Ankara
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Biden'ın 1915 olaylarıyla alakalı açıklaması, tarihi ve hukuki hiç bir kıymeti olmayan ilkel siyasi hesapların ürünü bir açıklamadır. 1981'deki benzer açıklamanın nasıl Türkiye'ye bir zararı olmamışsa bunun da zararı yoktur ama Türkiye-ABD ilişkilerini zehirleyecek niteliktedir." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Siyasi hesap uğruna tarihin çarpıtılmasının bir göstergesi olan Biden'ın 1915 olaylarına ilişkin değerlendirmesini reddediyoruz." ifadesini kullandı.
Oktay, şunları kaydetti:
"Ermenilerce kurgulanan asılsız iddiaları temel alan ve Ermeni isyancılar tarafından katledilen Türklerin ızdırabını, acılarını göz ardı eden bu açıklamanın milletimiz ve tarih karşısında hiçbir değeri yoktur. Gerçekleri görmek isteyenlere arşivlerimiz açıktır."
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Sözcükler tarihi değiştiremez, yeniden yazamaz. Tarihimiz hakkında kimseden ders alacak değiliz. Siyasi fırsatçılık barış ve adalete karşı en büyük ihanettir. Tek dayanağı popülizm olan bu açıklamayı tümüyle reddediyoruz. #1915Olayları" ifadelerini kullandı.
Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, ABD Başkanı Biden'ın 1915 olaylarına ilişkin sözde soykırım ifadesi kullanmasını kınadı.
Bakan Muş, "Soykırım iddiası, aziz milletimize atılmış büyük bir iftiradır. ABD Başkanı'nın, tarihi gerçeklerle bağdaşmayan bu açıklamaları Türkiye-ABD ilişkilerine zarar vermeye yönelik bir girişimdir." değerlendirmesinde bulundu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "ABD tarih bilmez. Çünkü tarihi yoktur. O nedenle başkanına söyletilen sözün de kıymeti harbiyesi yoktur." değerlendirmesinde bulundu.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti:
"Tarihleri soykırım ve ırkçılık suçlarıyla dolu bir sabıka kaydından ibaret olanların art niyetli beyanları bizim için yok hükmündedir. Hukuk ve tarih önünde de bir kıymetiharbiyesi yoktur. Anadolu, insanlık ailesine asırlardır ilham kaynağı olmuştur, olmaya da devam edecektir."
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, tarih arşivlerinin gerçeğin aynası olduğunu, siyasi hezeyanlara değil, yaşanmışlıklara dayandığını belirterek, şunları kaydetti:
"Biz, evlatlarımıza tarihi, bilimin yol göstericiliğinde çarpıtmadan anlatıyoruz. Hem tarihi hem hukuki zeminde hiçbir karşılığı olmayan bu iftiralar yok hükmündedir."
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "Yeryüzünde bulaşmadığı soykırım, katliam ve insanlık suçu kalmayan ABD'nin, Türkiye'ye söyleyebilecek sözü yoktur. Türkiye'nin dostluğunu kaybetmenin bedeli, tarihi gerçekleri siyasi saiklerle çarpıtarak bulmayı umduklarınızın çok üzerindedir." değerlendirmesinde bulundu.
