AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, parti genel merkezinde vatandaşlara seslendi. Kürsüye, eşi Emine Erdoğan, oğlu Bilal ve kızı Sümeyye Erdoğan ile çıkan Erdoğan, ailesiyle bir süre vatandaşları selamladı.
Başbakan Erdoğan, konuşmasına, "81 vilayeti, 77 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını bu akşam bir kez daha muhabbetle kucaklıyor ve selamlıyorum" diyerek başladı.
Ankara'dan, AK Parti Genel Merkezinden 81 vilayetle, dünyanın tüm dost, kardeş başkentlerini, tüm şehirlerini yürekten selamladığını söyleyen Erdoğan, binlerce kişinin toplandığı Üsküp Meydanı'na telekonferansla az önce bağlandığını ve onlara hitap ettiğini, onların da Türkiye'nin coşkusunu paylaştığını aktardı.
"Öncelikle Rabbime bize böyle büyük bir zafer, anlamlı bir sonuç nasip ettiği için sonsuz şükranlarımı ifade ediyor, hamdü senalar ediyorum. Ya Rab, ne büyüksün" diyen Erdoğan, dünyanın her yerinde zaferleri için ellerini, gönüllerini, dudaklarını duaya açan dost ve kardeşlerine teşekkür etti.
"En büyük teşekkürü bu aziz millet, bu asil millet hak ediyor"
Filistin'de gözü seçim sonuçlarında olan, Türkiye'nin zaferini kendi zaferi olarak görenlere de teşekkür eden Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Mısır'da demokrasi mücadelesi veren, bizim mücadelemizi çok iyi anlayan kardeşlerime teşekkür ediyorum. Balkanlar'da Bosna Hersek'te, Makedonya'da, Kosova'da, Avrupa'nın tüm kentlerinde yürekleri bizimle atan, bizim kadar coşkuyla şu zaferi kutlayan kardeşlerime teşekkür ediyorum. Suriye'de bombaların, kurşunların altında, açlıkla, kıtlıkla baş başa, her an büyük acılar yaşayan, ama Türkiye'nin, AK Parti'nin zaferi için dua eden mazlum kardeşlerime sonsuz teşekkür ediyorum. Tıpkı, Kurtuluş Savaşı öncesinde olduğu gibi dünyanın dört bir köşesinde ellerini semaya açarak Türkiye'nin istiklal mücadelesine yürekleriyle, dualarıyla destek olan tüm kardeşlerimize, tüm dostlarımıza aziz milletimin selamlarını, şükran duygularını ifade ediyorum. Elbette en büyük teşekkürü bu aziz millet, bu asil millet hak ediyor.
Kardeşlerim, siz yeni Türkiye'nin istiklal mücadelesine sahip çıktınız, sizlere teşekkür ediyorum. Siz, büyük Türkiye ideallerine, hedeflerine sahip çıktınız her birinize teşekkür ediyorum. Siz en başta kendi iradenize, kendi geleceğinize, siyasete, partinize, başbakanınıza sahip çıktınız, hepinize sonsuz şükranlarımı sunuyorum. İşte bugün 30 Mart. Ne dediler '25 Mart'tan sonra kaos' dediler. Doğru, kaosu gördük. Neydi o kaos, bu milletin, bu devletin, bu ülkenin ulusal güvenliğine ne yazık ki müdahale ederek, Dışişleri Bakanlığını dinleyecek kadar ihanet içinde olan vatan hainlerini bu ülke tanıma fırsatı buldu, doğru. Onların kaos planı buydu. Ne diyordum ben aylardır, bunların inine gireceğiz, inine."
"Şimdi bunların artık sesi soluğu çıkmayacak"
Basın mensuplarının zaman zaman kendisine, "Bu sene de balkon konuşması yapacak mısınız?" diye sorduklarını söyleyen Erdoğan, "Tamam da balkon konuşmasında ne bekliyorsunuz, bu bir, iki, muhalefet liderlerine veya genel başkanlarına veya genel müdürlerine niye sormuyorsunuz 'siz de bir balkon konuşması yapacak mısınız?' Bunların böyle bir derdi yok, şimdi bunların artık sesi soluğu çıkmayacak. Ne diyecekler yarın, söyleyeyim ben 'biz kazandık, her ne kadar yüzde 26, yüzde 27, yüzde 28, yüzde 30 da alsak biz kazandık' diyecek genel müdür. Öbürü çıkacak, 13, 14, 15 de alsa 'biz kazandık' diyecek. Niye, hayatları bunların böyle geçti" diye konuştu.
