İŞTE Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan satır başları;
"Bitlis, bugün bir tarih yazıyor. Bitlis, hükümetine, sandığa, Başbakanına bugün bir başka farklı sahip çıkıyor.
Önceki gece otobüsle Ağrı mitingine giderken Kırşehir'deki kazada şehit olan polislere Allah'tan rahmet diliyorum. Aynı kazada yaralanan polislerimize de acil şifalar diliyorum.
Hizan'ın Nurs köyünde doğan kahraman, vatansever Bediüzzaman Said-i Nursi'yi rahmetle anıyorum. Nurs köyünün adını değiştirmişlerdi. Biz İçişleri Bakanlığımıza talinmat verdik. Nurs köyüne ismini iade ettik.
Yer isimleri 27 Mayıs ve 12 Eylül ihtilalleri ile değiştirildi.
Biz 27 Mayıs ve 12 Eylül'de insanımıza yapılan bir zulmü ortadan kaldırdık.
Devlet ile milleti, muhabbetlel kucaklaştıracak reformlar yapıyoruz.
Said-i Nursi hak bildiği yoldan şaşmadı. Hapislere, sürgünlere rağmen ülkesini terk etmedi.
Said-i Nursi'nin arzusunu yerine getirdik. Diyanet İşleri Başkanlığı kitaplarını basacak.
Kürtlerin destekçisiyiz diyenler, acaba Kürt vatandaşlarımıza ne hizmet verdiler? Hizmet demek eser demektir.
Başbakan ilme ve alimlere ağır sözler söylüyor diyorlar. Bizim ilme, alime hürmetimiz bellidir. Alim, sadece bilen kişi değildir. Kendisini bilen kişidir. Hırslarını yenendir. Hem holding patronu olacaksın, hem büyük paraları yöneteceksin, hem fitne fesat üreteceksin, hem de alimim diyeceksin.
İnsanların mahrem telefon görüşmelerini dinleyeceksin, kaydedeceksin, şantaj yapacaksın, insanların yatak odalarını izleyeceksin, tehdit edeceksin alim diyeceksin. Tarihte kendi ülkesini karıştıran alim gördünüz mü?
Pensilvanya'daki zatın, Said-i Nursi ile bir alakası yok. Görmüş bile değil.
Rafineri, şantaj ve usulsüzlükle baki hakikate ulaşılamaz.
Bir Başbakan'ın görüşmelerini kayda aldırandan alim olur mu? Ben bunların inancından da şüphe ediyorum. Benim dinimde böyle bir şey yok.
Kendisini hizmete, ilme, talebe yetiştirmeye adayanların bunlarla aralarına mesafe koymaları tarihi sorumluluktur.
Şu BDP'nin, burada hizmet denilen bir derdi olabilir mi? Kürtçülük adına oy verilir mi? Ben Türk'ü Türk olduğu, Kürt'ü Kürt olduğu için değil beni yaratan Allah sizi de yarattığı için seviyorum.
Ablaları kapı kapı dolaştırıyor. Oyunuzu AK Parti'ye vermeyin diye telkin yapıyor.
CHP ve MHP ne zaman ülkeyi selamete götürdü? Bunların gideceği yer uçurumdur.
Mersin'de 123 kişiyi keyfi bir şekidle dinlemişler. 'Selam Örgütü' diye bir örgüt uydurmuşlar. Bu CHP, MHP niye susuyor?"