BAŞMÜFETTİŞ POLİS KAMERASINDA..
OPERASYON YAPTIN DA NE OLDU?
A KARNELİ SINAV YAPILMAYACAK MI?
Pes! Hem de ne pes! Sevgili okurlarım, sizlere bir süredir merkezi İstanbul olmak üzere 6 ilde sürdürülen 100 Milyon Liralık hayali ihracat olayını yazıyorum.
Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Mustafa Kemal Gül ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi (KOM) Mali Büro’nun ortaya çıkardığı hayali ihracat soruşturması halen sürüyor; geçen yazımda da belirttiğim gibi ilk iddianamede hazırlandı. Soruşturma ve İddianame ile ilgili olarak ucundan kıyısından ulaştığım bilgiler, beni hayrete düşürüyor, yazımın girişinde dediğim gibi bana ‘pes’ artık dedirtiyor. Haklı mıyım, haksız mıyım lütfen yazacaklarımı okuyarak buna siz karar verin.
Alın Size Bir Bomba İsim Daha
Biliyorsunuz iddianame Başkent Ankara’ya kadar uzandı! İddianamenin içerisinde gümrüğün üst düzey bürokratları var. Bu isimleri kodlayarak da olsa sizlere yazmıştım. İşte alın bir tane daha. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Gümrük Başmüfettişi C. de geçtiğimiz gün şüpheli olarak savcı talimatıyla polise ifade verdi. İddiaya göre; başmüfettiş C.’nin tutuklanan örgüt liderleriyle birden fazla telefon dinlemeleri var! Yalnız telefon dinlemesi de değil, başmüfettiş beyimizin ayrıca yine hayali ihracat organizasyonunu gerçekleştiren kişilerle polis kamerası tarafından çekilmiş görüntüleri de yargının elinde.. Yine iddia odur ki, başmüfettiş C. telefon dinlemelerinde hayali ihracatçılara ihracatı nasıl yapacakları hakkında bilgiler veriyor. Eğer doğruysa ‘Pes’ vallahi de billahi de ‘Pes’ artık.
Adını kullanmışlar!!
Durun daha bitmedi. Güce bakın ki, dinleme tapelerinde hayali ihracat yapmakla suçlanan kişiler müfettişe‘sizi bakanlıkta gümrükler genel müdür yardımcısı veya bakanlığın bir genel müdürlüğüne getirebiliriz’ diye bir de vaatte bulunuyorlar. Hayaliciler, dinlemelerde bakanlıkta üst düzey bürokratları tanıdıklarını ve o bürokratlarında kendisi için referans olacağını belirtiyorlar. Zanlılar bunun dışında, Dış Ticaret Müsteşarlığı’nda görevli üst düzey bir bürokrat ve aynı zamanda milletvekili olan bir kişinin adını da ‘biz kendisini çok iyi tanırız’ diye kullanmışlar!
Doğruysa değer mi hiç başmüfettişim?
Suçlusun demiyorum tabiî ki. Ancak iddialar doğruysa, sana iki çift sözüm var başmüfettiş.. Her şeye karşın şerefli bir teşkilata müfettiş yardımcısı olarak giriyorsunuz; sınavda başarılı olup müfettiş oluyorsunuz; üçlü kararname ile başmüfettiş oluyorsunuz; bu güzel mesleğin tüm iyi yönlerini yaşıyorsunuz değer mi hiç bu tür çarkların içerisine girmeye.. Tabiî ki sizde genel müdür veya genel müdür yardımcısı olmak istersiniz! Şartlar uygun olursa olursunuz da.. Bu mesleği lekelemeye hakkınız var mı? Dilerim aklanırsınız da bu meslek böylesi bir yara almaktan kurtulur. Başka diyecek bir şey bulamıyorum “Pes” artık!
Yıpratmayın Pırıl Pırıl Bürokratı
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Bakan Yardımcısı Fatih Metin’i tanırım. Kendisi pırıl pırıl bir bürokrattır. Metin ile ilgili geçenlerde bir gazetede, Bolu milletvekili olduğu dönemde bir işadamıyla yaşanan bir tartışmadan dolayı işadamının devletten hiçbir ihale alamadığı ve bunları da Fatih Metin’in yaptığı gibi asılsız iddialar yayınlandı. Metin, bu gazete ile ilgili gereğini yapıyordur. Bu suçlama emin olun ki, Metin’in Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı olarak bakanlıkta adının hiçbir kötü olaya karışmaması, görevini dosdoğru yerine getirmesinden kaynaklanmaktadır. Fatih Metin’in gümrük üst düzey bürokratlarına örnek olabilecek özellikleri vardır. Bunu bizzat bir gazeteci olarak ben yaşadım. Kendisi göreve atandıktan sonra özel kalemini arayıp randevu talebinde bulundum. Metin çok kısa sürede bana dönüş yaptı. Genç yaşına karşın devlet adamlığı tecrübesini yerinde hissettim. Kendisiyle tanışma fırsatı buldum. Sağ olsun beni ve arkadaşımı kapıya kadar uğurladı. Örnek bir bürokrat tavrı gösterdi. Edindiğim bilgilere göre, Sayın Metin aynen o güzel kendisine yakışan tavrını herkese gösteriyormuş.
