Başbakan Erdoğandan açıklamalar

BAŞBAKAN ERDOĞAN, 2014-2018 YOL HARİTASINI AÇIKLADI!..

Başbakan Erdoğan, partisinin grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, açıklamalarında 2014-2018 Yol Haritasına da yer verdi..

Başbakan ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. "2014-2018 yol haritamızı hazırladık." diyen Erdoğan, AKP'nin hedeflerini sıraladı.

Açıklamalarında Taksim-Gezi Parkı olayları ile ilgili de konuşan Erdoğan, eylemlerin maliyetinin ilk belirlemelere göre 100 trilyonu aştığı bilgisini paylaştı. Erdoğan, olaylarda polisin şiddet uyguladığı eleştirilerine katılmadığını ifade etti. Gezi Parkı için halk oylamasına bir kez daha dikkat çeken Erdoğan, yaşananlara ilişkin provokatörleri işaret ederek, "Mezhep çatışması tahriklerine gelmeyelim" çağrısında bulundu.

İşte Başbakan'ın konuşmasından önemli satır başları:

Gerek Sincan'da gerekse Kazlıçeşme'de farklı partilerden vatandaşların iştirakleri de bizleri sevindiriyor. MHP'den, BDP'den Saadet Partisi'nden vatandaşların mitingimize gelerek yakıp yıkmaya, teröre karşı çıkması bizleri gururlandırdı.

Kazlıçeşme'deki 1 milyonu aşkın insan demokratik tepkisini ortaya koyduktan sonra kimseyi rahatsız etmeden dağılmıştır. İşte demokrasi budur, demokratik hak kullanılması budur.

Bizim kimseye demokratik hakkını hukuk içinde kullanma diye bir yaklaşımımız yok. Yap fakat hukuk çerçevesi içinde yap. Bunun dışına çıktığın anda farklı insanların hukuk alanlarına tecavüzdür ki işte burada sıkıntı yaşanıyor.

Bizlere sürekli Taksim'deki insanların mesajını aldın mı, diye soranlar Sincan'daki insanların Kazlıçeşme'deki 1 milyonu aşkın insanın mesajını alabildiler mi?

Anlıyorum ki bazı TV kanallarında yorum yapıyorlar. Hala bu mesajı alamayanlar var. Şimdi bir husus var. 3 haftadır hem milletimize hem dünyaya çok farklı bir Türkiye fotoğrafı verilmek istendi. İstanbul'da Taksim, Ankara'da Kuğulu Park, İzmir'de Alsancak sanki 76 milyonun tamamının ortak bir tavrı gibi gösterildi. Bu, son derece örgütlü bir biçimde yapıldı.

Dikkat edin Taksim'de kamu binalarına, polislere çok ağır şiddet uygulanırken bu vandallık belli süzgeçlerden geçirilerek masum bir demokratik eylem gibi lanse edildi. Her şey çok profosyonelce hazırlanmıştı. Twitter, videolar dezenformasyon adım adım uygulanacaktı. Bazı yerli ve yabancı çevreler bu tertibin içindeyken, olmayanları da bu tertibe çekecek hazırlıklar önceden yapılmıştı. Yurtdışında ördek avında tekneden düşerek yaralanan kişisinin fotoğrafı, panzerin altında kalmış gibi gösterildi.

Suriye'de yaralanan bir kişi, CHP'nin provokatör vekilleri tarafından Taksim'de yaralanmış gibi gösterildi. Üzerinde beyaz önlük olan zanlı "doktorlar gözaltına alınıyor" haberine maruz kaldı. Çocukların yaşlıların şiddete uğradığı anlatıldı. Elinde sapan olan, molotof olanlar ya polis ya da sempatik eylemci olarak lanse edildi.

"POLİS DEMOKRASİ SINAVINI BAŞARI İLE GEÇTİ!.."

Polisimiz çok kapsamlı bir şiddet hareketi karşısında tarihinde hiç olmadığı şekilde demokrasi sınavı sergilemiş ve bu sınavdan başarı ile geçmiştir. Biliyorsunuz bana gelenler oldu. Kendileri ile konuştuk. Hepsinin hep söylediği şuydu, polis şöyle şiddet uyguladı vs. Dedim ki şiddet uyguladı da ne yaptı. Biber gazı sıktığını söylediler. En doğal hakkıdır polisin biber gazı. Sıkar. Avrupa Birliği Müktesebatı'na baksınlar görürsünler. Kurşun var mı, silah var mı? Yok. Bir komiserimiz Mecidiyeköy'de silahla yaralandı, diğeri de ayağından yaralandı. Buna benzer bir uygulamayı bizim polisimiz yapmadı. Böyle bir polise biber gazı kullandı diye yapılmayan kalmadı. Dünyaya polisimizi adeta bu yönüyle takdim ettiler. Şiddeti uygulayan, terörist, anarşist isyancılardır.

