Bahçeli: Partimize Dönük Terbiyesizliğin Hesabını Yargıda Soracağız

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Üç Hilalin ve bozkurt simgesinin AKP mitinginde kullanılması çok net siyasi bir entrikadır.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Üç Hilalin ve bozkurt simgesinin AKP mitinginde kullanılması çok net siyasi bir entrikadır. Nitekim bugün biz, konuyla ilgili gerekli hukuki müracaatı da yaparak, partimize dönük terbiyesizliğin hesabını yargı nezdinde ucu nereye dayanırsa dayansın soracağız.” dedi.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında Gezi Parkı eylemlerini değerlendirdi. Sağduyu ve anlaşmayla çözülecek bir meselenin kördüğüm halini aldığını belirten Bahçeli, “Ne acıdır ki, Türkiye’nin bir bölümü ah vah ederken, diğer bölümü hükümetin tahrikleriyle sevinç çığlıkları atmaktadır. Düne kadar şikayet ettikleri askeri bile devreye sokacaklarını ifade eden bazı hükümet üyeleri ateşle oynadıklarını göremeyecek kadar şuurlarını kaybetmişlerdir. Darbe davalarıyla, Türkiye’nin bağırsaklarını temizlediğini iddia eden malum başbakan yardımcısı; ‘burası dingonun ahırı değil, hukuk devletidir’ diyerek herkese gözdağı vermiştir. Askerimizi, bölücü katillerin önünden çekip de Taksim’e indirme planları ve masum vatandaşlarımızla karşı karşıya getirme niyetleri en vahşi dingoluk değil midir? 3 Haziran’da yurt dışına çıkan Başbakan Erdoğan’ın yerine vekâlet eden bu şahıs, o günlerde kimlerden ve niçin özürler dilemiştir? İşte AKP yönetimi bu kadar ikiyüzlü, bu kadar yanardöner, bu kadar çifte standartlıdır.” diye konuştu.

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sanatçılarla yaptığı görüşmeye değinen Bahçeli, “Renkli isimleri içinde barındıran sanatçı kafilesi Başbakan’ı hangi hususlarda feyizlendirmiş, hangi yaraya merhem olmuştur? Başbakan Erdoğan Türk milletiyle dalga mı geçmekte, demokratik isteklerine cevap arayanlarla kafa mı bulmaktadır? Toplumsal infiali magazinleştirerek giderileceği aklını Başbakan’a kim vermiş, meşhur isimlerle görüşerek her şeyin üstesinden geleceğini kulağına kimler üfürmüştür? Başbakan Erdoğan’ın asıl muhataplarla görüşmek yerine, kendi imalatlarıyla temas ve diyalog kurması, sorun çözme peşinde koşan birisiymiş gibi kendisini sunma kurnazlığının adeta resmiyet kazanmış halidir. Tribünde oturanlar, dizi film setinden çıkıp oraya buraya koşanlar, İstanbul gecelerinde boy gösterenler, şu işe bakınız ki, Başbakanla toplumsal bir mesele hakkında görüş alış verişinde bulunmak üzere masaya oturmuşlardır. Bu olanlar oynanan oyunun bir parçasıdır.” dedi.

    “TÜRKİYE’NİN BUGÜNKÜ PUSLU ORTAMI SİYASAL İKMAL VE CANLANMA İÇİN İSTASYONDUR”

