‘ARABAM EMRİNİZDEYDİ SAYIN MÜSTEŞARIM’
ETKİ HABER'DEN HABERCİLİKTE SON NOKTA!
O ARABANIN VİTESİNİ BOŞA ALIVERDİM
PEKİ! TONLARCA KAÇAK PETROLÜ GETİREN KİM?
Kusura bakmayın, 'böbürleniyor, kibirleniyor' diye sakın ha sakın düşünmeyin ama haber olunca bunu ilk Etki Haber'den okumak neredeyse adet haline geldi. Etki Haber'de yazdığım onlarca köşe yazısı gazetelerin birinci sayfalarına kapak olurken, görsel medyanın ekranlarında uzun uzun yer aldı. Ne yalan yazdım, ne insanları karaladım. Sadece doğruyu belgesiyle eksiksiz siz değerli okuyucularıma duyurdum. Sizler olandan bitenden sansürsüzce haberdar oldunuz, ben de sizlere bunu yaşatmanın gururunu duydum.
“O MAKAM ARACININ VİTESİNİ BOŞA ALDIM”
İşte böylesi bir haberi 24 Mart 2015 salı günü ‘GİTTİ DEVLETİN CANIIIM ARABASI’ başlığıyla sizlere duyurdum. Duyurmasına duyurdum ama gelin görün ki, ortalıkta toz dumana karışıverdi. Koca başkent hangi bürokratın devletin arabasıyla seçim bölgesine gidip kaza yaptığını birbirine sorar oldu. Tabi! Doğal olarak o sorunun sorulduğu baş muhatap da ben oldum. Beni arayan, bana ulaşan herkese o bürokratın adını bir sonraki yazımda açıklayacağımı da, yazacağımı da söyledim. Herkesin papatya falı açmaya başladığı bir ortamda 30 Mart 2015 tarihli köşe yazımla bombanın pimini çektim. Ama doğruyu söylemek gerekirse, esas bombayı 09 Nisan 2015 Ulusal Kanal’daki YOLSUZLUK GÜNDEMİ programında patlatıverdim. O makam aracının Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın envanterinde olduğunu, tahsis edilen kişi ve makamın bakanlık müsteşarı Ziya Altunyaldız olduğunun altını çizdim.
YA SONRA YAŞANILANLAR…
Haber başkent Ankara'da gerçekten de bomba gibi patladı. Haber patladı patlamasına ama ya sonrası? Sonra nemi oldu? Onu da bendeniz Aykut kulunuz anlatıversin sizlere. Aynı haberi 10 Nisan 2015 tarihinde basının simge gazetelerinden HÜRRİYET birinci sayfasına taşıdı. Tabi! Hürriyet Gazetesi’nde ‘MAKAMI BIRAKTI ARACI BIRAKMADI' başlıklı haberini görünce de henüz yürümeye, palazlanmaya başlamış, 6 yıldan bu yana yayın hayatını sürdüren bizim Etki Haber'in habercilikteki gücünü dosta düşmana göstermiş oldu.
Bendeki Detaylar Aynen Şöyle:
Olayı hatırlatmak gerekirse olay da aynen şöyle değerli okurlarım: Otomobilin markası Audi, kurumun adı da Gümrük ve Ticaret Bakanlığı hangi makama tahsis edilmiş: Müsteşar Ziya Altunyaldız’a. Evet buraya kadar zaten yukarıda yazdım. Ya kaza ve kaza sonrası? Yazayım efendim buyurun okuyun.
Altunyaldız AK Parti’den Konya milletvekili aday adayı olunca tabiî ki makam aracını doğal olarak bırakması gerekirken, annesinin rahatsızlığı nedeniyle Konya’ya hızlı trenden zorlanarak yer bulur. 11 Şubat 2015 günü kamu görevinden istifa ettiği için kullanmaması gereken araçla önce tren garına, kendi açıklamasına göre treni kaçırınca da makam aracının deposu fullenerek Konya'ya yola çıkılır. Ama Konya girişinde de maalesef o kaza geçirilir. Bakanlığın aracı, Ankara Şaşmaz’daki yetkili servise getirilir. Tamiri biter. O makam aracı parası ödenmediği için tam bir ay 16 gün rehin kalır. Ödemeyi kimin yaptığı ise tam bir muamma. Açıklananlara göre, müsteşar ben ödedim der ve diğer iddiada şoförün kredi kartından iki taksitle ödendiğidir. Ama şu bir gerçek ki, kim ödemiş ödememiş orası beni fazla ilgilendirmiyor.
Ben işin şurasındayım;
Sevgili okurlar, saygıdeğer halkım, kimse kusura bakmasın ama ben işin şurasındayım. Sorulması gerekenler sorulmuyor sizlerde bunun farkındasınız. Eee.. durum böyle olunca da sorulmayanı sormak, işin püf noktasına parmak basmak bize düşüyor. Birinci sorumu soruyorum.
Şimdi 10 Şubat günü saat 17.00'de istifa eden bir kamu görevlisinin, 11 Şubat günü makam arabasıyla bırakın Konya’ya gitmesini şehir içinde kullanması mümkün müdür? İkinci sorum geliyor arkadan. Bu kamu görevlisi, kamu görevinden istifa ettiği halde kimden güç alarak bu arabayı Konya yoluna sürmüştür? Var mı efendim cevap verecek olan! Ben buradayım beklerim.
İNANIN ÇOK ÜZÜCÜ
Değerli okurlarım, bunca yıl devlette üst düzey bürokrat olarak görev yapmış, aynı zamanda benim de hemşerim olan Sayın Ziya Altunyaldız'ın böyle bir hata yapması affedilir gibi değil! O kadar çevresi olan bir kişinin, böyle bir olaya adının karışması gerçekten üzüyor beni. Sayın Başbakan Davutoğlu’nun çok güvendiği bir kişinin bu olayla anılması üzücü hem de düşündürücü.