Neymiş çevreciler varmış. Orada AK Partililer de varmış. Kişi arkadaşının dinindendir. Kişi sevdikleri ile beraberdir. Tüm vaka budur. Yaptığımız araştırma gösterdi ki, eylemlere katılanların yüzde 76'sı CHP'ye oy vermiş. AK Parti yüzde 1, MHP yüzde 2. Yanlış yanlıştır, kimden gelirse gelsin. İster AK Parti'ye oy versin ister başka partiye. Terör mü estiriyor, barışa mı çağrı yapıyor. Önemli olan budur.

İlkesi olmayan, kandırmaya yönelik hiçbir hareket arkasına halkı alamaz. En başından itibaren bu şiddet eylemleri halk tarafından tepki ile karşılanmıştır. Halk itidalle, sabırla gelişmeleri incelemiş. İlk olarak Sincan'da sonra da Kazlıçeşme'de buluşarak bu oyunu bozmuştur.

Birilerinin İstanbul ve Ankara'daki bu muhteşem coşkuyu, kalabalığı görmezden gelmesi son derece normaldir. Halk sokağa çıktığında kaçacak delik aramıştır. Taksim'de bir eylemciyi gösterip "Türkiye ayakta" diyenler, milyonlar sokağa çıkınca bunu görmezden gelmiştir. Milletin gerçek hassasiyetini hem içerideki hainlere hem de dışarıdaki işbirlikçilerine göstermeye devam edeceğiz.

Cuma günü Kayseri, Cumartesi günü Samsun'da, Pazar günü de Erzurum'da bu mitinglere devam edeceğiz. Eğer Türkiye'nin gerçek fotoğrafını, gerçek hassasiyetini anlamak istiyorlarsa buyursunlar buralara baksınlar.

Türk Tabipler Birliği'ne sesleniyorum. Sizin insan sevginiz nerede. Sen nasıl hastane kapatırsın, nasıl bırakırsın hastaları. Bu örgütlerin ve sendikaların kime hizmet ettiklerine iyi bakın diyorum.

Bu tür örgütlerin üyelerine de söylemek istiyorum. Aidatlarınızla büyüyen bu sendika ve örgütlere dikkat edin. Milli iradeye yönelik, demokrasiye yönelik her girişimde hepsi başı çekmektedir.

Banka reklamında oynayıp Kapitalizm'e karşı olanlar ne kadar solcuysa, bu sendikacılar örgütçüler de o kadar solcudur.

Bir tarafta Türk bayrağını sallayanlar, diğer tarafta alçakça Türk bayrağını yakanlar bir araya geldiler. Bir tarafta Gazi Mustafa Kemal'in posterini salladılar, diğer tarafta terör örgütü fotoğrafları ile yan yana getirdiler. Bir taraftan namaz kıldılar, diğer taraftan camide içki içtiler. Bir tarafta demokrasi, hak, ağaç, çevre dediler. Diğer tarafta ağaçları söküp etrafa zarar verdiler.

"HALK OYLAMASI YAPACAĞIZ!"

Masum sivil demokratik hak arayışlarla art niyetli şiddet kullananları birbirinden ayırdık. Yargı kararını bekleyeceğiz dedik, lehte karar çıksa bile plebisit yapacağız dedik. Halk olumlu karar verirse yapacağız dedik. Ama hayır derse yapmacağız dedik.

Bütün bu projeleri açıkladığımız zaman istanbul halkı heyecanı yaşadı. gezi parkı halkın olsun diyorlardı anında çark ettiler. Halk oylamasını kabul etmeyiz dediler. Taksim'i işgalcilerden temizledik. Oralardaki ağaçlar yeniden dikiliyor. Dün bir profesör Utanmadan çöplükten geçilmiyordu diyordu.

Ayıptır sen taksim meydanını hiç gezmedin. Temizlikse ak partii belediyelerin en büyük başarısıdır. Sen bunları nasıl söylersin. Kirlilik bunların ruhunda var.

