'Arılar Varsa Yarınlar Var' diyerek on binlerce çocuğa arıları anlattılar

Milli Eğitim Bakanlığı ve TEMA Vakfı iş birliğiyle arıların önemine ilişkin farkındalık yaratmak amacıyla 3 yıl önce hayata geçirilen proje kapsamında 24 bini aşkın çocuğa eğitim verilirken, 47 bin çocuk ve yetişkinle de etkinlik düzenlendi.

İstanbul

Milli Eğitim Bakanlığı ve TEMA Vakfı iş birliğiyle 2019'da başlatılan ve bu yıl sona erecek "Arılar Varsa Yarınlar Var" projesinde, çoğu çocuk 70 binden fazla kişiyle eğitimler ve farkındalık etkinlikleri düzenlendi.

Arıların doğanın sürdürülebilirliği açısından önemi, ekosisteme katkıları, onların ve yaşam alanlarının korunması gibi konularda özellikle çocuklara farkındalık kazandırmak amacıyla başlatılan projede sona gelindi.

Ekosistem ve gıda güvenliği için hayati önem taşıyan arılar hakkında farkındalık oluşturmak amacıyla yürütülen proje kapsamında, 54 ilde 24 bini aşkın çocuğa eğitim verildi. Farkındalık etkinlikleriyle de 23 bin 500'ü çocuk olmak üzere 47 bin kişiye ulaşıldı.


Fotoğraf: Arife Karakum/AA

Balparmak sponsorluğunda yürütülen proje kapsamında, hazırlanan eğitim videoları EBA TV'de yayımlandı. Bunun yanı sıra dijital oyunlar, arıların renkli dünyasını anlatan filmler ve sosyal medya çalışmalarıyla, projenin dolaylı olarak 9 milyon kişiye ulaştığı tahmin ediliyor.

"Ulaşabildiğimiz ürünlerin pek çoğunda arıların emeği var"

Projeyle ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtlayan TEMA Vakfı Genel Müdürü Başak Yalvaç Özçağdaş, arıları "doğanın sürdürülebilirliği ve biyolojik çeşitliliğin devamının mimarı" olarak nitelendirdi.

Arıların 100 milyon yıldır varlıklarını sürdürdüğünü anlatan Özçağdaş, "Bu muhteşem canlılar, ömürleri boyunca bir çay kaşığının ucu kadar bal üretebiliyor. Yani aslında bizim o bir lokmada tükettiğimiz bal için arılar 30 bin çiçek geziyor, binlerce çiçekten polenler taşıyarak bu sürecin devamlılığını sağlıyor. O nedenle arılar çok önemli canlılar bizim için. Bugün tabağımızda yediğimiz gıdaların, ulaşabildiğimiz ürünlerin pek çoğunda arıların emeği var." dedi.

Özçağdaş, proje kapsamında okul etkinlikleri, dijital oyunlar ve web sitesi olmak üzere üç ana grupta faaliyetler planladıklarını belirterek, şu bilgileri verdi:

"Özel bir eğitim içeriği geliştirdik. Bu projeye özel bir 'arı farkındalık kiti' oluşturduk. Bu kitin içinde de çocuklar için bir dergi var. Boyama kağıdı, arıları daha yakından tanıyabilecekleri bir poster, etiketler ve en önemlilerinden biri de çocukların arıların sevdiği çiçeklerin tohumunu ekebilmeleri için kekik tohumları var. Dolayısıyla bu kiti alan bir çocuk, aslında arı dostu olmaya başlıyor. Eğitim içeriğinin içindeyse bir sunum var. Öncelikle okulda öğretmenleri aracılığıyla bir sunum dinliyor çocuklar, veliler de öğreniyorlar bu kapsamda. Arıların fiziksel özelliklerini öğreniyorlar, arı türlerini öğreniyorlar, arı ürünlerini öğreniyorlar, arıların ekosistem için işlevlerini öğreniyorlar ve yine bireysel olarak arıları ve arıların yaşam alanlarını korumak için neler yapabileceklerini öğreniyorlar."

Ürettikleri eğitici film ve materyallerin EBA TV'de salgın boyunca yayımlandığını vurgulayan Özçağdaş, proje kapsamında geliştirdikleri 2 dijital oyunla, arılar hakkındaki birçok bilgiyi çocuklara aktarmayı amaçladıklarını dile getirdi.

Yetişkinler için de etkinlikler düzenlendi

Son 3 yıldır özellikle Dünya Arı Günü'nde yetişkinlerle de çeşitli farkındalık etkinlikleri yaptıklarını aktaran Özçağdaş, "Yarınlarımız arılara bağlı, dolayısıyla bugünden arıları korumamız gerekiyor. Bu nedenle bu farkındalığın hem çocuklarda hem de yetişkinlerde yaygınlaştırılmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Proje kapsamında arıların izinde bisiklet turları düzenlendi. Projenin uygulandığı illerde, yüzlerce TEMA gönüllüsü, yüzlerce arı dostu, sarılara büründü ve bisikletlerini sürdü. Arılarla ilgili çeşitli mesajlar verdiler. Onun dışında stantlarda da yine bu farkındalık kitleri, ilgi duyan arı dostlarına dağıtılarak bu farkındalık sağlandı." diye konuştu.

Projenin son aşamasında çocuklara ve yetişkinlere yönelik hazırlanan, arılar hakkında Türkiye'nin ilk ve tek web sitesi "arilarvarsa.org"u hayata geçirdiklerini ifade eden Özçağdaş, şunları söyledi:

"Web sitesinde 'Yetişkinler İçin' bölümünde özellikle eğitim amacıyla kullanılabilecek pek çok infografik bilgi var. Arıları daha yakından tanımak için fiziksel özellikleri, arı ürünleri, arı çeşitleri gibi pek çok konuda kapsamlı bilgiler bulunan bir web sitesi. 'Çocuklar İçin' bölümünde de tüm etkinlikleri içeren dergiyi, e-dergi olarak koyduk. Filmlere, oyunlara, hepsine tüm Türkiye'deki çocuklar, öğretmenler ve ebeveynler, ilgi duyan herkes ücretsiz olarak ulaşabilir."

"Farklı alternatifler üzerinde çalışıyoruz"

Özçağdaş, 3 yıl boyunca süren etkinliklerden sonra ölçme değerlendirme anketleri yaptıklarını, hem öğretmen hem gönüllü ve hem de çocuklara sorular sorduklarını ve olumlu geri bildirimler aldıklarını anlatarak, "Örneğin 'Arılar varsa yarınlar var demenin ne demek olduğunu anladık.' diyorlar. 'Önceden korkuyorduk arılardan ama şimdi bir arıyı bile kaybetmememiz gerektiğini öğrendik.' diyenler var. Hatta bir çocuğumuz şöyle yazmıştı, 'Arılar varsa yediğimiz yiyecekler var, çiçekler var yani kısacası arılar varsa mutluluk var.' Bu şekilde ifade etmişti projeye katıldıktan sonra görüşlerini." dedi.

Projeden çok güzel sonuçlar aldıklarını vurgulayan Özçağdaş, "3 yılı başarıyla, proje hedeflerimize ve taahhütlerimize ulaşarak tamamlamış olduk. Tabii bundan sonrasında devam etmek istiyoruz. Balparmak ile de görüşüyoruz, birlikte bu projenin etkilerini daha ileriye taşıyarak, daha da yaygınlaştırarak neler yapabiliriz diye farklı alternatifler üzerinde çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

AA