Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı 11 yaşında

Türkiye'nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesindeki (AİHM) ihlal davalarını azaltmak amacıyla 23 Eylül 2012'de getirilen Anayasa Mahkemesine (AYM) bireysel başvuru hakkı, 11 yılda yaklaşık 520 bin kişinin "umudu" oldu.

Ankara

Uygulamanın başladığı 2012'de başvuru sayısı 1342 olarak kayıtlara geçti, sonraki süreçte bu sayı giderek arttı.

Bireysel başvuru sayısı 2013'te 9 bin 897, 2014'te 20 bin 578, 2015'te 20 bin 376, 2016'da 80 bin 756, 2017'de 40 bin 530, 2018'de 38 bin 186, 2019'da 42 bin 971, 2020'de 40 bin 402, 2021'de 66 bin 121'e çıktı.

Bireysel başvuru 2022 yılında 109 bin 779 ile en yüksek sayıya ulaştı. Yüksek Mahkemeye bu yılın ilk 6 ayında yapılan bireysel başvuru sayısı ise 48 bin 601 olarak kayıtlara geçti. Yapılan toplam bireysel başvuru 519 bin 539 oldu.

Bugüne kadar aralarında ünlülerin, siyasetçilerin, işçilerin ve emeklilerin de olduğu binlerce kişinin çeşitli hak ihlali iddialarıyla bireysel başvuru yaptığı AYM, bunların 400 bin 877'sini karara bağladı. Mahkemede karar verilmeyi bekleyen yaklaşık 119 bin bireysel başvuru dosyası bulunuyor.

AYM sonuçlandırılan başvurulardan 314 bin 716'sında kabul edilemezlik kararı verirken 71 bin 189 başvuruda bir ve birden fazla hak ihlaline hükmetti. Sonuçlandırılan diğer başvurularda hakkın ihlal edilmediği, idari ret, düşme, dosya kapatma ve başvurunun reddi kararları çıktı.

Yüksek Mahkemenin son dönemlerdeki dikkati çeken kararları

Bireysel başvuru hakkı tanındığından bu yana pek çok mağdurun başvurduğu ve süreçte önemli kararlara imza atan AYM, son dönemde de dikkati çeken birçok başvuruyu sonuçlandırdı.

AYM, televizyon programlarında beslenmenin önemi ve depresyonla beslenme arasındaki ilişkiye yönelik tıbbi açıklamaları nedeniyle İstanbul Tabip Odasınca Prof. Dr. Canan Karatay'a para cezası verilmesini, ifade özgürlüğünün ihlali saydı.

Mahkeme, bir başka başvuruda, Mısır'daki Sina Aziz Manastırı ve İstanbul'daki Aya Yani Kilisesi ve Manastırı ile arazisinden oluşan mal topluluğunun vakıflarına iade edilmesi talebinin reddedilmesini de hak ihlali saydı.

"Postmodern darbe" olarak anılan 28 Şubat 1997'deki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı ve sonraki süreçte sorumlulukları bulundukları gerekçesiyle yargılandıkları davada müebbet hapse mahkum edilen eski generaller Ahmet Çörekçi, Cevat Temel Özkaynak ve Çetin Doğan'ın hak ihlali iddiasıyla yaptıkları bireysel başvurular ise AYM tarafından reddedildi.

Bir GSM şirketinin, kendi şirketlerine tahsis edilen 530-539 kodlu numaraların yönetmelikle başka operatörlere taşınmasına imkan tanınmasına yaptığı itirazda da AYM, mülkiyet hakkının ihlal edildiği hükmüne vardı.

AYM, sosyal medya hesabından Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimini "tezgah" olarak nitelemesinin ardından iş akdi feshedilen kişinin ifade özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasıyla yaptığı başvuruyu reddetti.

Mahkeme, bir kamu görevlisinin hakkındaki disiplin soruşturması gerekçe gösterilerek aile bütünlüğünü bozacak şekilde başka ile tayininin, aile hayatına saygı hakkının ihlali olduğuna karar verdi.

Kovid-19 sürecinde sokağa çıkma yasağına uymayan kişiye verilen cezayı hak ihlali sayan AYM, kişiye, Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun 282. maddesi uyarınca idari para ceza verilmesiyle "suçta ve cezada kanunilik ilkesinin ihlal edildiği" hükmüne vardı.

Sosyal medya paylaşımı nedeniyle disiplin cezası verilen kamu görevlisinin yaptığı başvuruda ifade özgürlüğünün ihlali sonucuna varan AYM, bir başka başvuruda da iş arkadaşı ile yaptığı yazışmalar gerekçe gösterilerek iş akdi feshedilen kişinin özel hayata saygı hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine karar verdi.

AA