İŞTE Başbakan'ın konuşmasından satır başları:
"Değerli kardeşlerim, Memur-Sen değerli başkan ve yöneticileri, değerli üyeler, sevgili gençler, sizleri hasretle muhabbetle selamlıyorum.
Bu güzel, anlamlı buluşmayı tertip ettikleri için Eğitim-Sen ve Memur-Sen'e çok çok teşekkür ediyorum.
Bugün 29 Mayıs. İki şey beni farklı bir dünyaya götürdü. Bir tanesi malum. Salon yapıldığında adı farklıydı. İsmini Yahya Kemal Beyatlı gösteri merkezi olarak burada açıklamıştık. Bugün de bir taraftan Fetih, bir taraftan da Yahya Kemal'in dörtlüğü aklıma geldi:
Şu kopan fırtına Türk ordusudur Yârabbi!
Senin uğrunda ölen ordu budur Yârabbi!
Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın,
Gaalib et, çünkü bu son ordusudur İslâm'ın!
diyordu Yahya Kemal. Farklı bir mücadele Yahya Kemal'e bu dörtlüğü söyletiyordu. Muhteşem Fethin 561. yıldönümünü bugün birlikte kutluyoruz. Fatih'in o kahraman ordusunu hürmetle anıyor, tüm neferlerine de buradan bir kez daha rahmet niyaz ediyorum.
Sevgili gençler bu anlamlı günde, şu noktaya dikkatlerinizi çekmek istiyorum.Fetih asla ve asla işgal değildir. Zorla almak değildir. Fetih, engelleri ortadan kaldırmaktır. Hem kapılardaki hem gönüllerdeki kilitleri kırıp atmaktır.
Fetih gönüllere ulaşmaktır.
Medeniyet fetihle mümkün olur, bir gönül şehrine girmeden fetih olmaz. Fetih varsa medeniyet vardır, Fatih varsa medeniyet vardır. Kalem kılıcı keser, işte Fetih budur.
MEDENİYET FETİH SAYESİNDE BU TOPRAKLARDA
Anadolu İstanbul fethedilmiştir, ilhak edilmemiş, işgal edilmemiştir. Medeniyet fetih sayesinde bu topraklardan yayılmıştır.
Erdoğan daha sonra salonda bulunan Bosnalılara "Hoşgeldiniz, geçmiş olsun" dedi. Erdoğan daha sonra Fatih Sultan Mehmet'in yabancılar için yazdığı fermanı okudu.
Erdoğan'ın okuduğu o ferman şöyle
FATİH SULTAN MEHMED'İN BOSNA FERMANI
Ben Fatih Sultan Han, Bütün Dünyaya İlân Ediyorum Ki; Kendilerine Bu Padişah Fermanı Verilen Bosnalı Fransiskenler Himâyem Altındadır Ve Emrediyorum:
Hiç Kimse Ne Bu Adı Geçen İnsanları Ne De Onların Kiliselerini Rahatsız Etmesin Ve Zarar Vermesin. İmparatorluğumda Huzur İçerisinde Yaşasınlar Ve Bu Göçmen Durumuna Düşen İnsanlar Özgür Ve Güvenlik İçerisinde Yaşasınlar.
Devletimdeki Tüm Memleketlere Dönüp Korkusuzca Kendi Manastirlarina Yerleşsinler.
Ne Padişahlık Eşrâfindan, Ne Vezirlerden Veya Memurlardan, Ne Hizmetkârlarımdan, Ne De Üllkemin Vatandaşlarından
Hiç Kimse Bu İnsanların Onurunu Kırmayacak Ve Onlara Zarar Vermeyecektir.
Hiç Kimse Bu İnsanların Hayatlarına, Mallarıa Ve Kiliselerine Saldırmasın, Hor Görmesin Veya Tehlikeye Atmasın. Hatta Bu
İnsanlar Başka Ülkelerden Devletime Birisini Getirirse Onlar Da Aynı Haklara Sahiptir.
Bu Padişah Fermanını İlân Ederek Burada, Yerlerin, Göklerin Yaratıcısı Ve Efendisi Allah, Allah'in Elçisi Aziz
Peygamberimiz Muhammed Ve 124 Bin Peygamber İle Kuşandığım Kılıç Adına Yemin Ediyorum Ki;
Emrime Uyarak Bana Sadık Kaldıkları Sürece Tebaamdan Hiç Kimse Bu Fermanda Yazılanların Aksini Yapmayacaktır.
Erdoğan daha sonra bira şişeleri ile TC yazan gençlik olduğunu belirterek "Bu bizim gençliğimiz değildir" dedi.
