İstanbul Üniversitesi'nin Merkez Kampüsü'ndeki "UniSpeak International" etkinliğinde gençlerle bir araya gelen Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Baykar'ın milli İHA'larının geliştirilme sürecine ilişkin sunum gerçekleştirdi.
Selçuk Bayraktar, Bayraktar AKINCI'nın, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindeki yetkililerin hayatını kaybettiği helikopter kazasında arama faaliyetlerinde görev almasına ilişkin değerlendirmede bulundu.
İran'da başarılı bir operasyon gerçekleştirildiğini belirten Bayraktar, "Bayraktar AKINCI ve Bayraktar TB2 insansız hava aracımızı geliştiriyoruz ve silahlı kuvvetlere hizmet sunuyoruz, teknik anlamda destek oluyoruz. Sahada ekiplerimiz oluyor. Ben de yıllarca arazide ekiplerimle birlikte çalıştım. O gün özellikle meteorolojik çok zorlu koşullar olduğundan, bunun yanında sınır dışında bir operasyon gerçekleşeceğinden ve böylesine önemli bir görev olduğundan geceleyin teknik anlamda destek olmamız için Silahlı Kuvvetlerden bizlere ulaşanlar oldu. Gece 11 gibiydi, ben de iş yerindeydim." ifadesini kullandı.
"Türk Silahlı Kuvvetleri tüm dünyaya damgasını vuracak bir kurtarma operasyonu gerçekleştirdi"
Bayraktar, böyle bir operasyon olacağını bilmediğini, iş yerinde ekip arkadaşlarıyla beraber olmasının da ayrı bir tevafuk olduğunu aktararak, "Hem Batman'da hem Van'da hem de Azerbaycan'da AKINCI'lar var. Oradaki ekip arkadaşlarımızla koordine olarak bu görevin teknik desteğiyle alakalı bütün görev boyunca çalıştık. Türk Silahlı Kuvvetleri tüm dünyaya damgasını vuracak bir kurtarma operasyonu gerçekleştirdi. 160 kilometreye yakın rüzgar vardı 30 bin fitte. Yere indiğinizde rüzgar çok azalıyor ve pus çöküyor. Bunun yanında kar, tipi, boran her türlü hava oluşumu da vardı ve katman katman bulutlar. Bunu sınır dışında çok hızlı bir şekilde yapmanız gerekiyor." diye konuştu.
AKINCI'nın en hızlı şekilde, çok kısa sürede hedef bölgesine vardığına dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:
"AKINCI, yoğun hava muhalefetinin olduğu şartlarda ve zorlu bir coğrafyada, vadilerin içine girerek bu görevi gerçekleştirmek durumunda kaldı. O şartlarda bunu gerçekleştirebilecek dünyada insanlı hava aracının görev yapması mümkün değil, çok tehlikeli. İnsansız hava aracı da bir tek AKINCI var gibi. Bu yetenekte hava aracı olsa dahi bunu bu şekilde hızlı kullanabilecek bir kuvvet de dünyada yok. Halihazırda görevde olan silahlı bir AKINCI öncelikle hemen hızlıca yönlendirildi. İran tarafı bildiğim kadarıyla istemeyince, hazırda olan bir diğeri hemen kaldırılıp çok kısa sürede oraya sevk edildi. Bu operasyonel kabiliyet tüm dünyaya damgasını vurdu."
"AKINCI, vadilerin arasında manevra yaparak uçmak durumunda kaldı"
Bayraktar, "Böylesine elim bir olayın yaşanması istenmez ama bizim milletimizin de hem inancının hem de manevi gücüyle birlikte maddi gücünün de ne olduğunu tüm dünya görmüş oldu. Ben bu anlamda bu ülkenin bir mühendis evladı olarak hem Türk Silahlı Kuvvetlerimizle hem bu mühendis kardeşlerimizle iftihar ettiğimi söyleyebilirim. Gece 11'den sabaha kadar bütün o faaliyet boyunca bizim de ekiplerimiz, Türk Silahlı Kuvvetleri de çok büyük bir özveriyle çalıştı. Tekrardan İran halkına başsağlığı dileklerimi iletiyorum." görüşlerini paylaştı.
Arazinin en yüksek zirvesinin 9 bin 700 fitte olduğunu anlatan Bayraktar, şu ifadeleri kullandı:
"Arazide derin vadiler var. Siz o vadinin içine ancak girdiğinizde görüntü alabiliyorsunuz. AKINCI, 9 bin 700 fitin altına inerek, vadilerin arasında manevra yaparak uçmak durumunda kaldı. Normalde hiçbir insanlı hava aracı o şartlarda bunu yapmaz. İnsansızlar da asla yapmaz. Böylesine sınır ötesi bir operasyon için uydu haberleşmesine ihtiyacınız var. Türksat uyduları kullanıldı. Orada da herhangi en ufak bir aksaklık olmadan bu görev tamamlandı.
Bir yandan da Azerbaycan'da da AKINCI var biliyorsunuz, acil bir duruma karşı orası da hazır edilmişti. Hem SİHA teknolojisinde hem de bu teknolojiyi kullanma açısından dünyaya medeniyet değerlerimiz açısından büyük bir örneklik olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda da teknolojik gelişmişlik ve bunu harekata dönüştürme anlamında da tüm dünyaya örnek bir operasyon olduğunu düşünüyorum."