    Başbakan Erdoğan’ın, ‘sert ve dayanılmaz yöntem ve açıklamalarıyla’ içinde bulunulan durumun hazırlayıcılarından birisi olduğunu ileri süren Bahçeli, şöyle devam etti: “Birden bire ‘Milli İradeye Saygı’ temalı açık hava toplantılarını düzenlemesi tesadüf görülmemelidir. Başbakan Erdoğan kendi cephesine arkası arkasına yığınak yapma derdindedir. AKP’nin erimesini frenleyebilmek amacıyla iç dinamikleri yapay dış korkuluklarla örtmeye ve ötelemeye çabalamaktadır. Uluslararası medyaya çatması bundandır. Türkiye’deki medya organları da iktidar korkusundan tam bir oyuncağa çevrilmiş, hemen hemen birçoğu susturulmuştur. AKP’nin sözde benimsediği demokrasi anlayışı işte bu kadar hoşgörüsüz ve ilkeldir. Daha düne kadar, milli değer ve ilkelerimize karşı müştereken kumpaslar hazırladığı Avrupa Parlamentosu'yla bugünlerde ters düşmesi boşuna değildir. Avrupalı komiserler içişlerimize karışırken, Türkiye’nin dokunulmaz haklarına ve tarihsel varlığına kast ederken acaba Başbakan Erdoğan’ın aklı neredeydi? AB, PKK’lıları koruyup kollarken, hatta aktivist olarak ilan ederken Başbakan nerede gezmekteydi? Başbakan Erdoğan ve partisi için Türkiye’nin bugünkü puslu ortamı siyasi ikmal ve canlanma için istasyondur.”

    “UÇUK RAKAMLARI SERVİS ETMEK ÇARESİZLİKLERİNİN GÖSTERGESİ”

    AK Parti’nin hafta sonunda yaptığı mitinglere değinen Bahçeli, “AKP’lilerin bilhassa Kazlıçeşme mitingini abartarak sunmaları, uçuk rakamları servis etmeleri çaresizliklerini göstermektedir. Nüfusu 15 milyona ulaşan İstanbul’da varsayalım 1 milyonu zorla, devlet gücüyle toplamak ne işe yarayacak, kaç yazacaktır? Başbakan ve partisinin mitinglerine katılım hesabı yapanlar dayanma güçleri varsa, Milliyetçi Hareket’in muhteşem ve mahşeri açık hava toplantılarını izlemeli ve milli iradenin gerçek coşkusuyla tanışmalıdır.” şeklinde konuştu.

    Türkiye’nin AK Parti ile yollarını ayırma vaktinin geldiğini iddia eden Bahçeli, “Tomacı AKP’ye tahammül kalmamıştır. Başgaz Erdoğan’ın inandırıcılığı tükenmiştir. İnsanlarımızın milli ve manevi değerlerini öğüten iktidar demokrasiyle görevden alınmalıdır. Türkiye daha fazla dara düşer, işler daha da içinden çıkılmaz hal alırsa mutlaka demokratik mekanizmalar harekete geçirilmeli, bu iktidara son vuruş sandıkta yapılmalıdır.” ifadesini kullandı.

    “ÜÇ HİLALİMİZİ ÇALARAK KULLANANLAR MHP’Lİ OLMADIĞINA GÖRE, BAŞBAKAN SOKAK SERSERİLERİNİ TEŞEKKÜR ETMİŞ SAYILACAK”

    Bahçeli, şöyle devam etti: “Geçtiğimiz hafta sonunda AKP’nin Ankara ve İstanbul’da olmak üzere 2 açık hava toplantısı yapılmıştır. Başbakan Erdoğan’ın yaptığı konuşmalar her haliyle ibretlik ve esef vericidir. Ancak Başbakan’ın zırvalarından daha da önemlisi, Üç Hilal ve bozkurt amblemlerinin bazı alçaklar tarafından miting meydanlarında açılarak sallanması olmuştur. Bu durum karşısında Başbakan hemen pür dikkat kesilmiş ve arkasından da ‘MHP’li kardeşlerime teşekkür ediyorum’ sözlerini sarf etmiştir. Şunu herkes bilmelidir ki, Başbakan’ın teşekkürünü kabul edecek hiçbir dava arkadaşım yoktur. AKP’nin mitinginde Üç Hilalimizi ve bozkurt simgemizi çalarak kullananlar da MHP’li olmadığına göre, Başbakan dolandırıcılara, sokak serserilerine teşekkür etmiş sayılacaktır. Üç Hilalin ve bozkurt simgesinin AKP mitinginde kullanılması çok net siyasi bir entrikadır. Bunun tarafımızdan hoş görülmesi de düşünülemeyecektir. Bu ahlaksızlığın içinde kimlerin olduğu, kimlerin parmağının bulunduğu az çok bellidir. Başbakan Erdoğan; yavuz hırsız ev sahibini bastırır mealinden yaptığı konuşmaları bir yana bırakmalı, siyasi ahlaksızlığın ve milli irade saygısızlığının hesabını vermelidir. Ve bu tezgahın içindeyse hemen özür dilemeli, paralı askerlerini yargıya teslim etmelidir. Nitekim bugün biz, konuyla ilgili gerekli hukuki müracaatı da yaparak, partimize dönük terbiyesizliğin hesabını yargı nezdinde ucu nereye dayanırsa dayansın soracağız.”

