Bahçeli: Mhp’nin Terörize Etmeye Çalışanlarla Anılması Kendimizi İnkardır

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Gezi Parkı’nda olaylarının başlamasıyla birlikte yasadışı örgütlerin de piyasaya çıktığını belirterek, “Bunlar ki, her toplumsal hareketlenmeyi terörize etmeye çalışan gerçek çapulcu ve çıbanbaşlarıdır.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Gezi Parkı’nda olaylarının başlamasıyla birlikte yasadışı örgütlerin de piyasaya çıktığını belirterek, “Bunlar ki, her toplumsal hareketlenmeyi terörize etmeye çalışan gerçek çapulcu ve çıbanbaşlarıdır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin bunlarla değil bir arada olmayı, isminin dahi ortak anılması kendimizi inkâr ve yok saymak manasına gelecektir.” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada bir süredir devam eden Gezi Parkı eylemlerini değerlendirdi. Olaylarda devamlı bir büyüme görüldüğünü kaydeden Bahçeli, “Şunu da herkes bilmelidir ki, Milliyetçi Hareket Partisi bu olayların başlangıcından itibaren aynı noktadadır, aynı eksendedir ve aynı tutarlılıktadır. Bu itibarla bizim duruşumuzu, meseleye yaklaşımımızı ve tavrımızı eleştirmeye kalkışanlar doğru konuşmadıkları gibi, iyi niyetli de değillerdir. 44 yıllık şerefli bir maziyi kucaklayarak geleceğe koşan Milliyetçi Hareket Partisi’ne yol yordam öğretmek, akıl fikir vermeye teşebbüs etmek ve nerede nasıl hareket edeceğiyle ilgili ahkâm kesmek hiç kimsenin harcı ve haddi olmayacaktır.” diye konuştu.
MHP’nin zaman ve zemine göre pozisyon almadığını söyleyen Bahçeli, “Taksim Gezi Parkı merkezli gelişmeleri pür dikkat takip eden Milliyetçi Hareket Partisi, sorumluluğun ve sağduyunun yol göstericiliğinden hiç ayrılmamıştır. Hamdolsun, ne provokasyonlara itibar ettik ne de sinir bozucu iftira ve yönlendirmelere kulak astık. Bizi meydanların aydınlığından ve demokratik platformundan sokakların alacakaranlığına çekmeye çalışan yarım akıllarının oyunlarına gelmedik, kurnazlıklarına kapılmadık. Yolumuzdan ve inançlarımızdan en ufak sapma göstermedik.” dedi.
Gezi Parkı’nda olaylarının başlamasıyla birlikte yasadışı örgütlerin hemen piyasaya çıktığını, gelişmelerin yönünü kendilerine tahvil etmeye uğraştıklarını söyleyen Bahçeli, “Maskeli militanlar, marjinal ve aşırı uç yapılanmaların temsilcileri Türkiye’nin her tarafında sahne almışlar ve buldukları fırsatı ganimete çevirmeye çalışmışlardır. Polise taşlı sopalı saldıran unsurlar bunlardır. Esnafa, işyerlerine, kaldırımlara, çevreye ve masum insanlara zarar verenler bunlardır. Kinlerini kusmak için kalabalıkları provoke etmeye gayret eden meymenetsiz yüzler bunlardır. Bunlar ki, her toplumsal hareketlenmeyi terörize etmeye çalışan gerçek çapulcu ve çıbanbaşlarıdır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin bunlarla değil bir arada olmayı, isminin dahi ortak anılması kendimizi inkâr ve yok saymak manasına gelecektir. Ne olursa olsun, demokratik tepkisini gösteren sağduyulu kardeşlerimizi ve muhterem vatandaşlarımızı kesinkes bu rezillerden ayrı tutmak ve aynı kategoriye almamak mutlak anlamda zorunluluktur.” şeklinde konuştu.

“SÖZ BİLİYORSUN SÖYLE İNANSINLAR, BİLMİYORSAN SUS DA SENİ ADAM SANSINLAR.”