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "Milletimizin şanlı tarihinde hiçbir zaman soykırım olmamıştır. Tarihi, yalanlarıyla lekelemeye çalışanlar hiçbir zaman gerçeğin peşinde olmadı. Konunun tarihçiler tarafından tartışılması, belgelerin açılması hiçbir zaman işlerine gelmedi." değerlendirmesinde bulundu.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Bin yıldır bu topraklarda adaleti ve barışı hakim kılmış, mazlumlara kucak açmış milletimize soykırım ithamı asla kabul edilemez. Tarihi gerçekleri; çarpıtmayla, yalan ve iftiralarla değiştiremezsiniz. Tarih önünde sicili karanlık olanların soykırım ifadesini reddediyoruz." ifadelerini kullandı.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Twitter'dan yaptığı paylaşımda "ABD Başkanı'nın 1915 olaylarını sözde 'soykırım' olarak tanımlaması kabul edilemez ve gerçeklerden uzaktır. Asil milletimizin şanla, şerefle dolu tarihi bu asılsız iddialarla karalanamaz." değerlendirmesinde bulundu.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "ABD Başkanı Joe Biden'ın lobilerin etkisiyle, tarihi gerçeklerle bağdaşmayan siyasi söylemini reddediyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın 1915 olaylarını araştırma çağrısını görmezden gelenler dostane ilişki ve ortaklıklarımıza da kalıcı zararlar verdiklerini unutmamalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olaylarını "soykırım" olarak nitelemesine tepki gösterdi.
Karaismailoğlu, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "Bizler, insanı yaşat ki devlet yaşasın düsturu ile dil, din, ırk ayırmaksızın barış içinde yaşadık, yaşamaya da devam edeceğiz. Bu habis zihniyetin iddialarını reddediyoruz, tarihimizi çarpıtmaya çalışanlara milletimiz dün olduğu gibi bugün de fırsat vermeyecektir." değerlendirmesinde bulundu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olaylarını "soykırım" olarak nitelemesine tepki gösterdi.
Tarihin hem kaynak hem dayanak hem de davaları olduğunu belirten Bahçeli, "Siyasi hedeflerle, taktik açıklamalarla, hamasi sözlerle, temelsiz ve mesnetsiz söylentilerle yalın tarihi gerçeklerin önyargılarla çarpıtılması insanlığın barış ve huzur arayışını vahim derecede boşluğa düşürecektir." değerlendirmesini yaptı.
Bahçeli, tarihini yargılama gayesiyle basiretsiz, belgesiz ve bilgisiz mahkeme kurmaya teşebbüs edenlerin Türk milletini sanık sandalyesine oturtma çabasının mazisini "bir asra ulaşan mülevves bir tezgah" olarak nitelendirerek şöyle devam etti:
"Bu tezgahın maşa ve mucitlerinin hüviyeti bellidir. Türk milletinin şerefli geçmişinde ne soykırım mahcubiyeti ne de katliam zilleti vardır. Tarihimiz her konuda olduğu gibi bu konuda da tertemizdir ve bu kapsamda hiç kimseye ispat borcumuz da yoktur. 1915 olayları etrafında kurulan iftira kampanyası asılsızdır, hayasızdır. Bilhassa 1915 olaylarının iç yüzüne merak saranlar, arka planındaki sebeplere ilgi duyanlar ilk iş olarak tozlu raflarda bekletilen arşiv kayıtlarını incelemekle, namuslu ve objektif araştırmalar yapan bilim insanlarının çalışmalarını okuyup değerlendirmekle mükelleftir."
Tarihin hükmünü verdiğini ve 1915 yılındaki haklı ve meşru devlet tasarrufunun sayfasının esasen kapandığını vurgulayan Bahçeli, "Tehcire neden gerek duyulduğu, bunun hangi ihtiyaç ve milli güvenlik mülahazalarından doğduğu öncelikle Birinci Dünya Savaşı'nın kanlı ve karanlık şartlarıyla yorumlanmalıdır." ifadelerini kullandı.
Bahçeli, tarihin siyasetçiler eliyle istismar ve inkar vasıtasına dönüştürülmesinin medeniyetler ve milletler arasındaki uçurumu derinleştirmekle kalmayarak nesiller boyunca devam edecek bir kamplaşmanın da önünü açacağı uyarısında bulundu.
