Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 6. Büyükelçiler Konferansı'nda konuştu. Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
1915 hadiselerinin gerçekçi ele alınması için hepimizin hazırlıklı ve donanımlı olması gerekiyor.
Bugünü anlamanın ve analiz etmenin en önemli yolu, tarihe bakmak, tarihi iyi okumaktan geçer. Yakın tarihi unutturmak adeta cinayettir.
Dünya üzerindeki her devletin sınırlarına ve iç işlerin sonsuz saygımız var ancak fiziki sınırların içine insani ve vicadni duygularıi özellikle de dış politikayı hapsedemiyz. Daha 100 yıl öncesine kadar iç içe yaşadığımız halklara karşı bigane olamayız.
Filistin'e, Yemen'e sırtını dönen bir Türkiye düşünülemez. Bize Mısır'la, Filistin'le neden bu kadar alakadarsınız diye soruyorlar. Bize bunu soranlara asıl biz şunu sormak zorundayız; Tersi mümkün mü? Komşunuzun evinde yangın çıkarken siz evinizde oturup televizyon seyredebilir misiniz? Risk var diyereke ataleti tercih eden olduğu yerde sayar ve verilenle yetinir. En yakınımızdan en uzağa kadar girişken dış politika anlayışımızı sürdürmek zorundayız. Biz bir kasaba devleti değiliz. Tarihimizi ve o tarihten gelen ruh dünyamızı her zaman zengin tutmak zorundayız. Dış politikada bizim saklımız ve gizlimiz yok. Neysek oyuz. Dostun dostuyuz ve herkes de bizim dostluğumuzdan emin olsun. Dostluk, kardeşlik ve barış ekseninde adımlar atıyoruz.
Türkiye'de 17 Aralık tarihinde başlanan süreç yolsuzluk kılıfına gizlenmiş bir darbe girişimidir. 17 Aralık süreci bir paket için birkaç hedefi vurmaya yöneliktir. Paketin ambalajında yolsuzluk iddiası varken, pakedin içinde demokrasiye ve milli iradeye darbe vardır. 17 Aralık komplosu, çok farklı ittifaklarla ortaya çıktı. İçeride ve dışarda eş zamanlı hareket eden kesimler var. Algı operasyonu Türkiye içinde tutmamıştır. Yaptırdığımız anketler halkın büyük çoğunluluğunun bunun bir darbe girişimi olduğunun farkında olduğunu gösteriyor.
17 Aralık'tan beri o malum örgüt Türkiye ekonomisine ağır darbe vurmak istiyor, Türkiye'nin enerji politikasını sabote etmeye çalışıyor. MİT'in çalışmalarını engellemeye çalışıyorlar. Türkiye'nin dünyadaki imajını bozmak için çaba sarf ediyorlar. Bu çabalar ihanet dışında bir kavramla izah edilemez.
Avrupa'da HSYK ile ilgili bir yapı yokken Türkiye'nin HSYK yapısı üzerinde beyanatta bulunmak kimsenin haddi değildir.
Hedef hükümet ya da parti değil, Türkiye'dir, 76 milyonun ta kendisidir. Burada biz nasıl oyunu bozduysak dışarda da siz bozacaksınız.
Yolsuzlukların egemen olduğu bir ülkede eğitim, sağlıkta önemli adımlar atılabilir mi?
3. köprünün yapımını üstlenenlere yönelik operasyon yapılıyor.
Hükümetin yargıda yapmaya çalıştığı değişiklik yargıya müdahale değildir, yargı içindeki illegal yapılanmaya yöneliktir.
Bölücü, dini, etnik, mezhepsel terörü bizler kabul etmiyoruz. Bizler için terör sadece terördür. Uluslararası terörle mücadele konusunda Türkiye kendisini ispat etmiş konumdadır.
Türkiye'nin ve hükümetimizin üzerine 'Teröre destek veriyorlar' iftirası asla yapışmaz.
17 Aralık darbe girişimi Türkiye'nin demokratikleşme reformlarına ivme kazandıracaktır. 11 yılda yaptığımız tarihi reformlar yeni süreçte de devam edecektir. Türkiye emin adımlarla 2023'e ilerliyor.