Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’nin idare edildiği, siyasetinin şekillendiği, geleceğinin belirlendiği yerin sokak araları olmaması gerektiğini söyledi.
Devlet Bahçeli, partisinin Siyaset ve Liderlik Okulu’nun 8. Dönem Sertifika Töreni'ne katıldı. Burada partililere seslenen Bahçeli, büyüyerek artan iletişim imkanlarının sanal grupların sayısını hızla arttırırken, devletlerin üzerinde de bir yönüyle baskı mekanizmasına da dönüştüğünü kaydederek, “Bu komplike hal yeni çağın en önemli özelliklerinden birisidir ve iyi yorumlanmalıdır. İnternetin, sanal medyadaki ilerleyişin yerel ve evrensel hareketlerin yönünü ve boyutunu yakından etkilediği, tepkileri birden bire topyekün hale getirdiği somut bir vaka olarak insanlığın huzurundadır. Sosyo-ekonomik gedikler ve çarpıklıklar sineye çekilmek yerine seslendirilmekte, kitleler düne kıyasla daha talepkar olmaktadır. Genç nüfus bu olup bitenlerden en çok etkilenen ve yeni iletişim vasıtalarını en çok kullanan bir nitelik göstermektedir. Taksim Gezi Parkı’nda toplanarak bireysel hayatlarına ve özgürlük alanlarına yönelik tahripkar politikaları reddeden ve anından internet üzerinden organize olan gençler Türkiye’nin sosyal, siyasi ve ekonomi yapısını da oldukça etkileşmişlerdir.” diye konuştu.
“MESELE AĞAÇ VE ÇEVRE KORUNMA DUYGUSU DEĞİL”
Meselenin yalnızca ağaç ya da çevreyi koruma duygusu olmadığını belirten Bahçeli, şu ifadeleri kullandı: “10 yıl 7 aya yaklaşan süredir ikidarda olan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yanlışları, antidemokratik uygulamaları, baskıcı ve dışlayıcı politikaları ağaç bahanesiyle tepkilerle karşılaşmıştır. AKP’nin kusurlu demokrasi algısı, dayatmacı ve buyurgan üslubu doğal olarak bir kırılma ve çatlamaya neden olmuştur. Başbakan Erdoğan’ın otoriter mizacı, başkanlık beklentisi Taksim’de gençliğin hisarına çarpmış, yurdumuzun dört bir yanındaki malum hadiselere sebebiyet vermiştir. Öncelikle son yaşadığımız olaylar ileri demokrasi iddiasının bir uydurmadan ve kandırmacadan ibaret olduğunu da netleştirmiştir.”
“BU GENÇLİĞİN ÇOĞU BELLİ SİYASİ GRUBA BAĞLI OLMADIKLARI ORTAYA ÇIKTI”
Bu iktidarla büyüyen gençliğin belirli bir yaş ve hadden sonra da bu olanlara duyarsız kalmadığını, itirazlarını toplumsallaştırarak kendilerini gösterdiğini aktaran Bahçeli, “Bunların çoğunun hiçbir siyasi gruba ya da partiye bağlı olmadıkları yapılan bazı sosyolojik saha çalışmasıyla ortaya çıkmıştır. Hayatlarına karışılmasına karşı gelen, varlıklarının onaylanmasını, saygı ve ilgi gösterilmesini bekleyen gençliğin mücadelesi demokratik ölçülerde ve meşruiyet sınırlarında kaldığı sürece hoş görülmelidir. Ancak sokakların büyüsüne kapılıp da kural tanımazlık içine girmemeye, hukuk dışı oluşumlara fırsat vermemeye, yasa dışı örgütlere ve PKK’ya uygun ortam oluşturmamaya da mutlaka itina ve özen gösterilmelidir. Herkesin dikkat etmesi gerek husus şudur: Türkiye’nin idare edildiği, siyasetinin şekillendiği, geleceğinin belirlendiği yer sokak araları olmamalıdır. Demokrasi ve özgürlük savunuculuğu yaparken, tam karşı kutba geçilmesi ahlaken ve vicdanen izah edilemeyecektir." şeklinde konuştu.
“BU SON DURUM SİYASETTEN EKONOMİYE BİRÇOK ALANA TESİR ETTİ”
Bu yeni durumun siyasetten ekonomiye kadar birçok kesim ve alana tesir ettiğini ve doğrudan doğruya sarstığını ifade eden Bahçeli, toplumun sıkışmış, biriken kırgınlıkların ve öfkelerin Taksim Gezi Parkı’nda patladığını belirtti. Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Başbakan’ın ötekileştirici dili, kırıcı tavrı, kimseyi umursamayan, biz-siz ayrımına dayanan siyaseti sabır taşını çatlatmış, kitlesel infiale zemin açmıştır. Masum ve haklı taleplerin belirli bir eşikte durması, siyasi iktidar tarafından önemsenmesi fitili ateşlenen karmaşanın söndürülmesi Türkiye’nin hayrınadır. Şurası açık bir gerçektir ki, demokrasiyle korku, demokrasiyle baskı, demokrasiyle ben bilirimci tutum taban taban zıttır. Demokrasilerde halk kurşun asker değildir. Başbakan Erdoğan ne derse desin, kendi hükümetinin belirli bir zümrenin, elitin, sosyal yapının ve kaymak tabakanın menfaatini gözettiği tartışmasızdır. Taksimi ezmekten bahseden kendini bilmezlere sessiz kalması da nerede durduğunu, partisinden olmayanlara nasıl husumetle baktığını delillendirmiştir."
"BİZE GÖRE SİYASAL İRADE YENİLENMELİDİR"
“Başbakan Erdoğan uzatmaları oynadığını artık fark etmelidir.” diyen Bahçeli, sözlerini şöyle tamamladı: “Bize göre, siyasal irade yenilenmelidir. İktidar dediğimiz ve binlerce yılın çok haşin ve zorlu rekabetine ve uzun soluklu mücadelesine sahne olan ilişki ağının sağlıklı şekilde el değiştirmesi mecburiyet halini almıştır. Tıkanan sistemin, yorulan toplum yapısının tortularını temizlemek, önünü açmak ve dengeye kavuşturmak için başkaca bir yol kalmamıştır. Başkanlık hesapları suya düşmüş, siyasi hırsları aklının önüne geçmiş, diliyle kalbi arasındaki uçurum inanılmaz derecede büyümüştür. AKP gitmeli, Başbakan Erdoğan bitmelidir. Siyasette başarısızların makus sonu bellidir. Yapamayanların, yarım yamalak ülke yönetenlerin akıbeti nettir. Bundan dolayı AKP kızağa alınmalı, milletimizin birliğini çözmeden, Türkiye’ye son darbeyi indirmeden milli irade kafasına güm diye inmelidir. Ve egemenliğin asıl sahibi büyük milletimizin demokrasiye yeniden çeki düzen vererek, yeni baştan tamir ederek siyasi yönetim ağına müdahil olacağını, milliyetçi-ülkücü harekete iktidar mührünü teslim edeceğini biliyor ve buna da canı gönülden inanıyorum.”
CİHAN