Bu durumun hiç kimseye, hiçbir ülkeye yararının dokunmayacağını vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti:
"1915 olayları sırtından hançer yiyen bir imparatorluğun doğal refleksi, doğru bir kararı, dengeli bir adımıdır. Kaldı ki tehcir, o dönemki milli güvenliğin zorunlu bir tercihidir. Burada soykırım izi sürenler Türk Milletine hiç geçmeyecek düşmanlık besleyen çevrelerdir. 1910'lu yıllarda Ermeni çetelerinin mezalimi, çocuk, kadın ve yaşlı demeden saldırmaları, dahası Anadolu coğrafyasının her köşesinde şiddete başvurmaları demokratik bir hak arayışı değil, hain ve hunhar bir terörizm operasyonudur. Türk milleti bu operasyona boyun eğmemiştir."
Bahçeli, Biden'ın ifadelerini "skandal" ve "sakat" şeklinde değerlendirerek, şunları kaydetti:
"Türkiye-ABD ilişkileri bundan sonra bambaşka bir mecraya savrulma riski taşımaktadır. Dostluk ve stratejik bağlar kurduğu bir ülkeye soykırım gölgesi düşürmeye kalkışan bir zihniyetle muhtemeldir ki hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Ermeni ihanet şebekelerinin bir devamı olan PKK'nın siyasi ayağı HDP'nin de sözde soykırım yalanına sarılması siyasi ve hukuki bir karar aşamasına gelindiğine işarettir. Türk milletine soykırımcı diyen bir örgütün ne siyasette ne de Gazi Meclis'te bulunması artık imkansızdır."
Açıklamasının sonunda "Devletimizin ve hükümetimizin alacağı her kararın yanındayız." ifadelerini kullanan Bahçeli, "Hiç kimseye, hiçbir güç odağına mecbur veya mahkum değiliz. Geçmişi katliamlarla dolu olan bir ülkeden duyacağımız ve öğreneceğimiz bir şey de yoktur. Biriz, beraberiz, cihana karşı yek yüreğiz." değerlendirmesini yaptı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yaptığı yazılı açıklamada, ABD Başkanı Biden'ın 1915 olaylarını "soykırım" olarak nitelemesine tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Biden arasında dün akşam telefon görüşmesi gerçekleştiğini hatırlatan Akşener, "Sayın Erdoğan'ın uzun zamandır heyecanla talep ettiği telefon görüşmesi sonrasında, iki başkentten yapılan açıklamaların içeriğindeki farklılıkları ve aynı zamanda görüşülen konulardan bazılarının vatandaşlarımızdan esirgenmeye çalışıldığı gerçeğini ibretle gözlemledik." değerlendirmesinde bulundu.
"İktidarca haftalardır beklenen telefon görüşmesinin 23 Nisan’a rastlatılmasının, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlaması ile alakasının bulunmadığı gibi bu telefon görüşmesinde 'sözde Ermeni soykırımı' temasının gündeme gelmemiş olması da elbette mümkün değildir." ifadelerini kullanan Akşener, Biden'ın bugün yaptığı açıklamanın bu gözlemlerini teyit ettiği gibi tarihi gerçeklerden uzak olduğunu, Türk milletinin onur ve itibarına yönelik ağır bir saldırı niteliği taşıdığını kaydetti.
Akşener, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Siyasi ve ahlaki sorumluluk gözetilmeden dile getirilen sözde 'soykırım' ifadesinin, Biden tarafından kullanılmasının ülkelerimiz arasındaki ilişkilere ağır bir zarar vereceği şüphesizdir.
Bunun yanında, yapılan telefon görüşmesinde bu niyet işitildiğinde, ahizenin Biden'ın yüzüne kapatılamamış olması, NATO Zirvesi vesilesiyle görüşme beklentisinin halen de sürdürülmesi, iktidarın bu densiz ve dengesiz ilişkideki acizliğinin ifşasından başka bir şey değildir.
Bu itibarla, sözde 'soykırım' lafını ağzına alanları, tarihi yeniden yazmaya çalışanları, buna gereken yanıtını veremeyenler ile mevsimlik ve konjonktürel siyasi çıkarları iki ülke halkı arasındaki dostluk ilişkisine tercih edenleri, bu vesileyle en şiddetli şekilde kınamayı bir vazife addediyorum."
