Adana'da, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nca çıkarılan ve Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 'Elektrik Piyasasında İnşaatına Başlanmış Olan Tesislere Yeni Üretim Lisansı Verilmesi Hakkında Yönetmelik'in iptali için dava açıldı. Adana Barosu Çevre ve Kentleşme Komisyonu Başkanı Avukat İsmail Hakkı Atal, baro ile çevreci sivil toplum örgütlerinin müdahil olduğu davayla ilgili dilekçeyi Danıştay'a iletilmek üzere Adana Nöbetçi İdare Mahkemesi'ne verdi.
İsmail Hakkı Atal, yaptığı açıklamada, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nca 4 Mayıs 2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmeliğin hukuka, anayasaya, Türkiye'nin taraf olduğu uluslar arası sözleşmelere aykırı olduğunu iddia etti. Atal, yönetmeliğin uygulanmasının telafisi imkansız sonuçlar doğuracağını ve çevre hakkından öte insanların yaşama hakkının ihlaline neden olacağını savundu.
Son 10 yıldır Türkiye'de toprağı, havayı, suyu zehirleyen toksik maddeler bırakan, yaşama alanlarını ortadan kaldıran başta termik santraller olmak üzere bir çok kirletici teknolojinin Türkiye'yi işgal ettiğini ifade eden Atal, bölgede çoğunluğu İskenderun Körfezi'nde olmak üzere Mersin'den Hatay'a kadar lisans alan veya bekleyen 28 termik santral projesi bulunduğunu kaydetti. Atal, 1 termik santralin 2 milyon otomobile eşdeğer zehirli gaz ürettiğini hatırlattı. Bölgede 28 termik santralin kurulmasının Çukurova'yı bitireceğini ve bölgeyi yaşanmaz hale getireceğini söyleyen Atal, "Yumurtalık'ta kurulu Sugözü Termik Santrali'nde yılda yakılan 3 milyon 500 bin ton kömürün sonucunda ortaya çıkan kükürtdioksit ve azotoksit gazlarından oluşan zehirli gazları önleyebilecek bir sistem dünyada yoktur." dedi.
Sugözü Termik Santrali'nin yanındaki Sugözü köyünde 1 yılda 200 sakat kuzu doğduğunu, ölü buzağı sayısının ise 28'i bulduğunu aktaran Atal, şunları kaydetti: "İçinde radyoaktif maddeler olan asit yağmuruyla beslenen topraktan yetişen, asit yağmuruyla beslenen sudan içen hayvanların genetik yapısı bozulmaktadır. Çukurova'da 28 termik santralin kurulması demek; Buğday tarlalarının da asit yağmuruna maruz kalması, ineklerin sütünün zehirlenmesi, hayvanların etinin zehirlenmesi, suyumuzun kirlenmesi ve sonucunda çocuklarımızın geleceğinin yok olması demektir. Bu termik santraller kurulursa ya öleceğiz ya da bölgeyi terk edeceğiz." CİHAN