan bilmelerinin ve bir gün önce kamuoyu algısını şekillendirecek şekilde beyan etmelerinin ise mümkün olamayacağı, hiçbir demokratik düzende darbe girişimini desteklemenin veya darbeyle seçilmiş hükümeti tehdit etmenin basın ve ifade hürriyetiyle açıklanamayacağının belirtildiği anlatıldı.
Darbeye toplumsal zemin hazırladılar!
Gerekçeli kararda, 15 Temmuz 2016 günü Youtube üzerinden 4 saat 8 dakika süren bir video paylaşıldığı, Şemseddin Efe'nin hazırlayıp sunduğu canlı yayınlanan programa Abdulkerim Balcı ve Şükrü Tuğrul Özşengül'ün konuk olarak bağlandıkları, bu kişilerin darbe girişimi faaliyetlerinin başladığı ve devam ettiği sırada askeri darbeyi övücü söylem ve açıklamalarda bulundukları kaydedildi.
Katılımcıların programda yaptıkları konuşmalarda darbe girişiminin başarısız olmasının mümkün bulunmadığı, askerin sert olduğu, polisin askere direnemeyeceği şeklinde konuşma yaptıkları, halkın darbeci askerlerin karşısına çıkarılmasının doğru olmadığı tarzda söylemlerle darbecilerin başarılı olmasını sağlamaya yönelik beyanlarda bulundukları, halk direnişini kırmaya çalıştıkları anlatıldı.
Gerekçeli kararda, şunlar kaydedildi:
"Terör örgütüyle iltisakı sabit olan medya unsurlarının darbe girişimi öncesinde, örgüt faaliyetlerini önceden ima eden, haber veren yazılar yazarak darbeye toplumsal zemin hazırladığı, girişimin yaşandığı gün ise bu darbe girişiminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle ilgisi olmadığı, silahlı kuvvetler içindeki başka gruplarca gerçekleştirildiği şeklinde söylemlerde bulunarak hedef saptırmaya çalıştıkları, sözde darbe karşıtı söylemlerde bulunmalarına rağmen bu darbe girişiminden mevcut hükümeti ve AK Parti'yi sorumlu tuttukları, gelinen noktada darbe girişimini haklı, gerekli ve meşru göstermeye çalıştıkları, demokratik tepkisini göstermek için meydanlara, sokaklara çıkan milletimize karşı telkinde bulundukları, bu şekilde terör örgütünün 'gizlilik' ve 'tedbir' stratejisi doğrultusunda hareket ettikleri anlaşılmıştır."
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'nin gerekçeli kararında, bu nedenlerle tutuksuz sanık Mehmet Altan ile tutuklu sanıklar Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Fevzi Yazıcı, Şükrü Tuğrul Özşengül ve Yakup Şimşek hakkında, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince "anayasayı ihlal" suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarının onanmasına karar verildiği kaydedildi.
AA