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, yazılı açıklamasında, bugün Türkiye'yi sözde "Ermeni Soykırımı" ile itham eden Amerika'yı bütün dünyanın Vietnam'da, Afganistan'da ve Irak'ta eline bulaştırdığı milyonlarca mazlumun kanından tanıdığını belirtti.
"Kendi tarihini Kızılderililere yaptığı soykırımla başlatan Amerika, ülkemizi ve tarihimizi masumlara kastetmekle ve sözde soykırımlarla itham edecek en son ülkedir." değerlendirmesini yapan Karamollaoğlu, şunları kaydetti:
"Bugün kim ne söylerse söylesin tarihe kulak verdiğimizde duyduğumuz, ülkemizin geçmişten bugüne kadar barışın, huzurun ve güvenin teminatı olduğudur. Bizim bayrağımız milletimize olduğu gibi aynı zamanda bütün mazlumlara ve masumlara da her zaman umut kaynağı olmuştur. Bu topraklarda farklı ırklar ve inançlar bin yıl barış içinde yaşamış, kimsenin canına ve malına halel gelmemiştir. Bu gerçek ortadayken I. Dünya Savaşı'nın zorlukları altında almış olduğumuz Tehcir Kararı'nı manipüle ederek Türkiye'yi soykırımla anmak kimsenin haddi değildir.
Bugün olduğu gibi yarın da yaptığı zulümlerle anılacak olanların iftiralarına tarih asla itibar etmeyecektir. Eğer ABD'nin veya bir başkasının derdi hakikati aramaksa buyursun, gelsin, arşivlerimiz açık ve ortada. Uluslararası bir komisyon kurulsun, tarihçiler burada belgeleriyle gerçeği ortaya çıkarsın. Hodri meydan."
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD Başkanı Biden'in 1915 olaylarını "soykırım" olarak tanımlamasına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
İbrahim Kalın, açıklamasında, "Tarihi gerçekleri çarpıtarak yeni husumet tohumları ekmeye çalışan radikal Ermeni lobilerin baskısıyla ABD Başkanı Joe Biden’in 1915 olayları hakkında yaptığı talihsiz açıklama, Türkiye Cumhuriyeti açısından yok hükmündedir. Kötü niyetli ve tek gündemi ülkemize düşmanlık olan çevrelerin iftiralarını yansıtan söz konusu açıklamayı şiddetle reddediyor ve kınıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Ortaya atılan sözde "soykırım" iddiasının uluslararası hukukun talep ettiği dayanaklardan ve bilimsel kanıtlardan yoksun olduğunu vurgulayan Kalın, şöyle devam etti:
"Tarihi olaylar tarihçiler tarafından araştırılmalıdır. Tarihi gerçekleri siyasi konjonktürün dar çıkarları belirleyemez. Nitekim Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 1915 olaylarını araştırmak için ortak tarih komisyonu kurulması çağrısı yaptığında, tarihi bir meseleyi siyasetin ve kötü niyetli çevrelerin gölgesinden kurtarmak istemiştir. Hakikatin belgelerle ortaya çıkmasından korkanlar bu çağrıya cevap verememiştir. ABD Başkanı bu gerçekleri görmezden gelip adil olmayan bir tutum sergilemiştir."
"Radikal Ermeni lobilerin aklıyla hareket etmek tarihi bir hatadır"
Türkiye'nin bir arada yaşama kültürü konusunda tarihin en önemli örneğini temsil eden bir medeniyete mensup olduğunu belirten Kalın, şunları kaydetti:
"Türkiye Cumhuriyeti bu nedenle hiçbir tarihi gerçeklikle yüzleşmekten kaçınmamaktadır. Birinci Dünya Savaşında yaşanan kayıplar, bu coğrafyanın ortak acılarını temsil etmektedir. Ancak terör ve düşmanlıktan başka bir şey üretmeyen radikal Ermeni lobilerin aklıyla hareket etmek tarihi bir hatadır. ABD Başkanı'nın mesnetsiz iddialara dayanan açıklaması, Türkiye ve Ermenistan arasında normalleşme çabalarına da zarar verecektir."