ARABAM EMRİNİZDEYDİ…
Şuna kesinlikle inanılmasını isterim. Eğer o gün Sayın Altunyaldız, bir hemşeri olarak beni arasaydı kendisini seve seve Konya’ya götürürdüm. Hoş benim dört çeker öyle makam aracı olacak modelde değil ama yine de götürürdüm. Atardım Sayın müsteşarı 2004 model arabama ve sağ salim Konya’ya ulaştırırdım kendisini. Şöyle bir şey de yapabilirdim kendisine. 1999 yılında Konya milletvekili adayı olmuştum. Konya’nın 30’a yakın ilçesinde çok yakın dostlarım var. Onlara bir telefon eder karşılaştırırdım sizi. Neyse sağlık olsun diyelim, Konya’dan milletvekilliğiniz garanti gibi ama Bakanlık olur mu? Bakın onu tahmin edemiyorum.
PEKİ, KAÇAĞIN SAHİBİ KİM?
Lafı uzatmayacağım. Bakanlığın web sitesinde yapılan açıklama aynen şöyle:
“Gümrük Muhafaza ekiplerinin İzmir Aliağa açıklarında bir gemiye gerçekleştirdikleri operasyonda, 552 bin TL değerinde kaçak akaryakıt ele geçirildi. İzmir Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ile Sahil Güvenlik Ege Deniz Bölge Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü’nce müştereken yürütülen çalışmalar kapsamında ekipler, Panama bayraklı bir akaryakıt tankerinde kaçak akaryakıt bulunduğu bilgisine ulaştı. İstanbul'da yerleşik bir firmaya ait akaryakıt gemisinin Aliağa Körfezi’nde faaliyet gösteren bir başka firmanın dolum tesislerine yanaşmayı planlaması üzerine, gemi hakkında ayrıntılı araştırma başlatıldı.
FİZİKİ TAKİBE ALINMIŞ!
Yapılan incelemeler neticesinde de yeri tespit edilen gemi, gümrük ekiplerinin kullandığı Seydi Ali Reis isimli ani müdahale botu tarafından fiziki takibe alındı. Dolum tesislerine yakın bir bölgede Aliağa açıklarına demirleyen geminin kontrolü Aliağa Gümrük Müdürlüğü tarafından yapıldı. Kontrolün tamamlanmasının ardından İzmir Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü Gemi Arama Ekibi ve Aliağa Sahil Güvenlik ekipleri gemiye çıktı.
552 BİN LİRALIK KAÇAK AKARYAKIT
Gemi Kaptanı, Romanya’nın Midia Limanı’ndan ithal edilmek üzere dökme 3 milyon 933 bin 465 kilogram motorin yükü getirdiğini, gemi ve personelinde yurda girmesi yasak ve kaçak hükmünde yolcu ve eşya olmadığını beyan etti. İlk incelemede geminin beyan edilen yükünün belgelere uygun olduğu tespit edilirken, geminin yük ambarları dışında kalan diğer bölümlerinde kapsamlı arama yapıldı. Geminin dengesinin sağlanması amacıyla sadece deniz suyu konulan balans tankının kapağını söken ekipler, gizlenmiş halde 139 ton motorin cinsi akaryakıta ulaştı. Geminin dengesini koruyacak deniz suyu bölmesinde taşınan kaçak akaryakıta el konuldu. Yakalanan motorinin piyasa değerinin 552 bin TL olduğu belirlendi. Kaçakçılık olayı ile ilgili olarak, gemi kaptanı ve firma yetkilileri olmak üzere toplam 10 şüpheli hakkında Aliağa Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu.
TOSUN KİM BU TOSUN?
Ellerinize sağlık, emeği geçen herkese teşekkürler de (lütfen sormak zorundayım) kaçak akaryakıtı sokarak, ülkem ekonomisine parmak atmak isteyen kim? Açıklayın da görelim.
- GÜMRÜK'TE AV SEZONU AÇILDI -
Sevgili Etki Haber okuyucuları hazır mısınız? Gülmeye. O zaman başlayalım yazmaya. Yer mis gibi iyot havasını ciğerlerine çektiğiniz denize yakın İstanbul'da bir gümrük kapımız. Bu kapımızın yetkilisi alanda uygun olunca tavuk ve kaz beslemeye başlar; koca gümrüğün içinde! Günlerden bir gün o yetkilinin eşi arar, 'Canım kocacım canım tavuk ve ördek yemek istiyor. Beslediğin kazlardan, tavuklardan birini akşama yenecek şekilde getir' der. Kıramaz bizim gümrük yetkilisi karısını. Çıkar gümrük sahasına, yanında üç gümrük görevlisiyle düşer kazların tavukların peşine. Ama gel gör ki, hayvanları yakalamak başlı başına bir iş. Gel bili, bili, gel bili, bili hak getire. Onlar kovaladıkça tavuklar, kazlar uçuşa uçuşa sağa sola kaçışır. Bakarlar bu böyle olmayacak alırlar ellerine saçmayı, vururlar tavuğun bir tanesini. Güzelce yolarlar tüylerini. Tavuk akşama hazırdır ama milletin ağzı kese değil ki büzesin. Bizim o gümrük yetkilisi ile üç gümrük görevlisinin kaz, tavuk peşinde koşuşturduğu görüntüler günün konusu olur. O yetkiliyle üç gümrükçüyü gören diğer çalışanlar da onları her gördüklerinde basarlar kahkahayı. Sonra ne mi olur? Bizi takip etmeye devam edin....