Bozdağ: BM ölü sayıcılığı yapıyor

Bozdağ, Suriye'deki ölümler konusunda Birleşmiş Milletleri eleştirip, "Suriye'de kanı durduracağı yerde, gözyaşını dindireceği yerde, çatışmalara son verecek işlerin yapılması gerektiği yerde, ölü sayıcılığı yapıyor. Kaç kişi öldü onun raporlarını tutuyor

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Yozgat Valiliği ve Belediye tarafından hazırlanan 'Bozok Bereket Kervanı' projesi kapsamında Akdağmadeni İlçesi'nde düzenlenen iftar yemeğine katıldı.

Ramazan ayı boyunca kamu ve sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri ile halkı iftar yemeklerinde bir araya getiren projenin iftar sofrasına konuk olan Başbakan Yardımcısı Bozdağ, yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı iftar yemeği öncesinde, yaptığı konuşmada, Suriye'de ve Mısırda yaşanan ölümler konusunda, Birleşmiş Milletlerin tutumunu eleştirdi. Bozdağ, "Maalesef dünyamızın dört bir yanında gözyaşı var kan var. Ölümler var sıkıntılar var. Suriye yanı başımızda orada 100 bini aştı ölen insan sayısı. BM Suriye'de kanı durduracağı yerde, göz yaşını dindireceği yerde, çatışmalara son verecek işlerin yapılması gerektiği yerde, şuana kadar yaptığı, ölü sayıcılığıdır. Kaç kişi öldü onu raporlarını tutuyor. Böyle bir şey olabilir mi. Bunca ölüm varken ölü sayıcılığı yapmak... Hatırlarsanız yakın geçmişte doksanlı yıllarda Bosna Hersek'te yine BM'nin güvenli bölge ilan ettiği yerlerde Boşnak kardeşlerimize karşı, 8 binden fazla insan bir gecede hem de BM'nin güvenli bölge ilan ettiği yerde katledildiler. Soykırıma uğradılar. Ölü sayıcılığı yapıldı. Başka yerde de aynı şeyler var. Irak'ta sorun var. Bugün Mısır'da askeri darbe oldu orada darbeyi gerçekleştirenler kendi insanlarına hedef gözetmeksizin kurşun yağdırıyorlar. Buna karşı uluslar arası toplum medeni dünya sessiz seyirci vaziyetinde duruyor" dedi.

Türkiye'nin her zaman tavrını yaşamaktan, yaşatmaktan yana konduğunu ifade eden Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "Başka yerlerde de başka sıkıntılar var. Biliyoruz ki arzu ediyoruz ki sıkıntılar hiç ama hiçbir yerde olmasın. Biz Türkiye olarak bütün bu yaşananlar karşısında tavrımızı hep insandan yana koyduk. Hep yaşamaktan yaşatmaktan gözyaşının durmasından yana koyduk. Bundan sonra da tavrımızı yalnızda kalsak böyle koymaya ve devam ettirmeye gayret edeceğiz. Belki dünyanın diğer ülkeleri de Türkiye'yi örnek alır diye uğraşlarımızı çabalarımızı sürdüreceğiz. Türkiye nerede darda ve zorda olan toplum varsa ülke varsa insan varsa ona her zaman ama her zaman yardım elini uzatmıştır. Bugün hamdolsun ki güçlü ülkemiz var. Ekonomisi güçlü, siyasi iktidarı güçlü bir Türkiye var. Somali'de de büyük bir sıkıntı yaşanıyordu. 2011 yılında sayın başbakanımız ve değerli eşleri bakanlar sanatçılar siyasetçiler Türkiye oraya gitti yardım elini uzattı. İnsanlar ölüyordu susuzluktan açlıktan ölüyordu, ilaçsızlıktan tedavisizlikten ölüyordu. Bunlara da dünya seyirci kalıyordu. Biz hem Türk milletinin yardım elini uzatmak hem dünyanın ilgisini alakasını bu insanlık dramına çekmek için oraya gittik yardım elimizi uzattık. Şimdi insanlar acından ölmüyor inşallah ölmeyecekte. Orada polislerimize saldırı oldu şehidimize Allahtan rahmet diliyorum yaralılara acil şifalar diliyorum. Türkiye'nin her yerde ki yardımlarının devam edeceğini dile getiriyorum" dedi.

The Times Gazetesi'ne, Gezi Parkı eylemleriyle ilgili, ilan verilmesi konusunda düşünceleri sorulan Bozdağ, gazetelerin paralı ilanları veya manşetlerinin sayın başbakanın Türk milletinin kalbindeki yerini daraltmayacağını söyledi. Bozdağ şunları söyledi: "Ak Parti gazete ilanlarıyla iktidar olmadı, gazetelerin manşetleri ile de iktidar olmadı. Sermayenin desteği ile de iktidar olmadı. Dışarıdan içerden bir takım güç odaklarının mühendisliği ile de yola çıkmadı iktidara gelmedi. O yüzden Ak Patiye dönük, sayın Başbakanımıza dönük hesap içerisinde olanlar bunu iyi bilmeleri lazım. Manşetlere rağmen. Biz her türlü engellemelere rağmen, her türlü güç odaklarının ortaya koyduğu iftiralara rağmen milletimizin desteği ile iktidara geldik. Milletimizin desteği ile de iktidar olarak vazifemizi yürütüyoruz. Bundan sonrada milletimizin desteği ile de yolumuza devam edeceğiz. Bu millet manşet atanların, ilan verenlerin, onları finanse edenlerin onlara destekçi olanların kimler olduğunu gayet iyi bilmektedir. Onların milletin hayrı ve yararı diye bir dertlerinin olmadığını, tek dertlerinin sadece kendi şahsi menfaatleri olduğunu gayet iyi bilmektedir. O yüzden milletimiz o manşetlere sandıkta kendi atacakları manşetlerle, o ilanlara sandıkta kendi koyacağı iradeyle en güzel cevabı verecektir. Bize böylesi lazım. 2002 de millet attı manşeti, 2004 de, 2007 de 2009 da 2011 de halk oylamalarında bu Millet her defasında manşeti attı. Duyup duymayanın da ilanını verdi. Biz Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarıyla beraberiz. Duyduk duymadık dercesine sandıkta gerçek ilanı verdi. Önümüzdeki seçimde de ben eminin milletimiz hem Yozgat'ta, hem Akdağmadeni'nde hem de Türkiye'mizin bütün illerinde görmeyenlere göstermek için, duymayanlara duyurmak için bir kez daha Tayyip Erdoğan'la beraberiz ilanını verecektir."