Kalın, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve milletinin tüm kurumlarıyla ve tüm fertleriyle ülkesine yönelik yürütülen istismar, yalan ve iftira kampanyalarına asla prim vermeyeceğinin altını çizerek "ABD Başkanı'nı Türkiye-ABD ilişkilerinde derin yaralar açacak bu talihsiz açıklamasını düzeltmeye, adil olmaya ve bölgesel barışa hizmet edecek bir tutum sergilemeye davet ediyoruz. Tarihi gerçekleri saptıranlara karşı Türkiye her zaman hakkı ve hakikati güçlü bir şekilde savunmaya devam edecektir." ifadelerini kullandı.
AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Biden'ın açıklamasına tepki göstererek, şu ifadeleri kullandı:
"1915 olaylarına yönelik siyasi saiklerle yapılan bu cahilce açıklama tarihi değiştiremez, gerçekleri örtemez. Tarih, tarihçiler tarafından değerlendirilmeli siyasiler hakikate saygı göstermelidir. Tarihsel dayanağı olmayan bu suçlama yok hükmündedir, tümüyle reddediyoruz."
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Twitter hesabından paylaşımda bulunan Kurtulmuş, tarihsel gerçeklerin politik beklentiler uğruna yalanlarla değiştirilemeyeceğini vurguladı.
Kurtulmuş, paylaşımında "Bizim şanlı tarihimizde Ermeni soykırımı yoktur ve asla olmamıştır." ifadelerine yer vererek şunları kaydetti:
"Hiçbir somut veri ve bilgiye dayanmayan bu yalanı ortaya atanlar ve bunu kabullenenler tarihin yüz karalarıdır. Ermeni lobilerine yaranmak adına Türkiye'ye bu iftirayı atanlara, Vietnam'da, Bağdat'ta, Felluce'de döktükleri kanları, Ebu Garip Hapishanesindeki iğrenç işkencelerini, Hiroşima ve Nagazaki'ye attıkları atom bombasıyla çocuk, kadın demeden kuruttukları nesilleri hatırlatırız. Ermeni lobilerine yaranmak adına Türkiye'ye bu iftirayı atanlara, üzerine oturdukları toprakların gerçek sahipleri olan Kızılderilileri tek tek yok ettiklerini ve büyük bir soykırımdan geçirerek bugünkü Amerika'yı nasıl kurduklarını hatırlatırız."
Ermeni terör örgütü ASALA'nın Türk diplomatlarına karşı saldırılarına ABD'de Los Angeles Başkonsolosu Mehmet Baydar'ı 1973'de şehit ederek başladığını hatırlatan Kurtulmuş, "Türkiye olarak Ermeni Soykırımı safsatasını asla kabul etmiyoruz. Tarihle yüzleşmek istemeyen, politik hesaplaşmalarla hakikate müdahale etmeye çalışanların kirli oyunlarını aziz milletimiz bozmaya ve gerçekleri her zaman olduğu gibi gün yüzüne çıkarmaya devam edecektir." değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Biden'ın, 1915 yılında Osmanlı Devleti'nde yaşanan olaylar hakkında tarihi ve hukuki dayanaklardan yoksun ve asılsız iddiaları esas alan açıklamasını hiçbir suretle kabul etmediklerini ve şiddetle kınadıklarını belirtti.