Seçimde birinci parti olamazlarsa genel başkanlığı bırakacağını açıkladığını hatırlatan Erdoğan, "Siyaset onur ister, siyaset bu noktada asillik ister. Makamı zenginleştirebiliyorsanız orada oturun. Eğer zenginleştiremiyorsanız bırakın gidin. Fakat, genel müdür Bursa'da konuşma yaptı hatırlayın, 'yüzde 40'ın altında kalırsam giderim' dedi. Televizyonlarda arşivlerde var. Yüzde 26 aldı, gitti mi? Gitmedi, gidemez. Aynı şekilde diğeri, 16-17 yıldır o makamda oturuyor, gider mi o da gidemez. Çünkü onlar makamdan hazlanıyorlar" dedi.
"Seçimlerde milletin verdiği mesaj çok açık"
Seçimlerde milletin verdiği mesajın çok açık olduğunu belirten Erdoğan, "Millet bugün sandıkta Türkiye ve dünyaya bir mesaj verdi. Ne dedi? 'Biz buradayız', 'Türk milleti geçilmez' dedi. Millet 'Biz bu ülkenin sahipleriyiz' dedi. 'Millet eğilmez Türkiye yenilmez' dedi" diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti'ni, vatanı sokakta bulmadıklarını ifade eden Erdoğan, "Bu vatan: 'Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda. Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda. Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.' Bu şehitlerin kanıyla yoğrulmuş bu toprakları biz Pensilvanya'ya veya onun buradaki hain uzantılarına asla teslim etmeyiz" ifadesini kullandı.
Şu anda kaçanların kaçtığını, yarından itibaren de kaçanların bulunabileceğini aktaran Erdoğan, bazıları için şahsen suç duyurusunda bulunduğunu, 'Bunlar kaçabilir' dediğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bundan sonra dedim ya inlerine gireceğiz. Evet. Hesabını bunun ödeyecekler. Bedelini ödeyecekler. Ulusal güvenliğimizi nasıl tehdit edersiniz? Suriye'de. Suriye bizimle şu an savaş halinde. İşte görüyorsunuz uçaklarımızı taciz ediyorlar. 74 kardeşimizi şehit ettiler. Şu anda bizim Süleyman Şah Saygı Türbesi, 10 dönüm, bizim topraklarımızdır. Oraya olan her saldırı 780 bin kilometrekareye olan saldırıdır. Biz buna seyirci kalabilir miyiz? Bu hainler, bu görüşmeyi dinliyor ve bu görüşmeyi dinledikten sonra da dünyaya servis ediyor. Kardeşlerim, bunlar Haşhaşilere rahmet okutur. Haşhaşiler bunların yanında hiç. Bunlar Haşhaşileri aştı. Bu ara Haşhaşilerle ilgili yazılan eserler de pirim yapmaya başladı. Niye? İyi tanımak istiyorlar bunları.
Kardeşlerim bugün aziz milletin sandıkta verdiği çok önemli bir mesaj var. Milletimiz siyaset dışı yollardan Türkiye'nin istikametinin belirlenmesine bugün çok çarpıcı biçimde tavrını, itirazını ortaya koymuştur.
Şunu vurgulamak istiyorum: Sandık sonuçları kimin kazandığından çok kimin kaybettiğini gösterir. Şu ifadelerime lütfen dikkat edin. Bugün ahlak dışı siyaset kaybetmiştir. Kaset siyaseti, montaj siyaseti, iftira ve çamur siyaseti kaybetmiştir. Esersizlik siyaseti, plansız projesiz, hedefsiz siyaset bugün kaybetmiştir.
Ey genel müdür, ey güya genel başkan, ya elinizde bu kasetler olmasaydı siz bu seçim kampanyasında ne konuşacaktınız? Konuşacakları bir şey var mıydı? Biz plan konuştuk, biz proje konuştuk. Bunlar yalan, takiye, iftira, fitne, fesat bunu konuştular."
"Sandıkta demokrasi, irade kazandı"
Statükonun bugün çok büyük bir darbe aldığını söyleyen Erdoğan, "Kirli ilişkiler, adı konulmamış ittifaklar bugün kaybetmiştir. Vesayetin her türü, vesayetçi odakların her türlüsü de bugün milletten tam bir Osmanlı şamarı yemiştir" değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Kardeşlerim, bugün kibir kaybetmiştir, bugün gurur kaybetmiştir. Milletine tepeden bakan, milletini küçümseyen, milletin tercihlerini hafife alan, millete en ağır hakaretleri yapan kibir, bugün bir kez daha sandıkta erimiştir.