Şehir müzesi Taksim meydanının yüzde 10'una oturacak. Şehir müzesi için sökülen ağaçlar aynen dikilecek. Şehir müzesi olarak ciddi bir müzemiz yok. Topkapı'da çürümeye terkedilmiş binlerce obje var. Bunları alalım sergileyelim. Böyle bir müzemiz olsun iftihar edelim. İçeride yemşeyil hem dinlenecek hem de müzeyi gezme imkanı olacak.

"EYLEMLERİN MALİYETİ 100 TRİLYONU AŞTI"

Yargıyı bekliyoruz, halkoylamasını yapacağız. Olumlu oy çıkarsa yapacağız çıkmazsa mevcut durumu koruyacağız. Olan bu. İlk tespitlerelere göre devlete maliyeti 100 trilyonu aşmış durumda. Hani fakirden yanaydınız. Huzurluk ülkeyi ne oldu da karıştırdınız. Kimin oyununa geleenk milleti huzuruz ettiniz?

"SİZİ RAHATSIZ EDEN NEYDİ?"

Hani bunlar fakir fukaradan yanaydı. Sizi rahatsız eden neydi? Dünyada herkesin takdirle andığı bu ülkeyi ne oldu da siz karıştırdınız. Her yerde esnafımı tüccarımı niçin rahatsız ettiniz. Vatandaş çocuğunu yanına alıyor evine gidecek. Giyimine kuşamına bakıyorlar. Aracında gidiyor bir yere, bakıyorsun taciz.

Bunların kadir kıymet diye bir kaygıları da yok. Şu atılan adımların hepsi ortada fakat onlar ne yaparlarsa yapsınlar biz özgürlüğü kazanmanın bedelini ne olursa olsun özgürlük mücadelesini kazanacağız. Daha iyi bir noktaya geleceğiz. Esnaf bunlardan illallah dedi, vatandaş bunlardan illalah dedi. Üniversite öğrencilerini sokağa döküyorlar. Bazı rektör, dekan ve öğretim üyeleri. Bu öğrencilere bunca imkanı veren iktidar AK Parti iktidarı değil mi? Yurtsa tarihinde görmediği yurtları yaptık. Burs ise tarihinde en yüksek burs rakamlarını verdik. Ey öğrenciler, eğer solcuysan Komünist ülkelerde de göremezsin. Harçları kaldıran da bu iktidar.

Hiçbir dönemde olmayan MEB'e bütçenin yüze 50 ayırma sürecini biz başlattık. Personel atamada en çok atamayı MEB'e yaptık. Atamalar yapılmıyor deniyor. Kardeşim eyvallah bunu inkar etmiyoruz. Bir anda hemen kapatamazsımız.

"POLİSİ DAHA DA GÜÇLENDİRECEĞİZ"

Polisi her yönüyle daha da güçlendireceğiz. Bu olayların arkasında kimlerin olduğunu tek tek hukuk dairesinde belirleyeceğiz.

"KILIÇDAROĞLU CHP'Yİ BATIRIYOR"

Şimdi burada bir hususa dikkat çekmek istiyorum. 22 Mayıs 2010 tarihinde CHP kurultay yaptı. Şu anda bulunan zat zayı kaldı. Sürekli kendi söylediğini kendi yalanladı. Son derece ilkesiz tutarsızdı. O kadar ki oy kullanacağı sandığı bile bulamadı. 3 yıl geçmesine rağmen CHP'de genel müdür olarak kaldı. Genel müdür olarak SSK'yı nasıl batırdıysa CHP'yi tepe taklak aşağı çekmeye başladı.

"TÜRKİYE'DE MUHALEFETİN OLMAMASI BÜYÜK BOŞLUK"

Türkiye'de muhalefetin olmamasın büyük boşluk olarak görüyoruz. Mecliste siyaset yapamayanlar sokaktaki vandalların arkasına sağnmayı muhalefet olma zannetmişlerdir.

Bir milletvekili çıkıyor bizim polisimize en ağır ifadelerle küfrediyor. Kamera kayıtlarında var. Biz kendimizden vazgeçtik. Onlara küfür ediyor. Bir başka milletvekili küfür eden gençlere para veriyor. Ne kadar fazla küfür ederseniz o kadar fazla para vereceğiz. Günlerdir, CHP milletvekili gibi terör örgütü militanı gibi mezhep çatışması için tahrik ediyor, attığı tweetlerle her türlü yalanı söylüyor.

Divan oteline giriyor ve oraları yönetiyorlar. Bir tanesi de benim valime telefonda her türlü hakareti yapıyor. Sen milletvekili misin eşkiya başı mısın.