Biden’ın bu açıklamayı Ermeni fanatik çıkar gruplarını memnun etmek için yaptığının, bölge barışını ve normalleşmeyi dikkate almadığının anlaşıldığını vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:
"Türk-Amerikan iş birliğinin en ileri düzeyde olması gereken bir dönemde Biden'ın açıklaması, ikili ilişkilerimizi sarsmış, NATO dayanışmasına zarar vermiş ve bölgede olası bir normalleşme ihtimalini de zayıflatmıştır. Normalleşme, Biden'ın açıklaması ile sabote edilmiştir. Bize göre bu mesele tarihçilerin ve bilim insanlarının tartışması gereken bir konudur. Sayın Cumhurbaşkanımızın arşivlerin araştırmacılara açılması ve 'tarihçilerin vereceği karara uyalım' çağrısı da ortadadır. Biden'ın açıklaması tarihsel dayanağı olmayan bir açıklamadır. Bu açıklama, Türk-Amerikan ilişkilerini sabote etmeye çalışan çevrelere destek veren bir açıklama olmuştur. Bu açıklamayı şiddetle reddediyoruz, şiddetle kınıyoruz."
TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve İstanbul Milletvekili Akif Çağatay Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, Biden’ın 1915 olaylarına ilişkin değerlendirmesinin, ABD'nin devlet anlayışına uygun itidalli yaklaşımını kaybetmiş olması nedeniyle ciddi hayal kırıklığı yarattığını vurguladı.
Akif Çağatay Kılıç, 24 Nisan 1915 tarihinin, uluslararası Ermeni lobisi tarafından hukuka ve gerçeğe aykırı biçimde bir propaganda malzemesi olarak kullanıldığını, Ermeniler ve Ermeni diasporasının sözde soykırım iddialarının uluslararası kamuoyunda da kabul edilmesi için büyük çaba ve kaynak harcadığını belirtti.
Kılıç, şunları kaydetti:
"ABD’de önemli bir seçmen gücüne sahip olan Ermeni lobisinin, onlarca senedir tarihi gerçekleri saptıran ve tamamen siyasi kazanım elde etmeyi amaçlayan bu görüşün, ABD yönetimince de benimsenmesi amacıyla çalışmalar yürüttüğü, dahası 2020 Başkanlık seçimleri öncesinde bu yöndeki gayretlerini özellikle Biden cephesinde yoğunlaştırdıkları bilinen bir gerçektir. Bugüne değin ABD Başkanlarının söz konusu Ermeni iddiaları karşısında sağduyulu ve itidalli davrandıkları görülürken Başkan Biden'ın farklı bir tavır sergilemesi düşündürücüdür. Tarihçilere bırakılması gereken bir konunun siyasi malzeme olarak bu denli hoyratça kullanılması esasında Türkiye'den fazla Ermenistan'a zarar vermektedir.
Ermeni diasporasının varlık sebebi haline gelen bu gerçek dışı iddialar Güney Kafkasya'da iç ve dış sorunlarla bunalan, ekonomik sıkıntılarla baş edemeyen ve günden güne fakirleşen Ermenistan halkına da bir fayda sağlamamaktadır. Sorunun üçüncü taraflarca siyasi sakilerle kullanımı en fazla Ermenistan'a zarar vermekte ve bunun da faturasını ağırlıklı olarak Ermeni halkı ödemektedir."
"Binlerce Türk köylüsü Ermeni çetelerce hunharca katledilmiştir"
Birinci Dünya Savaşı'nda Türk halkının Doğu Anadolu'da en az Ermeniler kadar acı çektiğini hatırlatan Kılıç, bu bölgede, halk tabiriyle "Ermeni mezalimi" olarak adlandırılan bir gerçeğin olduğunu belirtti.
Ermeni çetelerinin Türk köylerindeki vahşetlerine değinen Kılıç, "Binlerce Türk köylüsü Ermeni çetelerce hunharca katledilmiştir. Bu gerçekler birçok farklı devletin arşivlerinde bulunan belgeler ile kanıtlanmıştır. Durum sadece bununla da sınırlı kalmamış, Ermeniler 1921'de Talat Paşa'nın Berlin'de bir suikast sonucu öldürülmesi de dahil olmak üzere, 1970'li ve 80'li yıllarda 31 Türk diplomatı ve yakını Ermeni teröristler tarafından şehit etmiştir." ifadelerini kullandı.