Başbakan Erdoğan’ın çapulcu sözünün tamamen hedefini aştığını ve herkesi kapsamı alanına aldığını dile getiren Bahçeli, şöyle devam etti: “Bu çapulcu merakı hakikaten de irdelenmeye ve incelenmeye layıktır. Çapulcuların piriyle, çapulcuların hasıyla ve dalaksızların başıyla sözde çözüm ve barış konuşan, kafa kafaya vererek Türk milletini bölmeyi planlayan Başbakan’ın, masum insanlarımıza arkası arkasına çapulcu yaftası vurması maskaralıktır. 63’lükleri protesto eden aziz dava arkadaşlarıma da aynı kirli sözle mukabele eden Başbakan’a kendisinin bugünlerde çok sık kullandığı bir sözüyle cevap vererek şunu söylemek istiyorum: ‘Kem göz, kötü söz sahibine aittir, sahibiyle müsemmadır.’ Başbakan çapulcuyu bırakmalı, avucuna düştüğü çuvalcıların, çatallaşan vicdanının ve çarkıfeleğe dönen karakterinin derdine yanmalıdır. Bizim açımızdan masumane tepkilerini gösteren gençlerimizi ve muhterem vatandaşlarımızı anarşistlerle, şehir eşkıyalarıyla bir görmek ve birlikte değerlendirmek ayıptır, saygısızlıktır ve müfteriliktir. Bunu da yapsa yapsa bir tek kişi yapacaktır ve yapmıştır; o da Recep Tayyip Erdoğan’dan başkası değildir. Bu aşamada Başbakan Erdoğan’a önerim şu olacaktır: ‘Söz biliyorsan söyle inansınlar, bilmiyorsan sus da seni adam sansınlar' ”

“MİLLETİMİZİN KAHİR EKSERİYETİNİ ARAF’TA SOYULMUŞ HACIYA ÇEVİRMİŞTİR.”

Başbakan’ın 'kaba, yaralayıcı, buyurgan ve sert üslubunun' bilhassa genç kuşağı tahrik ettiğini dile getiren Bahçeli, “Başbakan kendi yandaşlarını abat ederken, milletimizin kahir ekseriyetini Araf’ta soyulmuş hacıya çevirmiştir.” ifadesini kulandı. Başbakan’ın milletin büyük çoğunluğu ile gönül bağını kopardığını kaydeden Bahçeli, “Dilinin ayarı kaçmış, önüne gelene rest çeken, önüne gelene diklenen ve hemen hemen herkese üsten bakan kibirli birisi olmuştur. Başbakan Erdoğan ve yandaşları lale sülale devrini yaşarken, gençlerimiz hayatlarını nasıl kazanacaklarının ve işlerini nasıl bulacaklarının kaygısına kapılmıştır. Başbakan; mahdumlarına pırlanta dükkanları, hısımlarına neredeyse sıfır faizli kredilerle yeni ve verimli iş sahaları kurarken, fakir fukaranın çocuğu içler acısı bir halde yaşamak zorunda bırakılmıştır.” dedi.

“BAŞBAKAN ERDOĞAN’IN DEVRİ GAZ İKTİDARI UNVANINI ALMIŞTIR.”

“Başbakan Erdoğan’ın devri saltanatı gazla özdeşleşmiş, hatta gaz iktidarı unvanı almıştır.” diyen Bahçeli, “Kimse umudunu yitirmesin; AKP’nin çöküşü yakındır. Kimse yılmasın; Başbakan Erdoğan’ın mazide kötü bir anı olarak kalması mukadderdir.” şeklinde konuştu.
Gezi Parkı’nın sosyolojik anlamda orta sınıf hareketi olarak da okunması gerektiğini belirten Bahçeli, şöyle devam etti: “Gösterilerin demokrasi dışı arayışlarla, darbeci heveslerle yakından uzaktan bir alakası olmadığı da nettir. Ancak bölücü terör örgütü PKK’nın buraya tutunup, isyan ve başkaldırı provası için bir deney sahası olarak kullanma ihtimali de asla yabana atılmamalıdır. Taksim’de yasadışı sol örgütlerin yuvalanması, eş zamanlı olarak İmralı canisinin posterlerinin gezdirilmesi, yurdumuzun değişik yerlerinde bebek katili lehine sloganlar atılması neyin amaçlandığını kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ifşa etmektedir. Özellikle İmralı canisinin yattığı hücreden iki ayaklı ulakları vasıtasıyla Gezi Parkı direnişini selamlaması düşündürücüdür. Bu katil, sözüm ona ulusalcı, milliyetçi, darbeci çevrelere kimsenin kendini kullandırmamasını nasihat etmiş; demokrat, devrimci, yurtsever ve ilerici diyerek tanımladığı bölücü kafileyi süslü sözlerle övmüştür. Edindiğimiz izlenim Gezi Parkı’na, İmralı canisiyle AKP’nin danışıklı dövüş şeklinde müdahale etmek istemiş olmasıdır.”
CİHAN