BİR KOKAİN OPERASYONU'NUN PERDE ARKASI
VALENCİA'DAN KALKAR O GEMİ / MERSİN'DE DEĞMEZ GÜMRÜKÇÜNÜN ELİ
Başlıktan yola çıkacak olursak olay kamuoyuna ve medyaya aktarıldığına göre şöyle gelişir:
Hatay Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, Hatay İstihbarat Şube Müdürlüğü, Sahil Güvenlik İskenderun Grup Komutanlığı görevlileri, İspanya'nın Valencia kentinden demir alan ve rotası Mersin olan Liberya bandralı geminin içerisinde, 161 parça halinde 176.6 kilogram kokain olduğunu belirler.
Gemi, Türk karasularına girdiği andan itibaren de Türk uyduları tarafından izlenmeye alınır. Geminin yanaşacağı liman bizim meşhur ve son dönemlerde kokain yakalamalarıyla gündemden düşmeyen Mersin Limanı’dır. Gemi 28 Temmuz 2021’de Mersin Limanı'na yanaşır. Ortalık sessiz ve sakindir.
MERSİN'DE KİMSE GEMİYE DOKUNMAZ!
İçi kokain ile dolu ve malın adresi Kuzey Irak olan gemi Mersin Limanı'ndan 8 Temmuz 2021 tarihinde saat 19.15’te demir alır. Rota İskenderun Limanı’dır. Liberya bandralı kargo gemisi MERSİN LİMANI'NDAN İSKENDERUN LİMANI’NA doğru seyir halindeyken İskenderun açıklarında kontrollü bir şekilde durdurularak muhafaza altına alınır. Gemiye çıkan Hatay Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, Hatay İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Sahil Güvenlik İskenderun Grup Komutanlığı yetkilileri gemide 161 parça haline getirilmiş, naylon poşet ve mukavvalara sarılmış 176,6 kilogram kokain ele geçirilir.
Elinize, emeğinize, alın terinize sağlık.
BAŞLIKTAN ÇIKACAĞIZ DEDİK YA...
Şimdi başlıktan yola çıkacağız dedik ya; sormak isterim ilgili yetkilisine..
Acaba, Valencia'dan kalkan o gemiye neden Mersin Limanı'nda gümrükçünün eli neden değmemiştir?
Son zamanlarda kokain operasyonları ile gündeme gelen Mersin Limanı'nda bu geminin içindeki uyuşturucu olduğuna dair bilgi var mıdır?
Varsa neden Mersin Gümrüğü operasyon yapmamıştır?
Uyuşturucunun İskenderun açıklarında yakalanması için daha önce bir karar mı alınmıştır?
Uyuşturucu operasyonlarının birçoğunda olduğu gibi devletin polisi, sahil güvenliği vs. bütün kurumları operasyon yaparken neden gümrük muhafaza bu operasyonun dışındadır?
Tekrardan emeği geçen bütün görevlilerimize teşekkürü borç bilirim..
Gelelim bir diğer önemli konumuza..
İşte son yazılarımın ardından tarafıma bir okuyucum tarafından gönderilen yazılar...
"TEK DESTEĞİM OKUYUCULARIM"
Allah razı olsun okuyucu yalnız bırakmadı beni hiç bir zaman. Her yazımın ardından olanı biteni hakça iletmeye çalıştı bana. Diyeceksiniz ki, hiç mi sizi yanıltan olmadı? Tabii ki deneyen, denemeye kalkan bir iki kişi oldu. Onlarda ben ve yayın grubumuzdan ağızlarının payını aldı.
İşte size Ankara'dan iki sıcak mesaj veya sokak diliyle iki tüyo daha. Okuyucu Ankara'dan yazıyor ama yaşanılanlar SARP SINIR KAPIMIZDAN...
TERZİNİN OTOMOBİLİ GÜMRÜĞÜ NASIL GERDİ?
KEZZAPTAN DEZENFEKTAN OLUR MU?
NE 'OTOMOBİL'MİŞ AMA....
1-) Sarp Sınırını bugünlerde bir tekstilcinin son model lüks marka aracının bayağı karıştırdığını sizlere duyurmuştum. Ünlü bir tekstilcinin lüks otomobili yüzünden bizim çocuklarla müdürlerinin arasında kıyasıya bir gerginlik halen devam ediyormuş. 'O otomobil bu kapıdan çıkış sonra da giriş' yapacak diyen yetkililer istekleri olmayınca şimdi de çalışanlara baskı yapmaya başlamış.
İddia odur ki, Muhafaza Memuru arkadaşlara mevzuata aykırı işlem yapmaları yönünde zorlamalar taa Ankara'da birilerinin kulağına kadar gitmiş.
Ankara kaynaklı bu ihbarlara göre müdür bey ve işlemin yapılacağına dair söz veren müdür yardımcısı önce ilgili arkadaşların görev yerlerini değiştirmiş, sonra da müdür Bey'le beraber muhafaza memuru arkadaşlarınızı nöbet değişiminde iş başı yapmakta geciktiklerini söyleyerek tutanak tutmuş ve soruşturma başlatacağını söylemiş. Kendisi ile konuşmaya çalışan bölge amirini ise tersleyerek 'benimle konuşma, siz mevzuata uygun çalışın' diyerek önceki olaya gönderme yapmış!
Yani bahsi geçen küçük otomobilin tescil işlemini yaptırmadığı için yoktan yere çalışanlar hakkında tutanak tutmuş. Aman Müdür Bey dikkat! O otomobilin kokusu ta Ankara'ya ulaştı. İddialar doğruysa yandı gülüm keten helva hani...
KEZZAP ALSAYDINIZ BARİ
2-) Kovid-19 tüm dünyada insanoğluna musallat olunca, bizim Sarp Gümrüğü de güya personelini salgından korumak için dezenfektan almış. Resmi de şuan önümde olan dezenfektanı çalışanlar kullanmaya başlamış. Ancak gelin görün ki, dezenfektanın kokusu başka bir temizlik maddesi olan çamaşır suyuna tıpa tıp benziyormuş. Sözde dezenfektanın arkasında ise, aman diyormuş; 'deri ile temas ettiğinde bol su ile yıkayın'
Şimdi anlamadığım şu bu gerçekten dezenfektan mı kezzap mı?
Dezenfektansa neden deri ile temas edildiğinde bol su ile yıkansın?
Dezenfektanın deri ile temas etmesi neden sakıncalı?
Eğer deri ile temas etmesi sakıncalı ise neden bu madde kullanın diye çalışanlara verildi?