Bitkisel hap ‘Baypas’lık etti

Anjiyoda kalp damarlarında tıkanıklık saptanan Hasan Tiftik, reklamlarda gördüğü bitkisel haplardan kutu kutu içti..

2011 YILINDA kalp krizi geçiren Hasan Tiftik’e anjiyo yapıldı. 3 damarında daralma vardı, biri stentle açıldı, diğerleri için ilaç tedavisi başladı. Tiftik bazı kanallarda sürekli yayınlanan, bir doktorun pazarladığı bitkisel ürünleri denemeye karar verdi. “Denize düşen, yılana sarılır misali doktorun iddialarına inandım. Sonuçta ot, bundan alsam ne olur diye düşündüm” diyor. Altı ay boyunca iyi gelir diye bitkisel olduğu öne sürülen hapları içti.

 6 AY SONRA GÖĞSÜ AĞRIDI
Aradan altı ay geçmişti ki yine kalbinde sorun hissetmeye başladı. Yürürken rahatsızlık, göğsünde ağrı hissediyordu. Hastaneye, acil servise gitti. O esnada kalp krizi geçiriyormuş, bir anjiyo daha çekildi. Damarları altı ay öncesine göre çok fazla tıkanmıştı. “Doktorlar damarlarıma bakınca, bu kadar dikkat etmeme rağmen nasıl tıkandığını anlayamadılar. Bırakın tıkalı damarların açılmasını, daha önce açık olan damarları da tıkamıştı. Acil ameliyata aldılar. Aileme her şeye hazır olun dendi. 4 damara baypas yapıldı” diyor.

REKLAMLARA İNANMAYIN
Televizyonlardan insanların kandırıldığını belirten Tiftik, “Televizyonda bu bitkisel ürünleri anlatanlara baktım, adamlar abdestinde, namazında Müslüman'a benziyor. Bundan zarar gelmez, herhalde yalan söylemez diye düşündüm. Nihayetinde ot, zarar vermez dedim. Ama ölümden döndüm. Üstelik adı sürekli değişen bu ilaçlar hiç de ucuz değildi. Etrafımdakilere ben deneyeyim, faydasını görürsem tavsiye ederim diyordum. Denetim, zararını gördüm, içmeyin diyorum” diye anlatıyor.

BUNLARDAN ÖLEN HASTALARIMIZ VAR!

Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ömer Kozan: “Farklı bölgelerdeki hekimlerden bu bitkisel ürünlerle ilgili şikâyetler alıyoruz. ‘Hastalara stent koyuyoruz, bitkisel ürünler yüzünden ilaçlarını bıraktıkları için stentleri tıkanıp geri geliyorlar’ diyor. Binlerce şikâyet var, anlatmakla bitmez. Bu bir soygun şebekesi. Arkalarında farklı yapılar var. Düşünün Türkiye’de 3-4 milyon kalp hastası var, bunların dörtte birini kandırsalar ve birer kutu ilaç aldırsalar kazandıkları parayı düşünün.  AB ülkeleri kalp ve damar hastalıklarından korumak için yılda 197 milyar Euro harcıyor. Bu masrafı yapan ülkeler, hayatlarını laboratuvarlara adamış bilim insanları böyle ilaçları geliştiremiyor da bir pratisyen doktor mu buluyor? Televizyona çıkıyor kısırlığa çare, damar açıyor, her derde deva diye satıyor. Deli zırvasıyla karşı karşıyayız. Bu otları içtikleri için, doktorlarının verdiklerini bırakan damarları tıkanan, ölen hastalarımız öyle çok ki.”  (hürriyet)