    “SUİKASTÇİLER 25 METREDEN 25 KURUŞU VURABİLECEKLERDİR”

    Başbakan Erdoğan’ın şayet bu tezgahtan haberi yoksa, çok kritik bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu mutlaka görmesi gerektiğini söyleyen Bahçeli, “AKP’nin açık hava toplantısında, Başbakan’ın konuşma yaptığı platforma çok yakın bir noktada kolaylıkla kimliği meçhul isimler büyük boyutlu değişik flama ve afişleri açılabiliyorsa durum ciddi demektir. Bu kapsamda Başbakan Erdoğan’ın tuzağa düşürülme ihtimali de çok fazladır. Yani kimliği müphem afişçiler, kiralık pankartçılar Başbakan’ın dibine kadar güvenlik çemberlerini aşarak gelmişse, gözü kara suikastçılar da rahatlıkla bunu yapabileceklerdir. 25 metreden 25 kuruşu vurabileceklerdir. Başbakan Erdoğan’a yanında duran, çevresinde öbeklenen, hemen kol mesafesinde bulunan birilerinin kötü niyetle fırsat gözlediğini kimse ihmal etmemelidir. Menderes’in asılmasını, Özal’ın zehirlenmesini siyaset malzemesi yapanlar, acaba Erdoğan’ın da vurulması için adım adım düzenek mi hazırlamaktadır? Başbakan’ın bugünlerde kefenden musalla taşına kadar ölümü hatırlatıcı birçok beyanı düşünüldüğünde, yeni bir oyun mu kurgulanmaktadır? Bu yüzden Başbakan Erdoğan dönüp etrafını yoklamalı ve yanına kadar sokulmuşları iyi araştırmalıdır.” diye konuştu.

    “ERDOĞAN, TÜRK MİLLETİNİN MAHVINA NEDEN OLACAK VAATLERİ PEŞ PEŞE SUNMUŞSA MAHŞERDE BİLE OLSA YAKASINDAN TUTMAZSAM NAMERTİM”

    Diyarbakır’daki ‘Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı’na sert tepki gösteren Bahçeli,
“Başbakan ve hükümeti Taksim Gezi Parkı parantezini genişlettikçe, teröristler, bölücüler ve İmralı’daki canibaşı rahata ermiştir. Türkiye muazzam bir tehdit dalgasının altındadır. Başbakan Erdoğan açık hava toplantısına katılanlara bayrak asın diye çağrıda bulunacağına, bayrağı çiğneyen, bayrağı kirleten aşağılık yüzleri ve bizzat kendisini gözden geçirmelidir. Parti olarak gerçekten büyük bir kumpasın içinde olduğumuzu düşünüyoruz. Türkiye’ye kast etmek isteyen ne kadar soysuz varsa kıpırdamış, belini doğrultmuş ve ayaklanmıştır. Başbakan Erdoğan eğer PKK’ ya ve İmralı canisine sözde Kuzey Kürdistan konusunda açık çek vermişse, eğer Türk milletini meşgul ederek PKK’ya ve siyasi bölücülere alan açmışsa, eğer Türkiye’nin ve Türk milletinin mahvına neden olacak vaatleri peş peşe sunmuşsa, değil bu dünyada, mahşerde bile olsa yakasından tutmazsam namerdim.” ifadelerini kullandı.

    ‘Milliyetçi Hareket henüz son sözünü söylemedi’ derken şaka yapmadıklarını belirten Bahçeli, “Henüz her şey bitmedi derken de laf olsun diye konuşmadık. Akıllı ol, yoksa Türk milleti ve Türk milliyetçileri senin aklını başından almasını çok iyi bilecektir.” dedi. CİHAN