Kılıç, Türkiye'nin yaşanan bu acı geçmişi, tarihte bir arada yaşama becerisini göstermiş ve halen de bugünkü Türkiye topraklarında aynı beraberliği sürdüren Türk ve Ermeni halkları arasında bir kine dönüştürmekten bilinçli olarak kaçındığına dikkati çekti.
Kılıç, şöyle devam etti:
"ABD Başkanı Biden'ı bu gerçekleri görerek bugünkü açıklamalarının hangi mihraklara ve hangi amaçlara hizmet ettiğini bir kez daha değerlendirmesini tavsiye ediyorum. Her fırsatta vurguladığımız üzere tarihi olayların araştırma ve değerlendirmesi siyasetçiler tarafından değil bağımsız, ön yargısı olmayan gerçek tarihçiler tarafından yapılması en doğru yaklaşımdır. Ayrıca, tarihine ve mazisine güvenen bir devlet olarak Türkiye 2005 yılında, dönemin araştırılması için Ortak Tarih Komisyonu kurulması önerisinde bulunmuş ve bu teklif, Ermenistan tarafından reddedilmiştir.
Ermenistan devletinin bu teklife sıcak bakmamasının nedeni, bütün dünyanın tanıklığında yaşayacağı mahcubiyet sebebiyledir. Bu açıdan ABD yönetiminin ortaya koymuş olduğu yaklaşım bizim nezdimizde kabul edilemez. Bu tavır, tarihi gerçeklerden kopuktur ve ABD iç siyasetindeki sığ lobicilik faaliyetlerinin bir yansımasıdır. Tarih, gerçekle ilgisi olmayan haksız hukuksuz bir iddiadan yana tavır koyan ABD yönetimini asla affetmeyecektir."
Kılıç, Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk milletinin şanlı tarihinin, bu gerçek dışı açıklamalar ve karalamalarla lekelenmeyecek kadar berrak, parlak ve temiz olduğunu dile getirdi.
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olaylarını "soykırım" olarak nitelemesine tepki gösterdi.
ABD Başkanı Biden'ın 1915 olaylarına ilişkin "soykırım" nitelemesini asla kabul etmediklerini ve şiddetle kınadıklarını belirten Elitaş, şunları kaydetti:
"Hiçbir somut dayanağı olmayan bu talihsiz açıklama ile Türk-ABD ilişkileri de olumsuz etkilenecektir. Siyasi hesapla alınan kararlar gerçeği değiştirmez. Soykırım bir hukuksal kavramdır, suçtur. Soykırım kararını hükümetler veremez ancak mahkemeler verebilir. Dolayısıyla ABD Başkanı Biden'ın 'soykırım' suçlaması, hukuki değil siyasidir. Bizim için yok hükmündedir. Dünya tarihinde soykırım yapmayan tek milletiz."
AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımında, "Joe Biden'ın açıklaması tarihi gerçeklerden uzak, tamamen iç politik dengelere yöneliktir. Şiddetle reddediyoruz. Müttefiklik ilişkilerine darbe vurulmuştur. Tarih orada duruyor, değişmeden. Fakat ABD'nin dili yıldan yıla değişiyor. Önce büyük acı, sonra soykırım. Utanç verici yalan, kim söylerse söylesin gerçek olmaz." ifadelerini kullandı.
AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "ABD Başkanı tarafından dile getirilen sözde soykırım yalanına yönelik ifadeler bühtandır, haddi aşmaktır, tarihe ve gerçekliğe hakarettir. ABD Başkanı’nın sözde soykırım ifadesini kınıyor ve şiddetle reddediyoruz. Hakikatten uzak ifadelerin uluslararası hukuk açısından da bizim açımızdan da hiçbir geçerliliği bulunmamaktadır ve yok hükmündedir." ifadelerini kullandı.