Yolun açık olsun FATİH METİN!
Operasyon yaptınız da ne oldu?
100 Milyon Liralık hayali ihracatın, şüpheli bürokratlarından Müsteşar Yardımcısı vekili N.A. bir gazetenin köşe yazarına hakkındaki iddialar ile ilgili açıklama yapmış!! N.A. açıklamasında; “Hayali ihracatçıya geçit vermedik. Biz bundan önce Halkalı Gümrüğü’nde büyük çaplı bir hayali ihracat operasyonu yaptık. 140 kişi hakkında da yasal işlem yaptık!’ demiş. Bak sen şu N.A.’ya… Peki.. Operasyon yapıldı da ne oldu? O operasyon aşamasında oranın müdürü olan H.Ş.’yi adeta ödül gibi İstanbul’a bölge müdür yardımcısı yapmadınız mı? Daha sonra bakana giden bir ihbar mektubuyla ve benim yazılarımdan dolayı, bu şahıs bölge müdür yardımcısı olarak Trabzon’a gönderilmedi mi? N.’nin söz ettiği operasyonda, neler yaşandı? Gümrük müsteşarı Maksut Mete görevinden ayrıldı. Olayı soruşturan müfettiş istifa edip özel sektöre geçmedi mi? Yaptınız da ne oldu! Kaç kişiyi açığa aldınız? Halkalı Gümrüğü’nde kaç beyannameyi takibe aldınız? Ne yaptınız da bu operasyonu örnek gösteriyorsunuz?
Geçin bunları geçin kimseye yutturamazsınız….
‘TEK PENCERE SİSTEMİ’
Gümrük ve Ticaret Bakanı Sayın Hayati Yazıcı’nın son günlerde işadamları ve ticaret meslek kuruluşlarıyla yapmış olduğu toplantıları yakından takip ediyorum. Gerçekten Yazıcı, iyi niyetiyle gümrüklerde bir şeyler yapmaya çalışıyor. Gümrüklerdeki iş hacmini düşürüp, ticaret erbabının işini kolaylaştırmak istiyor. Bu toplantılarda konuşulanlardan biri de, gümrükte işlemlerin daha hızlı yapılabilmesi için tek pencere sistemine geçilmesi.. Tek pencere sistemi ile ilgili benimde hem bir gazeteci, hem de mesleği bilen biri olarak bir naçizane bir fikrim var. Tek pencere sistemi, belki pratikte çok faydalı olacak ancak bu sistemin birtakım sakıncaları da getireceği göz ardı edilmemeli.. Çünkü antrepolardaki yetki devrinin yetkilendirilmiş gümrük müşavirliğine devredilmesinde yaşanan sıkıntılar, bu sistem için bir referansın olmasını gerektirmektedir. İlla tek pencere sistemine geçilecekse, birkaç yerde pilot uygulama ile mutlaka bu denenmelidir!
SINAV NE ZAMAN?
Gümrük müşavir yardımcılarından aldığım maillerde, uzun süredir gümrük müşavirliği sınavı yani A karneli sınavların yapılmadığından söz etmektedirler. Buradan yetkililere sesleniyorum, bu haklı merakı giderin. Neden sınav yapılmadığını ya da ne zaman yapılacağını da açıklayın!
Sevgiyle kalın…
YAZARIN NOTU SON DAKİKA
1-) Bundan önceki yazımda, 490 BİN TL’lik uzlaşma komisyonunda bir çırpıda silinen devlet alacağının Gümrük İdaresi’nin yanlış ifadesinden dolayı 500 BİN TL’nin üzerinde olduğu doğru mu?
2-) Bu meblağın Uzlaşma Komisyonu’nun yetkisinin Ankara’da bakanlıkta olduğu doğru mu?
3-) Bundan dolayı bahse konu uzlaşmanın iptal edildiği doğru mu?
4-) Mevcut durumun gümrük ve ticaret bakanlığı müfettişlerince soruşturulup soruşturulmadığı doğru mu?
5-) Uzlaşma Komisyonu’na başkanlık eden kişinin Tekirdağ Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü’ne vekâleten bölge müdürü atandığı doğru mu?