Kardeşlerim, harflerinden kanlar damlayan, öfke damlayan, nefret damlayan o manşetleri atan varya, bugün bir kez daha ağır bir yenilgi almıştır. Şimdi soruyorum: ey Pensilvanya, ey buradaki yandaşları medya, ey yandaşları sermaye, hani siz demokrasinin karşısına konumlandırılmıştınız. Ne oldu? Sandıkta bugün demokrasi kazandı, sandıkta bugün irade kazandı. Ne oldu? 21. yüzyılda, 2014 Türkiye'sinde halka hala darbe beklentisi içinde verilen mesajlarınız ne oldu bugün? İşte bak millet burada, halk burada. Siyaset dışı müdahalelerle Türkiye'ye rota çizme sevdası içinde olanlar, bugün sandıkta kaybettiler. Şimdi siz neredesiniz? Yalan, iftira, şantaj, montaj siyaseti bugün yerle bir olmuştur. Kardeşlerim, Türkiye'nin tüm sorunlarının çözüm aracı tartışmasız siyasettir, tartışmasız demokrasidir. Kimin ne meselesi varsa bunu siyasetle çözme yoluna gitmelidir. Kimin ne meselesi varsa bunu artık sadece ve sadece sandıkta çözme yoluna gitmelidir.
Buradan muhalefet partilerine açık çağrı yapıyorum: Biz AK Parti olarak her seçim sonrasında olduğu gibi bu seçim sonrasında da tüm boyutlarıyla neticeleri analiz edeceğiz. Acaba niye 46, 47, 48 aldık da bunu niye biz 55 yapamadık, niye 60 yapamadık. Şimdi oturup bunu konuşacağız. Bunları konuşup neticeye bağladıktan sonra sizlerle beraber tekrar yolumuza bu eksiklerimizi gidererek devam edeceğiz. Ama muhalefetin böyle bir derdi var mı? Yok. Onların böyle bir derdi yok. Onlar her seçime girerken hep hazırlıksız yakalanırlar."
"Muhalefet milletin sandıkta verdiği mesajı doğru okumalı"
"Muhalefet partileri de bugün milletin sandıkta verdiği mesajı doğru okumalı, artık kendilerini sorgulamalı, kendi öz eleştirilerini sağlıklı şekilde yapmalıdır" diyen Erdoğan, şunları söyledi:
"Neye yandım, neye üzüldüm biliyor musunuz? Dışişlerinde olan olaydan sonra, şahsıma yapılan iftiraların hepsini bir kenara koyuyorum, ama Dışişlerinde yapılan olaydan sonra, Başbakanlıktaki böcek olaylarından sonra şu muhalefetin bir açıklamasını duydunuz mu? 'Bu vatana ihanettir, bu bir casusluktur, buna yönelik biz iktidarın yanındayız' diye bir ifadelerini duydunuz mu? Ne olacak, Pensilvanya ile beraber hareket edenler bunu söyleyebilir mi? Buradan bile bir şey bekliyorlardı. Yani '25'inden sonrası kaos' dedikleri olay buydu. Ekonomi çökecekti, çöktü mü ekonomi? Daha güçlenerek geliyoruz. Ekonomide de güçleneceğiz, siyasette de güçleneceğiz, demokraside de daha güçlü demokrasiyi getireceğiz. Batı'nın özlemini duyduğu demokrasi bizde var bizde. Onlar samimi davranmadılar ve biz samimi davrandık. Biz kararlı şekilde yolumuza devam ettik. Artık eski Türkiye yok, yeni Türkiye var. Eski siyaset tarzıyla hele hele eski muhalefet tarzıyla asla yönetim biçimi olmaz. Yeni Türkiye'nin yeni bir muhalefet ihtiyacı açıktır."
"Kırk çürük yumurta bir sağlam yumurta etmez"
Yeni Türkiye'nin iktidar kadar milleti kucaklayan bir muhalefete ihtiyacı olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Yeni Türkiye'nin artık ayrıştırıcı, kamplaştırıcı, kutuplaştırıcı muhalefete değil, Türkiye'nin 77 milyonuna aynı dille konuşan bir muhalefete ihtiyacı var" diye konuştu.