Bu adımın, son zamanlarda Türkiye'ye karşı gerçekleştirilen saldırılardan sadece bir tanesi olduğuna dikkati çeken Akbaşoğlu, tarihten, ciddiyetten ve hakikatten uzak ifadelerin hiçbir geçerliliğinin olmadığını belirtti.
Akbaşoğlu, paylaşımında şunları kaydetti:
"Her 24 Nisan öncesinde Türkiye'ye yönelik sindirme adımlarının aparatı haline getirilen sözde soykırım yalanı ve tehdit dili, büyük ve güçlü Türkiye yürüyüşümüze mani olamayacak, bizi yolumuzdan döndüremeyecektir. Türkiye olarak haklarımızı sonuna kadar savunmaya ve bölgemizde barışın hakim olması için kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz milletimiz bu istismarcılara, yalan ve iftira kampanyalarına asla prim vermeyecektir. Tarihi gerçekleri çarpıtarak Türkiye düşmanlığı üzerinde buluşanlar, kesinlikle amaçlarına ulaşamayacaklardır. Tarihi vesikaları bir kenara bırakıp lobiler üzerinden sözde soykırım yalanını ısrarla dillendirenlerin samimiyetten uzak çabaları boşa düşecektir.
Herkes emin olsun ki milletimizin ve devletimizin düşmanlarına her sahada tarih önünde hak ettikleri cevap verilmektedir ve verilmeye devam edilecektir."
AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala, Twitter hesabından paylaştığı mesajda, ABD Başkanı’nın 1915 olaylarına dair yapmış olduğu açıklamayı şiddetle reddettiklerini bildirdi.
Ala, şunları kaydetti:
"Dar iç siyasi çıkar hesaplarıyla yapılmış olan bu talihsiz açıklama, tarihi, hukuki ve bilimsel her türlü dayanaktan yoksundur ve bizim nezdimizde de hiçbir geçerliliği bulunmamaktadır.
Tarihi gerçekleri çarpıtan bu açıklamaya karşı gerekli önlemleri alacak ve hiç kimsenin karalamasına izin vermeyeceğimiz şanlı tarihimizle ilgili gerçekleri aynı kararlılıkla savunmaya ve seslendirmeye devam edeceğiz."
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, yaptığı yazılı açıklamada ABD Başkanı Biden'ın 1915'te yaşanan acı olayları "soykırım" şeklinde nitelemesinin büyük bir yanlış olarak tarihe geçtiğini belirtti.
"Bu açıklama Türkiye-ABD ilişkilerine olduğu kadar, Ermenistan halkı ile Türkiye halkı arasında bir uzlaşıya ulaşılmasına da olumsuz etki yapacak ve onarılması güç yaralar açacaktır." görüşünü aktaran Faik Öztrak, "1915 olayları Türklerin ve Ermenilerin hafızasında büyük travmaya neden olan bir trajedi, bir felaket olarak iz bırakmıştır. Bu travmanın giderilmesi bu tür açıklamalarla mümkün değildir." değerlendirmesini yaptı.
Özellikle diğer ülkelerin devlet yetkililerinin üzerine düşenin, geçmişte yaşanan trajedi üzerinden yeni bir gerilime yol açmak değil, ortak acının yaralarının sarılmasına çalışmak olması gerektiğini vurguladı.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olaylarını "soykırım" olarak nitelemesine tepki gösterdi.
Erbaş, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Medine Sözleşmesi ile temelleri atılan birlikte yaşama tecrübesini dünyaya tanıtan İslam medeniyetidir. Farklı dinden ve ırktan milyonlarca insanı Osmanlı asırlarca barış içerisinde yaşatmıştır. Soykırım iddiası milletimize atılan bir iftiradır, kabul edilemez." ifadelerini kullandı.
AA