Muğla merkez ilçeye bağlı Salihpaşalar köyü sınırları içerisinde bulunan kömür sahasının istimlâk alanı ve bedellerin açıklanmaması tepkilere neden oldu.
Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) Güney Ege Linyit İşletmesi (GELİ) tarafından 2012 yılında rödevans yöntemi ile sözleşme yapılıp, Yatağan Termik Santrali’nin kömür ihtiyacının karşılanması için Merdivenli mevkiindeki alanların özel bir şirkete verilmesi CHP’lilerin tepkisini çekti.
CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir, CHP İl Başkanı Mustafa Öztürk, Merkez İlçe Başkanı Bahattin Gümüş, CHP İl Genel Meclis üyeleri Dursun Kaplan, İbrahim Şimşek ve Erol Kutlay ile partililer ocak önünde açıklama yaptı.
Grup adına açıklama yapan İl Genel Meclis üyesi Şimşek, "Buradaki kamulaştırma hepimizi yakından ilgilendiriyor. Kömür ocağı 1993 yılından 2007 yılına kadar özel bir şirket tarafından işletildi. 2007 yılında Anadolu Madencilik şirketine devredildi. Bu devirden sonra sosyal yardımlaşma adı altında dağıtılan kömürler bu ocaklardan taşındı. Bunlarla yetinilmeyip, 2012 yılında rödevans yöntemi ile sözleşme yapılarak Yatağan Termik Santrali'ne, gerekli sondaj yapılmadan, kalite ve kapasite verileri incelenmeden enerji ihtiyacı adı altında acil kamulaştırma sınıfına sokularak keyfi bir kamulaştırma yapıldı." dedi.
İl Genel Meclisi Grup Başkanvekili Kaplan ise Muğla’nın genelinde yapılan maden arama çalışmaları hakkında bilgi vererek, "AKP hükümeti tarafından Muğla’nın yüzde 72’sine maden, yüzde 85’ine jeotermal su arama ruhsatı verilmiştir. Bu izinler Muğla ve ilçelerinde çok ciddi doğa katliamlarına neden olacaktır, tarım alanlarına zarar verecektir. 480 adet maden ve taş ocağı çalışmaya başlamış, açılan maden ocakları denizleri, ormanları, turizm ve tarım alanlarını tehdit etmektedir. 2004 yılında ÇED Maden Kanunu'nda yapılan bir değişiklik ile maden aramalarda ÇED süreci muaf tutulmuştur. Türkiye genelinde son 11 yılda 105 bin adet taş ocağı ruhsatı verilmiştir. Taş ocağı sayısının en fazla arttığı il Muğla’dır.” şeklinde konuştu.
CİHAN