Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Bahçesaray'da düzenlenen 4. Feqiye Teyran Kültür Festivali'ne katıldı. Festivaldeki konuşmasında Kürtçeye ağırlık veren Eker, "20 yüzyılda bu toprakların yetiştirdiği Necip Fazıl ne kadar bizim, Ahmet Arif ne kadar bizimse bu değerlerin hepsi bizim. Türkiye’de yaşayan 75 milyon ne Kürt-Kürk varsa hepimizin ortak değerleridir.” dedi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, 15. Yüzyılda Bahçesaray’da yaşanan büyük Kürt alimi Feqiye Teyran adına yapılan festivale katıldı. Festivalde konuşan Eker, konuşmasına Feqîyê Teyran’a ait “Li baxê min bû zivistan, Hey dîlberê dem gulîstan, Çilmisî gul bax û bistan, Wêran ezim malêm xirab…” şiiriyle başladı.
“Feqiye Teyran çağdaşları Fuzuli gibi Baki gibi ve onlardan biraz önce yaşamış Yunus gibi Ahmed-i Hani gibi bizim kültürel değerlerimizin zirve noktalarından birisidir.” diyen Bakan Eker, “Teyran sadece şair değil aynı zamanda mutasavvuf, edip, hikmetli bir tabiat aşığı. Teyran şiirlerinde okuduğumuz zaman tıpkı Fuzuli de Baki de olduğu gibi ortak medeniyet dilinin unsurlarını görürüz. Dil aynı tasavvur aynı varlık bilinci anı, tabiat insan sevgisi aynı. O nedenle bunların hepsi bizim ortak değerlerimizdir. 20 yüzyıl bu toprakların yetirdiği Necip Fazıl ne kadar bizim, Ahmet Arif ne kadar bizimse bu değerlerin hepsi bizim Türkiye’de yaşayan 75 milyon Kürt-Kürk varsa hepimizin ortak değerleridir.” dedi.
Yıllarca önemli değerlerin görmezden gelindiğini dile getiren Eker, bunun ne huzur ne de barışı getirdiğini ifade etti. Eker, “Bu değerlerimizin bizi ihya etmesi, ülkedeki bütün şairlerin, yazarların, alimlerin, hikmet ehli bütün insanların hepsinin ortaya koyduğu ne varsa 75 milyonun insanın hepsini anlamak bilmek yaşatmak bizim önümüzde uygulamaya çalıştığımızın projemizin bir parçasıdır. Türkiye çözüm süreciyle kendi 80 yıllık sorununu kendi iradesiyle çözüm kabiliyetini ortaya koymuşsa bu Türkiye de 75 milyon insanın barış içinde aşmasıyla ilgili önemli bir çalışmadır. Şükür bu topraklarda insanlar kim varsa hepsi birlikte gelecek için umut sevgi kardeşlik türküleri söyleyebiliyor.” diye konuştu.
Feqiye Teyran’ın tabiat aşığı olduğunu dile getiren Eker, “Aynı zamanda Kürtçe de medrese öğrencisidir. Asıl adının Muhammed olduğu aslında bir soylu bir mir olduğu söylendi. Ama o bütün bu vasıfların unvanların dışında kendini bir öğrenci olarak adlandırmış ama hikmeti ve bilgiyi tabiattan ve tabiattaki varlıkların sırrına erişmekle bilgiyi oradan almaya adamış bir mütefekkirdir. Buradan akan su onun çağıltısına onun ağzı olmadan dili olmadan çağlamasına onun kimi zikrettiğine onun varlık bilincisine hissetmesine övgüler dizmiştir.” ifadelerini kullandı.
Feqiye Teyran gibi önemli zatları gelecek nesillere tanıtmak gerektiğini belirten Eker, konuşmasına şöyle devam ediyor: “Teyran ‘Keşke diyor benim yüz tane başım olabilseydi. Yüz bin tane ağzım olabilseydi. Hepsiyle senin adını zikretseydim. Yeni de bunlarla birlikte eksik olmuş eksik söylemiş olurdum.” diyor. Biz bu değeri günümüz insanlarına medeniyetimizin kültür tarihimizin önemli bir unsuru olarak tanımak onu yeni nesillere edebiyatla birlikte anlatmak ve böylece yeni nesilleri bir medeniyet inşa sürecinde kültür kodlarımızla şifrelerimizle yeni ir dünya tasavvuru inşa etmek durumundayız. İnanıyorum ki bu festival bu ve bundan sonra bir dizi etkinlikle kutlanacak.”
Açılıştan sonra standları gezen Bakan Eker, daha sonra Feqiye Teyran Türbesi'ne giderek dua etti. CİHAN