Erdoğan’ın başbakanlık döneminde çalışma ofislerinde bulunan dinleme cihazlarıyla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 13 polis hakkında, “Başbakan’ı siyasal casusluk amacıyla dinlemek, özel hayatın gizliliğini ihlal edip kişiler arasındaki konuşmaları dinleyip kaydetmek, bunu kamu görevlisi sıfatıyla görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanarak yapmak” suçundan 43.5’ar yıla kadar hapis istemiyle dava açmıştı. Savcılık, dinlemenin hangi örgüt veya cemaat adına yapıldığının tespit edilememesi nedeniyle şüpheliler hakkındaki ‘örgüt üyeliği suçu’ yönünden ayırma kararı vermiş ve dosyayı Gülen Cemaati’ne ilişkin ana soruşturmayı sürdüren Serdar Coşkun’a göndermişti.
İddianameyi kabul eden Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi, polisler Ali Özdoğan, Serhat Demir, Sedat Zavar, İlker Usta ve Enes Çiğci hakkında 1 Aralık tarihinde yakalama kararı çıkarmıştı. Yakalanamayan polislerin bugünkü duruşmaya katılıp katılmayacağı merak konusu. Polislerin avukatlarından Mehmet Sürer, müvekkilleriyle bir teması olmadığını belirterek, “Duruşmaya gelip gelmeyeceklerini bilmiyorum. Yerleri konusunda da bilgim yok. Duruşma günü göreceğiz” dedi.
Erdoğan’ın şikâyetçi olarak yer aldığı iddianamede, ‘Ali Özdoğan’ın Başbakan’ı 2011’den itibaren çalışma ofislerinden dinlemek istediği, tanıdığı Serhat Demir’e bu amaçla ulaştığı, çalışanı olan Sedat Zavar’la görüştürdüğü, Zavar’ın çalışanlarından Enes Çiğci ve İlker Usta’yla birlikte Çankaya resmi konuttaki çalışma ofisindeki 3’lü prize dinleme cihazı yerleştirdikleri, 24 Kasım 2011’den 29 Aralık 2011’e kadar dinleme yaptıkları’ öne sürülüyor. Aynı ekibin 25 Kasım 2011’de Başbakanlık Keçiören ikametgâhındaki ofisinde de 6 prize dinleme cihazı yerleştirdikleri ve 28 Aralık 2011’e kadar dinledikleri iddia ediliyor. (hürriyet)