Türkiye'nin gençliği Hazreti Hamza gibi yürekli, Hazreti Ömer gibi adaletli bir gençliktir. Bizim gençliğimiz hakkı hatırlatan, hakkı yaşayan bir gençliktir. Bu gençliğe Akif Asımın Nesli dir dedi.
Sizler, tarihinize karşı mesulsunuz, Sizler, Sultan Alparslan, Fatih Sultan Mehmet, Mehmet Akif Ersoy ve Akif İnan'a karşı mesulsunuz, En önemlisi de Gazi Mustafa Kemal gibi toprağı sıksan şuheda misali çok önemli bir dava taşı var.
Erdoğan daha sonra Arif Nihat Asya'nın bir şiirinden iki mısra okudu
Yürü; hâlâ ne diye oyunda, oynaştasın?
Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!
Sahte peygamberlere, sahte şeyhlere, sahte hocalara itibar etmeyeceksiniz. Örgüt çıkarlarını dinin üstünde gören, Sevgililer sevgili Peygamberimizi arzdan indirip kamyonete bindiren örgütlerin peşine takılmayacaksınız. Çatışmayı ilke edinmiş örgütlerin tuzağına düşmeyeceksiniz.
GENÇLERE MÜJDE
Gençler ülke ve dünya meseleleri ilgi alanınızda olacak, siyasetten kaçmayacak uzaklaşmayacak.
Seçimle yaşının 18 olması için çalışmasını başlattık. Seçilme yaşını 25 yaptığımızda MHP'li bir milletvekili yanına iki genci alıp basın toplantısı yapıyor " Parlamentoyu çoluk çocuğa mı bırakacağız diyor. Peki parlamentoyu bunu diyene mi bırakacağız. Parlamento isteyen değil seçilen giriyor. Seçilme yaşını 25 yaptık meclis gençlerden mi doldu, Biz ufuk koyduk.
Sorunlardan kaçmak yerine üzerine gideceksiniz, sorunların parçası olmak yerine sorunun üzerine gideceksiniz.
Biz ne yapıyorsak gençler için, bizim gençliğimizde mahrum kaldığımız şeylerden sizler mahrum kalmayın diye yapıyoruz.
Makamlarda koltuklarda çürüyüp gitmek yerine, 3 dönem kuralını getirdik, size güvendiğimiz için gençliğin önünü açıyoruz.
Eğitimde anlamsız yasakları gençler için kaldırdık. Bütçenin yarısını Milli Eğitim'e ayırdık. Bize geliyorlar, 10 bin daha, 20 bin daha, biz devlet yönetiyoruz, bakkal dükkanı yönetiyorlar. Bizim dönemimizde alındığı kadar hiçbir dönemde öğretmen alınmadı. Ücret konusunda da bu dönemde yapıldığı kadar başka dönemlerde yapılmadı. Biz yine elimizden geldiği kadar en iyisini vermeye çalışacağız.
Biz ne yapıyorsak gençler için, bizim gençliğimizde mahrum kaldığımız şeylerden sizler mahrum kalmayın diye yapıyoruz.
Makamlarda koltuklarda çürüyüp gitmek yerine, 3 dönem kuralını getirdik, size güvendiğimiz için gençliğin önünü açıyoruz.
ÖĞRETMEN ATAMA VE ÜCRETLERİ İÇİN SON SÖZ
Eğitimde anlamsız yasakları gençler için kaldırdık. Bütçenin yarısını Milli Eğitim'e ayırdık. Bize geliyorlar, 10 bin daha, 20 bin daha, biz devlet yönetiyoruz, bakkal dükkanı yönetiyorlar. Bizim dönemimizde alındığı kadar hiçbir dönemde öğretmen alınmadı. Ücret konusunda da bu dönemde yapıldığı kadar başka dönemlerde yapılmadı. Biz yine elimizden geldiği kadar en iyisini vermeye çalışacağız.
Sizlere, 17 Aralık'ta, Gezi olaylarında, gerçekleştirdiğimiz reformlara destek verdiğiniz için tek tek teşekkür ediyorum.
İmam Hatiplerin kapılarındaki kilitleri birlikte aştık, 4+4+4 uygulamasını birlikte getirdik, kamuda başörtüsünü birlikte sağladık, düz liselerde Kur'an-ı Kerim ve Siyer-i Nebi derslerini birlikte koyduk. Mısır'da demokrasiyi birlikte savunduk. Esma yavrumuz için birlikte gözyaşı döktük. Myanmar'a kadar mazlumlara birlikte el uzattık.
Çok sorunu geride bıraktık, İnşallah birçok sorunu daha geride bırakacağız. İnşallah daha aydınlık bir Türkiye bırakacağız."