Soma'daki maden şehitliğinde yatan 43 maden şehidinin acısı sıcaklığını korurken babalar Günü acıların doruk nokta ulaşmasına neden oldu. Oğlunu kendi elleriyle mezara koyan acılı baba torunlarını oğlunun mezarına getirerek Babalar Gününde babalarıyla biraz da olsa hasret gidermelerini sağladı.
Soma'daki maden faciasında hayatını kaybeden Uğur Çolak'ın annesi Gülsüm Çolak, babası İsmail Çolak, eşi Duygu Çolak, kayınvalidesi Sevim Gelir, çocukları 6 aylık Ulaş Bereket Çolak ve 1,5 yaşındaki oğlu İsmail Çolak Babalar Günü'nde Uğur Çolak'ı yalnız bırakmadılar.
Uğur Çolak'ın biri 6 aylık diğeri 1,5 yaşındaki iki oğlu babalarının mezarı başında ne olduğundan habersiz toprakla oynarken yakınları ise gözyaşlarına hakim olamadı. Uğur Çolak'ın annesi Gülsüm Çolak bir şey düşünemediğini belirip, 'Bizim için Babalar Günü bitti ama yarın çocukları baba dediğinde burada olduğunu söyleyeceğiz babalarının. Baban Cennet'e gitti diyeceğiz. Babalarının bizi gördüğüne inanıyoruz. Bugünlere çok kızardı oğlum. Babalar Günü de her gün, Anneler Günü de her gün derdi. Sevmezdi böyle şeyleri ama yaşamayı severdi, yakıştıramıyorum oğlumu buraya. Buraya yaşamasını seven insan layık değil zaten' diyerek gözyaşlarına boğuldu.
Oğluna olan hasreti bir nebze de olsa azaltmak için mezarının başına not bırakan acılı baba İsmail Çolak kendileri için Babalar Günü'nün artık olmadığını söyledi. İsmail Çolak, 'Uğur'um.. Bizim için Babalar Günü yok artık. Bu vakitten sonra da olamaz artık. Ne hissedebiliriz bunu yaşayan bilir ancak. Bu acıyı anca tadan bilir' dedi.
'Bir şeyler yazmak istedim. Aklıma gelen bir şeyler yazdım. Özlemimi bu şekilde giderebilir miyim diye düşündüm ama gitmedi. Yıllardan beridir şiir yazarım ama özlemimi gideremedim' diyerek, oğlunun mezarı başında gözyaşlarına hakim olamadı.
İsmail Çolak oğlunun mezarı başına şu notu bıraktı:
'Bugün Babalar Günü oğlum. Benim Babalar Günümü kutlamayacak ve ben de seninkini kutlamayacağım. Ne acı sana oğulların İsmail Ayaz ve Ulaş Bereket'i getirdim oğlum. Maden ocağında gaz olur, toz olur, metan patlar yüreklerimiz yanar, kararır. Gözyaşlarımız akar damla damla sel olur. Sizler emekçisiniz, madencisiniz. Kazma ile dağları taşları delersiniz. Sevdiklerinizle helalleşin de ocağa girersiniz. Gülmezsiniz tebessüm edersiniz. Sizler emekçisiniz madencisiniz. Bak oğulların geldi canım.'