Sadece iktidarın, iktidar partisinin Türkiye'yi kucaklamasının yetmediğini, bunu net bir şekilde gördüklerini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Gerilimden, krizden beslenen muhalefet anlayışı ülkeye fayda getirmiyor. İstismar, korkutma siyaseti artık son bulmalıdır. Kibirli, aşağılayıcı, dışlayıcı, horlayıcı siyaset artık muhalefet partileri nezdinde son bulmalıdır. Muhalefet partisi yöneticileri bu akşam aynaya bakmalı, kendilerine sorular sormalı, yaptıkları hataların farkına vararak kendilerine mutlaka çeki düzen vermeli. AK Parti'nin bileğini tek başına bükemediler, kolektif çalıştılar. CHP'nin zayıf olduğu yerde MHP'ye, MHP'nin zayıf olduğu yerde CHP'ye hatta diğerlerine destek vermek suretiyle adeta AK Parti'nin karşısında kamplaştılar. Ne oldu? Kırk çürük yumurta bir sağlam yumurta etmez. Adı konulmamış ittifakları gördük. İlkesiz siyasetin fayda getirmediğini artık milletim gördü. Biz diyoruz ki gelin yeni bir sayfa açalım. Bu yeni sayfada ey muhalefet, ey bu muhalefete gönül veren milletim, Türkiye sevdası her şeyin üzerinde olsun. Türkiye'nin ali menfaatleri her şeyin üzerinde olsun."
"Millet istiklaline uzanan elleri sandığa gömmüştür"
'Türkiye kazanacaksa biz kaybetmeye razıyız' dediklerini anımsatan Başbakan Erdoğan, "AK Parti kaybetsin de Türkiye'ye ne olursa olsun anlayışı artık tarihe karışsın Siyasetin merkezinde ilke, değer, samimiyet olsun, Türkiye'yi hep birlikte yüceltelim" ifadesini kullandı.
Türkiye'ye saldıranların bugün hayal kırıklığı yaşadığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Türkiye düşmanlarının maşaları bugün hayal kırıklığı yaşamışlardır. Bu milletin içinden çıkan ama bu millete ihanet eden taşeronlar bugün milletin ne kadar aziz, ne kadar asil, ne kadar kahraman olduğunu bir kez daha görmüşlerdir. Millet istiklaline uzanan elleri sandığa gömmüştür. Millet sinsi planları, ahlaksız tuzakları bugün bozmuştur. Milletin sağduyusu, feraseti, basireti bugün hilelere ve desiselere galebe çalmıştır. Burada istiklaline, iradesine, ülkesine, bayrağına sahip çıkan aziz milletime tekrar teşekkür ediyorum. Rabbim bu aziz milleti korusun diye dua ediyorum. Bu millet, ümmetin umududur, dünyanın umududur, Rabbim bu milleti doğru yoldan ayırmasın, her türlü plana, oyuna ve tuzağa karşı korusun diye dua ediyorum."
"Devletin içinde devlet olmaz"
Millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldiklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Biz büyük bir dava taşının sadece hamallarıyız. Dün biz yoktuk ama bu dava vardı. Yarın biz olmayacağız ama bu dava var olacak. Dünya var oldukça inşallah ay yıldızlı bayrağımız dünyanın barış umudu olarak en yüksek burçlarda dalgalanmaya devam edecek. Onun için ne dedik? Türküyle, Kürdüyle, Boşnağıyla, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüye, Abhazasıyla, Romanıyla tek millet dedik. Çünkü ben Türkü Türk olduğu için, Kürdü Kürt olduğu için, Lazı Laz olduğu için sevmiyorum. Beni yaradan Allah 77 milyonu yarattığı için seviyorum. Bizde ayrımcılık yok. Bir grup bakıyorsunuz siyasi Kürtçülük yapıyor, bir grup siyasi Türkçülük yapıyor. Bakıyorsunuz CHP de 'Ben kumsalların partisiyim' diyor. Biz 77 milyonu seviyoruz. Alevisiyle Sünnisiyle hepsini seviyoruz, onun için tek millet. İki, tek bayrak, üç, tek vatan, dört, tek devlet."
Başbakan Erdoğan, "Devletin içinde devlet olmaz. Hangi kurumumuza girmişler, 35 senedir, 40 senedir nereye sızmışlarsa sızmışlar. Bizler de iyi niyetimizin kurbanı olduk. Ama şimdi artık bunları ayıklama zamanı gelmiştir hukuk içinde, yasalar içinde. Neden? Çünkü bu tür şebekeleri artık ne millet hoşgörüyle karşılar ne de biz karşılarız" diye konuştu.
