Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, 3. köprüye Yavuz Sultan Selim isminin verilmesiyle ilgili değerlendirmede bulundu. Bağış, "Yavuz Sultan Selim’in adını bir köprüye vermek, Pir Sultan Abdal ya da Hacı Bektaşı Veli adını başka büyük bir projede değerlendirmemek anlamına gelmez. Hazreti Ali, hepimizin ortak noktasıdır. Anadolu yakasına yapılan en görkemli camilerden birine Hazreti Ali’nin adı verildi.” dedi.
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Küresel Sorunlar Platformu’nun yerel medya temsilcileri ile Ortaköy’deki çalışma ofisinde kahvaltılı programda bir araya geldi. Üçüncü köprünün adının Yavuz Sultan Selim olmasıyla ilgili konuşan Bağış, “Yavuz Sultan Selim’i yok mu sayalım? Tamamen silip atacak mıyız? Yavuz Sultan Selim’in adını bir köprüye vermek Pir Sultan Abdal ya da Hacı Bektaşi Veli adını başka büyük bir projede değerlendirmemek anlamına gelmez. Kesinlikle değerlendirilmelidir. Hazreti Ali, hepimizin ortak noktasıdır. Anadolu yakasına yapılan en görkemli camilerden birine Hazreti Ali’nin adı verildi. Daha bir çok yere de verilmelidir. O bizim ortak paydamızdır. Hepsi bizim değerlerimizdir.” diye konuştu.
Taksim Gezi Parkı olaylarına değinen Bağış, Türkiye’nin çok başarılı bir dönem yaşarken eylemlerin ortaya çıktığını vurguladı. Bağış, “Çözüm sürecinin başlamasıyla birlikte bazı komplo teorilerinin gerçekleşebileceğiyle ilgili toplumu uyardık. Türkiye 40 yıllık bir belayı bitiriyor. Bunu sadece terörün bitmesi olarak algılamayalım. PKK sadece bir terör örgütü değildir. Bunun uyuşturucu ayağı, silah kaçakçılığı, insan kaçakçılığından rant elde edenler vardır. Bu ranta çomak sokmak çok büyük bir cesarettir. Bunun da yansımalarının bu süreçte emarelerini görüyoruz. Bu olayların iç boyutu olduğu gibi bunun dış boyutları da etkileri vardır. Bu olaylar Cumhuriyet tarihimizin en başarılı ayını yaşarken ortaya çıktı.” şeklinde konuştu.
'TÜRKİYE'DEKİ ALKOL DÜZENLEMESİ, İNGİLTERE'DEKİ YASADAN ÇOK DAHA LİBERALDİR'
Gezi Parkı eylemlerine iyi niyetli gidenlerin arasından kandırılanların da olduğunu söyleyen Bağış, “Birçoğu sanki alkol tüketimi Türkiye’de yasaklanıyormuş inancıyla oraya gitti. Öyle bir şey yok. Alkol düzenleme yasası bugün Finlandinya’daki yasadan çok daha liberaldir. İngiltere’den, Amerika’dan çok daha liberaldir. Bugün Amerika’da 10 yaşındaki çocuk bakkaldan içki alamaz. Yüksek dozda alkolü satmak için, özel açılmış dükkanlar vardır, oradan alınır. Onun da çalışma saati bellidir. Akşam saat 11.00’de gidip New York’ta da gidip viski alamazsınız. Restoranda gidip içersiniz ama şişeyi alamazsınız. İçkinin nereye reklam verip veremeyeceği de yasalarla belirlidir. Türkiye’de içme hakkını kimse elinden almıyor.” ifadelerini kullandı.
‘KILIÇDAROĞLU, MERKEL’E YAZDIĞI MEKTUBUN ADRESİNE DİKKAT ETSİN’
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Merkel’e yazdığı mektuba değinen Bağış, “Kemal Bey Merkel’e mektup yazmış. Buradan bir çağrıda bulunuyorum; aman dikkat etsin adrese! Kemal Bey hata yapar, Almanya’ya yazdığı mektubu yanlışlıkla Brezilya’ya gönderir veya Arjantin’den geri döner. Madem mektuplar yazıyor aman düzgün yazsın. Bari adresine ulaşsın, buna benzer çok örneklerini yaşadık.” dedi.
CİHAN