"MEZHEP ÇATIŞMASI TAHRİKLERİNE GELMEYELİM"

Çapulculuğu öğrenemeyenler var. (Şırnak'tan gelen grup tezahürat yapıyor.) Bu Hatice kardeşimiz Şırnak'ta AK Parti'nin muhafazakar demokrat kimliğinin mücadelesini başarılı şekilde veren bir kızımız. CHP cumhuriyetin en köklü partisiydi, bölücü başlarını resmi var, diğer yanda Atatürk resmi var. Niye o anıtı temizlemediniz? Neredesiniz ulusalcılar. Neredesiniz CHP'liler. O anıtın üzeri neydi öyle. Kim temizledi orayı. Bu milletin polisleri temizledi. Bu genel başkan ve bu yönetimin elinde CHP, illegal örgütlerin sığınağı bir parti konumuna gelmiştir.

Polis emirlere itaat etmesin diye çağrı yapıyor. CHP genel başkanı gibi değil terör örgütü başı gibi davranıyor. Polis emre itaat etmeyecek de ne yapacak. O vandallar mı seni başbakan yapacak. Bu kadar mı sandıktan, demokrasiden uzaksın.

Bu süreç Reylanlı saldırılarının bir devamıdır. CHP'nin Reyhanlı saldırganları ile nasıl içli dışlı olduğunu gördük. Taksim Meydanı olayları da bizzat kendi vatandaşlarımızın kullanılmasıyla olmuştur. Tekrar ediyorum, bu oyun bozulmuştur. Bu tuzak alt üst olmuştur, hedefine ulaşamadan çöpe atılmıştır. Şimdi biz birileri gibi "Öl de ölelim, vur de vuralım" demedik, demeyeceğiz. Onu Bahçeli yapıyor zaten. Biz ne Kılıçdaroğlu'yuz ne Bahçeli. Biz bu milletin değerleriyle hareket eden bir iktidarız. Hamd olsun, millet iktidarına demokrasiye, ekonomiye, milli iradeye en güçlü şekilde sahip çıkmıştır. Demokrasimiz bir kez daha sınanmış, alnın akıyla çıkmıştır. Ekonomimiz bu süreçten çok daha güçlü çıkmıştır.

Safların keskinleştiği sürece asla müsaade etmeyeceğiz. Tüm etnik kökenler birbirime anlayarak empati kurarak çok daha ilere sevilere taşıyacağız. Mezhebi ne olursa olsun, bu konuda tahrikler yapanlar var. Bütün bu farklılıklarda lütfen bu oyuna gelmeyin. Huzur için hepsinden istiyorum. Kimse yaşam tarzına dokunulmasına isteyen başkalarının yaşam tarzına saygı göstermesini bilecek.

2014-2018 YOL HARİTASI

2014-2018 yol haritamızı hazırladık. 10. kalkınma planına 2010 yılında başlamıştık. Türkiye'yi kapsayan çok boyutlu insan odaklı planı meclise sevkettik. Yıllık ortalama yüzde 5.5 oranında büyüme hedefliyoruz. 2018'de milli gelir 1.3 trilyon dolara ulaşmış olacak.

Kişi başına mili geliri 16 bin dolara çıkarmayı hedefliyoruz. 4 milyon ilave istihdam hedefliyoruz. İşsizlik oranlarını yüzde 7.2 seviyesine çıkarmayı düşünüyoruz. Enflasyonu yüzde 4.5'a indirmeyi planlıyoruz. Plan dönemi sonunda milli gelire tasarruf oranını yüzde 19'a çıkarmayı planlıyoruz.

Hızlı tren hat uzunluğunu 2500 km'ye çıkarmayı bekliyoruz. Türkiye'nin bölgesel lojistik üssü olmasını hedefliyoruz. Turizmde yabancı ziyaret sayısını 42 milyon kişiye geliri 45 milyar dolara çıkarmayı planlıyoruz. 80 bin yeni yatak 30 bin ilave hekim ekleyeceğiz.

Plan döneminde e-devlet kapısında sunduğumuz hizmet sayısını 700'den 3 bine çıkarmayı planlıyoruz. 10. kalkınma planıyla 2023 hedeflerine artık çok daha yaklaşmış olacağız.

Hiç kimse karamsar olmasın, büyük bir milletin evlatlarıyız. İnşallah tarih yapmaya inşa etmeye devam edeçeğiz. Allah yolumuzu açık etsin ediyorum.