"Rabbime sonsuz şükürler olsun ki bize bu davanın bayraktarlığını yapma şeref ve izzetini bahşetti" ifadesini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Yarın belki bizler bu makamlarda olmayacağız. Bugüne kadar Rabbim hangi emaneti yüklediyse canımız pahasına ona sahip çıkmaya, onu yüceltmeye çalıştık. Bundan sonra da bu can, bu tende oldukça, üzerimize hangi emanet yüklenirse Allah'ın izniyle ona sadakatle sahip çıkmaya çalışacağız. İnşallah son nefesimize kadar milletin ve ülkenin hizmetkarı olarak bayrağımızı, toprağımızı yüceltmenin mücadelesi içinde olacağız. Ben ve arkadaşlarım son derece müsterih bir haldeyiz. Bizden öncekilerden devraldığımız büyük Türkiye sancağını yüksek burçlara dikmiş olmanın gururu içindeyiz. Siyasete güç kazandırmış olmanın, demokrasiyi güçlendirmiş olmanın memnuniyeti içerisindeyiz."
Erdoğan, büyük AK Parti ailesinin her ferdinin bu şuurla hareket edeceğinden en küçük bir şüphe duymadığını, bu büyük hareketin her neferinin daha büyük aşkla, daha büyük sevdayla, daha büyük gayretle bu bayrağı, sancağı çok daha yüksek burçlara dikmenin mücadelesi içinde olacaklarına inandığını vurguladı.
Türkiye'nin artık yeni bir döneme girdiğine işaret eden Erdoğan, Türkiye'nin, siyaseti, sandığı, milli iradeyi sarsılmaz bir noktaya taşıdığını belirtti.
"Seviyesiz muhalefet, statüko, vesayet, darbe girişimleri kaybetmiştir"
"Genç kardeşlerimin bu açılan kapıdan ilerleyerek Türkiye'ye çok daha büyük başarıları yaşatacağına gönülden inanıyorum" diyen Erdoğan, şunları söyledi:
"Bugün hiç kimse mahsun olmasın, bugün hiç kimse üzülmesin. 77 milyon bilsin ki bugün Türkiye kazanmıştır. 77 milyonun her bir ferdi bilsin ki bugün yeni Türkiye kazanmıştır. Bugün yeni Türkiye'nin düğün günüdür. Bugün 77 milyon bir ve beraber olarak, birbirine kardeş olarak yeni Türkiye'nin zafer günüdür. Bugün barışı savunan, mazlumların elinden tutan, hakkı her yerde cesaretle savunan Türkiye kazanmıştır. Bugün 2023 hedefleri kazanmıştır. Bugün çözüm süreci kazanmıştır, milli birlik ve kardeşlik süreci kazanmıştır. 77 milyonun ezeli ve ebedi kardeşliği kazanmıştır. 77 milyon içinde tek bir kişi bile kaybetmemiştir. Çünkü onlara hizmetkar olan bir kadro, ayrımcılık yapmadan iş başındadır."
Erdoğan, "Farklı düşünebilirler, farklı siyasi partilere oy vermiş olabilirler, bize küfretmiş olabilirler, bize hakaret etmiş olabilirler. Birçoğunu yuttuk bir çoğunu da tabii yargıya sevk ettik. Ama seviyesiz muhalefet, statüko, vesayet, darbe girişimleri kaybetmiştir. Ahlak ve edep dışı siyaset kaybetmiştir. İhanet kaybetmiştir. 77 milyonun her bir ferdi bugün kazanmıştır" değerlendirmesinde bulundu.
Millete bir kez daha teşekkür eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Aylardır dudaklarından düşmeyen dedelere, ninelere, hatta çocuklara, gençlere, hanım kardeşlerime, beyefendilere teşekkür ediyorum. Bize güvenen, bize inanan kardeşlerime teşekkür ediyorum. Dünyanın her yerinden Türkiye için, Türkiye'nin istiklali için dualar edenlere teşekkür ediyorum. Teşkilatıma, genel merkezimden il teşkilatlarıma, ilçe teşkilatlarıma, belde teşkilatlarıma, sandık müşahitlerine kadar hepsine teşekkür ediyorum. Kadın kollarımıza, gençlik kollarımıza, hepsine tek tek teşekkür ediyorum. Şimdi seçilen tüm başkanlara, meclis üyelerine, il genel meclis üyelerine, muhtarlara başarılar diliyorum. Rabbim bu seçimleri Türkiye için hayırlara vesile kılsın. Rabbim ülkemi, milletimi korusun. Unutmayın, Türkiye eğilmez, millet yenilmez. Zaferiniz kutlu, mübarek olsun diyorum. Hepinizi yürekten selamlıyorum."
"Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısının sözlerini vatandaşlarla söyleyen Erdoğan, "Biriz, iriyiz, diriyiz, kardeşiz, hep birlikte Türkiyeyiz" diyerek, konuşmasını tamamladı.