Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye üzerinde oyunlar oynandığını belirterek, 'Türk Baharı' olarak nitelendirilen bu oyunu Anadolu ve Trakya insanının bozduğunu söyledi. Erdoğan, yakıp yıkmalarla yapılmak istenen, oynanmak istenen oyunların engellendiğini ve kışın, baharın yaza çevrildiğini ifade etti.
Başbakan Erdoğan, Kayseri’deki 'Milli İradeye Saygı Mitingi'nde yüz binlerce insana seslendi. Buradaki konuşmasında yer yer katılımcıların sloganları ile konuşması kesilen Erdoğan’ın gündeminde Gezi Parkı olayları da vardı. “Gezi Parkı olayına 17 gün sabrettik” diyen Erdoğan, “Gezi Parkı oradaki işgalci grubun değildir. Gezi Parkı Türk halkınındır, milletinindir. Parkları işgal edemezsiniz. Anayasa'ya aykırıdır. Taksim meydanı miting meydanı değil. Miting yapacaksan Kazlıçeşme ve Kadıköy’de yapacaksın. 3,5 yaşındaki torunum bile öğrendi. Sabah bakıyorum odaya gelirken kapıyı çalıyor. 'Dedeciğim gelebilir miyim?' diyor. Sonra bana 'Dik dur eğilme bu millet seninle' diyor.” şeklinde konuştu.
"BOĞAZA KARŞI VİSKİLERİ İÇTİLER, ÇANKAYA’DA SEFA SÜRDÜLER"
Bir pankartla ilgili değerlendirmede bulunan Erdoğan, şunları söyledi: “Pankartta ‘Tencere tava dövdünüz CHP’yi sandığa gömdünüz.’ İşte bu milli irade. Millete saygı diyeceksin sonra, gece yarısı tencere tava döveceksiniz. Tencere tavacılar çok para kazandı. Ankara’da yüz binlerce insan bir araya geldi, İstanbul’da öyle, Kayseri’de yüz binler bir araya geldi. Bunlar ne diyor biliyorsunuz. Biz okumuş insanlarız. Biz sanatçıyız diyorlar. Biz yazarız diyorlar. Biz sermayederiz, imtiyazlıyız diyorlar. Biz her şeyi bilir ve anlarız diyorlar. Bizim oyumuz ile Kayseri’deki Ahmet, Mehmet ve çobanın oyu bir olmaz diyorlar. Kendilerine halk diyenler şu muhteşem birlikteliğe bidon kafalı diyorlar. Makarnaya, una, kömüre oyunu satan diyorlar. Koyun diyorlar. On yıllar boyunca bunu yaptılar. Öyle ise sen de makarna pirinç dağıt. Bütün bu ülkenin kaymak takımı CHP ile beraber. Orada Taksim'de servislerin tamamını o kaymak takımı ile siz yaptınız. Hadi diğer zamanlarda da yapın. Bunu da böyle halledin. On yıllarda bunlar Boğaz'a karşı viskilerini içtiler, Çankaya’da sefalarını sürdüler. Diğerlerini de hiçe saydılar. Zahide nine İstanbul’da bu terbiyesizlere ağzının payını verdi. 'Bu vatanı altın tepside kimse bize vermedi. Her taşında her toprağında kan vardır. Bu memleket herkesin memleketi, artık yeter. Taksim herkesin Taksim'i size ne?' diye tepkisini gösterdi. 'Ben bu devletin emeklisiyim' dedi. Tek başına bunu yaptı. Zahide ninenin eli öpülür. Zahide nine, Nene Hatun'ların varisidir. Nene Hatun'ların varisleriyiz. Bunlar Zahide nineye nasıl bakıyorlarsa bütün millete öyle bakıyor. Ama Zahide nineler susmuyor ve ağızlarının payını veriyorlar. Bunlara gereken cevabı veriyor.”
"ANADOLU VE TRAKYA İNSANI OYUNU BOZDU"
Erdoğan, yer yer sloganlarla kesildiği konuşmasında, 'Makarnacı ve kömürcü' diye aşağıladıkları insanların boynunu bükmediklerini belirterek, şöyle devam etti: “Kayseri burada. Bütün Trakya şehirleri gibi Kayseri’yi de aşağıladılar. Okuyamazsınız dediler. Başörtülerinizle okula gelmeyeceksiniz dediler. Üretemezsiniz dediler. Biz üreteceğiz tekel olacağız, bizim ürettiklerimizi istediğimiz fiyata tüketeceksiniz dediler. Vali olmayacaksınız, kaymakam olmayacaksınız, bürokrat sanatkar olmayacaksınız, bilimden anlamazsınız, estetikten anlamazsınız, sizden cumhurbaşkanı olmaz dediler. Oldu mu? Sizden muhtar bile olamaz dediler. Oldu mu? Hey Allah’ım, onlar zannediyorlar ki gerçek tuzak sahibi biziz. Sizin tuzaklarınız üzerinde bir tuzak var. İşte onu göremiyorsunuz. O mutlak kudret sahibinin tuzağıdır. Siyasete bürokrasiye diplomasiye asla yanaşmayacaksınız dediler. Yoksulunuz yoksul kalacak, köylüsünüz köyde kalacaksınız, halksınız sadece idare edileceksiniz dediler. Siz koyunsunuz biz sizi güdeceğiz dediler. İşte Anadolu, Trakya bu oyunu bozdu. Kayseri bugün bu oyunu bir kere daha bozdu. Türkiye baharı denildi yakıp yıkılmalara. Olmadı. Artık baharı ve yazı yaşıyoruz. Güzel ülkede ağır kış şartları gelmeyecek. Biz Erciyes’in kış şartlarını bile bahara çevirdik. Ama bunlar görmez. Duymazlar.”